



| ve | : ve |
| li | : için, ... e ait |
| suleymâne | : Süleyman |
| er rîha | : rüzgâr |
| guduvvu-hâ | : onun sabah gidişi |
| şehrun | : bir ay |
| ve revâhu-hâ | : ve onun akşam dönüşü |
| şehrun | : bir ay |
| ve eselnâ | : ve akıttık |
| lehu | : ona |
| ayne | : pınar, kaynak |
| el kıtri | : erimiş bakır madeni |
| ve min el cinni | : ve cinlerden |
| men | : kim, kimse |
| ya'melu | : yapar |
| beyne yedeyhi | : elleri arasında, elinin altında, önünde |
| bi izni | : izni ile |
| rabbi-hî | : onun Rabbi |
| ve men | : ve kim |
| yezıg | : çıkar, sapar |
| min-hum | : onlardan |
| an emri-nâ | : emrimizden |
| nuzık-hu | : ona tattırırız |
| min | : den |
| azâbi | : azap |
| es saîri | : alevli ateş, cehennem ateşi |


