Eski Masaüstü Görünüm

Kur'an İçerisinde Arama


Sayfayı Yenile Arapça Metin Arama (Harekeli)

Aranan Kelime :
Aranan Yer : Arapça Kelime Meali (Latin Harfleriyle)
Bulunan Sonuç : 2194
  1. 1-Fâtiha 5
    iyyâ-ke : yalnız sen, yalnız sana
  2. 1-Fâtiha 5
    iyyâ-ke : yalnız sen, yalnız senden
  3. 10-Yunus 1
    âyâtu : âyetler
  4. 10-Yunus 3
    fî sitteti eyyâmin : altı gün, altı zaman dilimi
  5. 10-Yunus 5
    yâen : bir ziya, bir ışık (olarak)
  6. 10-Yunus 5
    yufassılu el âyâti : âyetleri tafsilatlı açıklar
  7. 10-Yunus 5
    ya'lemûne : biliyorlar
  8. 10-Yunus 6
    le âyâtin : âyetler, alâmetler, deliller
  9. 10-Yunus 7
    bi el hayâti ed dunyâ : dünya hayatında
  10. 10-Yunus 7
    an âyâti-nâ : âyetlerimizden
  11. 10-Yunus 11
    tugyâni-him : isyanları içinde
  12. 10-Yunus 11
    ya'mehûne : şaşkın olurlar, bocalarlar
  13. 10-Yunus 12
    ya'melûne : yapıyorlar, yaparlar
  14. 10-Yunus 15
    âyâtu-nâ : âyetlerimiz
  15. 10-Yunus 17
    bi âyâti-hî : onun âyetlerini
  16. 10-Yunus 18
    ve ya'budûne : ve kulluk ediyorlar, ibadet ediyorlar
  17. 10-Yunus 18
    lâ ya'lemu : bilmiyor
  18. 10-Yunus 19
    yahtelifûne : ihtilâfa düşüyorlar
  19. 10-Yunus 21
    fî âyâti-nâ : âyetlerimiz hakkında
  20. 10-Yunus 23
    eyyuhe en nâsu : ey insanlar
  21. 10-Yunus 23
    metâ el hayâti ed dunyâ : dünya hayatının metaı, malı
  22. 10-Yunus 24
    meselu el hayâti ed dunyâ : dünya hayatının meselesi (örneği, durumu)
  23. 10-Yunus 24
    nufassilu el âyâti : âyetleri ayrı ayrı açıklıyoruz
  24. 10-Yunus 26
    ve zîyâdetun : ve onun ziyadesi, daha fazlası
  25. 10-Yunus 28
    iyyâ-nâ : sadece bize
  26. 10-Yunus 42
    lâ ya'kilûne : akıl etmezler
  27. 10-Yunus 43
    men yanzuru : bakan kimseler
  28. 10-Yunus 44
    lâ yazlimu : zulmetmez
  29. 10-Yunus 44
    yazlimûne : zulmediyorlar, zulmederler
  30. 10-Yunus 45
    yahşuru-hum : onları toplar, toplayacak, haşredecek
  31. 10-Yunus 50
    beyâten : geceleyin
  32. 10-Yunus 55
    lâ ya'lemûne : bilmezler
  33. 10-Yunus 57
    eyyuhâ en nâsu : ey insanlar
  34. 10-Yunus 60
    yevme el kıyâmeti : kıyâmet günü
  35. 10-Yunus 61
    ve mâ ya'zubu : ve gizli kalmaz
  36. 10-Yunus 62
    evlîyâe allâhi : Allah'ın dostları
  37. 10-Yunus 62
    yahzenûne : mahzun
  38. 10-Yunus 64
    fî el hayâti ed dunyâ : dünya hayatında
  39. 10-Yunus 65
    ve lâ yahzun-ke : ve seni üzmesin, mahzun olma
  40. 10-Yunus 66
    yahrusûne : sadece tahminde bulunurlar, yalan uydururlar
  41. 10-Yunus 67
    le âyâtin : elbette âyetler vardır
  42. 10-Yunus 70
    fî ed dunyâ : dünyada
  43. 10-Yunus 71
    kavmi : ey kavmim
  44. 10-Yunus 71
    bi âyâti allâhi : Allah'ın âyetleri
  45. 10-Yunus 73
    bi âyâti-nâ : âyetlerimizi
  46. 10-Yunus 75
    bi âyâti-nâ : âyetlerimizle
  47. 10-Yunus 78
    el kibriyâu : büyüklük (üstünlük)
  48. 10-Yunus 84
    kavmi : ey kavmim
  49. 10-Yunus 88
    fî el hayâti ed dunyâ : dünya hayatında
  50. 10-Yunus 89
    ellezîne lâ ya'lemûne : bilmeyen kimseler
  51. 10-Yunus 92
    an âyâti-nâ : âyetlerimizden
  52. 10-Yunus 93
    yakdî : hüküm verir
  53. 10-Yunus 93
    yevme el kıyâmeti : kıyâmet günü
  54. 10-Yunus 93
    fî hi yahtelifûne : onun hakkında ihtilâfa (anlaşmazlığa) düşerler
  55. 10-Yunus 94
    ellezîne yakreûne : okuyan kimseler
  56. 10-Yunus 95
    bi âyâti allâhi : Allah'ın âyetlerini
  57. 10-Yunus 98
    fî el hayâti ed dunyâ : dünya hayatında
  58. 10-Yunus 100
    ellezîne lâ ya'kılûne : akıl etmeyen kimseler
  59. 10-Yunus 101
    el âyâtu : âyetler
  60. 10-Yunus 102
    eyyâmi : günler
  61. 10-Yunus 104
    eyyuhâ en nâsu : ey insanlar
  62. 10-Yunus 106
    ve lâ yadurru-ke : ve sana zarar vermeyen
  63. 10-Yunus 108
    eyyuhe en nâsu : ey insanlar
  64. 10-Yunus 108
    yadıllu : sapmış, dalâlette olur
  65. 10-Yunus 109
    yahkume allâhu : Allah hükmeder, hükmünü verir
  66. 100-Âdiyât 1
    el âdiyâti : koşanlar
  67. 100-Âdiyât 2
    el mûriyâti : kıvılcım saçanlar
  68. 100-Âdiyât 9
    lâ ya'lemu : bilmeyecek
  69. 102-Tekâsür 5
    ilme el yakîni : İlm'el Yakîn, kesin bilgi
  70. 102-Tekâsür 7
    ayne el yakîni : Ayn'el Yakîn, göz ile
  71. 104-Hümeze 3
    yahsebu : sanıyor
  72. 106-Kureyş 3
    li ya'budû : kul olsunlar
  73. 107-Mâ'ûn 3
    ve lâ yahuddu : ve teşvik etmez
  74. 109-Kâfirûn 1
    eyyuhâ : ey,
  75. 11-Hûd 1
    âyâtu-hu : onun âyetleri
  76. 11-Hûd 5
    siyâbe-hum : elbiselerini
  77. 11-Hûd 5
    ya'lemu : bilir
  78. 11-Hûd 6
    ve ya'lemu : ve bilir
  79. 11-Hûd 7
    fî sitteti eyyâmin : altı gün (için)de
  80. 11-Hûd 8
    yahbisu-hu : onu (hapseden), tutan, men eden
  81. 11-Hûd 13
    muftereyâtin : uydurulmuş olanlar
  82. 11-Hûd 15
    el hayâte ed dunyâ : dünya hayatı
  83. 11-Hûd 16
    ya'melûne : yapıyorlar
  84. 11-Hûd 19
    yasuddûne : saptırırlar, engel olurlar
  85. 11-Hûd 20
    min evliyâe : velîlerden, dostlardan (bir dost)
  86. 11-Hûd 24
    hel yesteviyâni : ikisi eşit (müsavi) mi
  87. 11-Hûd 28
    kavmi : ey kavmim
  88. 11-Hûd 29
    ve kavmi : ve ey kavmim
  89. 11-Hûd 30
    ve kavmi : ve ey kavmim
  90. 11-Hûd 30
    yansuru-nî : bana yardım eder
  91. 11-Hûd 32
    nûhu : ey Nuh
  92. 11-Hûd 38
    ve yasneu el fulke : ve gemiyi yapıyor
  93. 11-Hûd 42
    buneyye irkeb : ey oğlum bin
  94. 11-Hûd 43
    ya'sımu-nî : beni korur, koruyacak
  95. 11-Hûd 44
    ardu : ey arz (yeryüzü)
  96. 11-Hûd 44
    semâu : ey sema
  97. 11-Hûd 46
    nûhu : ey Nuh
  98. 11-Hûd 48
    nûhu ıhbıt : ey Nuh in
  99. 11-Hûd 50
    kavmi : ey kavmim
  100. 11-Hûd 51
    kavmi : ey kavmim
  101. 11-Hûd 52
    ve kavmi istagfirû : ve, ey kavmim mağfiret isteyin (dileyin)
  102. 11-Hûd 53
    hûdu : ey Hud
  103. 11-Hûd 59
    bi âyâti : âyetleri
  104. 11-Hûd 60
    hâzihi ed dunyâ : bu dünyada
  105. 11-Hûd 60
    ve yevme el kıyâmeti : ve kıyâmet günü
  106. 11-Hûd 61
    kavmi : ey kavmim
  107. 11-Hûd 62
    sâlihu : ey Salih
  108. 11-Hûd 62
    mâ ya'budu : taptığı şeyler
  109. 11-Hûd 63
    kavmi : ey kavmim
  110. 11-Hûd 63
    yansuru-nî : bana yardım eder
  111. 11-Hûd 64
    ve kavmi : ve ey kavmim
  112. 11-Hûd 65
    eyyâmin : günler
  113. 11-Hûd 67
    diyâri-him : yurtlarında, diyarlarında
  114. 11-Hûd 68
    en lem yagnev : yaşamadılar, var olmadılar
  115. 11-Hûd 71
    ya'kûbe : Yâkub
  116. 11-Hûd 72
    veyletâ : vay, heyhat, hayret
  117. 11-Hûd 76
    ibrâhîmu : ey İbrâhîm
  118. 11-Hûd 78
    ya'melûne es seyyiâti : kötülük yapıyorlar
  119. 11-Hûd 78
    kavmi : ey kavmim
  120. 11-Hûd 81
    ya lûtu : ey Lut
  121. 11-Hûd 81
    len yasilû : asla ulaşamazlar (vasıl olamazlar)
  122. 11-Hûd 84
    kavmi : ey kavmim
  123. 11-Hûd 84
    el mikyâle : ölçek
  124. 11-Hûd 85
    ve kavmi : ve ey kavmim
  125. 11-Hûd 85
    el mikyâle : ölçek
  126. 11-Hûd 85
    yâe-hum : onların eşyaları (şeyleri), hakları
  127. 11-Hûd 87
    şuaybu : ey Şuayb
  128. 11-Hûd 87
    mâ ya'budu : ibadet ettiği şeyleri
  129. 11-Hûd 88
    kavmi : ey kavmim
  130. 11-Hûd 89
    ve kavmi : ve ey kavmim
  131. 11-Hûd 91
    şuaybu : ey Şuayb
  132. 11-Hûd 92
    kavmi : ey kavmim
  133. 11-Hûd 93
    ve kavmi ı'melû : ve ey kavmim, yapın
  134. 11-Hûd 94
    diyâri-him : kendi diyarlarında, yurtlarında
  135. 11-Hûd 95
    en lem yagnev : yaşamadılar, var olmadılar
  136. 11-Hûd 96
    bi âyâti-nâ : âyetlerimizle
  137. 11-Hûd 98
    yakdumu : öne geçecek, önderlik yapacak
  138. 11-Hûd 98
    yevme el kıyâmeti : kıyâmet günü
  139. 11-Hûd 99
    ve yevme el kıyâmeti : ve kıyâmet günü
  140. 11-Hûd 109
    ya'budu : ibadet ediyor, kulluk ediyor, tapıyor
  141. 11-Hûd 109
    mâ ya'budûne : onların taptıkları şey, ibadet ettikleri şey
  142. 11-Hûd 109
    ya'budu : ibadet ediyor, kulluk ediyor, tapıyor
  143. 11-Hûd 111
    ya'melûne : yapıyorlar
  144. 11-Hûd 113
    min evliyâe : evliyadan, velîlerden, dostlardan bir dost
  145. 111-Tebbet 3
    se-yaslâ : yaslanacak, atılacak
  146. 12-Yusuf 1
    âyâtu : âyetleri
  147. 12-Yusuf 4
    ebeti : ey baba, babacığım
  148. 12-Yusuf 5
    buneyye : ey oğul
  149. 12-Yusuf 5
    ru'-ke : senin rüyan
  150. 12-Yusuf 6
    âli ya'kûbe : Yâkub ailesi
  151. 12-Yusuf 7
    âyâtun : âyetler
  152. 12-Yusuf 9
    yahlu : dost olur
  153. 12-Yusuf 10
    gayâbeti el cubbi : kuyunun dibine
  154. 12-Yusuf 10
    ba'du es seyyâreti : bir kısım yolcular, bir grup yolcu, yolcu kafilesi
  155. 12-Yusuf 11
    ebâ-nâ : ey babamız
  156. 12-Yusuf 13
    le yahzunu-nî : mutlaka, gerçekten beni üzer mahzun eder
  157. 12-Yusuf 15
    gayâbet : dip, derinlik
  158. 12-Yusuf 17
    ebâ-nâ : ey babamız
  159. 12-Yusuf 19
    seyyâretun : yolcular, bir yolcu kafilesi, bir kervan
  160. 12-Yusuf 19
    buşrâ : müjde
  161. 12-Yusuf 19
    ya'melûne : yapıyorlar
  162. 12-Yusuf 21
    lâ ya'lemûne : bilmezler
  163. 12-Yusuf 25
    ve kaddet \n(kadde) \n(kadde (kalın d ile yazılırsa)) \n(kudde) : ve yırttı \n: (boyuna yırttı) \n: (enine yırttı) \n: (yırtıldı)
  164. 12-Yusuf 25
    ve elfeyâ : ve ikisi karşılaştılar, karşılarında (buldular)
  165. 12-Yusuf 35
    raevu el âyâti : delilleri gördüler
  166. 12-Yusuf 36
    feteyâni : iki genç erkek
  167. 12-Yusuf 38
    ve ya'kûbe : ve Yâkub
  168. 12-Yusuf 39
    sâhibeyis sicni : ey zindan arkadaşlarım
  169. 12-Yusuf 40
    iyyâ-hu : yalnız o
  170. 12-Yusuf 40
    lâ ya'lemûne : bilmezler, bilmiyorlar
  171. 12-Yusuf 41
    sâhıbeyi es sicni : ey zindan arkadaşlarım
  172. 12-Yusuf 41
    testeftiyâni : ikinizin tabirini, fetvasını, açıklamasını istediğiniz
  173. 12-Yusuf 43
    yâbisâtin : kuru
  174. 12-Yusuf 43
    eyyuhâ el meleu : ey (kavmin) önde gelenleri, ileri gelenler
  175. 12-Yusuf 43
    fî ru'yâye : rüyamı, rüyam hakkında
  176. 12-Yusuf 43
    li er ru' : rüya için
  177. 12-Yusuf 46
    yâbisâtin : kuru (olanlar)
  178. 12-Yusuf 46
    ya'lemûne : bilirler, öğrenirler
  179. 12-Yusuf 49
    ya'sırûne : meyvelerin suyunu sıkacaklar,
  180. 12-Yusuf 52
    li ya'leme : bilmesi içindir
  181. 12-Yusuf 62
    li fityâni-hi : adamlarına (yardımcı gençlere)
  182. 12-Yusuf 62
    ya'rifûne-hâ : onu tanırlar, onu farkederler
  183. 12-Yusuf 63
    ebâ-nâ : ey babamız
  184. 12-Yusuf 65
    ebâ-nâ : ey babamız
  185. 12-Yusuf 67
    beniyye : ey oğullarım
  186. 12-Yusuf 68
    ya'kûbe : Yâkub
  187. 12-Yusuf 68
    lâ ya'lemûne : bilmezler, bilmiyorlar
  188. 12-Yusuf 69
    ya'melûne : yapıyorlar
  189. 12-Yusuf 78
    eyyuhâ el azîzu : ey azîz
  190. 12-Yusuf 80
    neciyyan : fısıldaşarak, gizli konuşarak
  191. 12-Yusuf 80
    yahkumu allahu : Allah hüküm verir
  192. 12-Yusuf 81
    ebâ-nâ : ey babamız
  193. 12-Yusuf 84
    esefâ alâ yûsufe : ey Yusuf'a olan esefim (üzüntü)
  194. 12-Yusuf 84
    ve ebyaddat : beyaz oldu, ağardı
  195. 12-Yusuf 87
    beniyye izhebû : ey oğullarım, gidiniz
  196. 12-Yusuf 88
    eyyuhâ el azîzu : ey vezir, ey azîz
  197. 12-Yusuf 90
    ve yasbir : ve sabreder
  198. 12-Yusuf 92
    yagfiru allâhu : Allah mağfiret etsin
  199. 12-Yusuf 97
    ebânestagfir : ey babamız mağfiret dile
  200. 12-Yusuf 100
    ebeti : ey babacığım
  201. 12-Yusuf 100
    ru'yâye : benim rüyam
  202. 12-Yusuf 101
    fîd dunyâ (fî ed dunyâ) : dünyada
  203. 12-Yusuf 109
    fe yanzurû : artık baksınlar
  204. 13-Ra'd 1
    âyâtu el kitâbi : kitabın âyetleridir
  205. 13-Ra'd 2
    yufassılu el âyâti : âyetleri ayrı ayrı açıklar
  206. 13-Ra'd 3
    le âyâtin : elbette âyetler
  207. 13-Ra'd 4
    le âyâtin : elbette âyetler
  208. 13-Ra'd 4
    ya'kılûne : akıl ederler
  209. 13-Ra'd 8
    ya'lemu : bilir
  210. 13-Ra'd 11
    yahfezûne-hu : onu korurlar, muhafaza ederler
  211. 13-Ra'd 16
    evliyâe : evliya, velîler, dostlar
  212. 13-Ra'd 17
    yadribu allâhu : Allah örnek verir
  213. 13-Ra'd 17
    yadrıbu allâhu : Allah örnek verir
  214. 13-Ra'd 19
    ya'lemu : bilir
  215. 13-Ra'd 21
    yasılûne : ulaştırırlar, vasıl ederler
  216. 13-Ra'd 21
    ve yahşevne : ve korkarlar, huşû duyarlar
  217. 13-Ra'd 23
    ve zurriyyâti-him : ve onların zürriyetlerinden
  218. 13-Ra'd 25
    yankudûne : bozarlar
  219. 13-Ra'd 25
    ve yaktaûne : ve keserler
  220. 13-Ra'd 26
    ve yakdiru : ve daraltır (az bir ölçü takdir eder)
  221. 13-Ra'd 26
    bi el hayâti ed dunyâ : dünya hayatı ile
  222. 13-Ra'd 26
    ve mâ el hayâtu ed dunyâ : ve dünya hayatı değildir
  223. 13-Ra'd 33
    lâ ya'lemu : bilmiyor
  224. 13-Ra'd 34
    fîl hayâti ed dunyâ : dünya hayatında
  225. 13-Ra'd 41
    yahkumu : hükmeder, hüküm verir
  226. 13-Ra'd 42
    ya'lemu : bilir
  227. 13-Ra'd 42
    ve se ya'lemu : ve yakında bilecek
  228. 14-İbrahim 3
    el hayâte ed dunyâ : dünya hayatını
  229. 14-İbrahim 3
    ve yasuddûne : ve alıkoyarlar
  230. 14-İbrahim 5
    bi âyâti-nâ : âyetlerimizle, mucizelerimizle, delillerimizle
  231. 14-İbrahim 5
    bi eyyâmi allâhi : Allah'ın günlerini
  232. 14-İbrahim 5
    le âyâtin : elbette âyetler vardır
  233. 14-İbrahim 9
    lâ ya'lemu-hum : onları bilmez
  234. 14-İbrahim 10
    li yagfire : mağfiret etmek için
  235. 14-İbrahim 10
    ya'budu : ibadet ediyorlar
  236. 14-İbrahim 18
    lâ yakdirûne : güç yetiremezler
  237. 14-İbrahim 25
    ve yadrıbu allâhu el emsâle : ve Allah misal verir
  238. 14-İbrahim 27
    fî el hayâti ed dunyâ : dünya hayatında
  239. 14-İbrahim 29
    yaslevne-hâ : ona (ateşe) yaslanırlar, maruz kalırlar
  240. 14-İbrahim 38
    ve mâ yahfâ : ve gizli değildir (olmaz)
  241. 14-İbrahim 42
    ya'melu : yapıyorlar
  242. 14-İbrahim 52
    ve li ya'lemû : ve bilsinler diye
  243. 15-Hicr 1
    âyâtu el kitâbi : kitabın âyetleridir
  244. 15-Hicr 3
    ya'lemûne : bilirler, bilecekler
  245. 15-Hicr 6
    eyyuhâ ellezî : ey o kimse
  246. 15-Hicr 10
    fî şiyai : grupların, toplumların içine
  247. 15-Hicr 14
    ya'rucûne : yükselirler
  248. 15-Hicr 22
    er riyâha : rüzgârlar
  249. 15-Hicr 25
    yahşuru-hum : onları haşreder (huzurunda toplar)
  250. 15-Hicr 32
    iblîsu : ey iblis
  251. 15-Hicr 56
    yaknetu : ümidi keser, ümitsiz olur
  252. 15-Hicr 72
    ya'mehûne : bocalıyorlar
  253. 15-Hicr 75
    âyâtin : âyetler, deliller, ibretler
  254. 15-Hicr 81
    âyâti-nâ : âyetlerimiz (mucizelerimiz, delillerimiz)
  255. 15-Hicr 82
    yanhıtûne : oyuyorlar, yontuyorlar
  256. 15-Hicr 93
    ya'melûne : yapıyorlar
  257. 15-Hicr 96
    ya'lemûne : biliyorlar, bilirler
  258. 15-Hicr 97
    yadîku : daralıyor, sıkışıyor
  259. 15-Hicr 99
    el yakînu : yakîn
  260. 16-Nahl 8
    ve yahluku : ve yaratır
