



| ve min âyâti-hi | : ve onun âyetlerindendir |
| halku | : yaratma, yaratış |
| es semâvâti | : semalar, gökler |
| ve el ardı | : ve arz, yeryüzü |
| vahtilâfu (ve ihtilâfu) | : ve muhtelif, çeşitli, farklı |
| elsineti-kum | : sizin dilleriniz, lisanlarınız |
| ve elvâni-kum | : ve sizin renkleriniz |
| inne | : muhakkak ki |
| fî zâlike | : işte bunda vardır |
| le | : elbette, gerçekten, mutlaka |
| âyâtin | : âyetler, mucizeler, deliller |
| li el âlimîne | : âlimler için |

