



| ve lev enne | : ve eğer olsa |
| mâ | : şey |
| fî el ardı | : arzda, yerde, yeryüzünde |
| min şeceretin | : ağaçlardan |
| aklâmun | : kalemler |
| ve el bahru | : ve deniz |
| yemuddu-hu | : ona ekler |
| min ba'dihî | : ondan başka |
| seb'atu | : 7 (yedi) |
| ebhurin | : denizler |
| mâ nefidet | : bitmez, tükenmez |
| kelimâtullâhi (kelimâtu allâhi) | : Allah'ın kelimeleri |
| innallâhe (inne allâhe) | : muhakkak Allah |
| azîzun | : çok yüce |
| hakîmun | : hakîm, hüküm ve hikmet sahibi |