  261. 16-Nahl 12
    le âyâtin : âyetler
  262. 16-Nahl 12
    ya'kılûne : akıl ediyorlar, akıl ederler
  263. 16-Nahl 17
    yahluku : yaratır
  264. 16-Nahl 17
    lâ yahluku : yaratmaz
  265. 16-Nahl 19
    ya'lemu : bilir
  266. 16-Nahl 20
    lâ yahlukûne : yaratamazlar
  267. 16-Nahl 21
    ahyâin : diri, canlı
  268. 16-Nahl 21
    eyyâne : ne zaman
  269. 16-Nahl 23
    ya'lemu : bilir
  270. 16-Nahl 25
    yahmilû : yüklenirler, taşırlar
  271. 16-Nahl 25
    yevme el kıyâmeti : kıyâmet günü
  272. 16-Nahl 26
    bunyâne-hum : onların binaları
  273. 16-Nahl 27
    yevme el kıyâmeti : kıyâmet günü
  274. 16-Nahl 30
    fî hâzihi ed dunyâ : bu dünyada vardır
  275. 16-Nahl 33
    yanzurûne : bakıyorlar, bekliyorlar
  276. 16-Nahl 33
    yazlimûne : zulmediyorlar
  277. 16-Nahl 38
    lâ ya'lemûne : bilmezler
  278. 16-Nahl 39
    ellezî yahtelifûne : onlar ihtilâfa düşerler
  279. 16-Nahl 39
    ve li ya'leme : ve bilmesi için
  280. 16-Nahl 41
    fî ed dunyâ : dünya hayatında vardır
  281. 16-Nahl 41
    ya'lemûne : biliyorlar
  282. 16-Nahl 45
    en yahsife : bir yerin çöküp kaybolması
  283. 16-Nahl 51
    iyyâ-ye : yalnız ben
  284. 16-Nahl 56
    lâ ya'lemûne : bilmiyorlar
  285. 16-Nahl 59
    mâ yahkumûne : hükmettikleri (karar verdikleri) şey
  286. 16-Nahl 65
    fe ahyâ : böylece diriltti, hayat verdi
  287. 16-Nahl 67
    ya'kılûne : akıl edenler
  288. 16-Nahl 68
    ya'rişûne : (çardak) kuruyorlar, yapıyorlar
  289. 16-Nahl 69
    yahrucu : çıkar
  290. 16-Nahl 70
    ya'leme : bilir
  291. 16-Nahl 73
    ve ya'budûne : ve kulluk ediyorlar, tapıyorlar
  292. 16-Nahl 74
    ya'lemu : bilir
  293. 16-Nahl 75
    lâ yakdiru : muktedir değil, kaadir olmayan, gücü yetmeyen
  294. 16-Nahl 75
    lâ ya'lemûne : bilmezler, bilmiyorlar
  295. 16-Nahl 76
    lâ yakdiru : gücü yetmez, muktedir değil
  296. 16-Nahl 79
    le âyâtin : elbette âyetler
  297. 16-Nahl 83
    ya'rifûne : tanıyorlar, biliyorlar
  298. 16-Nahl 89
    tibyânen : beyan eden (açıklayan)
  299. 16-Nahl 91
    ya'lemu : bilir
  300. 16-Nahl 92
    yevme el kıyâmeti : kıyâmet günü
  301. 16-Nahl 96
    mâ kânû ya'melûne : yapmış oldukları ameller (şeyler)
  302. 16-Nahl 97
    hayâten : hayat
  303. 16-Nahl 97
    mâ kânû ya'melûne : yapmış oldukları ameller (şeyler)
  304. 16-Nahl 101
    lâ ya'lemûne : bilmezler, bilmiyorlar
  305. 16-Nahl 104
    bi âyâti allâhi : Allah'ın âyetlerine
  306. 16-Nahl 105
    bi âyâtillâhi (âyâti allâhi) : Allah'ın âyetlerine
  307. 16-Nahl 107
    el hayâte ed dunyâ : dünya hayatı
  308. 16-Nahl 112
    yasnaûne \n(sanaa) : yapıyorlar \n: (yaptı, meydana getirdi)
  309. 16-Nahl 114
    iyyâ-hu : yalnız ona
  310. 16-Nahl 118
    yazlimûne : zulmediyorlar
  311. 16-Nahl 122
    fî ed dunyâ : dünyada
  312. 16-Nahl 124
    le yahkumu : elbette hüküm verecek
  313. 16-Nahl 124
    yevme el kıyâmeti : kıyâmet günü
  314. 16-Nahl 124
    yahtelifûne : ihtilâf ediyorlar
  315. 17-İsrâ 1
    min âyâti-nâ : âyetlerimizden
  316. 17-İsrâ 5
    hılâle ed diyâri : evlerin arası
  317. 17-İsrâ 9
    ya'melûne : yaparlar, amel ederler
  318. 17-İsrâ 13
    yevme el kıyâmeti : kıyâmet günü
  319. 17-İsrâ 15
    yadıllu : dalâlette kalır
  320. 17-İsrâ 18
    yaslâ-hâ : ona maruz kalır (atılır)
  321. 17-İsrâ 23
    iyyâ-hu : yalnız, sadece o
  322. 17-İsrâ 24
    rabbeyânî : (ikisi) beni yetiştirdi, terbiye etti
  323. 17-İsrâ 27
    ihvâne eş şeyâtîni : şeytanların kardeşleri
  324. 17-İsrâ 30
    ve yakdiru : ve daraltır, ölçüsünü takdir eder
  325. 17-İsrâ 31
    ve iyyâ : ve sadece, yalnız
  326. 17-İsrâ 58
    yevmi el kıyâmeti : kıyâmet günü
  327. 17-İsrâ 59
    bi el âyâti : âyetleri, delilleri, mucizeleri
  328. 17-İsrâ 59
    bi el âyâti : âyetleri, delilleri, mucizeleri
  329. 17-İsrâ 60
    er ru'yâlletî (er ru' elletî) : rüya ki o
  330. 17-İsrâ 60
    tugyânen : azgınlık, şaşkınlık
  331. 17-İsrâ 62
    ilâ yevmil kıyâmeti : kıyâmet gününe
  332. 17-İsrâ 64
    ve mâ yaidu-hum : ve onlara vaadettiği şeyler
  333. 17-İsrâ 67
    illâ iyyâ-hu : sadece o hariç, ondan başka
  334. 17-İsrâ 68
    en yahsife : yere geçirmesi
  335. 17-İsrâ 71
    yakreûne : okurlar
  336. 17-İsrâ 75
    di'fa el hayâti : hayatın zayıflığı (sıkıntısı)
  337. 17-İsrâ 84
    ya'melu : amel eder
  338. 17-İsrâ 97
    evliyâe : velîler, dostlar
  339. 17-İsrâ 97
    yevme el kıyâmeti : kıyâmet günü
  340. 17-İsrâ 98
    bi âyâti-nâ : âyetlerimizi
  341. 17-İsrâ 99
    en yahluka : yaratmak
  342. 17-İsrâ 101
    âyâtin : âyetler, mucizeler
  343. 17-İsrâ 101
    mûsâ : ey Musa
  344. 17-İsrâ 102
    fir'avnu : ey firavun, ya firavun
  345. 17-İsrâ 107
    yahırrûne : kapanırlar
  346. 17-İsrâ 109
    ve yahırrûne : ve kapanıyorlar, kapanırlar
  347. 18-Kehf 2
    ya'melûn es sâlihâti : salih (nefsi ıslâh edici) ameller yaparlar
  348. 18-Kehf 9
    min âyâti-nâ : âyetlerimizden
  349. 18-Kehf 16
    ve mâ ya'budûne : ve kul olduğunuz şeyler
  350. 18-Kehf 17
    min âyâti allâhi : Allah'ın âyetlerinden
  351. 18-Kehf 19
    fe li yanzur : böylece baksın
  352. 18-Kehf 20
    in yazherû : gâlip gelirse
  353. 18-Kehf 21
    li ya'lemû : bilmeleri için, bilsinler diye
  354. 18-Kehf 21
    bunyânen : binalar
  355. 18-Kehf 22
    mâ ya'lemu-hum : onları bilmezler
  356. 18-Kehf 28
    zînete el hayâti ed dunyâ : dünya hayatının süsünü, ziynetini
  357. 18-Kehf 31
    siyâben : elbise
  358. 18-Kehf 42
    leyte-ni : keşke ben
  359. 18-Kehf 43
    yansurûne-hu : ona yardım ederler
  360. 18-Kehf 45
    meselel hayâtid dunyâ : dünya hayatı misalini, durumunu
  361. 18-Kehf 45
    er riyâhu : rüzgâr
  362. 18-Kehf 46
    zînetu el hayâti ed dunyâ : dünya hayatının süsüdür, ziynetidir
  363. 18-Kehf 46
    ve el bâkıyâtu : ve bâki olan, kalıcı olan
  364. 18-Kehf 49
    veylete-nâ : yazıklar olsun bize
  365. 18-Kehf 49
    ve lâ yazlimu : ve zulmetmez
  366. 18-Kehf 50
    evliyâe : dostlar
  367. 18-Kehf 56
    âyâtî : benim âyetlerim
  368. 18-Kehf 57
    bi âyâti : âyetler ile
  369. 18-Kehf 61
    nesiyâ : ikisi unuttular
  370. 18-Kehf 74
    lekı : ikisi karşılaştılar, rastladılar
  371. 18-Kehf 77
    eteyâ : ikisi geldiler
  372. 18-Kehf 79
    ya'melûne : çalışıyorlar
  373. 18-Kehf 80
    tugyânen : azgınlık
  374. 18-Kehf 86
    ze el karneyni : ey Zülkarneyn
  375. 18-Kehf 94
    ze el karneyni : ey Zülkarneyn
  376. 18-Kehf 97
    en yazherû-hu : ona zahir olmaya (üstün gelmeye), onu aşmaya
  377. 18-Kehf 102
    evliyâe : evliya, dostlar, veliler
  378. 18-Kehf 104
    fî el hayâti ed dunyâ : dünya hayatında
  379. 18-Kehf 104
    yahsebûne : zannediyorlar
  380. 18-Kehf 105
    bi âyâti : âyetleri
  381. 18-Kehf 105
    yevme el kıyameti : kıyâmet günü
  382. 18-Kehf 106
    âyâtî : âyetlerim
  383. 18-Kehf 110
    fe li ya'mel : o zaman amel etsin, yapsın
  384. 19-Meryem 1
    Kâf, hâ, , ayn, sâd. Kâf, hâ, , ayn, sâd.
  385. 19-Meryem 2
    zekeriyyâ : Zekeriya
  386. 19-Meryem 6
    min âli ya'kûbe : Yâkub'un ailesinden (ailesine)
  387. 19-Meryem 7
    zekeriyyâ : ey Zekeriya
  388. 19-Meryem 7
    yahyâ : Yahya
  389. 19-Meryem 10
    leyâlin (leyl) : geceler (gece)
  390. 19-Meryem 12
    yahyâ : ey Yahya
  391. 19-Meryem 23
    leyte-nî : keşke ben olsaydım
  392. 19-Meryem 27
    meryemu : ey Meryem
  393. 19-Meryem 28
    : ey
  394. 19-Meryem 42
    : ey
  395. 19-Meryem 43
    ebeti : ey babacığım
  396. 19-Meryem 44
    ebeti : ey babacığım
  397. 19-Meryem 45
    ebeti : ey babacığım
  398. 19-Meryem 46
    ibrâhîmu : ey İbrâhîm
  399. 19-Meryem 49
    ve mâ ya'budûne : ve onların kul olduğu şeyler
  400. 19-Meryem 49
    ve ya'kûbe : ve Yâkub'u
  401. 19-Meryem 58
    âyâtu er rahmâni : Rahmân'ın âyetleri
  402. 19-Meryem 68
    ve eş şeyâtîne : ve şeytanları
  403. 19-Meryem 73
    âyâtu-nâ : âyetlerimiz
  404. 19-Meryem 75
    se ya'lemûne : yakında bilecekler
  405. 19-Meryem 76
    ve el bâkıyâtu es sâlihâtu : ve bâki olan salih ameller
  406. 19-Meryem 77
    bi âyâti-nâ : âyetlerimizi
  407. 19-Meryem 83
    eş şeyâtîne : şeytanlar
  408. 19-Meryem 95
    yevme el kıyâmeti : kıyâmet günü
  409. 2-Bakara 9
    mâ yahdeûne : aldatmıyorlar
  410. 2-Bakara 13
    lâ ya'lemûne : bilmiyorlar, bilmezler
  411. 2-Bakara 14
    ilâ şeyâtîni-him : kendi şeytanlarıyla
  412. 2-Bakara 15
    tugyâni-him : onların azgınlıkları
  413. 2-Bakara 15
    ya'mehûne : bocalarlar, şaşkın kalırlar
  414. 2-Bakara 20
    yahtafu : kamaştırır, kapıp alır, alacak, kapacak
  415. 2-Bakara 21
    eyyuhâ : ey
  416. 2-Bakara 26
    en yadribe meselen : darbı mesel, misal, örnek vermek
  417. 2-Bakara 26
    ya'lemûne : bilirler
  418. 2-Bakara 27
    ve yaktaûne : ve keserler
  419. 2-Bakara 28
    ahyâ-kum : sizi diriltti
  420. 2-Bakara 33
    âdemu : ey Âdem
  421. 2-Bakara 35
    : ey
  422. 2-Bakara 38
    ve lâ hum yahzenûne : ve onlar mahzun olmazlar
  423. 2-Bakara 39
    bi âyâti-nâ : âyetlerimizi
  424. 2-Bakara 40
    : ey
  425. 2-Bakara 40
    iyyâ-ye : yalnız benden, sadece benden
  426. 2-Bakara 41
    bi âyâtî : âyetlerimi
  427. 2-Bakara 41
    ve iyyâ-ye : ve yalnız ben
  428. 2-Bakara 47
    benî isrâîle : ey İsrailoğulları
  429. 2-Bakara 54
    : ey
  430. 2-Bakara 55
    : ya, ey
  431. 2-Bakara 57
    yazlimûne : zulmediyorlar
  432. 2-Bakara 58
    hatâ-kum : sizin hatalarınız
  433. 2-Bakara 61
    mûsâ : ey Musa
  434. 2-Bakara 61
    bi âyâtillâhi (âyâti allâhi) : Allah'ın âyetleri
  435. 2-Bakara 61
    ve yaktulûne : ve öldürüyorlar
  436. 2-Bakara 61
    ya'tedûne : haddi aşıyorlar
  437. 2-Bakara 62
    ve lâ hum yahzenûne : ve onlar mahzun olmazlar
  438. 2-Bakara 73
    âyâti-hi : onun âyetleri, mucizeleri
  439. 2-Bakara 74
    yahrucu : çıkar
  440. 2-Bakara 75
    ya'lemûne : biliyorlar
  441. 2-Bakara 77
    e ve lâ ya'lemûne : ve bilmiyorlar mı
  442. 2-Bakara 77
    ya'lemu : bilir
  443. 2-Bakara 78
    lâ ya'lemûne : bilmezler
  444. 2-Bakara 80
    eyyâmen : günler
  445. 2-Bakara 84
    min diyâri-kum : yurdunuzdan
  446. 2-Bakara 85
    min diyâri-him : kendi yurtlarından
  447. 2-Bakara 85
    fî el hayâti ed dunyâ : dünya hayatında
  448. 2-Bakara 85
    ve yevme el kıyâmeti : ve kıyâmet günü
  449. 2-Bakara 86
    el hayâte ed dunyâ : dünya hayatı
  450. 2-Bakara 91
    enbiyâe : nebîler, peygamberler
  451. 2-Bakara 96
    alâ hayâtin : hayat üzerine, hayata karşı
  452. 2-Bakara 96
    ya'melûne : yapıyorlar
  453. 2-Bakara 99
    âyâtin : âyetler
  454. 2-Bakara 101
    lâ ya'lemûne : bilmiyorlar
  455. 2-Bakara 102
    eş şeyâtînu : şeytanlar
  456. 2-Bakara 102
    eş şeyâtîne : şeytanlar
  457. 2-Bakara 102
    mâ yadurru-hum : onlar zarar veren şeyler
  458. 2-Bakara 102
    ya'lemûne : bilirler, biliyorlar
  459. 2-Bakara 103
    ya'lemûne : biliyorlar
  460. 2-Bakara 104
    eyyuhâ : ey
  461. 2-Bakara 105
    yahtassu : tahsis eder (ihsan eder)
  462. 2-Bakara 112
    ve lâ hum yahzenûne : ve onlar mahzun olmazlar
  463. 2-Bakara 113
    el yahûdu : yahudiler
  464. 2-Bakara 113
    el yahûdu : yahudiler
  465. 2-Bakara 113
    lâ ya'lemûne : bilmiyorlar
  466. 2-Bakara 113
    yahkumu : hükmedecek, hüküm verecek
  467. 2-Bakara 113
    yevme el kıyâmeti : kıyâmet günü
  468. 2-Bakara 113
    yahtelifûne : ihtilâf ediyorlar, ayrılığa düşüyorlar
  469. 2-Bakara 114
    eddunyâ : dünyada
  470. 2-Bakara 118
    lâ ya'lemûne : bilmiyorlar
  471. 2-Bakara 118
    el âyâti : âyetler
  472. 2-Bakara 120
    el yahûdu : yahudi
  473. 2-Bakara 122
    : ey
  474. 2-Bakara 129
    âyâti-ke : senin âyetlerin
  475. 2-Bakara 130
    fî ed dunyâ : dünyada
  476. 2-Bakara 132
    ve ya'kûbu : ve Yâkub
  477. 2-Bakara 132
    beniyye : ey oğullarım
  478. 2-Bakara 133
    ya'kûbe : Yâkub
  479. 2-Bakara 134
    ya'melûne : yapıyorlar
  480. 2-Bakara 136
    ve ya'kûbe : ve Yâkub
  481. 2-Bakara 140
    ve ya'kûbe ve esbâta : ve Yâkub ve torunları
  482. 2-Bakara 141
    ya'melûne : yapıyorlar
  483. 2-Bakara 144
    le ya'lemûne : elbette biliyorlar, bilirler
  484. 2-Bakara 144
    ya'melûne : yapıyorlar
  485. 2-Bakara 146
    ya'rifûne-hu : onu tanırlar, bilirler
  486. 2-Bakara 146
    ya'rifûne : tanırlar
  487. 2-Bakara 146
    ya'lemûne : biliyorlar
  488. 2-Bakara 151
    âyâti-nâ : bizim âyetlerimiz
  489. 2-Bakara 153
    eyyuhâ : ey
  490. 2-Bakara 154
    ehyâun : canlıdır, hayattadır, diridir
  491. 2-Bakara 164
    fe ahyâ bi-hi : böylece onunla hayat verdı, diriltti
  492. 2-Bakara 164
    er riyâhı : rüzgâr(lar)
  493. 2-Bakara 164
    le âyâtin : elbette âyetler, kanıtlar, deliller
  494. 2-Bakara 164
    ya'kılûne : akıl ederler
  495. 2-Bakara 168
    eyyuhâ : ey
  496. 2-Bakara 170
    lâ ya'kılûne : akıl etmiyorlar
  497. 2-Bakara 171
    lâ ya'kılûne : akıl etmezler
  498. 2-Bakara 172
    eyyuhâ : ey
  499. 2-Bakara 172
    iyyâ-hu ta'budûne : sadece ona kul olursunuz
  500. 2-Bakara 174
    yevme el kıyâmeti : kıyâmet günü
  501. 2-Bakara 178
    eyyuhâ : ey
  502. 2-Bakara 179
    hayâtun : hayat
  503. 2-Bakara 179
    : ey
  504. 2-Bakara 183
    eyyuhâ : ey
  505. 2-Bakara 183
    es sıyâmu : oruç
  506. 2-Bakara 184
    eyyâmen : günler
  507. 2-Bakara 184
    min eyyâmin : günlerden
  508. 2-Bakara 185
    min eyyâmin : günlerden
  509. 2-Bakara 187
    es sıyâmi : oruç
  510. 2-Bakara 187
    ebyadu : beyaz
  511. 2-Bakara 187
    es sıyâme : oruç
  512. 2-Bakara 187
    âyâti-hî : kendi âyetleri
  513. 2-Bakara 196
    min sıyâmin : oruçtan
  514. 2-Bakara 196
    yâmu : oruç
  515. 2-Bakara 196
    eyyâmin : günler
  516. 2-Bakara 197
    ya'lem-hu : onu bilir
  517. 2-Bakara 197
    : ey
  518. 2-Bakara 200
    fî ed dunyâ : dünyada
  519. 2-Bakara 201
    fî ed dunyâ : dünyada
  520. 2-Bakara 203
    eyyâmin : günlerde
  521. 2-Bakara 204
    hayâti ed dunyâ : dünya hayatında
  522. 2-Bakara 208
    eyyuhâ : ey
  523. 2-Bakara 212
    el hayâtu ed dunyâ : dünya hayatı
  524. 2-Bakara 212
    yevme el kıyâmeti : kıyâmet günü
  525. 2-Bakara 213
    li yahkume : hükmetmeleri için, hükmetsin diye
  526. 2-Bakara 216
    ya'lemu : bilir
  527. 2-Bakara 217
    fî ed dunyâ : dünyada
  528. 2-Bakara 219
    el âyâti : âyetler
  529. 2-Bakara 220
    fî ed dunyâ : dünya hakkında, dünyada
  530. 2-Bakara 220
    ya'lemu : bilir
  531. 2-Bakara 221
    âyâti-hî : kendi âyetlerini
  532. 2-Bakara 222
    hattâ yathurne : temizleninceye kadar
  533. 2-Bakara 228
    ve lâ yahıllu : ve helâl olmaz
  534. 2-Bakara 229
    ve lâ yahıllu : ve helâl olmaz
  535. 2-Bakara 230
