



| fe inkalebû | : böylece döndüler |
| bi ni'metin | : bir ni'met ile |
| min allâhi | : Allah'tan |
| ve fadlin | : ve bir fazl |
| lem yemses-hum | : onlara dokunmadı |
| sûun | : bir kötülük |
| ve ettebeû | : ve tâbî oldular |
| rıdvâne allâhi | : Allah'ın rızası |
| ve allâhu | : ve Allah |
| zû fadlin | : fazlın sahibi |
| azîmin | : azîm, büyük |

