Eski Masaüstü Görünüm

Kur'an İçerisinde Arama


Sayfayı Yenile Arapça Metin Arama (Harekeli)

Aranan Kelime : hum
Aranan Yer : Arapça Kelime Meali (Latin Harfleriyle)
Bulunan Sonuç : 3063
  1. 10-Yunus 2
    min-hum : onlardan
  2. 10-Yunus 2
    lehum : onlar için
  3. 10-Yunus 4
    lehum : onlar için
  4. 10-Yunus 7
    hum : onlar
  5. 10-Yunus 8
    me'vâ-hum : onların varacakları yer
  6. 10-Yunus 9
    rabbu-hum : onların Rab'leri
  7. 10-Yunus 10
    da'vâ-hum : onların duaları
  8. 10-Yunus 10
    subhâne-ke allâhumme : Allah'ım Seni tenzih ederim
  9. 10-Yunus 10
    ve tehiyyetu-hum : ve onların dilekleri, tehiyyatları (hayatları)
  10. 10-Yunus 10
    da'vâ-hum : onların duaları
  11. 10-Yunus 11
    isti'câle-hum : onların acele istemeleri
  12. 10-Yunus 11
    ecelu-hum : ecelleri, zamanları
  13. 10-Yunus 13
    ve câet-hum : ve onlara geldi
  14. 10-Yunus 13
    rusulu-hum : onların resûlleri
  15. 10-Yunus 18
    mâ lâ yedurru-hum : onlara zarar vermeyen şey
  16. 10-Yunus 18
    ve lâ yenfeu-hum : ve onlara yarar, fayda, menfaat vermiyor
  17. 10-Yunus 19
    beyne-hum : onların aralarında olan
  18. 10-Yunus 21
    messet-hum : onlara isabet etti
  19. 10-Yunus 21
    lehum : onların
  20. 10-Yunus 22
    ve câe-hum el mevcu : ve onlara dalga geldi
  21. 10-Yunus 22
    enne-hum : muhakkak onlar
  22. 10-Yunus 23
    encâ-hum : onları kurtardı
  23. 10-Yunus 23
    izâ hum : o zaman onlar
  24. 10-Yunus 24
    enne-hum : onlar ..... olduklarını
  25. 10-Yunus 26
    vucûhe-hum : onların yüzleri
  26. 10-Yunus 26
    hum : onlar
  27. 10-Yunus 27
    ve terheku-hum : ve onları kaplar, bürür
  28. 10-Yunus 27
    lehum : onlar için (onların) yoktur
  29. 10-Yunus 27
    vucûhu-hum : onların yüzleri
  30. 10-Yunus 27
    hum : onlar
  31. 10-Yunus 28
    nahsuru-hum : onları topladığımız
  32. 10-Yunus 28
    beyne-hum : onlar arasını
  33. 10-Yunus 28
    şurekâu-hum : onlarin şirk koştukları
  34. 10-Yunus 30
    mevlâ-hum el hakkı : onların mevlâsı Hakk'tır
  35. 10-Yunus 30
    an-hum : onlardan
  36. 10-Yunus 33
    enne-hum : şüphesiz onlar
  37. 10-Yunus 36
    ekseru-hum : onların çoğu
  38. 10-Yunus 40
    ve min-hum : ve onlardan
  39. 10-Yunus 40
    ve min-hum : ve onlardan
  40. 10-Yunus 42
    ve min-hum : ve onlardan
  41. 10-Yunus 43
    ve min-hum : ve onlardan (var)
  42. 10-Yunus 44
    enfuse-hum : kendi nefslerine
  43. 10-Yunus 45
    yahşuru-hum : onları toplar, toplayacak, haşredecek
  44. 10-Yunus 45
    beyne-hum : onlar aralarında
  45. 10-Yunus 46
    ellezî naıdu-hum : onlara vaadettiğimiz
  46. 10-Yunus 46
    merciu-hum : onların dönüşleri
  47. 10-Yunus 47
    resûlu-hum : onlara resûlleri
  48. 10-Yunus 47
    beyne-hum : onların aralarında
  49. 10-Yunus 47
    ve hum : ve onlar
  50. 10-Yunus 49
    ecelu-hum : onların ecelleri
  51. 10-Yunus 54
    beyne-hum : aralarında
  52. 10-Yunus 54
    ve hum : ve onlar
  53. 10-Yunus 55
    eksere-hum : onların çoğu
  54. 10-Yunus 60
    eksere-hum : onların çoğu
  55. 10-Yunus 62
    hum : onlar
  56. 10-Yunus 64
    lehum el buşrâ : onlara müjde vardır
  57. 10-Yunus 65
    kavlu-hum : onların sözleri
  58. 10-Yunus 66
    hum : onlar
  59. 10-Yunus 70
    merciu-hum : onların dönüşleri
  60. 10-Yunus 70
    nuzîku-hum : onlara tattıracağız
