



| ve ellezîne | : ve onlar |
| keferû | : inkâr ettiler, örttüler |
| bi âyâtillâhi (âyâti allâhi) | : Allah'ın âyetlerini |
| ve likâi-hî | : ve ona mülâki olmayı, ulaşmayı |
| ulâike | : işte onlar |
| yeisû | : ümidi kestiler |
| min rahmetî | : rahmetimden |
| ve ulâike | : ve işte onlar |
| lehum | : onlar için vardır |
| azâbun elîmun | : elîm azap |