    ya'lemûne : biliyorlar, bilirler
  536. 2-Bakara 231
    âyâti allâhi : Allah'ın âyetleri
  537. 2-Bakara 232
    ya'lemu : bilir
  538. 2-Bakara 235
    ya'lemu : bilir
  539. 2-Bakara 237
    en ya'fûne : affetmeleri
  540. 2-Bakara 237
    ya'fuve : affeder
  541. 2-Bakara 242
    âyâti-hi : kendi âyetleri
  542. 2-Bakara 243
    min diyâri-him : kendi diyarlarından, yurtlarından
  543. 2-Bakara 243
    ahyâ-hum : onları diriltti
  544. 2-Bakara 245
    yakbidu : daraltır
  545. 2-Bakara 246
    min diyâri-nâ : diyarımızdan, yurdumuzdan
  546. 2-Bakara 249
    lem yat'am-hu : ona doymaz
  547. 2-Bakara 252
    âyâtu allâhi : Allah'ın âyetleri
  548. 2-Bakara 254
    eyyuhâ : ey
  549. 2-Bakara 255
    ya'lemu : bilir
  550. 2-Bakara 257
    evliyâu-hum : onların dostları
  551. 2-Bakara 260
    li yatmainne : tatmin olması için
  552. 2-Bakara 262
    ve lâ hum yahzenûne : ve onlar mahzun olmazlar
  553. 2-Bakara 264
    eyyuhâ : ey
  554. 2-Bakara 264
    lâ yakdirûne : muktedir olamazlar, elde edemezler
  555. 2-Bakara 266
    lekum el âyâti : size âyetleri
  556. 2-Bakara 267
    eyyuhâ : ey
  557. 2-Bakara 270
    ya'lemu-hu : onu bilir
  558. 2-Bakara 273
    yahsebu-hum(u) : onları sanır, onları zanneder 9 - el câhilu
  559. 2-Bakara 273
    agniyâe : zengin
  560. 2-Bakara 274
    ve lâ hum yahzenûne : ve onlar mahzun olmazlar
  561. 2-Bakara 277
    ve lâ hum yahzenûne : ve onlar mahzun olmazlar
  562. 2-Bakara 278
    eyyuhâ : ey
  563. 2-Bakara 282
    eyyuhe : ey
  564. 2-Bakara 282
    izâ tebâya'tum : alışveriş, anlaşma yaptığınız zaman
  565. 2-Bakara 284
    yagfiru : mağfiret eder, bağışlar, günahları
  566. 20-Tâ-Hâ 3
    yahşâ : huşû duyar
  567. 20-Tâ-Hâ 7
    ya'lemu : bilir
  568. 20-Tâ-Hâ 11
    mûsâ : ey Musa
  569. 20-Tâ-Hâ 17
    mûsâ : ey Musa
  570. 20-Tâ-Hâ 19
    mûsâ : ey Musa
  571. 20-Tâ-Hâ 23
    min âyâti-nâ : âyetlerimizden, mucizelerimizden
  572. 20-Tâ-Hâ 36
    mûsâ : ey Musa
  573. 20-Tâ-Hâ 40
    mûsâ : ey Musa
  574. 20-Tâ-Hâ 42
    bi âyâtî : âyetlerimle, mucizelerimle
  575. 20-Tâ-Hâ 42
    ve lâ teniyâ : ve gevşek davranmayın, ihmal etmeyin
  576. 20-Tâ-Hâ 44
    yahşâ : korkar, huşû duyar
  577. 20-Tâ-Hâ 45
    en yatgâ : azgın davranması
  578. 20-Tâ-Hâ 47
    fe'tiyâ-hu : o halde (ikiniz) ona gidin
  579. 20-Tâ-Hâ 49
    mûsâ : ey Musa
  580. 20-Tâ-Hâ 52
    lâ yadıllu : gaflette olmaz, yanlış yapmaz
  581. 20-Tâ-Hâ 54
    le âyâtin : elbette âyetler
  582. 20-Tâ-Hâ 56
    âyâti-nâ : âyetlerimiz
  583. 20-Tâ-Hâ 57
    mûsâ : ey Musa
  584. 20-Tâ-Hâ 65
    mûsâ : ey Musa
  585. 20-Tâ-Hâ 72
    el hayâte ed dunyâ : dünya hayatı
  586. 20-Tâ-Hâ 73
    li yagfire : mağfiret etmesi
  587. 20-Tâ-Hâ 73
    hatâ-nâ : bizim hatalarımız
  588. 20-Tâ-Hâ 74
    ve lâ yahyâ : ve canlanmaz, yaşamaz, hayy olmaz (olamaz)
  589. 20-Tâ-Hâ 80
    benî isrâîle : ey İsrailoğulları
  590. 20-Tâ-Hâ 81
    yahılle : iner
  591. 20-Tâ-Hâ 81
    ve men yahlil : ve kime inerse
  592. 20-Tâ-Hâ 83
    mûsâ : ey Musa
  593. 20-Tâ-Hâ 86
    kavmi : ey kavmim
  594. 20-Tâ-Hâ 86
    yaıd-kum : size vaadetti
  595. 20-Tâ-Hâ 86
    en yahılle : inmesi
  596. 20-Tâ-Hâ 90
    kavmi : ey kavmim
  597. 20-Tâ-Hâ 92
    hârûnu : ey Harun
  598. 20-Tâ-Hâ 94
    yebneumme (ya ibne umme) : ey annemin oğlu
  599. 20-Tâ-Hâ 95
    sâmiriyyu : ey Samiri
  600. 20-Tâ-Hâ 96
    lem yabsurû : göremediler
  601. 20-Tâ-Hâ 97
    fî el hayâti : hayatta
  602. 20-Tâ-Hâ 100
    yahmilu : taşır, yüklenir
  603. 20-Tâ-Hâ 100
    yevme el kıyâmeti : kıyâmet günü
  604. 20-Tâ-Hâ 101
    yevme el kıyâmeti : kıyâmet günü
  605. 20-Tâ-Hâ 110
    ya'lemu : o bilir
  606. 20-Tâ-Hâ 112
    ya'mel : amel eder
  607. 20-Tâ-Hâ 117
    âdemu : ey Âdem
  608. 20-Tâ-Hâ 120
    âdemu : ey Âdem
  609. 20-Tâ-Hâ 121
    yahsıfâni : ikisi örtüyor
  610. 20-Tâ-Hâ 123
    lâ yadıllu : dalâlette kalmaz
  611. 20-Tâ-Hâ 124
    yevme el kıyâmeti : kıyâmet günü
  612. 20-Tâ-Hâ 126
    âyâtu-nâ : âyetlerimiz
  613. 20-Tâ-Hâ 127
    bi âyâti : âyetlere
  614. 20-Tâ-Hâ 128
    le âyâtin : elbette âyetler
  615. 20-Tâ-Hâ 131
    el hayâti ed dunyâ : dünya hayatı
  616. 20-Tâ-Hâ 134
    âyâti-ke : senin âyetlerin
  617. 21-Enbiyâ 4
    ya'lemu : bilir
  618. 21-Enbiyâ 14
    veylenâ : yazıklar olsun bize
  619. 21-Enbiyâ 22
    yasıfûne : vasıflandırırlar
  620. 21-Enbiyâ 24
    lâ ya'lemûne : bilmiyorlar, bilmezler
  621. 21-Enbiyâ 27
    ya'melûne : yaparlar, amel ederler
  622. 21-Enbiyâ 28
    ya'lemu : bilir
  623. 21-Enbiyâ 32
    an âyâti-hâ : âyetlerinden, delillerinden
  624. 21-Enbiyâ 37
    âyâtî : âyetlerim
  625. 21-Enbiyâ 39
    ya'lemu ellezîne : o kimseler bilselerdi
  626. 21-Enbiyâ 46
    veyle-nâ : bize yazıklar olsun
  627. 21-Enbiyâ 47
    li yevmi el kıyâmeti : kıyâmet günü için
  628. 21-Enbiyâ 48
    ve dıyâen : ve bir ışık (nur) olarak
  629. 21-Enbiyâ 49
    yahşevne : huşû duyarlar
  630. 21-Enbiyâ 62
    ibrahîmu : ey İbrâhîm
  631. 21-Enbiyâ 66
    ve lâ yadurru-kum : ve size zararı olmaz
  632. 21-Enbiyâ 69
    nâru : ey ateş
  633. 21-Enbiyâ 72
    ve ya'kûbe : ve Yâkub'u
  634. 21-Enbiyâ 77
    bi âyâti-nâ : âyetlerimizi
  635. 21-Enbiyâ 78
    iz yahkumâni : ikisi hüküm veriyordu
  636. 21-Enbiyâ 82
    ve min eş şeyâtîni : ve şeytanlardan
  637. 21-Enbiyâ 82
    ve ya'melûne : ve yapıyorlar
  638. 21-Enbiyâ 89
    ve zekeriyyâ : ve Zekeriya
  639. 21-Enbiyâ 90
    yahyâ : Yahya
  640. 21-Enbiyâ 94
    ya'mel : yapar
  641. 21-Enbiyâ 97
    veyle-nâ : bize yazıklar olsun
  642. 21-Enbiyâ 103
    lâ yahzunu-hum : onları mahzun etmez
  643. 21-Enbiyâ 110
    ya'lemu : bilir
  644. 21-Enbiyâ 110
    ve ya'lemu : ve o bilir
  645. 22-Hac 1
    eyyuhâ : ey
  646. 22-Hac 5
    eyyuhâ en nâsu : ey insanlar
  647. 22-Hac 5
    li keylâ ya'leme : bilmemesi için
  648. 22-Hac 9
    fî ed dunyâ : dünyada
  649. 22-Hac 9
    yevme el kıyâmeti : kıyâmet günü
  650. 22-Hac 11
    ya'budu allâhe : Allah'a ibadet eder
  651. 22-Hac 11
    hasire ed dunyâ : dünya hüsrandadır
  652. 22-Hac 15
    fî ed dunyâ : dünyada
  653. 22-Hac 15
    li yakta' : kessin
  654. 22-Hac 15
    mâ yagîzu : öfkelendiği şey
  655. 22-Hac 16
    âyâtin : âyetler
  656. 22-Hac 17
    yafsılu : (fasıl fasıl) ayırır
  657. 22-Hac 17
    yevme el kıyâmeti : kıyâmet günü
  658. 22-Hac 19
    siyâbun : elbiseler
  659. 22-Hac 22
    en yahrucû : çıkmak
  660. 22-Hac 25
    ve yasuddûne : ve alıkoyarlar, men ederler
  661. 22-Hac 28
    eyyâmin : günlerde
  662. 22-Hac 29
    el yakdû : kada etsinler, yerine getirsinler (gidersinler)
  663. 22-Hac 40
    min diyâri-him : diyarlarından, yurtlarından
  664. 22-Hac 40
    ve biyaun : ve (hristiyanların) kiliseleri
  665. 22-Hac 40
    yansurennallâhu : Allah yardım eder
  666. 22-Hac 40
    yansuru-hu : ona yardım etti
  667. 22-Hac 46
    ya'kılûne : akıl ederler
  668. 22-Hac 49
    eyyuhâ en nâsu : ey insanlar
  669. 22-Hac 51
    fî âyâti-nâ : âyetlerimiz hakkında
  670. 22-Hac 52
    âyâti-hî : onun âyetleri
  671. 22-Hac 54
    ve li ya'leme : ve bilmeleri için
  672. 22-Hac 56
    yahkumu : hükmeder, hükmedecektir
  673. 22-Hac 57
    bi âyâti-nâ : âyetlerimizi
  674. 22-Hac 60
    le yansuru enne-hu allâhu : mutlaka Allah ona yardım eder
  675. 22-Hac 66
    ahyâ-kum : size hayat verdi
  676. 22-Hac 69
    yahkumu : hükmedecek
  677. 22-Hac 69
    yevme el kıyâmeti : kıyâmet günü
  678. 22-Hac 70
    ya'lemu : bilir
  679. 22-Hac 71
    ve ya'budûne : ve tapıyorlar
  680. 22-Hac 72
    âyâtu-nâ : âyetlerimiz
  681. 22-Hac 72
    âyâti-nâ : âyetlerimiz
  682. 22-Hac 73
    eyyuhâ en nâsu : ey insanlar
  683. 22-Hac 73
    len yahlukû : asla yaratamazlar
  684. 22-Hac 75
    yastafî : seçer
  685. 22-Hac 76
    ya'lemu : bilir
  686. 22-Hac 77
    eyyuhâ ellezîne : ey o kimseler
  687. 23-Mü'minûn 16
    yevme el kıyâmeti : kıyâmet günü
  688. 23-Mü'minûn 23
    kavmi : ey kavmim
  689. 23-Mü'minûn 30
    âyâtin : âyetler
  690. 23-Mü'minûn 33
    fî el hayâti ed dunyâ : dünya hayatında
  691. 23-Mü'minûn 35
    e yaıdu-kum : size vaad mi ediyor
  692. 23-Mü'minûn 37
    hayâtuned dunyâ : dünya hayatımız
  693. 23-Mü'minûn 37
    ve nahyâ : ve yaşarız
  694. 23-Mü'minûn 45
    bi âyâti-nâ : âyetlerimizi
  695. 23-Mü'minûn 51
    eyyuhâ er rusulu : ey resûller
  696. 23-Mü'minûn 55
    e yahsebûne : onlar mı sanıyorlar
  697. 23-Mü'minûn 58
    bi âyâti : âyetlere
  698. 23-Mü'minûn 62
    yantıku : söyleyen, konuşan
  699. 23-Mü'minûn 66
    âyâtî : âyetlerim
  700. 23-Mü'minûn 69
    lem ya'rifû : tanımıyorlar, tanımadılar
  701. 23-Mü'minûn 75
    tugyâni-him : onların azgınlıkları
  702. 23-Mü'minûn 75
    ya'mehûne : bocalıyorlar, şaşkın şaşkın dolaşıyorlar
  703. 23-Mü'minûn 91
    yasıfûne : vasıflandırıyorlar
  704. 23-Mü'minûn 96
    yasıfûne : vasıflandırıyorlar
  705. 23-Mü'minûn 97
    eş şeyâtîni : şeytanlar
  706. 23-Mü'minûn 98
    en yahdurû-ni : benim yanımda hazır bulunmaları
  707. 23-Mü'minûn 105
    âyâtî : âyetlerim
  708. 24-Nûr 1
    âyâtin : âyetler
  709. 24-Nûr 14
    fî ed dunyâ : dünyada
  710. 24-Nûr 18
    lekum el âyâti : size âyetleri
  711. 24-Nûr 19
    fî ed dunyâ : dünyada
  712. 24-Nûr 19
    ya'lemu : o bilir
  713. 24-Nûr 21
    eyyuhâ ellezîne âmenû : ey âmenû olanlar
  714. 24-Nûr 22
    vel ya'fû (ve li ya'fû) : ve affetsinler
  715. 24-Nûr 22
    vel yasfehû (ve li yasfehû) : ve vazgeçsinler, hoş görsünler
  716. 24-Nûr 22
    en yagfirallâhu (yagfire allâhu) : Allah'ın mağfiret etmesini
  717. 24-Nûr 23
    fî ed dunyâ : dünyada
  718. 24-Nûr 24
    ya'melûne : yapıyorlar
  719. 24-Nûr 25
    ve ya'lemûne : ve bilecekler
  720. 24-Nûr 27
    eyyuhâ ellezîne âmenû : ey âmenû olanlar
  721. 24-Nûr 29
    ya'lemu : bilir
  722. 24-Nûr 30
    yaguddû : çeksinler, indirsinler
  723. 24-Nûr 30
    ve yahfezû : ve muhafaza etsinler, korusunlar
  724. 24-Nûr 30
    yasneûne : yapıyorlar
  725. 24-Nûr 31
    yagdudne : çeksinler, indirsinler
  726. 24-Nûr 31
    ve yahfazne : ve korusunlar
  727. 24-Nûr 31
    vel yadribne (ve li yadribne) : ve vursunlar (örtsünler)
  728. 24-Nûr 31
    lem yazharû : zahir olmaz, farkına varmaz
  729. 24-Nûr 31
    ve lâ yadribne : ve vurmasınlar
  730. 24-Nûr 32
    el eyâmâ : eşi (karısı) olmayan erkekler,
  731. 24-Nûr 33
    feteyâti-kum : genç cariyeleriniz
  732. 24-Nûr 33
    el hayâti ed dunyâ : dünya hayatı
  733. 24-Nûr 34
    âyâtin : âyetler
  734. 24-Nûr 35
    ve yadribullâhul emsâle : ve Allah örnekler, misaller verir
  735. 24-Nûr 39
    yahsebu-hu : onu zanneder
  736. 24-Nûr 40
    yagşâ-hu : onu örter, kaplar
  737. 24-Nûr 43
    yahrucu : çıkar
  738. 24-Nûr 43
    ve yasrifu-hu : ve onu çevirir, uzaklaştırır
  739. 24-Nûr 45
    yahluku allâhu : Allah yaratır
  740. 24-Nûr 46
    âyâtin : âyetler
  741. 24-Nûr 48
    li yahkume : hüküm vermesi için
  742. 24-Nûr 51
    li yahkume : hüküm vermesi için
  743. 24-Nûr 52
    ve yahşe allâhe : ve Allah'a huşû duyar
  744. 24-Nûr 53
    le yahrucunne : mutlaka çıkacaklar
  745. 24-Nûr 55
    ya'budûne-nî : bana kul olurlar
  746. 24-Nûr 58
    eyyuhâ : ey, ya
  747. 24-Nûr 58
    siyâbe-kum : elbiseniz
  748. 24-Nûr 58
    el âyâti : âyetleri
  749. 24-Nûr 59
    âyâti-hi : âyetlerini
  750. 24-Nûr 60
    siyâbehunne : onların elbiseleri
  751. 24-Nûr 61
    el âyâti : âyetler
  752. 24-Nûr 63
    kad ya'lemu : biliyordu
  753. 24-Nûr 63
    fel yahzeri (fe li yahzeri) : o zaman sakınsınlar, çekinsinler
  754. 24-Nûr 64
    kad ya'lemu : biliyordu
  755. 25-Furkan 3
    lâ yahlukûne : yaratmaz, yaratamaz
  756. 25-Furkan 3
    ve lâ hayâten : ve hayat veremez
  757. 25-Furkan 6
    ya'lemu : bilir
  758. 25-Furkan 17
    yahşuru-hum : onları haşredecek, toplayacak
  759. 25-Furkan 17
    ya'budûne : tapıyorlar
  760. 25-Furkan 18
    min evliyâe : dostlar
  761. 25-Furkan 19
    yazlım : zulmeder
  762. 25-Furkan 27
    leyte-nî : keşke ben
  763. 25-Furkan 28
    veyletâ : yazıklar olsun
  764. 25-Furkan 30
    rabbi : ey Rabbim
  765. 25-Furkan 36
    bi âyâti-nâ : bizim âyetlerimizi
  766. 25-Furkan 42
    ve sevfe ya'lemûne : ve bilecekler
  767. 25-Furkan 44
    ya'kılûne : akıl ediyorlar
  768. 25-Furkan 48
    er riyâha : rüzgâr(lar)
  769. 25-Furkan 55
    ve ya'budûne : ve ibadet ediyorlar, tapıyorlar
  770. 25-Furkan 55
    ve lâ yadurru-hum : ve zarar vermez
  771. 25-Furkan 59
    eyyâmin : günler
  772. 25-Furkan 64
    ve kıyâmen : ve kıyam ederek, ayakta durarak
  773. 25-Furkan 67
    ve lem yakturû : ve kısmazlar, cimrilik etmezler
  774. 25-Furkan 68
    ve lâ yaktulûne : ve öldürmezler
  775. 25-Furkan 69
    yevme el kıyâmeti : kıyâmet günü
  776. 25-Furkan 69
    ve yahlud : ve halid olur, daimî kalır, ebediyyen kalır
  777. 25-Furkan 73
    bi âyâti : âyetler
  778. 25-Furkan 73
    lem yahırrû : kapanmazlar, olmazlar
  779. 25-Furkan 73
    ve umyânen : ve kör (âmâ)
  780. 25-Furkan 74
    ve zurriyyâti-nâ : ve zürriyyet
  781. 25-Furkan 77
    mâ ya'beu : değer vermez
  782. 26-Şuarâ 2
    âyâtu : âyetler
  783. 26-Şuarâ 13
    ve yadîku : ve daralıyor
  784. 26-Şuarâ 14
    en yaktulû-ni : beni öldürmelerinden
  785. 26-Şuarâ 15
    âyâti-nâ : âyetlerimiz
  786. 26-Şuarâ 16
    fe'tiyâ (fe i'tiyâ) : artık (ikiniz) gidin
  787. 26-Şuarâ 51
    en yagfira : mağfiret etmesi
  788. 26-Şuarâ 51
    hatâ-nâ : bizim hatalarımız
  789. 26-Şuarâ 82
    en yagfira : mağfiret etmesi
  790. 26-Şuarâ 96
    yahtesımûne : hasım olarak (düşmanca) çekişirler
  791. 26-Şuarâ 112
    kânû ya'melûne : yapmış oldukları
  792. 26-Şuarâ 116
    nûhu : ey Nuh
  793. 26-Şuarâ 167
    lûtu : ey Lut
  794. 26-Şuarâ 169
    ya'melûne : yapıyorlar
  795. 26-Şuarâ 183
    yâe-hum : onların şeyleri
  796. 26-Şuarâ 197
    en ya'leme-hu : onu bilmesi
  797. 26-Şuarâ 210
    eş şeyâtînu : şeytanlar
  798. 26-Şuarâ 221
    eş şeyâtînu : şeytanlar
  799. 26-Şuarâ 227
    ve se ya'lemu : ve bilecekler
  800. 27-Neml 1
    âyâtu : âyetler
  801. 27-Neml 4
    ya'mehûne : (şaşkın bir halde) bocalarlar
  802. 27-Neml 9
    : ey
  803. 27-Neml 10
    mûsâ : ey Musa
  804. 27-Neml 12
    âyâtin : âyet, mucize
  805. 27-Neml 13
    âyâtu-nâ : âyetlerimiz
  806. 27-Neml 16
    eyyuhâ : ey
  807. 27-Neml 18
    eyyuhâ : ey
  808. 27-Neml 18
    lâ yahtımenne-kum : sakın sizi ezmesin
  809. 27-Neml 22
    yakînin : yakîn olan, kesin olan
  810. 27-Neml 25
    ve ya'lemu : ve bilir
  811. 27-Neml 29
    eyyuhâ : ey
  812. 27-Neml 32
    eyyuhâ : ey
  813. 27-Neml 36
    âtâniyallâhu : Allah bana verdi