  61. 10-Yunus 73
    ve cealnâ-hum : ve onları kıldık (yaptık)
  62. 10-Yunus 74
    fe câû-hum bi \n(câe) \n(câe bi) : o zaman onlara getirdiler \n: (geldi) \n: (getirdi)
  63. 10-Yunus 76
    câe-humu el hakku : onlara hak geldi
  64. 10-Yunus 80
    lehum : onlara
  65. 10-Yunus 83
    en yeftine-hum : onları fitneye düşürmesi (onlara işkence etmesi)
  66. 10-Yunus 90
    fe etbea-hum : böylece onları takip etti
  67. 10-Yunus 93
    ve razaknâ-hum : ve onları rızıklandırdık
  68. 10-Yunus 93
    hattâ câe-hum el ilmu : onlara ilim gelinceye kadar
  69. 10-Yunus 93
    beyne-hum : onların aralarında
  70. 10-Yunus 97
    ve lev câet-hum : ve onlara gelse bile
  71. 10-Yunus 98
    an hum : onlardan
  72. 10-Yunus 98
    ve metta'nâ-hum : ve onları yararlandırdık, metalandırdık, geçimlerini sağladık
  73. 10-Yunus 99
    kullu-hum : onların bütünü, hepsi
  74. 100-Âdiyât 11
    rabbe-hum : onların Rabbi
  75. 104-Hümeze 1
    humezetin : arkadan çekiştirmeyi alışkanlık haline getirme
  76. 105-Fil 2
    keyde-hum : onların tuzağı, hilesi
  77. 105-Fil 5
    ceale-hum : onları kıldı, yaptı
  78. 106-Kureyş 4
    at'ame-hum : onları doyurdu
  79. 106-Kureyş 4
    ve âmene-hum : ve onları emin kıldı
  80. 107-Mâ'ûn 5
    hum : onlar
  81. 107-Mâ'ûn 6
    hum : onlar
  82. 11-Hûd 5
    inne-hum : muhakkak, gerçekten onlar
  83. 11-Hûd 5
    sudûre-hum : göğüslerini
  84. 11-Hûd 5
    siyâbe-hum : elbiselerini
  85. 11-Hûd 8
    an-hum el azâbe : onlardan azabı
  86. 11-Hûd 8
    an-hum : onlardan
  87. 11-Hûd 11
    lehum : onlarındır, onlar için vardır
  88. 11-Hûd 15
    a'mâle-hum : onların amellerini, yaptıklarını
  89. 11-Hûd 15
    ve hum : ve onlar, onlara
  90. 11-Hûd 16
    lehum : onlar için
  91. 11-Hûd 19
    ve hum : ve onlar
  92. 11-Hûd 19
    hum : onlar
  93. 11-Hûd 20
    lehum : onlara
  94. 11-Hûd 20
    lehum : onlara
  95. 11-Hûd 21
    hasirû enfuse-hum : nefslerini hüsrana düşürdüler
  96. 11-Hûd 21
    ve dalle an-hum : ve onlardan saptı, uzaklaştı (gitti)
  97. 11-Hûd 22
    enne-hum : muhakkak onlar
  98. 11-Hûd 22
    hum el ahserûne : onlar en çok hüsrana uğrayanlar
  99. 11-Hûd 23
    hum : onlar
  100. 11-Hûd 27
    hum : onlar
  101. 11-Hûd 29
    inne-hum : muhakkak onlar
  102. 11-Hûd 30
    taredtu-hum : onları ben uzaklaştırdım (kovdum)
  103. 11-Hûd 31
    len yu'tiyehum allâhu : Allah onlara hiç vermeyecek
  104. 11-Hûd 37
    inne-hum : muhakkak onlar
  105. 11-Hûd 43
    ve hâle beyne-humâ : ve ikisinin arasına girdi
  106. 11-Hûd 48
    se numettiu-hum : onları metalandıracağız, faydalandıracağız
  107. 11-Hûd 48
    yemessu-hum : onlara dokunacak
  108. 11-Hûd 50
    ehâ-hum : onların kardeşi
  109. 11-Hûd 58
    ve necceynâ-hum : ve onları kurtardık
  110. 11-Hûd 60
    rabbe-hum : Rab'lerini
  111. 11-Hûd 61
    ehâ-hum : onların kardeşi
  112. 11-Hûd 68
    rabbe-hum : Rab'lerini
  113. 11-Hûd 70
    eydiye-hum : onların elleri
  114. 11-Hûd 70
    nekire-hum : onları yadırgadı (ürktü)
  115. 11-Hûd 70
    min-hum : onlardan (dolayı)
  116. 11-Hûd 76
    ve inne-hum : ve muhakkak onlar, onlara
  117. 11-Hûd 81
    esâbe-hum : onlara isabet etti
  118. 11-Hûd 81
    mev'ıde-hum : onlara vaadedilen
  119. 11-Hûd 84
    ehâ-hum : onların kardeşi
  120. 11-Hûd 85
