



| kâle | : dedi |
| ellezîne | : onlar |
| istekberû | : büyüklük tasladılar, kibirlendiler |
| li ellezîne | : onlara |
| istud'ifû | : zaafa uğratıldılar, hakir görüldüler |
| e | : mi |
| nahnu | : biz |
| sadednâ-kum | : biz sizi engelledik, mani olduk |
| an el hudâ | : hidayetten |
| ba'de | : sonra |
| iz câe-kum | : size geldiği zaman |
| bel | : hayır, bilâkis |
| kuntum | : siz oldunuz, idiniz |
| mucrimîne | : cürüm işleyenler, suçlular |

