



| ve musaddikan | : ve tastik edici olan, tastik eden |
| li-mâ | : şeyi, şeyleri |
| beyne yedeyye | : ellerim arasında, önümde |
| min et tevrâti | : Tevrat'tan |
| ve li uhılle lekum | : ve size helâl kılmak için |
| ba'da ellezî | : bazı şeyleri ki |
| hurrime | : haram kılındı |
| aleykum | : sizin üzerinize, size |
| ve ci'tu-kum bi | : ve geldim, getirdim |
| âyetin | : âyet, mucize, delil |
| min rabbi-kum | : Rabbiniz'den |
| fe ittekû allâhe | : artık Allah'a karşı takva sahibi olun |
| ve etîû-ni | : ve bana itaat ediniz |