    eşyâe-hum : onların eşyaları (şeyleri), hakları
  121. 11-Hûd 98
    evrede-hum : onları girdirdi (götürür, götürecek)
  122. 11-Hûd 101
    ve mâ zalemnâ-hum : ve biz onlara zulmetmedik
  123. 11-Hûd 101
    enfuse-hum : onların nefsleri, kendileri
  124. 11-Hûd 101
    an-hum : onlardan, onlara
  125. 11-Hûd 101
    âlihetu-hum : onların ilâhları
  126. 11-Hûd 101
    zâdû-hum : onlara arttırdı
  127. 11-Hûd 105
    min-hum : onlardan bir kısmı
  128. 11-Hûd 106
    lehum : onlar
  129. 11-Hûd 109
    âbâu-hum : onların ataları, babaları
  130. 11-Hûd 109
    le muveffû-hum : elbette onlara ödeyen (vefa eden)
  131. 11-Hûd 109
    nasîbe-hum : onların nasipleri
  132. 11-Hûd 110
    beyne-hum : onların arasında
  133. 11-Hûd 110
    ve inne-hum : ve gerçekten, muhakkak onlar
  134. 11-Hûd 111
    le yuveffiyenne-hum : onlara mutlaka öder
  135. 11-Hûd 111
    a'mâle-hum : onların amelleri
  136. 11-Hûd 116
    min-hum : onlardan
  137. 11-Hûd 119
    halaka-hum, : onları yarattı
  138. 12-Yusuf 4
    reeytu-hum : onları gördüm
  139. 12-Yusuf 10
    min-hum : onlardan
  140. 12-Yusuf 15
    le tunebbienne-hum : mutlaka onlara haber vereceksin
  141. 12-Yusuf 15
    ve hum : ve onlar
  142. 12-Yusuf 16
    ebâ-hum : (onların) babaları
  143. 12-Yusuf 19
    vâride-hum : sucularını
  144. 12-Yusuf 35
    bedâle-hum : onlara zahir oldu, uygun göründü
  145. 12-Yusuf 36
    ehadu-humâ : onlardan biri
  146. 12-Yusuf 37
    ve hum : ve onlar
  147. 12-Yusuf 37
    bi el âhireti-hum : kendi ahiretlerini
  148. 12-Yusuf 42
    min humâ : ikisinden
  149. 12-Yusuf 45
    min humâ : ikisinden
  150. 12-Yusuf 46
    lealle-hum : umulur ki, belki onlar, böylece onlar
  151. 12-Yusuf 58
    fe arefe-hum : hemen onları tanıdı
  152. 12-Yusuf 58
    ve hum : ve onlar
  153. 12-Yusuf 59
    cehheze-hum : onlara hazırladı
  154. 12-Yusuf 62
    bidâate-hum : onların sermayeleri, erzak bedelleri
  155. 12-Yusuf 62
    lealle-hum : umulur ki, belki onlar
  156. 12-Yusuf 62
    lealle-hum : umulur ki, böylece onlar
  157. 12-Yusuf 65
    metâa-hum : metalarını, eşyalarını
  158. 12-Yusuf 65
    bidâate-hum : onların sermayeleri, ana malları (erzak ile takas için götürdükleri mal)
  159. 12-Yusuf 66
    mevsika-hum : sağlam söz, kesin sözlerini
  160. 12-Yusuf 68
    emere-hum : onlara emretti
  161. 12-Yusuf 68
    ebû-hum, : onların babaları
  162. 12-Yusuf 68
    an-hum : onlardan
  163. 12-Yusuf 70
    cehheze-hum : onları hazırladı
  164. 12-Yusuf 77
    lehum : onlara
  165. 12-Yusuf 80
    kebîru-hum : onların büyüğü
  166. 12-Yusuf 84
    an-hum : onlardan
  167. 12-Yusuf 94
    ebû-hum : onların babası
  168. 12-Yusuf 102
    emre-hum : onların işleri
  169. 12-Yusuf 102
    ve hum : ve onlar
  170. 12-Yusuf 104
    ve mâ tes'elu-hum : ve onlardan istemiyorsun
  171. 12-Yusuf 105
    ve hum an-hâ : ve onlar, ondan
  172. 12-Yusuf 106
    ekseru-hum : onların çoğu
  173. 12-Yusuf 106
    ve hum muşrikûne : ve onlar şirk koşanlardır (müşriklerdir)
  174. 12-Yusuf 107
    en te'tiye-hum : onların gelmesi
  175. 12-Yusuf 107
    te'tiyehumu es sâatu : o saatin (vaktin) onlara gelmesi
  176. 12-Yusuf 107
    ve hum : ve onlar
  177. 12-Yusuf 110
    enne-hum : kendilerinin olduğunu
  178. 12-Yusuf 110
    câe-hum : onlara geldi
  179. 13-Ra'd 5
