



| men | : kim, kimse |
| kâne | : oldu |
| yurîdu | : istiyor |
| el izzete | : izzet |
| fe | : artık |
| li allâhi | : Allah'a ait |
| el izzetu | : izzet |
| cemîan | : hepsi, bütün, tamamen |
| ileyhi | : ona |
| yes'adu | : yükselir, erişir |
| el kelimu | : söz, kelime |
| et tayyibu | : temiz, güzel |
| ve el amelu es sâlihu | : ve salih amel (nefs tezkiyesi) yaptı |
| yerfeu-hu | : onu yükseltir |
| ve ellezîne | : ve onlar |
| yemkurûne | : hile yaparlar, tuzak kurarlar |
| es seyyiâti | : kötülükler, günahlar |
| lehum | : onlara, onlar için vardır |
| azâbun | : azap |
| şedîdun | : şiddetli |
| ve mekru | : ve hile, düzen |
| ulâike | : işte onlar |
| huve | : o |
| yebûru | : helâk olur, boşa gider |

