



| kul | : de, söyle |
| yâ | : ey |
| ibâdiye | : kullarım |
| ellezîne | : onlar |
| esrefû | : israf ettiler, haddi aştılar |
| alâ | : karşı, üzerine |
| enfusi-him | : kendi nefsleri |
| lâ taknetû | : ümit kesmeyin |
| min | : den |
| rahmeti allâhi | : Allah'ın rahmeti |
| inne | : muhakkak |
| allâhe | : Allah |
| yagfiru | : mağfiret eder, günahları sevaba çevirir |
| ez zunûbe | : günahlar |
| cemîan | : hepsi, tümü |
| innehu | : muhakkak ki o |
| huve | : o |
| el gafûru | : mağfiret eden |
| er rahîmu | : rahîm esmasıyla tecelli eden, rahmet nuru gönderen |