    kavlu-hum : onların sözleri
  180. 13-Ra'd 5
    hum fî-hâ : onlar orada
  181. 13-Ra'd 11
    ve mâ lehum : ve onlar için yoktur
  182. 13-Ra'd 13
    ve hum : ve onlar
  183. 13-Ra'd 14
    lehum : onlara
  184. 13-Ra'd 15
    ve zilâlu-hum : ve onların gölgeleri
  185. 13-Ra'd 18
    lehum : onlara ait, onların
  186. 13-Ra'd 18
    lehum : onlar için vardır
  187. 13-Ra'd 18
    ve me'vâ-hum : ve onların barınacağı yer
  188. 13-Ra'd 21
    rabbe-hum : onların Rab'leri
  189. 13-Ra'd 22
    rezaknâ-hum : onları rızıklandırdık
  190. 13-Ra'd 22
    lehum : onlar için vardır
  191. 13-Ra'd 25
    lehum el la'netu : lânet onlaradır
  192. 13-Ra'd 25
    ve lehum : ve onlarındır, onlar için vardır
  193. 13-Ra'd 28
    kulûbu-hum : onların kalpleri
  194. 13-Ra'd 29
    lehum : onlar için, onlara
  195. 13-Ra'd 30
    ve hum yekfurûne : ve onlar inkâr ederler
  196. 13-Ra'd 31
    tusîbu-hum : onlara isabet eder
  197. 13-Ra'd 32
    ehaztu-hum : onları helâk ettim, aldım, yakaladım
  198. 13-Ra'd 33
    semmû-hum : onları isimlendirin (onları isimleri ile davet edin)
  199. 13-Ra'd 33
    mekru-hum : onların hileleri, tuzakları
  200. 13-Ra'd 34
    lehum : onlar için vardır
  201. 13-Ra'd 34
    ve mâ lehum : ve onlar için yoktur
  202. 13-Ra'd 36
    âteynâ-hum : onlara verdik
  203. 13-Ra'd 37
    ehvâe-hum : onların hevalarına (heveslerine)
  204. 13-Ra'd 38
    lehum ezvâcen : onlara eşler
  205. 13-Ra'd 40
    ellezî neidu-hum : onlara vaadettiğimizi
  206. 14-İbrahim 4
    lehum : onlara
  207. 14-İbrahim 5
    ve zekkir-hum : ve onlara hatırlat, onları zikrettir
  208. 14-İbrahim 9
    lâ ya'lemu-hum : onları bilmez
  209. 14-İbrahim 9
    câet-hum : onlara geldi
  210. 14-İbrahim 9
    rusulu-hum : resûlleri
  211. 14-İbrahim 9
    eydiye-hum : ellerini
  212. 14-İbrahim 10
    rusulu-hum : onların resûlleri
  213. 14-İbrahim 11
    lehum : onlara
  214. 14-İbrahim 11
    rusulu-hum : onların resûlleri
  215. 14-İbrahim 13
    rabbu-hum : Rab'leri
  216. 14-İbrahim 18
    a'mâlu-hum : onların amelleri, yaptıkları
  217. 14-İbrahim 22
    lehum : onlara vardır, onlar için vardır
  218. 14-İbrahim 23
    tehıyyetu-hum : onların tahiyyeleri (temennileri, iltifatları, duaları, esenlik dilekleri)
  219. 14-İbrahim 25
    lealle-hum : umulur ki onlar, böylece onlar
  220. 14-İbrahim 28
    kavme-hum : onların kavimleri
  221. 14-İbrahim 31
    razaknâ-hum : onları rızıklandırdık
  222. 14-İbrahim 37
    verzuk-hum : ve onları rızıklandır
  223. 14-İbrahim 37
    lealle-hum : umulur ki onlar, böylece onlar
  224. 14-İbrahim 42
    yuahhiru-hum : onları tehir eder (erteler)
  225. 14-İbrahim 43
    tarfu-hum, : onların bakışları
  226. 14-İbrahim 43
    ve ef'idetu-hum : ve onların kalpleri
  227. 14-İbrahim 45
    ellezîne zalemû enfuse-hum : nefslerine zulmeden kimseler
  228. 14-İbrahim 46
    mekre-hum : onların hileleri, tuzakları
  229. 14-İbrahim 46
    mekru-hum, : onların tuzakları, hileleri
  230. 14-İbrahim 46
    mekru-hum : onların tuzakları, hileleri
  231. 14-İbrahim 50
    serâbîlu-hum : onların gömlekleri
  232. 14-İbrahim 50
    vucûhe-hum : onların yüzleri
  233. 15-Hicr 3
    zer-hum : onları bırak, terket
  234. 15-Hicr 25
    yahşuru-hum : onları haşreder (huzurunda toplar)
  235. 15-Hicr 30