  814. 27-Neml 38
    eyyuhâ : ey
  815. 27-Neml 45
    yahtesımûne : hasım oluyorlar, çekişiyorlar
  816. 27-Neml 46
    kavmi : ey kavmim
  817. 27-Neml 52
    ya'lemûne : biliyorlar
  818. 27-Neml 60
    ya'dilûne : denk, eşit tutarlar
  819. 27-Neml 61
    lâ ya'lemûne : bilmiyorlar
  820. 27-Neml 63
    er riyâha : rüzgârlar
  821. 27-Neml 65
    lâ ya'lemu : bilmez (bilemez)
  822. 27-Neml 65
    eyyâne : ne zaman
  823. 27-Neml 74
    ya'lemu : bilir
  824. 27-Neml 76
    yakussu : anlatıyor
  825. 27-Neml 76
    yahtelifûne : ihtilâfa düşüyorlar
  826. 27-Neml 78
    yakdî : hükmeder, hüküm verecek
  827. 27-Neml 81
    bi âyâti-nâ : âyetlerimizi
  828. 27-Neml 82
    bi âyâti-nâ : âyetlerimize
  829. 27-Neml 83
    bi âyâti-nâ : âyetlerimizi
  830. 27-Neml 84
    bi âyâtî : âyetlerimi
  831. 27-Neml 86
    âyâtin : âyetler, mucizeler, deliller
  832. 27-Neml 93
    âyâti-hi : onun âyetleri
  833. 28-Kasas 2
    âyâtu : âyetler
  834. 28-Kasas 6
    yahzerûne : hazar ediyorlar, çekiniyorlar
  835. 28-Kasas 13
    lâ ya'lemûne : bilmezler
  836. 28-Kasas 15
    yaktetilâni : kavga eden iki kişi
  837. 28-Kasas 19
    en yabtışe : yakalamak
  838. 28-Kasas 19
    mûsâ : ey Musa
  839. 28-Kasas 20
    mûsâ : ey Musa
  840. 28-Kasas 20
    yaktulû-ke : seni öldürmek
  841. 28-Kasas 25
    alestihyâin (alâ istihyâin) : haya ederek, utanarak
  842. 28-Kasas 26
    ebeti : ey babacığım
  843. 28-Kasas 30
    en mûsâ : ey Musa
  844. 28-Kasas 31
    mûsâ : ey Musa
  845. 28-Kasas 33
    en yaktulû-ni : beni öldürmelerinden
  846. 28-Kasas 35
    lâ yasılûne : ulaşmaz, ulaşamaz
  847. 28-Kasas 35
    âyâti-nâ : bizim âyetlerimiz, mucizelerimiz
  848. 28-Kasas 36
    ayâti-nâ : âyetlerimiz
  849. 28-Kasas 38
    eyyuhâ : ey
  850. 28-Kasas 38
    hâmânu : ey Haman (firavunun veziri)
  851. 28-Kasas 41
    ve yevme el kıyâmeti : ve kıyâmet günü
  852. 28-Kasas 42
    hâzihi ed dunyâ : bu dünya
  853. 28-Kasas 42
    ve yevme el kıyâmeti : ve kıyâmet günü
  854. 28-Kasas 45
    âyâti-nâ : âyetlerimiz
  855. 28-Kasas 47
    âyâti-ke : senin âyetlerin
  856. 28-Kasas 57
    lâ ya'lemûne : bilmiyorlar, bilmezler
  857. 28-Kasas 59
    âyâti-nâ : âyetlerimiz
  858. 28-Kasas 60
    el hayâti ed dunyâ : dünya hayatı
  859. 28-Kasas 61
    el hayâti ed dunyâ : dünya hayatı
  860. 28-Kasas 61
    yevme el kıyâmeti : kıyâmet günü
  861. 28-Kasas 63
    iyyâ-nâ : bize
  862. 28-Kasas 63
    ya'budûne : tapıyorlar
  863. 28-Kasas 68
    yahluku : yaratır
  864. 28-Kasas 68
    ve yahtâru : ve seçer
  865. 28-Kasas 68
    el hıyaratu : tercih, seçim
  866. 28-Kasas 69
    ya'lemu : bilir
  867. 28-Kasas 71
    ilâ yevmi el kıyâmeti : kıyâmet gününe kadar
  868. 28-Kasas 71
    yâin : ışık, aydınlık
  869. 28-Kasas 72
    ilâ yevmi el kıyâmeti : kıyâmet gününe kadar
  870. 28-Kasas 77
    min ed dunyâ : dünyadan
  871. 28-Kasas 78
    ve lem ya'lem : ve bilmez
  872. 28-Kasas 79
    el hayâte ed dunyâ : dünya hayatı
  873. 28-Kasas 79
    : ey
  874. 28-Kasas 82
    ve yakdiru : ve takdir eder, daraltır
  875. 28-Kasas 84
    ya'melûne : yaparlar, yapıyorlar
  876. 28-Kasas 87
    ve lâ yasuddunne-ke : ve sakın seni alıkoymasınlar
  877. 28-Kasas 87
    an âyâtillâhi (âyâti allâhi) : Allah'ın âyetlerinden
  878. 29-Ankebût 3
    ya'leme : bilir
  879. 29-Ankebût 3
    ya'lemene : ve muhakkak ki bilmektedir
  880. 29-Ankebût 4
    ya'melûne : yaparlar, yapıyorlar
  881. 29-Ankebût 4
    yahkumûne : hüküm veriyorlar
  882. 29-Ankebût 7
    ya'melûne : yapıyorlar
  883. 29-Ankebût 11
    ya'lemenne : muhakkak bilir
  884. 29-Ankebût 11
    ya'lemenne : muhakkak bilir
  885. 29-Ankebût 12
    hatâ-kum : sizin hatalarınız
  886. 29-Ankebût 12
    min hatâ-hum : onların hatalarından
  887. 29-Ankebût 13
    yahmilunne : mutlaka taşıyacaklar, yüklenecekler
  888. 29-Ankebût 13
    yevme el kıyâmeti : kıyâmet günü
  889. 29-Ankebût 23
    bi âyâtillâhi (âyâti allâhi) : Allah'ın âyetlerini
  890. 29-Ankebût 24
    le âyâtin : elbette âyetler
  891. 29-Ankebût 25
    el hayâti ed dunyâ : dünya hayatı
  892. 29-Ankebût 25
    yevme el kıyâmeti : kıyâmet günü
  893. 29-Ankebût 27
    ve ya'kûbe : ve Yâkub
  894. 29-Ankebût 27
    fî ed dunyâ, : dünyada
  895. 29-Ankebût 35
    ya'kılûne : akıl eder, akıl edecek
  896. 29-Ankebût 36
    : ey
  897. 29-Ankebût 40
    li yazlime-hum : onlara zulmeden
  898. 29-Ankebût 40
    yazlimûne : zulmediyorlar
  899. 29-Ankebût 41
    evliyâe : velîler, dostlar
  900. 29-Ankebût 41
    ya'lemûne : biliyorlar
  901. 29-Ankebût 42
    ya'lemu : bilir
  902. 29-Ankebût 43
    mâ ya'kılu-hâ : onu akıl edemez
  903. 29-Ankebût 45
    ya'lemu : bilir
  904. 29-Ankebût 47
    bi âyâti-nâ : âyetlerimizi
  905. 29-Ankebût 49
    âyâtun : âyetler
  906. 29-Ankebût 49
    bi âyâtinâ : âyetlerimizi
  907. 29-Ankebût 50
    âyâtun : âyetler
  908. 29-Ankebût 50
    el âyâtu : âyetler
  909. 29-Ankebût 52
    ya'lemu : bilir
  910. 29-Ankebût 55
    yagşâ-hum : onları örtecek, kaplayacak
  911. 29-Ankebût 56
    : ey
  912. 29-Ankebût 56
    iyyâye : yalnız bana
  913. 29-Ankebût 60
    iyyâ-kum : sizi yalnız
  914. 29-Ankebût 62
    ve yakdiru : ve takdir eder, daraltır
  915. 29-Ankebût 63
    ahyâ : hayat verdi
  916. 29-Ankebût 63
    lâ ya'kılûne : akıl etmezler
  917. 29-Ankebût 64
    el hayâtu ed dunyâ : dünya hayatı
  918. 29-Ankebût 64
    ya'lemûne : bilirler
  919. 29-Ankebût 66
    ya'lemûne : bilecekler
  920. 3-Âl-i İmrân 4
    bi âyâti allâhi : Allah'ın âyetlerini
  921. 3-Âl-i İmrân 5
    lâ yahfâ : gizli değildir
  922. 3-Âl-i İmrân 7
    âyâtun : âyetler
  923. 3-Âl-i İmrân 7
    ve mâ ya'lemu : ve bilmez
  924. 3-Âl-i İmrân 11
    bi âyâti-nâ : âyetlerimizi
  925. 3-Âl-i İmrân 14
    el hayâti : hayat
  926. 3-Âl-i İmrân 14
    ed dunyâ : dünya
  927. 3-Âl-i İmrân 19
    bi âyâti allâhi : Allah'ın âyetlerini
  928. 3-Âl-i İmrân 21
    bi âyâti allâhi : Allah'ın âyetlerini
  929. 3-Âl-i İmrân 21
    ve yaktulûne : öldürüyorlar
  930. 3-Âl-i İmrân 21
    ve yaktulûne : ve öldürüyorlar
  931. 3-Âl-i İmrân 22
    fî ed dunyâ : dünyada
  932. 3-Âl-i İmrân 23
    li yahkume : hüküm vermek için, hükmetmek için
  933. 3-Âl-i İmrân 24
    eyyâmen ma'dûdâtin : sayılı günler
  934. 3-Âl-i İmrân 27
    ve tuhricu el hayya : ve canlıyı çıkarırsın
  935. 3-Âl-i İmrân 28
    evliyâe : dostlar
  936. 3-Âl-i İmrân 29
    ya'lem-hu allâhu : Allah onu bilir
  937. 3-Âl-i İmrân 29
    ve ya'lemu : ve bilir
  938. 3-Âl-i İmrân 31
    ve yagfir lekum : ve size mağfiret eder
  939. 3-Âl-i İmrân 37
    zekeriyyâ : Zekeriyya (A.S)
  940. 3-Âl-i İmrân 37
    zekeriyyâ : Zekeriyya (A.S)
  941. 3-Âl-i İmrân 37
    kâle meryemu : ey Meryem dedi
  942. 3-Âl-i İmrân 38
    deâ zekeriyyâ : Zekeriyya (A.S) dua etti
  943. 3-Âl-i İmrân 39
    yubeşşiru-ke bi yahyâ : seni Yahya ile müjdeliyor
  944. 3-Âl-i İmrân 41
    selâsete eyyâmin : üç gün(ler)
  945. 3-Âl-i İmrân 42
    meryemu : ey Meryem
  946. 3-Âl-i İmrân 43
    meryemu : ey Meryem
  947. 3-Âl-i İmrân 44
    iz yahtesımûne : onlar tartışıyorlar
  948. 3-Âl-i İmrân 45
    meryemu : ey Meryem
  949. 3-Âl-i İmrân 45
    fî ed dunyâ ve el âhıreti : dünyada ve ahirette
  950. 3-Âl-i İmrân 47
    allâhu yahluku : Allah yaratır
  951. 3-Âl-i İmrân 55
    îsâ innî : ey İsa, muhakkak ki ben
  952. 3-Âl-i İmrân 55
    ilâ yevmil kıyâmeti : kıyâmet gününe kadar
  953. 3-Âl-i İmrân 56
    fî ed dunyâ : dünyada
  954. 3-Âl-i İmrân 58
    minel âyâti : ...dan, âyetler, kanıtlar, deliller
  955. 3-Âl-i İmrân 64
    ehle el kitâbi : ey kitap ehli (yahudiler ve hristiyanlar)
  956. 3-Âl-i İmrân 65
    ehle el kitâbi : ey ehli kitap (yahudiler, hristiyanlar)
  957. 3-Âl-i İmrân 66
    vallâhu ya'lemu : ve Allah bilir
  958. 3-Âl-i İmrân 67
    yahûdiyyen : yahudi
  959. 3-Âl-i İmrân 70
    ehle el kitâbi : ey kitap ehli, kitap sahipleri, kitab verilenler
  960. 3-Âl-i İmrân 70
    bi âyâti allâhi : Allah'ın âyetlerini
  961. 3-Âl-i İmrân 71
    ya ehle el kitâbi : ey kitap ehli, kitap sahipleri
  962. 3-Âl-i İmrân 74
    yahtassu : tahsis eder
  963. 3-Âl-i İmrân 75
    ya'lemûne : biliyorlar
  964. 3-Âl-i İmrân 77
    yevme el kıyâmeti : kıyâmet günü
  965. 3-Âl-i İmrân 78
    ya'lemûne : biliyorlar, bilirler
  966. 3-Âl-i İmrân 84
    ve ya'kûbe : ve Yâkub (A.S)'a
  967. 3-Âl-i İmrân 97
    âyâtun : âyetler, deliller, kanıtlar
  968. 3-Âl-i İmrân 98
    ehle el kitâbi : ey kitap ehli, kitap sahipleri
  969. 3-Âl-i İmrân 98
    bi âyâti allâhi : Allah'ın âyetlerini
  970. 3-Âl-i İmrân 99
    ehle el kitâbi : ey kitap ehli, kitap sahipleri
  971. 3-Âl-i İmrân 100
    eyyuhâ : ey
  972. 3-Âl-i İmrân 101
    âyâtu allâhi : Allah'ın âyetleri
  973. 3-Âl-i İmrân 101
    ya'tesim : sımsıkı sarılır, tutunur
  974. 3-Âl-i İmrân 102
    eyyuhâ : ey
  975. 3-Âl-i İmrân 103
    âyâti-hî : âyetlerini
  976. 3-Âl-i İmrân 106
    tebyaddu : beyazlaşacak, ağaracak
  977. 3-Âl-i İmrân 107
    ebyaddat : beyazladı, ağardı
  978. 3-Âl-i İmrân 108
    âyâtu allâhi : Allah'ın âyetleri
  979. 3-Âl-i İmrân 112
    bi âyâti allâhi : Allah'ın âyetlerini
  980. 3-Âl-i İmrân 112
    ve yaktulûne : ve öldürüyorlar
  981. 3-Âl-i İmrân 112
    el enbiyâe : peygamberler
  982. 3-Âl-i İmrân 112
    ya'tedûne : aşırı gidiyorlar, haddi aşıyorlar
  983. 3-Âl-i İmrân 113
    âyâti allâhi : Allah'ın âyetlerini
  984. 3-Âl-i İmrân 117
    hâzihi el hayâti ed dunyâ : bu dünya hayatı
  985. 3-Âl-i İmrân 117
    yazlımûne : zulmediyorlar
  986. 3-Âl-i İmrân 118
    eyyuhâ : ey
  987. 3-Âl-i İmrân 118
    el âyâti : âyetleri
  988. 3-Âl-i İmrân 120
    lâ yadurru-kum : size zarar veremez
  989. 3-Âl-i İmrân 120
    ya'melûne : yapıyorlar
  990. 3-Âl-i İmrân 127
    li yaktaa : kesmek için, helak etmek için
  991. 3-Âl-i İmrân 129
    yagfiru : mağfiret eder
  992. 3-Âl-i İmrân 130
    eyyuhâ : ey
  993. 3-Âl-i İmrân 135
    yagfiru ez zunûbe : mağfiret eder, bağışlar (günahları sevaba çevirir)
  994. 3-Âl-i İmrân 135
    ya'lemûne : biliyorlar, bilirler
  995. 3-Âl-i İmrân 138
    beyânun : bir beyan, açıklama
  996. 3-Âl-i İmrân 140
    el eyyâmu : günler
  997. 3-Âl-i İmrân 140
    ve li ya'leme allâhu : ve Allah bilmesi, belli etmesi için
  998. 3-Âl-i İmrân 142
    ya'lemi allâhu : Allah'ın bilmesi, belli etmesi
  999. 3-Âl-i İmrân 142
    ve ya'leme : ve bilir, belli eder
  1000. 3-Âl-i İmrân 144
    fe len yadurre allâhe : bundan sonra Allah'a asla zarar veremez
  1001. 3-Âl-i İmrân 145
    sevâbe ed dunyâ : dünya sevabını
  1002. 3-Âl-i İmrân 148
    sevâbe ed dunyâ : dünya sevabı
  1003. 3-Âl-i İmrân 149
    eyyuhâ : ey
  1004. 3-Âl-i İmrân 152
    ed dunyâ : dünya
  1005. 3-Âl-i İmrân 154
    yagşâ : sarıp kaplıyor
  1006. 3-Âl-i İmrân 156
    eyyuhâ : ey
  1007. 3-Âl-i İmrân 160
    in yansur-kumu allâhu : eğer Allah size yardım ederse
  1008. 3-Âl-i İmrân 160
    ve in yahzul-kum : ve eğer size yardımı keserse
  1009. 3-Âl-i İmrân 160
    yansuru-kum : size yardım eder
  1010. 3-Âl-i İmrân 161
    en yagulle : ganimete hıyanet etmek, gizlice almak
  1011. 3-Âl-i İmrân 161
    yaglul : ganimete hıyanet eder
  1012. 3-Âl-i İmrân 161
    yevme el kıyâmeti : kıyâmet günü
  1013. 3-Âl-i İmrân 163
    bi mâ ya'melûne : yaptıkları şeyleri, yaptıklarını
  1014. 3-Âl-i İmrân 164
    âyâti-hî : O'nun âyetleri
  1015. 3-Âl-i İmrân 166
    ve li ya'leme : ve bilmesi için
  1016. 3-Âl-i İmrân 167
    ve li ya'leme : ve bilmesi, belirlenmesi için
  1017. 3-Âl-i İmrân 169
    bel ahyâun : hayır, bilâkis diridirler
  1018. 3-Âl-i İmrân 170
    yahzenûne : mahzun olurlar
  1019. 3-Âl-i İmrân 175
    evliyâe--hu : kendi dostları (onu dost edinenler)
  1020. 3-Âl-i İmrân 176
    ve lâ yahzun-ke : ve seni mahzun etmesin
  1021. 3-Âl-i İmrân 176
    len yadurrû allâhe : Allah'a asla zarar veremezler
  1022. 3-Âl-i İmrân 177
    len yadurrû allâhe : Allah'a asla zarar veremezler
  1023. 3-Âl-i İmrân 178
    ve lâ yahsebe-enne : ve sakın zannetmesinler
  1024. 3-Âl-i İmrân 180
    ve lâ yahsebe-enne : ve sakın zannetmesinler
  1025. 3-Âl-i İmrân 180
    yevme el kıyâmeti : kıyâmet günü
  1026. 3-Âl-i İmrân 181
    agniyâu : daha zengin
  1027. 3-Âl-i İmrân 181
    el enbiyâe : peygamberleri
  1028. 3-Âl-i İmrân 185
    yevme el kıyâmeti : kıyâmet günü
  1029. 3-Âl-i İmrân 185
    ve mâ el hayâtu ed dunyâ : ve dünya hayatı değildir
  1030. 3-Âl-i İmrân 190
    le âyâtin : elbette deliller
  1031. 3-Âl-i İmrân 191
    yâmen : ayakta iken
  1032. 3-Âl-i İmrân 194
    yevme el kıyâmeti : kıyâmet günü
  1033. 3-Âl-i İmrân 195
    min diyâri-him : kendi yurtlarından
  1034. 3-Âl-i İmrân 199
    bi âyâti allâhi : Allah'ın âyetlerini
  1035. 3-Âl-i İmrân 200
    eyyuhâ : ey
  1036. 30-Rûm 3
    se yaglibûne : gâlip gelecekler
  1037. 30-Rûm 5
    yansuru : yardım eder
  1038. 30-Rûm 6
    lâ ya'lemûne : bilmezler
  1039. 30-Rûm 7
    ya'lemûne : biliyorlar, bilirler
  1040. 30-Rûm 7
    el hayâti ed dunyâ : dünya hayatı
  1041. 30-Rûm 9
    yazlime-hum : onlara zulmediyor
  1042. 30-Rûm 9
    yazlimûne : zulmediyorlar
  1043. 30-Rûm 10
    bi âyâtillâhi (âyâti allâhi) : Allah'ın âyetlerini
  1044. 30-Rûm 16
    bi âyâti-nâ : âyetlerimizi
  1045. 30-Rûm 20
    ve min âyâti-hi : ve onun âyetlerinden
  1046. 30-Rûm 21
    ve min âyâti-hi : ve onun âyetlerinden
  1047. 30-Rûm 21
    âyâtin : âyetler, mucizeler, deliller
  1048. 30-Rûm 22
    ve min âyâti-hi : ve onun âyetlerindendir
  1049. 30-Rûm 22
    âyâtin : âyetler, mucizeler, deliller
  1050. 30-Rûm 23
    ve min âyâti-hi : ve onun âyetlerinden
  1051. 30-Rûm 23
    âyâtin : âyetler, mucizeler, deliller
  1052. 30-Rûm 24
    ve min âyâti-hi : ve onun âyetlerinden
  1053. 30-Rûm 24
    âyâtin : âyetler, mucizeler, deliller
  1054. 30-Rûm 24
    ya'kılûne : akıl ederler
  1055. 30-Rûm 25
    âyâti-hi : onun âyetleri
  1056. 30-Rûm 28
    el âyâti : âyetler
  1057. 30-Rûm 28
    ya'kılûne : akıl ediyorlar, akıl ederler
  1058. 30-Rûm 30
    lâ ya'lemûne : bilmezler
  1059. 30-Rûm 36
    yaknetûne : ümitsizliğe düşerler
  1060. 30-Rûm 37
    ve yakdiru : ve takdir eder
  1061. 30-Rûm 37
    âyâtin : âyetler
  1062. 30-Rûm 43
    yassaddeûne : bölük bölük ayrılırlar
  1063. 30-Rûm 46
    ve min âyâti-hi : ve onun âyetlerinden
  1064. 30-Rûm 46
    er riyâha : rüzgârlar
  1065. 30-Rûm 48
    er riyâha : rüzgârlar
  1066. 30-Rûm 48
    yahrucu : çıkar
  1067. 30-Rûm 53
    bi âyâti-nâ : âyetlerimize
  1068. 30-Rûm 54
    yahluku : yaratır
  1069. 30-Rûm 59
    yatbaullâhu (yatbau allâhu) : Allah tabeder, mühürler
