



| ve en elkı | : ve at, bırak |
| asâ-ke | : asanı |
| fe | : o zaman, böylece, bunun üzerine |
| lemmâ | : olduğu zaman |
| reâ-hâ | : onu gördü |
| tehtezzu | : hareket etti |
| keenne-hâ | : gibi |
| cânnun | : cinler |
| vellâ | : döndü, dönüp kaçtı |
| mudbiren | : arkasını dönerek |
| ve lem yuakkıb | : ve (geri) dönmedi, arkasına bakmadı |
| yâ mûsâ | : ey Musa |
| akbil | : (geri) dön |
| ve lâ tehaf | : ve korkma |
| inne-ke | : muhakkak sen |
| min el âminîne | : emniyette olanlardan |

