



| e | : mı |
| inne-kum | : muhakkak siz |
| le te'tûne | : mutlaka geliyorsunuz, geleceksiniz |
| er ricâle | : erkekler |
| ve taktaûne | : ve kesiyorsunuz, keseceksiniz |
| es sebîle | : yol |
| ve te'tûne | : ve geliyorsunuz |
| fî nâdî-kum | : toplantılarınızda |
| el munkere | : kötülük, hayasızlık |
| fe | : artık |
| mâ kâne | : olmadı |
| cevâbe | : cevap |
| kavmi-hi | : onun kavmi |
| illâ | : den başka |
| en kâlû'ti-nâ | : 'bize getir'' demek |
| bi azâbi allâhi | : Allah'ın azabı |
| in kunte | : eğer sen isen |
| min es sâdikîne | : sadıklardan, doğru sözlülerden |