  1070. 30-Rûm 59
    lâ ya'lemûne : bilmezler
  1071. 31-Lokman 2
    âyâtu : âyetler
  1072. 31-Lokman 7
    âyâtu-nâ : âyetlerimiz
  1073. 31-Lokman 13
    yaızu-hu : ona vaazeder, öğüt verir
  1074. 31-Lokman 13
    buneyye : ey oğlum, oğulcuğum, yavrum
  1075. 31-Lokman 15
    fî ed dunyâ : dünyada
  1076. 31-Lokman 16
    : ey
  1077. 31-Lokman 17
    : ey
  1078. 31-Lokman 23
    lâ yahzun-ke : seni mahzun etmesin
  1079. 31-Lokman 25
    lâ ya'lemûne : bilmiyorlar, bilmezler
  1080. 31-Lokman 31
    min âyâti-hi : (onun) âyetlerinden
  1081. 31-Lokman 31
    âyâtin : âyetler
  1082. 31-Lokman 32
    bi âyâti-nâ : âyetlerimizi
  1083. 31-Lokman 33
    eyyuhâ : ey
  1084. 31-Lokman 33
    el hayâtu ed dunyâ : dünya hayatı
  1085. 31-Lokman 33
    ve lâ yagurrenne-kum : ve sakın sizi aldatmasın
  1086. 31-Lokman 34
    ve ya'lemu : ve bilir
  1087. 32-Secde 4
    eyyâmin : günler
  1088. 32-Secde 5
    ya'rucu : yükselir, çıkar
  1089. 32-Secde 15
    bi âyâti-na : âyetlerimize
  1090. 32-Secde 17
    ya'melûne : yapıyorlar
  1091. 32-Secde 19
    ya'melûne : yapıyorlar
  1092. 32-Secde 20
    en yahrucû : çıkmak
  1093. 32-Secde 22
    bi âyâti : âyetler
  1094. 32-Secde 24
    bi âyâti-nâ : âyetlerimize
  1095. 32-Secde 25
    yafsilu : fasıl yapar, ayırır, hüküm verir
  1096. 32-Secde 25
    yevme el kıyâmeti : kıyâmet günü
  1097. 32-Secde 25
    yahtelifûne : ihtilâf ediyorlar
  1098. 32-Secde 26
    âyâtin : âyetler
  1099. 33-Ahzâb 1
    eyyuhâ : ey
  1100. 33-Ahzâb 4
    ed'ıyâe-kum : sizin evlâtlıklarınız
  1101. 33-Ahzâb 6
    ilâ evliyâi-kum : sizin dostlarınıza
  1102. 33-Ahzâb 9
    eyyu-hâ : ey
  1103. 33-Ahzâb 13
    : ey
  1104. 33-Ahzâb 17
    ya'sımu-kum : sizi koruyacak
  1105. 33-Ahzâb 18
    ya'lemu allâhu : Allah bilir
  1106. 33-Ahzâb 20
    yahsebûne : zannediyorlar, sanıyorlar
  1107. 33-Ahzâb 26
    min sayâsî-hım : kalelerinden
  1108. 33-Ahzâb 27
    ve diyâre-hum : ve onların yurtları (ülkeleri)
  1109. 33-Ahzâb 28
    eyyuhâ : ey
  1110. 33-Ahzâb 28
    el hayâte ed dunyâ : dünya hayatı
  1111. 33-Ahzâb 30
    : ey
  1112. 33-Ahzâb 31
    yaknut : kanitin olur, huşû ile bağlanır
  1113. 33-Ahzâb 32
    : ey
  1114. 33-Ahzâb 32
    yatmaallezî : (yatmaa ellezî )
  1115. 33-Ahzâb 32
    yatmaa : tamah eder, ümit eder
  1116. 33-Ahzâb 34
    min âyâtillâhi (âyâti allâhi) : Allah'ın âyetlerinden
  1117. 33-Ahzâb 36
    ya'sıllâhe : Allah'a asi olmak, itaat etmemek
  1118. 33-Ahzâb 37
    ed'îyâi-him : onların evlâtlıkları
  1119. 33-Ahzâb 39
    ve yahşevne-hu : ve ona huşû duyarlar
  1120. 33-Ahzâb 39
    ve lâ yahşevne : ve korkmazlar
  1121. 33-Ahzâb 41
    eyyuhâ : ey
  1122. 33-Ahzâb 45
    eyyuhâ : ey
  1123. 33-Ahzâb 49
    eyyuhâ : ey
  1124. 33-Ahzâb 50
    eyyuhâ : ey
  1125. 33-Ahzâb 51
    ve lâ yahzenne : ve mahzun olmazlar, hüzünlenmezler
  1126. 33-Ahzâb 51
    ya'lemu : o bilir
  1127. 33-Ahzâb 52
    lâ yahıllu : helâl olmaz
  1128. 33-Ahzâb 53
    eyyuhâ : ey
  1129. 33-Ahzâb 56
    eyyuhâ : ey
  1130. 33-Ahzâb 57
    fî ed dunyâ : dünyada
  1131. 33-Ahzâb 59
    eyyuhâ : ey
  1132. 33-Ahzâb 66
    leyte-nâ : yazıklar olsun bize, keşke biz
  1133. 33-Ahzâb 69
    eyyuhâ : ey
  1134. 33-Ahzâb 70
    eyyuhâ : ey
  1135. 33-Ahzâb 71
    ve yagfir : ve mağfiret etsin
  1136. 33-Ahzâb 72
    en yahmilne-hâ : onun yüklenmek
  1137. 34-Sebe 2
    ya'lemu : bilir
  1138. 34-Sebe 2
    ve mâ yahrucu : ve çıkan şey
  1139. 34-Sebe 2
    ve mâ ya'rucu : ve yükselen şey
  1140. 34-Sebe 3
    lâ ya'zubu : gizli kalmaz, kalamaz
  1141. 34-Sebe 5
    âyâti-nâ : âyetlerimiz
  1142. 34-Sebe 10
    : ey
  1143. 34-Sebe 12
    ya'melu : yapar
  1144. 34-Sebe 13
    ya'melûne : yaparlar
  1145. 34-Sebe 13
    siyâtin : yerinden oynamayan, sabit
  1146. 34-Sebe 14
    ya'lemûne : bilirler
  1147. 34-Sebe 18
    leyâliye : geceler, geceleyin
  1148. 34-Sebe 18
    ve eyyâmen : ve günler, gündüzler
  1149. 34-Sebe 19
    âyâtin : âyetler
  1150. 34-Sebe 24
    iyyâ-kum : siz, size
  1151. 34-Sebe 28
    lâ ya'lemûne : bilmiyorlar
  1152. 34-Sebe 33
    ya'melûne : yapıyorlar
  1153. 34-Sebe 36
    ve yakdiru : ve takdir eder, daraltır
  1154. 34-Sebe 36
    lâ ya'lemûne : bilmiyorlar, bilmezler
  1155. 34-Sebe 38
    fî âyâti-nâ : âyetlerimiz konusunda, hakkında
  1156. 34-Sebe 39
    ve yakdiru : ve takdir eder, daraltır
  1157. 34-Sebe 40
    yahşuru-hum : onları toplayacak
  1158. 34-Sebe 40
    iyyâ-kum : size
  1159. 34-Sebe 40
    ya'budûne : tapıyorlar
  1160. 34-Sebe 41
    ya'budûne : tapıyorlar
  1161. 34-Sebe 43
    âyâtu-nâ : âyetlerimiz
  1162. 34-Sebe 43
    yasudde-kum : sizi engeller, mani olur
  1163. 34-Sebe 43
    ya'budu : tapıyorlar
  1164. 34-Sebe 48
    yakzifu : kazefe eder, atar, tecelli ettirir
  1165. 34-Sebe 53
    ve yakzifûne : ve atıyorlar
  1166. 34-Sebe 54
    bi eşı-him : onların şeyleri
  1167. 35-Fâtır 3
    eyyuhâ : ey
  1168. 35-Fâtır 5
    eyyuhâ : ey
  1169. 35-Fâtır 5
    el hayâtu ed dunyâ : dünya hayatı
  1170. 35-Fâtır 14
    ve yevme el kıyâmeti : ve kıyâmet günü
  1171. 35-Fâtır 15
    eyyuhâ : ey
  1172. 35-Fâtır 18
    yahşevne : huşû duyarlar
  1173. 35-Fâtır 22
    el ahyâu : hayy, diri, canlı
  1174. 35-Fâtır 28
    yahşâllâhe (yahşâ allâhe) : Allah'a (karşı) huşû duyarlar
  1175. 35-Fâtır 37
    yastarihûne : feryat ederler
  1176. 35-Fâtır 40
    yaıdu : vaadediyorlar
  1177. 35-Fâtır 43
    ve lâ yahîku : ve isabet etmez, ulaşmaz
  1178. 36-Yâsin 1
    : y harfi mukattaa harfi olup Allah'ın özel şifre harfidir.
  1179. 36-Yâsin 16
    ya'lemu : bilir
  1180. 36-Yâsin 20
    : ey
  1181. 36-Yâsin 26
    leyte : keşke
  1182. 36-Yâsin 26
    ya'lemûne : bilirler
  1183. 36-Yâsin 30
    hasreten : yazık, yazıklar olsun
  1184. 36-Yâsin 36
    lâ ya'lemûne : bilmezler, bilmiyorlar
  1185. 36-Yâsin 46
    min âyâti : âyetlerden
  1186. 36-Yâsin 49
    yahıssımûne : çekişirler, tartışırlar
  1187. 36-Yâsin 52
    : ey
  1188. 36-Yâsin 60
    benî âdeme : ey Âdemoğulları
  1189. 36-Yâsin 68
    e fe lâ ya'kılûne : hâlâ akıl etmezler mi
  1190. 36-Yâsin 76
    lâ yahzun-ke : seni mahzun etmesin
  1191. 36-Yâsin 81
    en yahluka : yaratmak, yaratmaya
  1192. 37-Sâffât 3
    et tâliyâti : tilâvet edenler, okuyanlar
  1193. 37-Sâffât 6
    ed dunyâ : dünya
  1194. 37-Sâffât 20
    veylenâ : yazıklar olsun bize, eyvahlar olsun bize
  1195. 37-Sâffât 22
    ya'budûne : tapıyorlar
  1196. 37-Sâffât 61
    el ya'meli : yapsın, çalışsın, amel etsin
  1197. 37-Sâffât 65
    eş şeyâtîni : şeytanlar
  1198. 37-Sâffât 97
    bunyânen : binalar, üst üste inşa edilen şeyler, mancınık
  1199. 37-Sâffât 102
    : ey
  1200. 37-Sâffât 102
    ebeti : ey babacığım
  1201. 37-Sâffât 104
    ibrâhîmu : ey İbrâhîm
  1202. 37-Sâffât 105
    er ru' : rüya
  1203. 37-Sâffât 123
    ilyâse : İlyas
  1204. 37-Sâffât 130
    lyâsîne : İlyas
  1205. 37-Sâffât 146
    min yaktînin : kabak cinsinden (geniş yapraklı)
  1206. 37-Sâffât 159
    yasifûne : vasıflandırıyorlar
  1207. 37-Sâffât 170
    ya'lemûne : bilecekler
  1208. 37-Sâffât 180
    yasifûne : vasıflandırıyorlar
  1209. 38-Sâd 26
    : ey
  1210. 38-Sâd 26
    yadıllûne : dalâlete düşerler, saparlar
  1211. 38-Sâd 29
    âyâti-hi : onun âyetleri
  1212. 38-Sâd 31
    el ciyâdu : iyi cins, güzel koşan atlar
  1213. 38-Sâd 37
    ve eş şeyâtîne : ve şeytanlar
  1214. 38-Sâd 45
    ve ya'kûbe : ve Yâkub
  1215. 38-Sâd 47
    el ahyâri : hayırlılar, hayırlı olanlar
  1216. 38-Sâd 48
    min el ahyâri : hayırlı olanlar
  1217. 38-Sâd 56
    yaslevne-hâ : oraya atılırlar, yaslanırlar
  1218. 38-Sâd 69
    iz yahtesımûne : hasım oluyorlarken, tartışıyorlarken
  1219. 38-Sâd 75
    : ey
  1220. 39-Zümer 3
    evliyâe : velîler, dostlar
  1221. 39-Zümer 3
    yahkumu : hükmeder
  1222. 39-Zümer 3
    yahtelifûne : ihtilâf ediyorlar
  1223. 39-Zümer 4
    yahluku : yaratır
  1224. 39-Zümer 6
    yahluku-kum : sizi yaratır
  1225. 39-Zümer 9
    yahzeru : sakınır, çekinir, korkar
  1226. 39-Zümer 9
    ya'lemûne : biliyorlar, bilirler
  1227. 39-Zümer 9
    lâ ya'lemûne : bilmiyorlar, bilmezler
  1228. 39-Zümer 10
    : ey
  1229. 39-Zümer 10
    ed dunyâ : dünya
  1230. 39-Zümer 15
    yevme el kıyâmeti : kıyâmet günü
  1231. 39-Zümer 16
    : ey
  1232. 39-Zümer 17
    en ya'budû-hâ : ona kul olmak
  1233. 39-Zümer 23
    yahşevne : huşû duyarlar
  1234. 39-Zümer 24
    yevme el kıyâmeti : kıyâmet günü
  1235. 39-Zümer 26
    el hayâti ed dunyâ : dünya hayatı
  1236. 39-Zümer 26
    ya'lemûne : biliyorlar
  1237. 39-Zümer 29
    yesteviyâni : ikisi eşit olur
  1238. 39-Zümer 29
    lâ ya'lemûne : bilmezler
  1239. 39-Zümer 31
    yevme el kıyâmeti : kıyâmet günü
  1240. 39-Zümer 35
    ya'melûne : yapıyorlar
  1241. 39-Zümer 38
    hasbiyallâhu (hasbiye allâhu) : Allah bana yeter
  1242. 39-Zümer 39
    : ey
  1243. 39-Zümer 40
    ve yahıllu : ve iner, çöker
  1244. 39-Zümer 41
    yadıllu : dalâlette olur
  1245. 39-Zümer 42
    âyâtin : âyetler, deliller, ibretler
  1246. 39-Zümer 43
    ve lâ ya'kılûne : ve akıl etmezler
  1247. 39-Zümer 46
    yahtelifûne : ihtilâf ederler
  1248. 39-Zümer 47
    yevme el kıyâmeti : kıyâmet günü
  1249. 39-Zümer 47
    lem yekûnû yahtesibûne : hesap etmiyorlar, hesap etmediler hesaba katmıyorlar, hesaba katmadılar
  1250. 39-Zümer 49
    lâ ya'lemûne : bilmezler
  1251. 39-Zümer 52
    ve lem ya'lemû : ve bilmiyorlar, bilmediler
  1252. 39-Zümer 52
    ve yakdiru : ve takdir eder, kısıtlar
  1253. 39-Zümer 52
    âyâtin : âyetler, ibretler, deliller
  1254. 39-Zümer 53
    : ey
  1255. 39-Zümer 53
    yagfiru : mağfiret eder, günahları sevaba çevirir
  1256. 39-Zümer 56
    : ey
  1257. 39-Zümer 59
    âyâtî : âyetlerim
  1258. 39-Zümer 60
    ve yevme el kıyâmeti : ve kıyâmet günü
  1259. 39-Zümer 61
    ve lâ hum yahzenûne : ve onlar mahzun olmazlar
  1260. 39-Zümer 63
    bi âyâtillâhi (âyâti allâhi) : Allah'ın âyetleri
  1261. 39-Zümer 65
    yahbetanne : heba olur
  1262. 39-Zümer 67
    yevme el kıyâmeti : kıyâmet günü
  1263. 39-Zümer 67
    matviyyâtun : dürülmüş olarak
  1264. 39-Zümer 68
    yâmun : ayağa kalkarak
  1265. 39-Zümer 68
    yanzurûne : bakarlar, bakınırlar
  1266. 39-Zümer 71
    âyâti : âyetler
  1267. 4-Nisâ 1
    eyyuhâ : ey
  1268. 4-Nisâ 5
    yâmen : idaresinde (nizam ve emniyetini sağlamakta) vekil olarak
  1269. 4-Nisâ 9
    velyahşa (ve li yahşa) : ve sakınsınlar, korksunlar, çekinsinler
  1270. 4-Nisâ 10
    ve se yaslevne : ve yakında yaslanacaklar, atılacaklar
  1271. 4-Nisâ 14
    ya'sı : isyan eder, karşı gelir
  1272. 4-Nisâ 16
    ye'tiyâni-hâ : onu yaparlar (fuhuş, zina yaparlar)
  1273. 4-Nisâ 17
    ya'melûne : yaparlar
  1274. 4-Nisâ 18
    ya'melûne : yapıyorlar
  1275. 4-Nisâ 19
    eyyuhâ : ey
  1276. 4-Nisâ 19
    lâ yahıllu : helâl olmaz, helâl değldir
  1277. 4-Nisâ 25
    min feteyâti-kum : sizin genç cariyelerinizden
  1278. 4-Nisâ 29
    eyyuhâ : ey
  1279. 4-Nisâ 40
    lâ yazlimu : zulmetmez, haksızlık yapmaz
  1280. 4-Nisâ 43
    eyyuhâ : ey
  1281. 4-Nisâ 47
    eyyuhâ : ey
  1282. 4-Nisâ 48
    lâ yagfiru : bağışlamaz, affetmez, mağfiret etmez
  1283. 4-Nisâ 48
    ve yagfiru : ve bağışlar, affeder, mağfiret eder
  1284. 4-Nisâ 54
    yahsudûne : haset ediyorlar, çekemiyorlar
  1285. 4-Nisâ 56
    bi âyâti-nâ : âyetlerimizi
  1286. 4-Nisâ 59
    eyyuhâ : ey
  1287. 4-Nisâ 61
    yasuddûne : yüz çevirip ayrılırlar
  1288. 4-Nisâ 62
    yahlıfûne : yemin ederler
  1289. 4-Nisâ 63
    ya'lemu : biliyor, bilir
  1290. 4-Nisâ 66
    diyâri-kum : sizin (kendi) yurtlarınız, yurtlarınız
  1291. 4-Nisâ 71
    eyyuhâ : ey
  1292. 4-Nisâ 73
    leyte-nî : keşke ben
  1293. 4-Nisâ 74
    el hayâte : hayat
  1294. 4-Nisâ 74
    ed dunyâ : dünya
  1295. 4-Nisâ 74
    yaglib : galip gelir
  1296. 4-Nisâ 76
    evliyâe : veliler, dostlar
  1297. 4-Nisâ 77
    yahşevne : korkarlar
  1298. 4-Nisâ 77
    ed dunyâ : dünya
  1299. 4-Nisâ 87
    yevmi el kıyâmeti : kıyâmet günü
  1300. 4-Nisâ 89
    evliyâe : veliler, dostlar
  1301. 4-Nisâ 90
    yasılûne : vasıl olurlar, gelirler, sığınırlar, iltica ederler
  1302. 4-Nisâ 91
    ya'tezilû-kum : sizden uzak dururlar
  1303. 4-Nisâ 92
    en yaktule : öldürmesi
  1304. 4-Nisâ 92
    en yassaddakû : sadaka olarak bağışlama
  1305. 4-Nisâ 92
    yâmu : oruç tutsun
  1306. 4-Nisâ 93
    yaktul : öldürür
  1307. 4-Nisâ 94
    eyyuhâ : ey
  1308. 4-Nisâ 94
    el hayâti : hayat
  1309. 4-Nisâ 94
    ed dunyâ : dünya
  1310. 4-Nisâ 99
    en ya'fuve an : affetmesi
  1311. 4-Nisâ 100
    yahruc : çıkar
  1312. 4-Nisâ 103
    yâmen : ayakta iken
  1313. 4-Nisâ 107
    yahtânûne : açıkça ihanet ederler
  1314. 4-Nisâ 108
    lâ yardâ : razı olmadı, razı olmaz
  1315. 4-Nisâ 108
    ya'melûne : yapıyorlar
  1316. 4-Nisâ 109
    fî el hayâti : hayatta
  1317. 4-Nisâ 109
    ed dunyâ : dünya
  1318. 4-Nisâ 109
    yevme el kıyâmeti : kıyâmet günü
  1319. 4-Nisâ 110
    ya'mel : yapar
  1320. 4-Nisâ 110
    yazlim : zulmeder
  1321. 4-Nisâ 113
    mâ yadurrûne-ke : sana zarar veremez
  1322. 4-Nisâ 116
    lâ yagfiru : affetmez, bağışlamaz, mağfiret etmez
  1323. 4-Nisâ 116
    ve yagfiru : ve affeder, bağışlar, mağfiret eder
  1324. 4-Nisâ 123
    ya'mel : yapar
  1325. 4-Nisâ 124
    ya'mel : amel eder, yapar
  1326. 4-Nisâ 131
    ve iyyâ-kum : ve sizlere
  1327. 4-Nisâ 134
    ed dunyâ : dünya
  1328. 4-Nisâ 134
    ed dunyâ : dünya
  1329. 4-Nisâ 135
    eyyuhâ : ey
  1330. 4-Nisâ 136
    eyyuhâ : ey
  1331. 4-Nisâ 137
    li yagfira : mağfiret etmesi
  1332. 4-Nisâ 139
    evliyâe : veliler, dostlar
  1333. 4-Nisâ 140
    âyâti : âyetler
  1334. 4-Nisâ 140
    yahûdû : dalarlar
  1335. 4-Nisâ 141
    yahkumu : hükmeder, hükmedecek
  1336. 4-Nisâ 141
    yevme el kıyâmeti : kıyâmet günü
  1337. 4-Nisâ 144
    eyyuhâ : ey (seslenme edatı)
  1338. 4-Nisâ 144
    evliyâe : dostlar
  1339. 4-Nisâ 155
    bi âyâti : âyetleri
  1340. 4-Nisâ 155
    el enbiyâe : nebiler, peygamberler
  1341. 4-Nisâ 157
    yakînen : kesinlikle
  1342. 4-Nisâ 159
    ve yevme el kıyâmeti : ve kıyâmet günü
  1343. 4-Nisâ 163
    ve ya'kûbe : ve Hz. Yakub
  1344. 4-Nisâ 168
    li yagfira : mağfiret edecek
  1345. 4-Nisâ 170
    eyyuhâ : ey
  1346. 4-Nisâ 171
    : ey
  1347. 4-Nisâ 172
    se yahşuru-hum : onları yakında haşr edecek, toplayacak
  1348. 4-Nisâ 174
    eyyuhâ : ey
  1349. 40-Mü'min 4
    âyâti allâhi : Allah'ın âyetleri
  1350. 40-Mü'min 4
    lâ yagrur-ke : seni aldatmasın
  1351. 40-Mü'min 7
    yahmilûne el arşa : arşı taşıyorlar, tutuyorlar
