



| ellezîne | : onlar, o kimseler ki |
| kâle | : dedi |
| lehum | : onlara, onlar için |
| en nâsu | : insanlar |
| inne en nâse | : muhakkak ki insanlar |
| kad cemeû | : toplanmışlardı |
| lekum | : sizin için |
| fe ahşev-hum | : artık onlardan korkun |
| fe zâde-hum | : o zaman onların arttı |
| îmânen | : îmân |
| ve kâlû | : ve dediler |
| hasbunâ allâhu | : Allah kâfidir |
| ve ni'me el vekîlu | : ve ne güzel vekil |

