



| ve kâle | : ve dedi |
| ellezîne keferû | : kâfir olanlar |
| lev lâ | : olsaydı olmaz mıydı, gerekmez miydi |
| nuzzile | : indirildi |
| aleyhi | : ona |
| el kur'ânu | : Kur'ân |
| cumleten | : toplu olarak, bütün olarak |
| vâhideten | : bir tek, bir defa |
| kezâlike | : böylece, işte bu |
| li nusebbite | : tesbit etmemiz, sabitlememiz için |
| bi-hî | : onu |
| fuâde-ke | : senin idrakin |
| ve rettelnâ-hu | : ve onu beyan ettik, yavaş okuduk |
| tertîlen | : yavaş yavaş, tertip tertip, kısım kısım |