  1352. 40-Mü'min 8
    ve zurriyyâti-him : ve onların zürriyetleri, nesilleri
  1353. 40-Mü'min 13
    âyâti-hi : onun âyetleri
  1354. 40-Mü'min 16
    lâ yahfâ : gizli kalmaz
  1355. 40-Mü'min 19
    ya'lemu : bilir
  1356. 40-Mü'min 20
    yakdî : kada eder, hükmeder
  1357. 40-Mü'min 20
    lâ yakdûne : hükmedemezler, hüküm veremezler
  1358. 40-Mü'min 23
    bi âyâti-nâ : âyetlerimizle
  1359. 40-Mü'min 29
    : ey
  1360. 40-Mü'min 30
    : ey
  1361. 40-Mü'min 32
    : ey
  1362. 40-Mü'min 35
    fî âyâti allâhi : Allah'ın âyetleri hakkında
  1363. 40-Mü'min 35
    yatbau : tabeder, mühürler
  1364. 40-Mü'min 36
    : ey
  1365. 40-Mü'min 38
    : ey
  1366. 40-Mü'min 39
    : ey
  1367. 40-Mü'min 39
    el hayâtu ed dunyâ : dünya hayatı
  1368. 40-Mü'min 41
    : ey
  1369. 40-Mü'min 43
    fî ed dunyâ : dünyada
  1370. 40-Mü'min 51
    el hayâti ed dunyâ : dünya hayatı
  1371. 40-Mü'min 56
    âyâti allâhi : Allah'ın âyetleri
  1372. 40-Mü'min 57
    lâ ya'lemûne : bilmezler
  1373. 40-Mü'min 63
    bi âyâti allâhi : Allah'ın âyetlerini
  1374. 40-Mü'min 69
    âyâti allâhi : Allah'ın âyetleri
  1375. 40-Mü'min 70
    ya'lemûne : bilecekler
  1376. 40-Mü'min 81
    âyâti-hi : onun âyetleri
  1377. 40-Mü'min 81
    âyâti allâhi : Allah'ın âyetleri
  1378. 41-Fussilet 3
    âyâtu-hu : onun âyetleri
  1379. 41-Fussilet 3
    ya'lemûne : bilirler, bilen
  1380. 41-Fussilet 10
    eyyâmin : günler
  1381. 41-Fussilet 11
    i'tiyâ : ikiniz gelin
  1382. 41-Fussilet 12
    ed dunyâ : dünya
  1383. 41-Fussilet 15
    bi âyâti-nâ : âyetlerimizi
  1384. 41-Fussilet 16
    eyyâmin : günlerde
  1385. 41-Fussilet 16
    fî el hayâti ed dunyâ : dünya hayatında
  1386. 41-Fussilet 20
    ya'melûne : yapıyorlar
  1387. 41-Fussilet 22
    lâ ya'lemu : bilmez, bilmiyor
  1388. 41-Fussilet 24
    yasbirû : sabrederler
  1389. 41-Fussilet 25
    ve kayyadnâ : ve hazırladık, musallat ettik
  1390. 41-Fussilet 27
    ya'melûne : yapıyorlar
  1391. 41-Fussilet 28
    bi âyâti-nâ : âyetlerimizi
  1392. 41-Fussilet 31
    evliyâu-kum : sizin velîleriniz, dostlarınız
  1393. 41-Fussilet 31
    el hayâti ed dunyâ : dünya hayatı
  1394. 41-Fussilet 37
    âyâti-hi : onun âyetleri
  1395. 41-Fussilet 37
    iyyâ-hu : yalnız, sadece ona
  1396. 41-Fussilet 39
    âyâti-hi : onun âyetleri
  1397. 41-Fussilet 39
    ahyâ-hâ : onu diriltti, ona hayat verdi
  1398. 41-Fussilet 40
    âyâti-nâ : âyetlerimiz
  1399. 41-Fussilet 40
    lâ yahfevne : gizli kalmazlar
  1400. 41-Fussilet 40
    yevme el kıyâmeti : kıyâmet günü
  1401. 41-Fussilet 44
    âyâtu-hu : onun âyetleri
  1402. 41-Fussilet 53
    âyâti-nâ : bizim âyetlerimiz
  1403. 42-Şûrâ 6
    evliyâ : velîler, dostlar
  1404. 42-Şûrâ 9
    evliyâe : velîler, dostlar
  1405. 42-Şûrâ 12
    ve yakdiru : ve takdir eder, daraltır
  1406. 42-Şûrâ 18
    ve ya'lemûne : ve bilirler
  1407. 42-Şûrâ 20
    ed dunyâ : dünya
  1408. 42-Şûrâ 23
    yakterif : işlerse
  1409. 42-Şûrâ 24
    yahtim : mühürler
  1410. 42-Şûrâ 25
    yakbelu : kabul eder
  1411. 42-Şûrâ 25
    ve ya'fû an : ve affeder
  1412. 42-Şûrâ 25
    ve ya'lemu : ve bilir
  1413. 42-Şûrâ 29
    ve min âyâti-hi : ve onun âyetlerinden
  1414. 42-Şûrâ 30
    ve ya'fû : ve affeder
  1415. 42-Şûrâ 32
    âyâti-hi : onun âyetleri
  1416. 42-Şûrâ 33
    yazlelne : olurlar, kalırlar
  1417. 42-Şûrâ 33
    âyâtin : âyetler
  1418. 42-Şûrâ 34
    ve ya'fu an : ve affeder
  1419. 42-Şûrâ 35
    ve ya'leme (ya'lem) : ve bilsinler
  1420. 42-Şûrâ 35
    âyâti-nâ : bizim âyetlerimiz
  1421. 42-Şûrâ 36
    el hayâti ed dunyâ : dünya hayatı
  1422. 42-Şûrâ 37
    yagfirûne : affederler, bağışlarlar
  1423. 42-Şûrâ 42
    yazlimûne : zulmederler
  1424. 42-Şûrâ 45
    yevme el kıyâmeti : kıyâmet günü
  1425. 42-Şûrâ 46
    min evliyâe : (velîlerden, dostlardan) bir dost
  1426. 42-Şûrâ 49
    yahluku : halkeder, yaratır
  1427. 43-Zuhruf 16
    yahluku : yaratır
  1428. 43-Zuhruf 20
    yahrusûne : yalan söylüyorlar, uyduruyorlar
  1429. 43-Zuhruf 32
    yaksimûne : taksim ediyorlar
  1430. 43-Zuhruf 32
    el hayâti ed dunyâ : dünya hayatı
  1431. 43-Zuhruf 33
    yazherûne : yükselirler
  1432. 43-Zuhruf 35
    el hayâti ed dunyâ : dünya hayatı
  1433. 43-Zuhruf 36
    ya'şu : görmezlikten gelirse, umursamaz, yüz çevirir
  1434. 43-Zuhruf 37
    yasuddûne-hum : onları alıkoyarlar
  1435. 43-Zuhruf 37
    ve yahsebûne : ve zannederler
  1436. 43-Zuhruf 38
    leyte : keşke (olsaydı)
  1437. 43-Zuhruf 46
    bi âyâti-nâ : âyetlerimizle
  1438. 43-Zuhruf 47
    bi âyâtinâ : âyetlerimizle
  1439. 43-Zuhruf 47
    yadhakûne : gülüyorlar, alay ediyorlar
  1440. 43-Zuhruf 49
    eyyuhe : ey
  1441. 43-Zuhruf 51
    kavmi : ey kavmim
  1442. 43-Zuhruf 57
    yasıddûne : bağırıyorlar
  1443. 43-Zuhruf 60
    yahlufûne : halef olurlar, yerine geçerler
  1444. 43-Zuhruf 62
    ve lâ yasudde- enne-kum : ve sakın sizi engellemesin, men etmesin
  1445. 43-Zuhruf 68
    ibâdi : ey kullarım
  1446. 43-Zuhruf 69
    bi âyâti-nâ : âyetlerimize
  1447. 43-Zuhruf 77
    mâliku : ey malik
  1448. 43-Zuhruf 77
    li yakdi : hükmetsin, hüküm versin
  1449. 43-Zuhruf 80
    yahsebûne : zannediyorlar
  1450. 43-Zuhruf 82
    yasifûne : vasıflandırıyorlar
  1451. 43-Zuhruf 83
    yahûdû : (boş şeylere) dalsınlar
  1452. 43-Zuhruf 86
    ya'lemune : bilirler
  1453. 43-Zuhruf 88
    rabbi : ey Rabbim
  1454. 43-Zuhruf 89
    ya'lemûne : bilecekler
  1455. 44-Duhân 11
    yagşâ : kaplar, sarar
  1456. 44-Duhân 33
    min el âyâti : âyetlerden
  1457. 44-Duhân 39
    lâ ya'lemûne : bilmezler
  1458. 44-Duhân 45
    yaglî : kaynar
  1459. 45-Câsiye 3
    âyâtin : âyetler
  1460. 45-Câsiye 4
    âyâtun : âyetler
  1461. 45-Câsiye 5
    ahyâ : diriltti
  1462. 45-Câsiye 5
    er rîyâhı : rüzgârlar
  1463. 45-Câsiye 5
    âyâtun : âyetler
  1464. 45-Câsiye 5
    ya'kılûne : akıl edenler
  1465. 45-Câsiye 6
    âyâtu allâhi : Allah'ın âyetleri
  1466. 45-Câsiye 6
    ve âyâti-hi : ve onun âyetleri
  1467. 45-Câsiye 8
    âyâti allâhi : Allah'ın âyetleri
  1468. 45-Câsiye 9
    min âyâti-nâ : âyetlerimizden
  1469. 45-Câsiye 10
    evliyâe : velîler, dostlar
  1470. 45-Câsiye 11
    bi âyâti : âyetleri
  1471. 45-Câsiye 13
    âyâtin : âyetler
  1472. 45-Câsiye 14
    yagfirû : bağışlasınlar
  1473. 45-Câsiye 14
    eyyâme allahi : Allah'ın günleri
  1474. 45-Câsiye 17
    yakdî : hüküm verecek
  1475. 45-Câsiye 17
    yevme el kıyâmeti : kıyâmet günü
  1476. 45-Câsiye 17
    yahtelifûne : ihtilâf ediyorlar
  1477. 45-Câsiye 18
    lâ ya'lemûne : bilmezler
  1478. 45-Câsiye 19
    evliyâu : velîler, dostlar
  1479. 45-Câsiye 21
    mahyâ-hum : onların hayatları
  1480. 45-Câsiye 21
    yahkumûne : hüküm veriyorlar
  1481. 45-Câsiye 24
    hayâtu-nâ : bizim hayatımız
  1482. 45-Câsiye 24
    ed dunyâ : dünya
  1483. 45-Câsiye 24
    ve nahyâ : ve diriliriz
  1484. 45-Câsiye 25
    âyâtu-nâ : bizim âyetlerimiz
  1485. 45-Câsiye 26
    yevmi el kıyâmeti : kıyâmet günü
  1486. 45-Câsiye 26
    lâ ya'lemûne : bilmiyorlar
  1487. 45-Câsiye 27
    yahseru : hüsranda olacaklar
  1488. 45-Câsiye 31
    âyâtî : âyetlerim
  1489. 45-Câsiye 35
    âyâti allâhi : Allah'ın âyetleri
  1490. 45-Câsiye 35
    el hayâtu : hayat
  1491. 45-Câsiye 35
    ed dunyâ : dünya
  1492. 45-Câsiye 37
    el kibriyâu : ululuk, azamet, büyüklük
  1493. 46-Ahkaf 5
    ilâ yevmi el kıyâmeti : kıyâmet gününe kadar
  1494. 46-Ahkaf 7
    âyâtu-nâ : âyetlerimiz
  1495. 46-Ahkaf 13
    yahzenûne : mahzun olurlar
  1496. 46-Ahkaf 14
    ya'melûne : yapıyorlar
  1497. 46-Ahkaf 20
    hayâti-kum : hayatınızda
  1498. 46-Ahkaf 20
    ed dunyâ : dünya
  1499. 46-Ahkaf 26
    bi âyâti allâhi : Allah'ın âyetleri ile
  1500. 46-Ahkaf 27
    el âyâti : âyetleri
  1501. 46-Ahkaf 30
    kavme-nâ : ey kavmimiz
  1502. 46-Ahkaf 31
    kavme-nâ : ey kavmimiz
  1503. 46-Ahkaf 31
    yagfir lekum : size mağfiret etsin
  1504. 46-Ahkaf 32
    evliyâu : dostlar
  1505. 46-Ahkaf 33
    ve lem ya'ye : ve yorulmaz
  1506. 47-Muhammed 3
    yadribullâhu : Allah misâl verir, örnek gösterir
  1507. 47-Muhammed 7
    eyyuhâ : ey
  1508. 47-Muhammed 19
    ya'lemu : bilir
  1509. 47-Muhammed 20
    yanzurûne : bakarlar
  1510. 47-Muhammed 26
    ya'lemu : bilir
  1511. 47-Muhammed 27
    yadribûne : vururlar
  1512. 47-Muhammed 30
    ya'lemu : bilir
  1513. 47-Muhammed 33
    eyyuhâ : ey
  1514. 47-Muhammed 34
    len yagfire allâhu : Allah asla mağfiret etmez
  1515. 47-Muhammed 36
    el hayâtu : hayat
  1516. 47-Muhammed 36
    ed dunyâ : dünya
  1517. 48-Fetih 2
    li yagfire : mağfiret etsin diye
  1518. 48-Fetih 3
    yansure-ke : sana yardım etsin
  1519. 48-Fetih 14
    yagfiru : mağfiret eder
  1520. 48-Fetih 27
    er ru' : rüya
  1521. 48-Fetih 29
    li yagîza : öfkelendirmek için
  1522. 49-Hucurât 1
    eyyuhâ : ey
  1523. 49-Hucurât 2
    eyyuhâ : ey
  1524. 49-Hucurât 3
    yaguddûne : kısarlar, alçaltırlar
  1525. 49-Hucurât 4
    lâ ya'kılûne : akıl etmiyorlar, akıl etmezler
  1526. 49-Hucurât 6
    eyyuhâ : ey
  1527. 49-Hucurât 7
    ve el isyâne : ve isyan
  1528. 49-Hucurât 11
    eyyuhâ : ey
  1529. 49-Hucurât 12
    eyyyuhâ : ey
  1530. 49-Hucurât 12
    ve lâ yagteb : ve gıybetini yapmasın (arkasından çekiştirmesin)
  1531. 49-Hucurât 13
    eyyuhâ : ey
  1532. 49-Hucurât 16
    ya'lemu : en iyi bilir
  1533. 49-Hucurât 18
    ya'lemu : bilendir
  1534. 5-Mâide 1
    eyyuhâ : ey!
  1535. 5-Mâide 1
    yahkumu : hükmeder, hüküm verir
  1536. 5-Mâide 2
    eyyuhâ : ey!
  1537. 5-Mâide 6
    eyyuhâ : ey!
  1538. 5-Mâide 8
    eyyuhâ : ey!
  1539. 5-Mâide 10
    bi âyâti-nâ : âyetlerimizi
  1540. 5-Mâide 11
    eyyuhâ : ey!
  1541. 5-Mâide 14
    ilâ yevmi el kıyâmeti : kıyamet gününe kadar
  1542. 5-Mâide 14
    yasnaûne : yapıyorlar
  1543. 5-Mâide 15
    ehle el kitâbi : ey Kitap ehli (sahipleri)!
  1544. 5-Mâide 15
    ve ya'fû : ve vazgeçiyorlar
  1545. 5-Mâide 17
    yahluku mâ yeşâu : dilediğini halk eder, yaratır
  1546. 5-Mâide 18
    el yahûdu : yahudiler
  1547. 5-Mâide 18
    yagfiru : mağfiret eder, günahları sevaba çevirir
  1548. 5-Mâide 19
    ehle el kitâbi : ey Kitab ehli
  1549. 5-Mâide 20
    kavmi uzkurû : ey kavmim zikredin, anın, hatırlayın!
  1550. 5-Mâide 20
    enbiyâe : peygamberler, nebiler
  1551. 5-Mâide 21
    kavmi udhulû : ey kavmim girin
  1552. 5-Mâide 22
    kâlû mûsâ : ey Mûsâ dediler
  1553. 5-Mâide 22
    hattâ yahrucû : onlar çıkıncaya kadar
  1554. 5-Mâide 22
    fe in yahrucû : eğer çıkarlarsa
  1555. 5-Mâide 24
    kâlû mûsâ : ey Mûsâ dediler
  1556. 5-Mâide 31
    kâle veyletâ : yazıklar olsun bana dedi
  1557. 5-Mâide 32
    ve men ahyâ-hâ : ve kim onu yaşatırsa
  1558. 5-Mâide 32
    ahyâ en nâse : insanları yaşattı
  1559. 5-Mâide 33
    hızyun fî ed dunyâ : dünyada bir rezillik
  1560. 5-Mâide 35
    eyyuhâ : ey!
  1561. 5-Mâide 36
    yevmi el kıyâmeti : kıyamet günü
  1562. 5-Mâide 37
    en yahrucû : çıkmak
  1563. 5-Mâide 40
    ve yagfiru : ve mağfiret eder (günahları sevaba çevirir)
  1564. 5-Mâide 41
    eyyuhâ er resûlu : ey Resul
  1565. 5-Mâide 41
    lâ yahzun-ke : seni üzmesin (mahzun etmesin)
  1566. 5-Mâide 41
    lehum fî ed dunyâ : onlar için dünyada vardır
  1567. 5-Mâide 42
    fe len yadurrû-ke : artık onlar sana asla zarar veremezler
  1568. 5-Mâide 44
    yahkumu : hükmeder
  1569. 5-Mâide 44
    bi âyâtî : âyetlerimi
  1570. 5-Mâide 44
    lem yahkum : hükmetmez
  1571. 5-Mâide 45
    ve men lem yahkum : ve kim hükmetmezse
  1572. 5-Mâide 47
    ve li yahkum : ve hükmetsinler!
  1573. 5-Mâide 47
    ve men lem yahkum : ve kim hükmetmezse
  1574. 5-Mâide 51
    eyyuhâ : ey!
  1575. 5-Mâide 51
    evliyâe : veliler, dostlar
  1576. 5-Mâide 51
    evliyâu : veliler, dostlar
  1577. 5-Mâide 54
    eyyuhâ : ey!
  1578. 5-Mâide 57
    eyyuhâ : ey!
  1579. 5-Mâide 57
    evliyâe : veliler, dostlar
  1580. 5-Mâide 58
    kavmun lâ ya'kılûne : aklını kullanmayan, akıl etmeyen bir kavim
  1581. 5-Mâide 59
    ehle el kitâbi : ey Kitab ehli, kitab sahipleri
  1582. 5-Mâide 62
    ya'melûne : yapıyorlar
  1583. 5-Mâide 63
    yasneûne : yapıyorlar
  1584. 5-Mâide 64
    tugyanen ve kufren : azgınlık ve küfrü
  1585. 5-Mâide 64
    el kıyâmeti : kıyamet
  1586. 5-Mâide 66
    mâ ya'melûne : yaptıkları şey
  1587. 5-Mâide 67
    eyyuhâ er resûlu : ey Resul
  1588. 5-Mâide 67
    ya'sımu-ke : seni korur
  1589. 5-Mâide 68
    ehli el kitâbi : ey kitap ehli, kitab sahipleri!
  1590. 5-Mâide 68
    tugyanen ve kufran : azgınlık ve küfür
  1591. 5-Mâide 69
    ve lâ hum yahzenûne : ve onlar mahzun olmaz
  1592. 5-Mâide 70
    yaktulûne : öldürdüler
  1593. 5-Mâide 71
    ya'melûne : onlar yapıyorlar
  1594. 5-Mâide 72
    benî isrâîle : ey İsrâil oğulları!
  1595. 5-Mâide 75
    el âyâti : âyetleri
  1596. 5-Mâide 77
    ehle el kitâbi : ey kitab ehli, kitap sahipleri!
  1597. 5-Mâide 78
    ya'tedûne : haddi aşıyorlar
  1598. 5-Mâide 81
    evliyâe : veliler, dostlar
  1599. 5-Mâide 86
    bi âyâti-nâ : âyetlerimizi
  1600. 5-Mâide 87
    eyyuhâ : ey!
  1601. 5-Mâide 89
    fe sıyâmu : o halde, o taktirde oruç tutsun
  1602. 5-Mâide 89
    selâseti eyyâmin : üç gün
  1603. 5-Mâide 89
    âyâti-hi : âyetlerini
  1604. 5-Mâide 90
    eyyuhâ : ey!
  1605. 5-Mâide 91
    ve yasudde-kum : ve sizi alıkoyar
  1606. 5-Mâide 94
    eyyuhâ : ey!
  1607. 5-Mâide 94
    li ya'leme : bilmesi için, bilinip belli olması için
  1608. 5-Mâide 94
    yahâfu-hu : ondan, kendisinden korkar
  1609. 5-Mâide 95
    eyyuhâ : ey!
  1610. 5-Mâide 95
    yahkumu bi-hi : ona hüküm verir, karar verir
  1611. 5-Mâide 95
    siyâmen : oruç
  1612. 5-Mâide 96
    ve li es seyyârati : ve gezici topluluk için, yolcular için
  1613. 5-Mâide 97
    yâmen li en nâsi : insanları ayakta tutmak için
  1614. 5-Mâide 97
    ya'lemu : bilir
  1615. 5-Mâide 99
    ve allâhu ya'lemu : ve Allâh (cc.) bilir
  1616. 5-Mâide 100
    ulî el elbâbi : ey sırların sahipleri
  1617. 5-Mâide 101
    eyyuhâ : ey!
  1618. 5-Mâide 101
    an eşyâe : şeylerden
  1619. 5-Mâide 103
    lâ ya'kılûne : akletmezler, akıllarını kullanmazlar
  1620. 5-Mâide 104
    lâ ya'lemûne : bilmiyorlar
  1621. 5-Mâide 105
    eyyuhâ : ey!
  1622. 5-Mâide 105
    lâ yadurru-kum : sizlere zarar vermez, veremez
  1623. 5-Mâide 106
    eyyuhâ : ey!
  1624. 5-Mâide 107
    el evleyâni : daha yakın iki kişi
  1625. 5-Mâide 110
    îsâ ibne meryeme : ey Meryem oğlu İsâ (as.)
  1626. 5-Mâide 112
    îsâ ibne meryeme : ey Meryem oğlu Îsâ (as.)
