



| ve harremnâ | : ve haram ettik, yasakladık |
| aleyhi | : ona |
| el merâdıa | : süt anneler |
| min kablu | : önceden, daha önce |
| fe | : o zaman, artık, böylece |
| kâlet | : dedi |
| hel | : mı |
| edullu-kum | : size delâlet edeyim, yardım edeyim |
| alâ ehli beytin | : bir aileye |
| yekfulûne-hu | : ona kefil olacak, onun bakımını üstlenecek |
| lekum | : sizin için, size |
| ve hum | : ve onlar |
| lehu | : onu, ona |
| nâsıhûne | : (öğüt verir) iyi yetiştirir |