    kullu-hum : onların hepsi
  236. 15-Hicr 39
    lehum : onlara
  237. 15-Hicr 39
    ve le ugviyenne-hum : ve mutlaka onları azdıracağım
  238. 15-Hicr 40
    min-hum : onlardan
  239. 15-Hicr 43
    mev'ıdu-hum : onlara vaadedilen yer
  240. 15-Hicr 44
    min-hum : onlardan
  241. 15-Hicr 48
    lâ yemessu-hum : onlara dokunmaz
  242. 15-Hicr 48
    hum : onlar
  243. 15-Hicr 51
    ve nebbi'hum : ve onlara haber ver
  244. 15-Hicr 59
    le muneccû-hum : mutlaka onları kurtaracağız
  245. 15-Hicr 65
    edbâre-hum : onların arkasından
  246. 15-Hicr 72
    inne-hum : muhakkak ki onlar
  247. 15-Hicr 73
    ehazethum : onları aldı, yakaladı
  248. 15-Hicr 79
    min-hum : onlardan
  249. 15-Hicr 79
    ve inne-humâ : ve muhakkak her ikisi
  250. 15-Hicr 81
    ve âteynâ-hum : ve onlara verdik
  251. 15-Hicr 83
    ehazet-hum : onları aldı (yakaladı)
  252. 15-Hicr 84
    an-hum : onlardan, onlara
  253. 15-Hicr 85
    ve mâ beyne-humâ : ve ikisinin arasında olan şeyler
  254. 15-Hicr 88
    min-hum : onlardan
  255. 15-Hicr 92
    le nes'elenne-hum : elbette, onlara mutlaka soracağız
  256. 16-Nahl 16
    hum : onlar
  257. 16-Nahl 20
    ve hum : ve onlar
  258. 16-Nahl 22
    kulûbu-hum : onların kalpleri
  259. 16-Nahl 22
    ve hum : ve onlar
  260. 16-Nahl 24
    lehum : onlara
  261. 16-Nahl 25
    evzâre-hum : onların kendi yükleri, kendi günahları
  262. 16-Nahl 25
    yudıllûne-hum : onları saptırırlar (dalâlette bırakırlar)
  263. 16-Nahl 26
    bunyâne-hum : onların binaları
  264. 16-Nahl 26
    ve etâ-hum : ve onlara geldi
  265. 16-Nahl 28
    teteveffâ-hum : onları vefat ettirir
  266. 16-Nahl 31
    lehum : onlar için vardır
  267. 16-Nahl 32
    teteveffâ-hum : onları vefat ettirir
  268. 16-Nahl 33
    en te'tiye-hum : onlara gelmesi
  269. 16-Nahl 33
    ve mâ zaleme-hum allâhu : ve Allah onlara zulmetmedi
  270. 16-Nahl 33
    enfuse-hum : onların (kendi) nefsleri
  271. 16-Nahl 34
    fe esâbe-hum : artık, böylece onlara isabet etti (ulaştı)
  272. 16-Nahl 36
    fe min-hum : artık onlardan
  273. 16-Nahl 36
    ve min-hum : ve onlardan
  274. 16-Nahl 37
    hudâ-hum : onların hidayeti
  275. 16-Nahl 37
    lehum : onlara, onlar için
  276. 16-Nahl 39
    lehum : onlara
  277. 16-Nahl 39
    enne-hum : muhakkak onların olduğunu
  278. 16-Nahl 41
    li nubevvienne-hum : onlara mutlaka hazırlamamız, ağırlamamız, yerleştirmemiz için
  279. 16-Nahl 44
    ve lealle-hum : ve umulur ki böylece onlar
  280. 16-Nahl 45
    ye'tiye-hum : onlara gelir
  281. 16-Nahl 46
    ye'huze-hum : onları alır, yakalar
  282. 16-Nahl 46
    hum : onlar değillerdir
  283. 16-Nahl 47
    ye'huze-hum : onları alır, yakalar
  284. 16-Nahl 48
    ve hum : ve onlar (olarak)
  285. 16-Nahl 49
    ve hum : ve onlar
  286. 16-Nahl 50
    rabbe-hum : Rab'lerinden
  287. 16-Nahl 55
    âteynâ-hum : onlara verdik
  288. 16-Nahl 56
    razaknâ-hum : onları rızıklandırdık
  289. 16-Nahl 57
    ve lehum : ve onlarındır (kendilerinindir)
  290. 16-Nahl 58
    ehadu-hum : onlardan birisi
  291. 16-Nahl 61
    yuahhıru-hum : onları tehir eder (erteler)
  292. 16-Nahl 61
    ecelu-hum : onların ecelleri (onlar için tayin edilmiş olan zaman)
  293. 16-Nahl 62
    elsinetu-hum : onların dilleri
  294. 16-Nahl 62
