



| kâle | : dedi |
| zâlike | : işte bu |
| beynî | : benim |
| ve beyne-ke | : ve senin arandadır |
| eyyemâ | : hangisi |
| el eceleyni | : iki ecel, iki zaman, iki süre |
| kadaytu | : kada ettim, tamamladım |
| fe | : artık, bundan sonra |
| lâ | : yoktur, olmasın |
| udvâne | : düşmanlık |
| aleyye | : bana |
| vallâhu (ve allâhu ) | : ve Allah |
| alâ | : üzerine |
| mâ | : şey(ler) |
| nekûlu | : konuşuyoruz |
| vekîlun | : vekildir |

