



| ve men | : ve kim |
| yaknut | : kanitin olur, huşû ile bağlanır |
| min kunne | : sizden (siz hanımlardan) |
| lillâhi (li allâhi) | : Allah'a |
| ve resûli-hi | : ve onun resûlüne |
| ve ta'mel sâlihan | : ve salih amel, nefs tezkiyesi yaparız |
| nu'ti-hâ | : ona veririz |
| ecre-hâ | : onun ecrini |
| merreteyni | : iki kere, iki kat |
| ve a'tednâ | : ve hazırladık |
| lehâ | : onun için |
| rızkan | : bir rızık |
| kerîmen | : üstün, bol, ikram edilmiş |