    lehum el husnâ : en güzeli onların, onlara ait
  295. 16-Nahl 62
    lehum en nâre : ateş onlar içindir, onlarındır
  296. 16-Nahl 62
    ve enne-hum : ve muhakkak onlar
  297. 16-Nahl 63
    lehum : onlara
  298. 16-Nahl 63
    a'mâle-hum : amellerini, yaptıklarını
  299. 16-Nahl 63
    veliyyu-hum : onların velîsi, dostu
  300. 16-Nahl 63
    ve lehum : ve onlar için vardır, onlarındır
  301. 16-Nahl 64
    lehum : onlar, onlara
  302. 16-Nahl 71
    alâ mâ meleket eymâne-hum \n(meleke) : onların ellerinin altında olanlara \n: (sahip oldu)
  303. 16-Nahl 71
    eymâne-hum : onların elleri
  304. 16-Nahl 71
    fe hum : oysa, halbuki onlar
  305. 16-Nahl 72
    hum : onlar
  306. 16-Nahl 73
    lehum : onlara, onlar için
  307. 16-Nahl 75
    ekseru-hum : onların çoğu
  308. 16-Nahl 76
    ehadu-humâ : ikisinden biri
  309. 16-Nahl 83
    ve ekseru-hum : ve onların çoğu
  310. 16-Nahl 84
    ve lâ hum yusta'tebûne \n(a'tebe) : ve rızanın oluşması için, onlardan özür (mazeret) beyan etmeleri istenmez \n: (gönlünü aldı, razı etti)
  311. 16-Nahl 85
    an-hum : onlardan
  312. 16-Nahl 85
    ve lâ hum yunzarûne : ve onlara nazar edilmez (yüzüne bakılmaz)
  313. 16-Nahl 86
    şurekâe-hum : onların ortakları (şerikleri)
  314. 16-Nahl 87
    an-hum : onlardan (uzaklaşarak)
  315. 16-Nahl 88
    zidnâ-hum : onlara arttırdık
  316. 16-Nahl 96
    ecre-hum : onların ecirleri (bedelleri), ücretleri
  317. 16-Nahl 97
    ve le necziyenne-hum : ve mutlaka, ellbette onlara karşılığını vereceğiz, mükâfatlandıracağız
  318. 16-Nahl 97
    ecre-hum : onların ecrini, bedelini
  319. 16-Nahl 100
    hum : onlar
  320. 16-Nahl 101
    ekseru-hum : onların çoğu
  321. 16-Nahl 103
    enne-hum : onların olduğunu
  322. 16-Nahl 104
    ve lehum : ve onlar için vardır
  323. 16-Nahl 105
    hum el kâzibûne : onlar yalancılardır
  324. 16-Nahl 106
    ve lehum : ve onların vardır, onlar için vardır
  325. 16-Nahl 107
    bi enne-hum : onların olmalarından dolayı, sebebiyle
  326. 16-Nahl 108
    hum el gâfilûne : onlar gâfil olanlardır
  327. 16-Nahl 109
    enne-hum : onların olduğuna
  328. 16-Nahl 109
    hum el hâsirûne : onlar hüsranda olanlardır
  329. 16-Nahl 111
    ve hum : ve onlar
  330. 16-Nahl 113
    câe-hum : onlara geldi
  331. 16-Nahl 113
    min-hum : onlardan, onların içinden
  332. 16-Nahl 113
    fe ehaze-hum : bundan sonra, böylece onları yakaladı, aldı
  333. 16-Nahl 113
    ve hum zâlimûne : ve onlar zalimler dir
  334. 16-Nahl 117
    ve lehum : ve onlar içindir
  335. 16-Nahl 118
    ve mâ zalemnâ-hum : ve biz onlara zulmetmedik
  336. 16-Nahl 118
    enfuse-hum : onların nefsleri (kendi nefsleri)
  337. 16-Nahl 124
    beyne-hum : onların arasında
  338. 16-Nahl 125
    ve câdil-hum : ve onlarla mücâdele et
  339. 16-Nahl 128
    hum : onlar
  340. 17-İsrâ 5
    ûlâ-humâ : ikisinden birincisi
  341. 17-İsrâ 9
    lehum : onlar için
  342. 17-İsrâ 10
    lehum : onlar için, onlara
  343. 17-İsrâ 19
    sa'yu-hum : onların çabası, onların çalışması
  344. 17-İsrâ 21
    ba'da-hum : onların bir kısmını
  345. 17-İsrâ 23
    ehadu-humâ : ikisinden birisi
  346. 17-İsrâ 23
    ev kilâ-humâ : veya her ikisi
  347. 17-İsrâ 23
    lehumâ : onlara (ikisine), o ikisine
  348. 17-İsrâ 23
    ve lâ tenher-humâ : ve ikisini azarlama, bağırma, kaba davranma
