



| ulâike | : işte onlar |
| cezâu-hum | : onların cezası, karşılığ?, mükâfatı |
| magfiretun | : bağışlanma, mağfiret (günahların sevaba çevrilmesi) |
| min rabbi-him | : onların Rabbinden |
| ve cennâtun | : ve cennetler |
| tecrî | : akar |
| min tahti-hâ | : onun altından |
| el enhâru | : nehirler |
| hâlidîne fî-hâ | : orada, içinde kalacak olanlar |
| ve ni'me | : ve ne güzel |
| ecru | : ecir, bedel, karşılık |
| el âmilîne | : amel edenler |

