



| fe | : artık, o zaman |
| el yevme | : o gün |
| lâ yemliku | : malik olmaz, olamaz, gücü yetmez |
| ba'du-kum | : sizin bir kısmınız |
| li ba'dın | : bir kısmına, diğerlerine |
| nef'an | : fayda |
| ve lâ darren | : ve zarar vermez |
| ve nekûlu | : ve deriz |
| li ellezîne | : onlara |
| zalemû | : zalimler, zulmedenler |
| zûkû | : tadın |
| azâben | : azap |
| nâr | : ateş |
| elletî | : ki o |
| kuntum | : siz oldunuz |
| bihâ | : onu |
| tukezzibûne | : tekzip ediyorsunuz, inkâr ediyorsunuz, yalanlıyorsunuz |