  349. 17-İsrâ 23
    lehumâ : onlara (ikisine), o ikisine
  350. 17-İsrâ 24
    lehumâ : onlara, o ikisine
  351. 17-İsrâ 24
    rabbirhamhumâ : Rabbim, ikisine de rahmet et
  352. 17-İsrâ 28
    an-hum : onlardan
  353. 17-İsrâ 28
    lehum : onlara
  354. 17-İsrâ 31
    nerzuku-hum : onları rızıklandırırız
  355. 17-İsrâ 31
    katle-hum : onların öldürülmesi
  356. 17-İsrâ 41
    ve mâ yezîdu-hum : ve onlara artırmadı
  357. 17-İsrâ 44
    tesbîha-hum : onların tesbihlerini
  358. 17-İsrâ 47
    ve iz hum necvâ : ve onlar fısıldaştılar, gizli gizli konuştular
  359. 17-İsrâ 51
    ruûse-hum : onların başları, başlarını
  360. 17-İsrâ 53
    beyne-hum : onların araları, aralarında
  361. 17-İsrâ 57
    eyyu-hum : onların hangisi
  362. 17-İsrâ 60
    ve nuhavvifu-hum : ve onları korkutuyoruz
  363. 17-İsrâ 60
    fe mâ yezîdu-hum : artık onların arttırmıyor
  364. 17-İsrâ 63
    min-hum : onlardan
  365. 17-İsrâ 64
    min-hum : onlardan
  366. 17-İsrâ 64
    ve şârik-hum : ve onlara ortak ol
  367. 17-İsrâ 64
    vaid-hum, : onlara vaadet
  368. 17-İsrâ 64
    ve mâ yaidu-hum : ve onlara vaadettiği şeyler
  369. 17-İsrâ 70
    ve hamelnâ-hum : ve onları taşıdık
  370. 17-İsrâ 70
    ve razaknâ-hum : ve onları rızıklandırdık
  371. 17-İsrâ 70
    ve faddalnâ-hum : ve onları üstün kıldık
  372. 17-İsrâ 71
    kitâbe-hum : onların kitapları
  373. 17-İsrâ 88
    ba'du-hum : onların bir kısmı
  374. 17-İsrâ 94
    hum : onlara
  375. 17-İsrâ 97
    lehum : onlar, onlar için
  376. 17-İsrâ 97
    ve nahşuru-hum : ve onları haşrederiz, toplarız
  377. 17-İsrâ 97
    me'vâ-hum : onların barınağı, kalacağı yeri
  378. 17-İsrâ 97
    zidnâ-hum : onlara artırırırz
  379. 17-İsrâ 98
    cezâu-hum : onların cezası
  380. 17-İsrâ 98
    bi enne-hum : onların olması dolayısıyla, sebebiyle
  381. 17-İsrâ 99
    misle-hum : onların benzerini, bir mislini daha
  382. 17-İsrâ 99
    lehum : onlara, onlar için
  383. 17-İsrâ 101
    iz câe-hum : onlara gelmişti
  384. 17-İsrâ 103
    en yestefizze-hum : onları tedirgin etmek (yerinden oynatmak, çıkarmak)
  385. 17-İsrâ 109
    ve yezîdu-hum : ve onların artıyor
  386. 18-Kehf 2
    lehum : onlar için
  387. 18-Kehf 5
    lehum : onların
  388. 18-Kehf 7
    li nebluve-hum : onları imtihan etmemiz için
  389. 18-Kehf 7
    eyyu-hum : onların hangisi
  390. 18-Kehf 12
    beasnâ-hum : onları uyandırdık, dirilttik
  391. 18-Kehf 13
    nebe'e-hum : onların haberlerini
  392. 18-Kehf 13
    inne-hum : muhakkak onlar
  393. 18-Kehf 13
    ve zidnâ-hum : ve onlara artırdık
  394. 18-Kehf 16
    ve izi'tezeltumû-hum \n(i'tezele) : ve onlardan ayrıldığınız zaman \n: (ayrıldı)
  395. 18-Kehf 17
    takrıdu-hum : onların kenarlarından, yanlarından geçer
  396. 18-Kehf 17
    ve hum : ve onlar
  397. 18-Kehf 18
    ve tahsebu-hum : ve onları sanırsın
  398. 18-Kehf 18
    ve hum rukûdun : ve onlar uykudadır
  399. 18-Kehf 18
    ve nukallibu-hum : ve onları çeviririz, döndürürüz
  400. 18-Kehf 18
    ve kelbu-hum : ve onların köpeği (Ashabı Kehf'in köpeği)
  401. 18-Kehf 18
    min-hum : onlardan
  402. 18-Kehf 18
    min-hum : onlardan
  403. 18-Kehf 19
    beasnâ-hum : onları dirilttik, uyandırdık
  404. 18-Kehf 19
    beyne-hum, : aralarında
  405. 18-Kehf 19
    min-hum : onlardan
