



| ve ellezîne | : ve o kimseler, onlar |
| âmenû | : îmân ettiler (Allah'a ulaşmayı dilediler) |
| bi allâhi | : Allah'a |
| ve rusuli-hî | : ve onun resûlüne |
| ulâike | : işte onlar |
| hum | : onlar |
| es sıddîkûne | : sıddîk olanlar |
| ve eş şuhedâu | : ve şehit olanlar, şehitler, şahitler |
| inde | : yanında, katında |
| rabbi-him | : onların Rab'leri |
| lehum | : onların vardır |
| ecru-hum | : onların ecirleri |
| ve nûru-hum | : ve onların nurları |
| ve ellezîne | : ve o kimseler, onlar |
| keferû | : kâfir oldular, inkâr ettiler |
| ve kezzebû | : ve yalanladılar |
| bi âyâti-nâ | : âyetlerimizi |
| ulâike | : işte onlar |
| ashâbu | : halk |
| el cahîmi | : alevli ateş, cehennem |