  1627. 5-Mâide 116
    îsâ ibne meryeme : ey Meryem oğlu Îsâ
  1628. 5-Mâide 119
    radiya allâhu : Allâh (cc.) razı
  1629. 50-Kaf 6
    lem yanzurû : bakmıyorlar
  1630. 50-Kaf 17
    el mutelakkîyâni : iki telâkki edici, iki yazıcı, iki tespit edici
  1631. 50-Kaf 24
    elkı : atın
  1632. 50-Kaf 26
    elkı-hu : onu atın
  1633. 50-Kaf 38
    eyyâmin : günler
  1634. 51-Zâriyât 1
    ez zâriyâti : tozu dumana katan, esip savuran rüzgârlar, fırtına
  1635. 51-Zâriyât 3
    fe el câriyâti : sonra akıp gidenler
  1636. 51-Zâriyât 12
    eyyâne : ne zaman
  1637. 51-Zâriyât 20
    âyâtun : âyetler vardır
  1638. 51-Zâriyât 37
    yahâfûne : korkarlar
  1639. 51-Zâriyât 44
    ve hum yanzurûne : ve onlar bakıyorlar
  1640. 51-Zâriyât 45
    min kıyâmin : ayağa kalkma
  1641. 51-Zâriyât 56
    li ya'budû-ni : bana kul olmaları
  1642. 52-Tûr 47
    lâ ya'lemûne : bilmiyorlar, bilmezler
  1643. 53-Necm 16
    yagşe : örtüyor, bürüyor
  1644. 53-Necm 16
    mâ yagşâ : örten şey, bürüyen şey (ama ne bürüme)
  1645. 53-Necm 18
    min âyâti : âyetlerinden
  1646. 53-Necm 29
    el hayâte : hayatından
  1647. 53-Necm 29
    ed dunyâ : dünya
  1648. 53-Necm 44
    ve ahyâ : ve dirilten
  1649. 54-Kamer 7
    yahrucûne : çıkarlar
  1650. 54-Kamer 26
    se ya'lemûne : yakında bilecekler, öğrenecekler
  1651. 54-Kamer 42
    bi âyâti-nâ : âyetlerimizi
  1652. 54-Kamer 51
    yâa-kum : sizin denginiz olanlar, sizin gibi düşünenler, sizin gibi davrananlar, sizin gibi olanlar
  1653. 55-Rahmân 4
    el beyâne : beyan etme, açıklama, ifade edebilme
  1654. 55-Rahmân 19
    yeltekıyâni : ikisi karşılaşacak, birbirine kavuşacak
  1655. 55-Rahmân 20
    yebgiyâni : ikisi birbirlerinin sınırını geçemez
  1656. 55-Rahmân 22
    yahrucu : çıkar
  1657. 55-Rahmân 33
    : ey
  1658. 55-Rahmân 50
    tecriyâni : ikisi akar
  1659. 55-Rahmân 56
    lem yatmis-hunne : onlara, kendilerine temas etmemiştir, dokunmamıştır
  1660. 55-Rahmân 58
    el yâkûtu : yakut
  1661. 55-Rahmân 72
    el hiyâmi : otağlar, özel çadırlar, özel mekânlar
  1662. 55-Rahmân 74
    lem yatmishunne : ne onlara temas etmemiştir, dokunmamıştır
  1663. 56-Vâkıa 24
    ya'melûne : yapıyorlar
  1664. 56-Vâkıa 43
    min yahmûmin : kara dumandan
  1665. 56-Vâkıa 95
    hakku el yakîni : Hakk'ul yakîn'dir (yakîn olan haktır, kesin olarak gerçektir)
  1666. 57-Hadid 4
    eyyâmin : günler
  1667. 57-Hadid 4
    ya'lemu : bilir
  1668. 57-Hadid 4
    yahrucu : çıkar
  1669. 57-Hadid 4
    ya'rucu : uruc eder, yükselir
  1670. 57-Hadid 9
    âyâtin : âyetler
  1671. 57-Hadid 17
    el âyâti : âyetler
  1672. 57-Hadid 19
    bi âyâti-nâ : âyetlerimizi
  1673. 57-Hadid 20
    el hayâtu : hayat
  1674. 57-Hadid 20
    ed dunyâ : dünya
  1675. 57-Hadid 20
    el hayâtu : hayatı
  1676. 57-Hadid 20
    ed dunya : dünya
  1677. 57-Hadid 25
    ve li ya'leme : ve bilsin, belirtsin, belli etsin
  1678. 57-Hadid 25
    yansuru-hu : ona (kendisine) yardım edecek
  1679. 57-Hadid 28
    eyyuhâ : ey
  1680. 57-Hadid 28
    ve yagfir : ve mağfiret etsin
  1681. 57-Hadid 29
    li ellâ ya'leme : bilmedikleri için
  1682. 57-Hadid 29
    ellâ yakdirûne : güç yetiremezler
  1683. 58-Mücâdele 4
    fe sıyâmu : o zaman, o taktirde oruç tutsun
  1684. 58-Mücâdele 5
    âyâtin : âyetler, deliller
  1685. 58-Mücâdele 7
    ya'lemu : bilir
  1686. 58-Mücâdele 7
    yevme el kiyâmeti : kıyâmet günü
  1687. 58-Mücâdele 8
    yaslevne-hâ : ona yaslanacaklar, atılacaklar
  1688. 58-Mücâdele 9
    eyyuhâ : ey
  1689. 58-Mücâdele 10
    li yahzune : mahzun etmek, üzmek için
  1690. 58-Mücâdele 11
    eyyuhâ : ey
  1691. 58-Mücâdele 12
    eyyuhâ : ey
  1692. 58-Mücâdele 14
    ve yahlifûne : ve yemin ediyorlar
  1693. 58-Mücâdele 14
    ya'lemûne : biliyorlar
  1694. 58-Mücâdele 15
    ya'melûne : yapıyorlar
  1695. 58-Mücâdele 18
    yahlifûne : yemin ederler, edecekler
  1696. 58-Mücâdele 18
    yahlifûne : yemin ederler, edecekler
  1697. 58-Mücâdele 18
    ve yahsebûne : ve hesap ederler, zannederler
  1698. 59-Haşr 2
    min diyâri-him : diyarlarından, yurtlarından
  1699. 59-Haşr 2
    en yahrucû : onların çıkmaları
  1700. 59-Haşr 2
    lem yahtesibû : hesaba katmadılar
  1701. 59-Haşr 2
    : ey
  1702. 59-Haşr 3
    fî ed dunyâ : dünyada
  1703. 59-Haşr 7
    el agniyâi : zenginler
  1704. 59-Haşr 8
    min diyâri-him : yurtlarından
  1705. 59-Haşr 8
    ve yansurûne : ve yardım ederler
  1706. 59-Haşr 12
    lâ yahrucûne : çıkmazlar
  1707. 59-Haşr 12
    lâ yansurûne-hum : onlara yardım etmezler
  1708. 59-Haşr 14
    lâ ya'kılûne : akıl etmezler
  1709. 59-Haşr 18
    eyyuhâ : ey
  1710. 6-En'âm 1
    ya'dilûne : adil, eş, denk tutuyorlar
  1711. 6-En'âm 3
    ya'lemu : bilir
  1712. 6-En'âm 3
    ve ya'lemu : ve bilir
  1713. 6-En'âm 4
    min âyâti : âyetlerden
  1714. 6-En'âm 12
    el kıyâmeti : kıyâmet
  1715. 6-En'âm 20
    ya'rifûne-hu : ona ariftirler, onu tanırlar
  1716. 6-En'âm 20
    kemâ ya'rifûne : ...gibi tanırlar
  1717. 6-En'âm 21
    bi âyâti-hî : O'nun âyetlerini
  1718. 6-En'âm 27
    leyte-nâ : keşke biz olsaydık
  1719. 6-En'âm 27
    bi âyâti : âyetleri
  1720. 6-En'âm 29
    hayatu-nâ : bizim hayatımız
  1721. 6-En'âm 29
    ed dunyâ : dünya
  1722. 6-En'âm 31
    hasrete-nâ : bize yazıklar olsun
  1723. 6-En'âm 31
    yahmilûne : taşırlar
  1724. 6-En'âm 32
    el hayâtu ed dunyâ : dünya hayatı
  1725. 6-En'âm 33
    le yahzunu-ke : elbette seni üzüyor, mahzun ediyor
  1726. 6-En'âm 33
    bi âyâti allâhi : Allah'ın âyetleri ile
  1727. 6-En'âm 37
    lâ ya'lemûne : bilmiyorlar, bilmezler
  1728. 6-En'âm 38
    yatîru : uçar
  1729. 6-En'âm 39
    bi âyâti-nâ : âyetlerimizi
  1730. 6-En'âm 41
    iyyâ-hu : sadece, yalnızca O'na
  1731. 6-En'âm 43
    ya'melûne : yapıyorlar
  1732. 6-En'âm 46
    el âyâti : âyetler
  1733. 6-En'âm 46
    yasdifûne : yüz çeviriyorlar
  1734. 6-En'âm 48
    yahzenûne : mahzun olurlar
  1735. 6-En'âm 49
    bi âyâti-nâ : âyetlerimizi
  1736. 6-En'âm 54
    bi âyâti-nâ : âyetlerimize
  1737. 6-En'âm 55
    el âyâti : âyetler
  1738. 6-En'âm 57
    yakussu : o kıssa eder, anlatır,
  1739. 6-En'âm 59
    lâ ya'lemu-hâ : onu bilmez
  1740. 6-En'âm 59
    ve ya'lemu : ve o bilir
  1741. 6-En'âm 59
    ya'lemu-hâ : onu bilir
  1742. 6-En'âm 59
    ve lâ yâbisin : ve kuru (bir şey) yoktur
  1743. 6-En'âm 60
    ve ya'lemu : ve bilir
  1744. 6-En'âm 65
    âyâti : âyetler
  1745. 6-En'âm 68
    yahûdûne : (konuşmaya) dalarlar
  1746. 6-En'âm 68
    fî âyâti-nâ : âyetlerimiz hakkında
  1747. 6-En'âm 68
    yahûdû fî hadîsin : söze dalarlar (söze geçerler)
  1748. 6-En'âm 70
    el hayâtu : hayat
  1749. 6-En'âm 70
    ed dunyâ : dunya
  1750. 6-En'âm 71
    ve lâ yadurru-nâ : ve bize zarar vermez
  1751. 6-En'âm 71
    eş şeyâtînu : şeytanlar
  1752. 6-En'âm 78
    kavmî : ey kavmim
  1753. 6-En'âm 84
    ve ya'kûbe : ve Yâkub (A.S)
  1754. 6-En'âm 85
    ve zekeriyyâ : ve Zekeriya (A.S)
  1755. 6-En'âm 85
    ve yahyâ : ve Yahya (A.S)
  1756. 6-En'âm 85
    ve ilyâs : ve İlyas (A.S)
  1757. 6-En'âm 87
    ve zurriyyâti-him : ve onların zürriyetlerinden, nesillerinden
  1758. 6-En'âm 88
    ya'melûne : yapıyorlar
  1759. 6-En'âm 93
    an âyâti-hi : O'nun âyetlerinden, âyetlerine
  1760. 6-En'âm 97
    fassalna el âyâti : âyetleri birer birer, detayları ile açıkladık
  1761. 6-En'âm 97
    ya'lemûne : biliyorlar
  1762. 6-En'âm 98
    fassalna el âyâti : âyetleri ayrı ayrı detayları ile açıkladık
  1763. 6-En'âm 99
    le âyâtin : elbette âyetler
  1764. 6-En'âm 100
    yasifûne : vasıflandırılıyorlar
  1765. 6-En'âm 105
    nusarrifu el âyâti : âyetleri ayrı ayrı açıklıyoruz
  1766. 6-En'âm 105
    ya'lemûne : biliyorlar
  1767. 6-En'âm 108
    ya'melûne : yapıyorlar
  1768. 6-En'âm 109
    innemâ el ayâtu : âyetler ancak
  1769. 6-En'âm 110
    tugyâni-him : tuğyanları, taşkınlıkları
  1770. 6-En'âm 110
    ya'mehûne : bocalıyorlar, şaşırıyorlar
  1771. 6-En'âm 112
    şeyâtîne : şeytanlar
  1772. 6-En'âm 113
    ve li yakterifû : ve kazansınlar
  1773. 6-En'âm 114
    ya'lemûne : biliyorlar
  1774. 6-En'âm 116
    yahrusûne : yalan uydururlar
  1775. 6-En'âm 117
    men yadıllu : sapan kimseyi
  1776. 6-En'âm 118
    bi âyâti-hî : onun âyetlerine
  1777. 6-En'âm 120
    kânû yakterifûne : kazanmış oldular
  1778. 6-En'âm 121
    ve inne eş şeyâtîne : ve muhakkak ki şeytanlar
  1779. 6-En'âm 121
    ilâ evliyâi-him : kendi dostlarına
  1780. 6-En'âm 122
    mâ kânû ya'melûne : yapmış oldukları şeyler
  1781. 6-En'âm 125
    yassa'adu : (nefesi daralır bir şekilde) yükseliyor
  1782. 6-En'âm 126
    el âyâti : âyetler
  1783. 6-En'âm 127
    kânû ya'melûne : yapmış oldular
  1784. 6-En'âm 128
    yahşuru-hum : onları toplar
  1785. 6-En'âm 128
    ma'şere el cinni : ey cin topluluğu
  1786. 6-En'âm 128
    evliyau-hum : onların dostları
  1787. 6-En'âm 130
    ma'şere el cinni : ey cin topluluğu
  1788. 6-En'âm 130
    yakussûne : anlatıyorlar
  1789. 6-En'âm 130
    âyâtî : âyetlerim
  1790. 6-En'âm 130
    el hayâtu ed dunyâ : dünya hayatı
  1791. 6-En'âm 132
    ammâ (an-mâ) ya'melûne : yaptıkları şeylerden
  1792. 6-En'âm 135
    kavmi ı'melû : ey kavmim, ... yapın
  1793. 6-En'âm 136
    fe lâ yasılu : fakat ulaşmaz, varmaz
  1794. 6-En'âm 136
    yasılu : vasıl olur, ulaşır
  1795. 6-En'âm 136
    mâ yahkumûne : hükmettikleri şey
  1796. 6-En'âm 138
    lâ yat'amu-hâ : onu (onları) yemeyin
  1797. 6-En'âm 145
    yat'amu-hu : onu yer (o yenir, yenilen)
  1798. 6-En'âm 146
    el havâ : bağırsaklar
  1799. 6-En'âm 150
    bi âyâti-nâ : âyetlerimizi
  1800. 6-En'âm 150
    ya'dilûne : ortak koşuyorlar, putları ona adil, eşit, eş tutuyorlar
  1801. 6-En'âm 151
    ve iyyâ-hum : ve onları da yalnız (biz)
  1802. 6-En'âm 157
    bi âyâtillâhi (bi âyâti allâhi ) : Allah'ın âyetlerini
  1803. 6-En'âm 157
    ellezîne yasdifûne : yüz çeviren kimseler
  1804. 6-En'âm 157
    an âyâti-nâ : âyetlerimizden
  1805. 6-En'âm 157
    yasdifûne : yüz çeviriyorlar
  1806. 6-En'âm 158
    yanzurûne : bakıyorlar, bekliyorlar
  1807. 6-En'âm 158
    âyâti : âyetler, mucizeler
  1808. 6-En'âm 158
    âyâti : âyetler, mucizeler
  1809. 6-En'âm 161
    kıyamen : ayakta kalan, kalacak olan
  1810. 6-En'âm 162
    ve mahyâye : benim hayatım
  1811. 60-Mümtehine 1
    eyyuhâ : ey
  1812. 60-Mümtehine 1
    evliyâe : velîler, dostlar
  1813. 60-Mümtehine 1
    ve iyyâ-kum : ve sizi
  1814. 60-Mümtehine 3
    yevme el kıyâmeti : kıyâmet günü
  1815. 60-Mümtehine 3
    yafsilu : ayıracak
  1816. 60-Mümtehine 8
    min diyâri-kum : diyarlarınızdan, yurtlarınızdan
  1817. 60-Mümtehine 9
    min diyâri-kum : sizin yurdunuzdan
  1818. 60-Mümtehine 10
    eyyuhâ : ey
  1819. 60-Mümtehine 10
    yahillûne : helâl
  1820. 60-Mümtehine 10
    yahkumu : Allah hükmeder
  1821. 60-Mümtehine 12
    eyyuhâ : ey
  1822. 60-Mümtehine 12
    ve lâ yaktulne : ve (kadınları) öldürmemesi
  1823. 60-Mümtehine 12
    ve lâ ya'sîne-ke : ve (kadınlar) sana asi olmasınlar
  1824. 60-Mümtehine 13
    eyyuhâ : ey
  1825. 61-Saf 2
    eyyuhâ : ey
  1826. 61-Saf 4
    bunyânun : binalar
  1827. 61-Saf 5
    : ey
  1828. 61-Saf 6
    : ey
  1829. 61-Saf 10
    eyyuhâ : ey
  1830. 61-Saf 12
    yagfir : mağfiret eder
  1831. 61-Saf 14
    eyyuhâ : ey
  1832. 62-Cum'a 2
    âyâti-hî : onun âyetleri
  1833. 62-Cum'a 5
    lem yahmilû-hâ : onu yüklenmez, onu taşımaz
  1834. 62-Cum'a 5
    yahmilu : taşır
  1835. 62-Cum'a 5
    bi âyâti allâhi : Allah'ın âyetlerini
  1836. 62-Cum'a 6
    eyyuhâ : ey
  1837. 62-Cum'a 6
    evliyâu : evliyalar, dostlar
  1838. 62-Cum'a 9
    eyyuhâ : ey
  1839. 63-Münâfikûn 1
    ya'lemu : bilir
  1840. 63-Münâfikûn 2
    ya'melûne : yapıyorlar
  1841. 63-Münâfikûn 4
    yahsebûne : zannederler
  1842. 63-Münâfikûn 5
    yasuddûne : vazgeçiyorlar, yüz çeviriyorlar, kaçınıyorlar
  1843. 63-Münâfikûn 6
    yagfire allâhu : Allah mağfiret eder, bağışlar
  1844. 63-Münâfikûn 9
    eyyuhâ : ey
  1845. 64-Teğabün 4
    ya'lemu : bilir
  1846. 64-Teğabün 4
    ve ya'lemu : ve bilir
  1847. 64-Teğabün 9
    ve ya'mel sâlihan : ve salih amel işler, nefs tezkiyesi yapar
  1848. 64-Teğabün 10
    bi âyâti-nâ : âyetlerimizi
  1849. 64-Teğabün 14
    eyyuhâ : ey
  1850. 64-Teğabün 17
    ve yagfir : ve mağfiret eder
  1851. 65-Talâk 1
    eyyuhâ : ey
  1852. 65-Talâk 1
    ve lâ yahrucne : ve çıkmasınlar
  1853. 65-Talâk 3
    lâ yahtesibu : hesaba katmadı
  1854. 65-Talâk 4
    lem yahıdne : hayız görmeyen
  1855. 65-Talâk 4
    en yada'ne : bırakmak, doğurmak
  1856. 65-Talâk 6
    yada'ne : koyar, bırakır, doğurur
  1857. 65-Talâk 10
    : ey
  1858. 65-Talâk 11
    âyâti allâhi : Allah'ın âyetleri
  1859. 65-Talâk 11
    ve ya'mel : ve amel eder, yapar, işler
  1860. 66-Tahrim 1
    eyyuhâ : ey
  1861. 66-Tahrim 6
    eyyuhâ : ey
  1862. 66-Tahrim 6
    lâ ya'sûne allâhe : Allah'a asi olmazlar, isyan etmezler
  1863. 66-Tahrim 7
    eyyuhâ : ey
  1864. 66-Tahrim 8
    eyyuhâ : ey
  1865. 66-Tahrim 9
    eyyuhâ : ey
  1866. 66-Tahrim 10
    fe lem yugnî : bu yüzden ikisine bir fayda (yarar) olmadı
  1867. 67-Mülk 2
    ve el hayâte : ve hayat
  1868. 67-Mülk 5
    ed dunyâ : dünya
  1869. 67-Mülk 5
    eş şeyâtîni : şeytanlar
  1870. 67-Mülk 12
    yahşevne : huşû duyarlar
  1871. 67-Mülk 14
    e lâ ya'lemu : bilmez mi
  1872. 67-Mülk 16
    en yahsife : (yere) geçirmek
  1873. 67-Mülk 19
    ve yakbıdne : ve açıp kapayan, kanat çırpan
  1874. 67-Mülk 20
    yansuru-kum : size yardım edecek
  1875. 68-Kalem 15
    âyâtu-nâ : bizim âyetlerimiz
  1876. 68-Kalem 17
    yasrimu-enne-hâ : onu mutlaka devşirecekler, mahsulü toplayacaklar
  1877. 68-Kalem 31
    veyle-nâ : yazıklar olsun bize
  1878. 68-Kalem 33
    ya'lemûne : biliyorlar
  1879. 68-Kalem 39
    ilâ yevmi el kıyâmeti : kıyâmet gününe kadar
  1880. 68-Kalem 44
    lâ ya'lemûne : bilmiyorlar
  1881. 69-Hâkka 7
    leyâlin : geceler
  1882. 69-Hâkka 7
    eyyâmin : günler
  1883. 69-Hâkka 17
    ve yahmilu : ve taşır
  1884. 69-Hâkka 24
    fî el eyyâmi : günlerde
  1885. 69-Hâkka 25
    leyte-nî : bana yazıklar olsun, keşke bana
  1886. 69-Hâkka 27
    leyte-hâ : keşke o olsa
  1887. 69-Hâkka 34
    ve lâ yahuddu : ve teşvik etmez, etmiyordu
  1888. 69-Hâkka 51
    hakk'u el yakîni : Hakk'ul yakîn, kesin olarak Hakk'ı bilmektir
  1889. 7-A'râf 3
    evliyâe : dostlar, velîler
  1890. 7-A'râf 4
    beyâten : geceleyin
  1891. 7-A'râf 9
    bi âyâti-nâ : âyetlerimize
  1892. 7-A'râf 9
    yazlimûne : zulmediyorlar
  1893. 7-A'râf 19
    ve âdemu : ve ey Âdem
  1894. 7-A'râf 22
    yahsıfâni : yapıştırıyorlar (ikisi)
  1895. 7-A'râf 26
    benî âdeme : ey Âdemoğulları
  1896. 7-A'râf 26
    min âyâti allâhi : Allah'ın âyetlerindendir
  1897. 7-A'râf 27
    benî âdeme : ey Âdemoğulları
  1898. 7-A'râf 27
    cealnâ eş şeyâtîne : şeytanları kıldık
  1899. 7-A'râf 27
    evliyâe : evliya, dostlar
  1900. 7-A'râf 30
    inne-hum ettehazû eş şeyâtîne : muhakkak ki onlar şeytanı ... edindiler
  1901. 7-A'râf 30
    evliyâe : velîler, dostlar
  1902. 7-A'râf 30
    ve yahsebûne : ve zannederler, zannediyorlar
  1903. 7-A'râf 31
    benî âdeme : ey Âdemoğulları
  1904. 7-A'râf 32
    fî el hayâti ed dunyâ : dünya hayatında
  1905. 7-A'râf 32
    yevme el kıyâmeti : kıyâmet günü
  1906. 7-A'râf 32
    nufassılu el âyâti : âyetleri ayrı ayrı açıklıyoruz
  1907. 7-A'râf 32
    ya'lemûne : biliyorlar
  1908. 7-A'râf 35
    benî âdeme : ey Âdemoğulları
  1909. 7-A'râf 35
    âyâtî : âyetlerim
  1910. 7-A'râf 35
    ve lâ hum yahzenûne : ve onlar mahzun olmazlar
  1911. 7-A'râf 36
    bi âyâti-nâ : âyetlerimizi
  1912. 7-A'râf 37
    bi âyâti-hi : onun âyetlerini
  1913. 7-A'râf 40
    bi âyâti-nâ : âyetlerimizi
  1914. 7-A'râf 40
    fî semmi el hiyâtı : iğne deliğinin içine, iğne deliğine
  1915. 7-A'râf 45
    yasuddûne : alıkoyarlar, mani olurlar
  1916. 7-A'râf 46
    ya'rifûne : tanırlar
  1917. 7-A'râf 46
    yatme'ûne : ümit ederler, dilerler, isterler
  1918. 7-A'râf 48
    ya'rifûne-hum : onları tanırlar
  1919. 7-A'râf 51
    el hayâtu : hayat
  1920. 7-A'râf 51
    ed dunyâ : dünya
  1921. 7-A'râf 51
    bi âyâti-nâ : âyetlerimizi
  1922. 7-A'râf 53
    hel yanzurûne : mı bakıyorlar, bekliyorlar?
  1923. 7-A'râf 54
    fî sitteti eyyâmin : altı günde
  1924. 7-A'râf 54
    yatlubu-hu : onu talep eder, takip eder
  1925. 7-A'râf 57
    er riyâha : rüzgârları
  1926. 7-A'râf 58
    yahrucu : çıkar, çıkarır
  1927. 7-A'râf 58
    lâ yahrucu : çıkmaz, çıkarmaz
  1928. 7-A'râf 58
    nusarrifu el âyâti : âyetleri açıklarız
  1929. 7-A'râf 59
    kavmi : ey kavmim
  1930. 7-A'râf 61
    kavmi : ey kavmim
  1931. 7-A'râf 64
    bi âyâti-nâ : âyetlerimizi
  1932. 7-A'râf 65
    kavmi : ey kavmim
  1933. 7-A'râf 67
    kavmi : ey kavmim
  1934. 7-A'râf 70
    ya'budu : kul oluyorlar, tapıyorlar
  1935. 7-A'râf 72
    bi âyâti-nâ : âyetlerimizi
  1936. 7-A'râf 73
    kavmi : ey kavmim
  1937. 7-A'râf 77
    sâlihu a'ti-nâ : ey Salih bize getir
  1938. 7-A'râf 79
    kavmi : ey kavmim
  1939. 7-A'râf 85
    kavmi : ey kavmim
  1940. 7-A'râf 85
    yâe-hum : onların eşyaları (sahip oldukları şeyler)
  1941. 7-A'râf 87
    yahkume allâhu : Allah hükmünü verir
  1942. 7-A'râf 88
    şuaybu : ey Şuayb (as)
  1943. 7-A'râf 92
    en lem yagnev : var olmamış, yaşamamış
  1944. 7-A'râf 93
    kavmi : ey kavmim
  1945. 7-A'râf 94
    yaddarraûne : yalvarıp yakarırlar
  1946. 7-A'râf 97
    beyâten : geceleyin, gece vakti
  1947. 7-A'râf 101
    yatbau allâhu : Allah tabeder (açılamaz damga vurur), mühürler
  1948. 7-A'râf 103
    bi âyâti-nâ : âyetlerimiz ile, mucizelerimizle
  1949. 7-A'râf 104
    fir'avnu : ey firavun
  1950. 7-A'râf 115
    mûsâ : ey Musa (as)
  1951. 7-A'râf 118
    ya'melûne : yapıyorlar
  1952. 7-A'râf 126
    bi âyâti : âyetlerine
  1953. 7-A'râf 129
    fe yanzure : böylece bakar
  1954. 7-A'râf 131
    lâ ya'lemûne : bilmezler, bilmiyorlar
  1955. 7-A'râf 133
    âyâtin : âyetler, mucizeler
  1956. 7-A'râf 134
    mûsed'u (mûsâ ud'u) : ey Musa dua et
  1957. 7-A'râf 136
    bi-âyâti-nâ : âyetlerimizi
  1958. 7-A'râf 137
    mâ kâne yasnau : yapmış olduğu şeyler
  1959. 7-A'râf 137
    ya'rişûne : çardak (binalar, köşkler) kuruyorlar
  1960. 7-A'râf 138
    ya'kufûne : devamlı ibadet ediyorlar, tapıyorlar
  1961. 7-A'râf 138
    mûsâ ic'al : ey Musa yap
  1962. 7-A'râf 139
    ya'melûne : yapıyorlar
  1963. 7-A'râf 144
    mûsâ : ey Musa
  1964. 7-A'râf 146
    an âyâtî : âyetlerimden
  1965. 7-A'râf 146
    bi âyâti-nâ : âyetlerimizi
  1966. 7-A'râf 147
    bi âyâti-nâ : âyetlerimizi
  1967. 7-A'râf 147
    ya'melûne : yapıyorlar
  1968. 7-A'râf 149
    ve yağfir-lenâ : ve bize mağfiret eder
  1969. 7-A'râf 150
    yaktulûne-nî : beni öldürüyorlar
  1970. 7-A'râf 152
    fî el hayâti ed dunyâ : dünya hayatında
  1971. 7-A'râf 155
    ve iyyâye : ve beni
  1972. 7-A'râf 156
    fî hâzihi ed dunyâ : bu dünyada
  1973. 7-A'râf 156
    bi âyâti-nâ : âyetlerimize
  1974. 7-A'râf 158
    eyyuhâ en nâsu : ey insanlar
  1975. 7-A'râf 159
    ya'dilûne : adaletli davranırlar, adaletle hükmederler
  1976. 7-A'râf 160
    yazlimûne : zulmediyorlar
  1977. 7-A'râf 162
    yazlimûne : zulmediyorlar
  1978. 7-A'râf 163
    iz ya'dûne : haddi aşıyorlardı
  1979. 7-A'râf 167
    ilâ yevmi el kıyâmeti : kıyâmet gününe kadar
  1980. 7-A'râf 172
    yevme el kıyâmeti : kıyâmet günü
  1981. 7-A'râf 174
    nufassılu el âyâti : âyetleri ayrı ayrı açıklıyoruz
  1982. 7-A'râf 175
    âyâti-nâ : âyetlerimizi
  1983. 7-A'râf 176
    bi âyâti-nâ : âyetlerimizi
  1984. 7-A'râf 177
    bi âyati-nâ : âyetlerimizi
  1985. 7-A'râf 177
    yazlimûne : zulmediyorlar
  1986. 7-A'râf 180
    ya'melûne : yapıyorlar
  1987. 7-A'râf 181
    ya'dilûne : adaletli davranırlar, adaletle hükmederler
  1988. 7-A'râf 182
    bi ayâti-nâ : âyetlerimizi
  1989. 7-A'râf 182
    lâ ya'lemûne : bilmezler (bilemezler)
  1990. 7-A'râf 185
    e ve lem yanzurû : bakmıyorlar mı, bakmazlar mı
  1991. 7-A'râf 186
    tugyâni-him : azgınlıkları, isyanları
  1992. 7-A'râf 186
    ya'mehûne : şaşırırlar, şaşkın halde olurlar
  1993. 7-A'râf 187
    eyyâne : ne zaman
  1994. 7-A'râf 187
    lâ ya'lemûne : bilmezler
  1995. 7-A'râf 191
    lâ yahluku : yaratamayan
  1996. 7-A'râf 192
    yansurûne : yardım ederler
  1997. 7-A'râf 195
    yabtışûne bihâ : onunla tutarlar
  1998. 70-Meâric 38
    yatmeu : umuyor, ümit ediyor
  1999. 70-Meâric 39
    ya'lemûne : biliyorlar
  2000. 70-Meâric 43
    yahrucûne : çıkacaklar
  2001. 71-Nuh 2
    : ey
  2002. 71-Nuh 4
    yagfir : mağfiret etsin, günahlarınızı sevaba çevirsin
  2003. 71-Nuh 7
    siyâbe-hum : kendi elbiseleri
  2004. 71-Nuh 23
    yagûse : Yagûs
  2005. 71-Nuh 23
    ve yaûka : ve Yaûka
  2006. 71-Nuh 26
    deyyâran : dolaşan
  2007. 72-Cin 23
    ya'si : karşı gelir, isyan eder
  2008. 72-Cin 24
    se-ya'lemûne : yakında bilecekler
  2009. 72-Cin 28
    li ya'leme : bilsin
  2010. 73-Müzzemmil 1
    eyyuhâ : ey
  2011. 73-Müzzemmil 20
    ya'lemu : bilir
  2012. 73-Müzzemmil 20
    yadribûne : dolaşırlar
  2013. 74-Müddessir 1
    eyyuhâ : ey
  2014. 74-Müddessir 4
    ve siyâbe-ke : ve elbisen
  2015. 74-Müddessir 15
    yatmau : tamah eder, ister
  2016. 74-Müddessir 16
    âyâti-nâ : âyetlerimiz
  2017. 74-Müddessir 31
    ve mâ ya'lemu : ve bilmez
  2018. 74-Müddessir 47
    el yakînu : yakîn hasıl olması, bizzat şahit olma
  2019. 75-Kıyamet 1
    el kıyâmeti : kıyâmet
  2020. 75-Kıyamet 3
    yahsebu : zannediyor, sanıyor
  2021. 75-Kıyamet 6
    eyyâne : ne zaman
  2022. 75-Kıyamet 6
    el kıyâmeti : kıyâmet
  2023. 75-Kıyamet 19
    beyâne-hu : onun beyanı, açıklanması
  2024. 75-Kıyamet 36
    yahsebu : zannediyor
  2025. 76-İnsan 21
    siyâbu : elbise
  2026. 77-Mürselât 5
    el mulkıyâti : ilka edenler, bırakanlara
  2027. 77-Mürselât 26
    ahyâen : hayy olanlara, dirilere, canlılara
  2028. 77-Mürselât 36
    ya'tezirûne : özür dilerler, özür beyan ederler
  2029. 78-Nebe 4
    se- ya'lemûne : yakında bilecekler
  2030. 78-Nebe 5
    se- ya'lemûne : yakında bilecekler
  2031. 78-Nebe 28
    bi âyâti-nâ : bizim âyetlerimizi
  2032. 78-Nebe 40
    leyte-nî : keşke ben
  2033. 79-Nâziât 26
    yahşâ : korkan, huşû duyan
  2034. 79-Nâziât 38
    el hayâte : hayat
  2035. 79-Nâziât 38
    ed dunyâ : dünya
  2036. 79-Nâziât 42
    eyyâne : ne zaman
  2037. 79-Nâziât 45
    yahşâ-hâ : ona huşû duyan, ondan korkan
  2038. 8-Enfâl 2
    âyâtu-hu : onun âyetleri
  2039. 8-Enfâl 6
    yanzurûne : bakıyorlar (göz göre göre)
  2040. 8-Enfâl 7
    ve iz yaıdu-kum allâhu : ve Allah size vaadediyordu
  2041. 8-Enfâl 7
    ve yaktaa (en yaktaa) : ve kesiyor (kesilmesi)
  2042. 8-Enfâl 11
    ve li yarbıta alâ : ve rabt etmek, bağlamak için
  2043. 8-Enfâl 15
    eyyuhâ : ey! (seslenme edatı)
  2044. 8-Enfâl 20
    eyyuhâ : ey
  2045. 8-Enfâl 22
    ellezîne lâ ya'kılûne : onlar akıl etmeyenler
  2046. 8-Enfâl 24
    eyyuhâ : ey
  2047. 8-Enfâl 27
    eyyuhâ : ey o kimseler
  2048. 8-Enfâl 29
    eyyuhâ : ey, onlar ki
  2049. 8-Enfâl 29
    ve yagfir-lekum : ve size mağfiret eder
  2050. 8-Enfâl 30
    yaktulû-ke : seni öldürürler
  2051. 8-Enfâl 31
    âyâtu-nâ : âyetlerimiz
  2052. 8-Enfâl 34
    yasuddûne : men ediyorlar, engel oluyorlar
  2053. 8-Enfâl 34
    evliyâe-hû : onun dostları
  2054. 8-Enfâl 34
    evliyâu-hû : onun dostları
  2055. 8-Enfâl 34
    lâ ya'lemûne : bilmezler
  2056. 8-Enfâl 39
    ya'melûne : yaparlar, yapıyorlar
  2057. 8-Enfâl 42
    bil udvetid dunyâ \n(bi el udveti ed dunyâ) \n(udve) \n(dünya) : vadinin yakın kenarında \n\n: (vadinin kenarı, kıyısı) \n: (edna (yakın) kelimesinin muennesidir) \n  (muennes = dişi kelime)
  2058. 8-Enfâl 42
    li yakdıye : vuku bulması için, olması için
  2059. 8-Enfâl 42
    ve yahyâ : ve hayatta kalır, yaşar
  2060. 8-Enfâl 44
    li yakdıye : vuku bulması, olması için
  2061. 8-Enfâl 45
    eyyuhâ : ey
  2062. 8-Enfâl 47
    min diyâri-him : yurtlarından
  2063. 8-Enfâl 47
    ve yasuddûne : ve engel olurlar, men ederler, alıkoyarlar
  2064. 8-Enfâl 47
    ya'melûne : yapıyorlar
  2065. 8-Enfâl 50
    yadribûne : vururlar
  2066. 8-Enfâl 52
    bi âyâti allâhi : Allah'ın âyetlerini
  2067. 8-Enfâl 54
    bi âyâti : âyetleri
  2068. 8-Enfâl 58
    hiyâneten : ihanet etmek
  2069. 8-Enfâl 59
    ve lâ yahsebenne : ve sakın sanmasınlar, zannetmesinler
  2070. 8-Enfâl 60
    ya'lemu-hum : onları bilir
  2071. 8-Enfâl 62
    en yahdeû-ke : seni aldatmak, sana hile yapmak
  2072. 8-Enfâl 64
    eyyuhâ : ey
  2073. 8-Enfâl 65
    eyyuhâ : ey
  2074. 8-Enfâl 65
    yaglibû : yener, gâlip gelir
  2075. 8-Enfâl 65
    yaglibû : gâlip gelir
  2076. 8-Enfâl 66
    yaglibû : gâlip gelir
  2077. 8-Enfâl 66
    yaglibû : gâlip gelir
  2078. 8-Enfâl 67
    arada ed dunyâ : dünya malı
  2079. 8-Enfâl 70
    eyyuhâ en nebiyyu : ey peygamber
  2080. 8-Enfâl 70
    ya'lemi allâhu : Allah bilir
  2081. 8-Enfâl 70
    ve yagfir lekum : ve size mağfiret eder
  2082. 8-Enfâl 71
    hiyânete-ke : sana ihanet etmek
  2083. 8-Enfâl 72
    evliyâu : velîler
  2084. 8-Enfâl 73
    evliyâu : dostlar
  2085. 80-Abese 9
    yahşâ : huşû duyuyor
  2086. 80-Abese 23
    lemmâ yakdı : kada etmedi, yerine getirmedi
  2087. 80-Abese 24
    fe li yanzuri : işte baksın
  2088. 82-İnfitâr 6
    eyyuhâ : ey
  2089. 82-İnfitâr 12
    ya'lemûne : bilirler
  2090. 82-İnfitâr 15
    yaslevne-hâ : ona yaslanırlar, atılırlar
  2091. 83-Mutaffifin 13
    âyâtu-nâ : âyetlerimiz
  2092. 83-Mutaffifin 23
    yanzurûne : bakarlar, seyrederler
  2093. 83-Mutaffifin 29
    yadhakûne : gülüyorlar
  2094. 83-Mutaffifin 34
    yadhakûne : gülüyorlar
  2095. 83-Mutaffifin 35
    yanzurûne : bakıplar, seyrederler
  2096. 84-İnşikak 6
    eyyuhâ : ey
  2097. 84-İnşikak 12
    ve yaslâ : ve ateşe yaslanacak (atılacak)
  2098. 84-İnşikak 14
    en len yahûra : asla geri dönmemek
  2099. 86-Târık 7
    yahrucu : çıkar
  2100. 87-A'lâ 7
    ya'lemu : bilir
  2101. 87-A'lâ 7
    yahfâ : hafi olan, gizli olan
  2102. 87-A'lâ 10
    yahşâ : huşû duyar
  2103. 87-A'lâ 12
    yaslâ : atılacak
  2104. 87-A'lâ 13
    ve lâ yahyâ : ve yaşamaz, hayat bulmaz
  2105. 87-A'lâ 16
    el hayâte : hayat
  2106. 87-A'lâ 16
    ed dunyâ : dünya
  2107. 88-Ğâşiye 17
    lâ yanzurûne : bakmıyorlar, bakmazlar
  2108. 88-Ğâşiye 25
    iyâbe-hum : onların dönüşü
  2109. 89-Fecr 2
    ve leyâlin : ve geceler
  2110. 89-Fecr 24
    leyte-nî : keşke ben
  2111. 89-Fecr 24
    li hayâtî : hayatım için
  2112. 89-Fecr 27
    eyyetuhâ : ey
  2113. 9-Tevbe 4
    lem yankusû-kum : sizden naksetmez, sizden eksiltmez, size haksızlık etmez
  2114. 9-Tevbe 6
    lâ ya'lemûne : bilmeyen
  2115. 9-Tevbe 8
    yazherû : kuvvetlenirler, arka çıkarlar
  2116. 9-Tevbe 9
    bi âyâti allâhi : Allah'ın âyetlerini
  2117. 9-Tevbe 9
    ya'melûne : yapıyorlar
  2118. 9-Tevbe 11
    ve nufassılu el âyâti : ve âyetleri ayrı ayrı açıklıyoruz
  2119. 9-Tevbe 11
    ya'lemûne : bilirler
  2120. 9-Tevbe 14
    ve yansur-kum : ve yardım eder size
  2121. 9-Tevbe 16
    ya'lemi allâhu : Allah bilir
  2122. 9-Tevbe 17
    en ya'murû : imar etmeleri
  2123. 9-Tevbe 18
    ya'muru : imar eder
  2124. 9-Tevbe 18
    ve lem yahşe : ve korkmaz
  2125. 9-Tevbe 23
    eyyuhâ : ey
  2126. 9-Tevbe 23
    evliyâe : dostlar, velîler
  2127. 9-Tevbe 28
    eyyuhâ : ey
  2128. 9-Tevbe 28
    fe lâ yakrabû : artık yaklaşmasınlar
  2129. 9-Tevbe 30
    ve kâlet el yahûdu : ve yahudiler dediler
  2130. 9-Tevbe 31
    li ya'budû : kul olmaları
  2131. 9-Tevbe 34
    eyyuhâ : ey
  2132. 9-Tevbe 34
    ve yasuddûne : ve engellerler, alıkoyarlar, mani olurlar
  2133. 9-Tevbe 37
    ziyâdetun : arttırmaktır, ziyade etmektir, artıştır
  2134. 9-Tevbe 38
    eyyuhâ : ey
  2135. 9-Tevbe 38
    bi el hayâti ed dunyâ : dünya hayatına
  2136. 9-Tevbe 38
    metâ el hayâti ed dunyâ : dünya hayatının metaı, malı, faydası
  2137. 9-Tevbe 40
    hiye el ulyâ : o çok yücedir, en üstün
  2138. 9-Tevbe 42
    ve se-yahlifûne : ve yemin edecekler
  2139. 9-Tevbe 42
    ya'lemu : bilir, biliyor
  2140. 9-Tevbe 55
    fî el hayâti ed dunyâ : dünya hayatında
  2141. 9-Tevbe 56
    ve yahlifûne : ve yemin ederler
  2142. 9-Tevbe 62
    yahlifûne : yemin ederler
  2143. 9-Tevbe 63
    e lem ya'lemû : bilmiyorlar mı
  2144. 9-Tevbe 64
    yahzeru el munâfikûne : münafıklar korkuyorlar, çekiniyorlar
  2145. 9-Tevbe 65
    ve âyâti-hi : ve onun âyetleri
  2146. 9-Tevbe 67
    ve yakbidûne : ve sıkarlar, sımsıkı tutarlar, cimrilik ederler
  2147. 9-Tevbe 69
    fî ed dunyâ : dünyada
  2148. 9-Tevbe 70
    li yazlime-hum : onlara zulmediyor
  2149. 9-Tevbe 70
    yazlimûne : zulmediyorlar
  2150. 9-Tevbe 71
    evlîyâu : velîler, dostlar
  2151. 9-Tevbe 73
    eyyuhâ en nebiyyu : ey peygamber
  2152. 9-Tevbe 74
    yahlifûne : yemin ediyorlar
  2153. 9-Tevbe 74
    fî ed dunyâ : dünyada
  2154. 9-Tevbe 78
    e lem ya'lemû : bilmiyorlar mı
  2155. 9-Tevbe 78
    ya'lemu : biliyor
  2156. 9-Tevbe 80
    fe len yagfirallâhu : artık Allah asla mağfiret etmez
  2157. 9-Tevbe 82
    fe li yadhakû : artık gülsünler
  2158. 9-Tevbe 85
    fî ed dunyâ : dünyada
  2159. 9-Tevbe 93
    agniyâu : zenginler
  2160. 9-Tevbe 93
    lâ ya'lemûne : bilmezler, bilemezler
  2161. 9-Tevbe 94
    ya'tezirûne : özür beyan ederler
  2162. 9-Tevbe 95
    se yahlifûne : yemin edecekler
  2163. 9-Tevbe 96
    yahlifûne : yemin ederler
  2164. 9-Tevbe 97
    ellâ (en lâ)ya'lemû : bilmemeleri, bilmemeye
  2165. 9-Tevbe 104
    e lem ya'lemû : bilmiyorlar mı
  2166. 9-Tevbe 104
    yakbelu : kabul eder
  2167. 9-Tevbe 107
    ve le yahlifunne : ve mutlaka yemin ederler
  2168. 9-Tevbe 109
    bunyâne-hu : binasının temelini kuran
  2169. 9-Tevbe 109
    bunyâne-hu : binasının temelini kuran
  2170. 9-Tevbe 110
    bunyânu-hum ellezî : onların binası ki onu
  2171. 9-Tevbe 111
    fe yaktulûne : böylece öldürürler
  2172. 9-Tevbe 111
    ellezî bâya'tum : ki o yaptığınız alışveriş
  2173. 9-Tevbe 114
    iyyâ-hu : yalnız ona
  2174. 9-Tevbe 119
    eyyuhâ : ya, ey
  2175. 9-Tevbe 120
    yagîzu el kuffâra \n(gayz) : kâfirleri öfkelendirir \n: (öfke)
  2176. 9-Tevbe 121
    lâ yaktaûne : geçmezler (ki)
  2177. 9-Tevbe 121
    ya'melûne : yapıyorlar
  2178. 9-Tevbe 122
    yahzerûne : hazer ederler, çekinirler
  2179. 9-Tevbe 123
    eyyuhâ : ey
  2180. 90-Beled 5
    yahsebu : zannediyor, sanıyor
  2181. 90-Beled 5
    en len yakdira : asla güç yetiremeyeceğini
  2182. 90-Beled 7
    yahsebu : zannediyor, sanıyor
  2183. 90-Beled 19
    bi âyâti-nâ : âyetlerimizi
  2184. 91-Şems 4
    yagşâ-hâ : onu kapladı, sardı
  2185. 91-Şems 13
    sukyâ-hâ : onu sulayınız
  2186. 92-Leyl 1
    yagşâ : örtecek
  2187. 92-Leyl 15
    lâ yaslâ-hâ : ona yaslanmaz, atılmaz
  2188. 96-Alak 5
    lem ya'lem : bilmiyor
  2189. 96-Alak 6
    yatgâ : azgınlık yapar
  2190. 96-Alak 14
    lem ya'lem : bilmiyor
  2191. 98-Beyyine 5
    li ya'budû allâhe : Allah'a kul olmak
  2192. 99-Zilzâl 6
    yasduru : ortaya çıkacak
  2193. 99-Zilzâl 7
    ya'mel : yapar, işler
  2194. 99-Zilzâl 8
    ya'mel : yapar, işler