  406. 18-Kehf 20
    inne-hum : muhakkak onlar
  407. 18-Kehf 21
    beyne-hum : onlar aralarında
  408. 18-Kehf 21
    emre-hum : onların işleri, durumu
  409. 18-Kehf 21
    rabbu-hum : onların Rabbi
  410. 18-Kehf 22
    râbiu-hum : onların dördüncüsü
  411. 18-Kehf 22
    kelbu-hum : onların köpeği
  412. 18-Kehf 22
    sâdisu-hum : onların altıncısı
  413. 18-Kehf 22
    kelbu-hum : onların köpeği
  414. 18-Kehf 22
    ve sâminu-hum : ve onların sekizincisi
  415. 18-Kehf 22
    kelbu-hum : onların köpeği
  416. 18-Kehf 22
    mâ ya'lemu-hum : onları bilmezler
  417. 18-Kehf 22
    min-hum : onlardan
  418. 18-Kehf 26
    lehum : onların
  419. 18-Kehf 28
    rabbe-hum : onların Rabbi
  420. 18-Kehf 28
    an-hum : onlardan
  421. 18-Kehf 31
    lehum : onlara, onlar için vardır
  422. 18-Kehf 32
    lehum : onlara, onlar için vardır
  423. 18-Kehf 32
    ve hafefnâ-humâ : ve ikisini kuşattık
  424. 18-Kehf 32
    beyne-humâ : ikisinin arasında
  425. 18-Kehf 33
    hılâle-humâ : ikisinin arasından
  426. 18-Kehf 45
    lehum : onlara
  427. 18-Kehf 47
    ve haşernâ-hum : ve onları haşrettik (topladık)
  428. 18-Kehf 47
    min-hum : onlardan
  429. 18-Kehf 50
    ve hum : ve onlar
  430. 18-Kehf 51
    mâ eşhedtu-hum : onları şahit tutmadım
  431. 18-Kehf 52
    deav-hum : onları davet ettiler
  432. 18-Kehf 52
    lehum : onlara
  433. 18-Kehf 52
    beyne-hum : onların aralarını
  434. 18-Kehf 53
    enne-hum : kendilerinin olduğunu
  435. 18-Kehf 55
    iz câe-hum : onlara geldiği zaman
  436. 18-Kehf 55
    rabbe-hum : onların Rab'leri
  437. 18-Kehf 55
    en te'tiye-hum : onlara gelmesi
  438. 18-Kehf 55
    ye'tiye-hum : onlara gelir
  439. 18-Kehf 57
    ted'u-hum : onları davet edersin
  440. 18-Kehf 58
    yuâhızu-hum : onları muaheze eder, sorgular
  441. 18-Kehf 58
    lehum : onlar için, onlara
  442. 18-Kehf 58
    lehum : onlar için, onlara (vardır)
  443. 18-Kehf 59
    ehleknâ-hum : onları helâk ettik
  444. 18-Kehf 61
    hûte-humâ : ikisinin balığı
  445. 18-Kehf 77
    en yudayyifû humâ : ikisini misafir etmek
  446. 18-Kehf 79
    verâe-hum : onların arkasında
  447. 18-Kehf 80
    en yurhika-humâ : onları (o ikisini küfre ve tuğyana) sürüklemek
  448. 18-Kehf 81
    en yubdile-humâ : onlara (o ikisi için) değiştirmesi
  449. 18-Kehf 81
    rabbu-humâ : onların (o ikisinin) Rab'leri
  450. 18-Kehf 82
    lehumâ : ikisinin, ikisine ait
  451. 18-Kehf 82
    ebû-humâ : ikisinin babası
  452. 18-Kehf 82
    eşudde-humâ : onların en kuvvetli çağı, gençlik çağı
  453. 18-Kehf 82
    kenze-humâ : ikisinin definesi
  454. 18-Kehf 90
    lehum : onlar için, onlara
  455. 18-Kehf 94
    beyne-nâ ve beyne-hum : onlarla bizim aramız
  456. 18-Kehf 95
    beyne-kum ve beyne-hum : onlarla sizin aranıza
  457. 18-Kehf 99
    ba'da-hum \n(ba'da-hum fî ba'dın) : onların bir kısmını \n: (birbirlerine)
  458. 18-Kehf 99
    cema'nâ-hum : onları topladık
  459. 18-Kehf 101
    a'yunu-hum : onların gözleri
  460. 18-Kehf 104
    sa'yu-hum : onların çalışmaları, amelleri
  461. 18-Kehf 104
    ve hum : ve onlar
  462. 18-Kehf 104
    enne-hum : olduğunu
  463. 18-Kehf 105
    a'mâlu-hum : onların amelleri
  464. 18-Kehf 105
    lehum : onlar için, onlara
  465. 18-Kehf 106
    cezâu-hum : onların cezası
  466. 18-Kehf 107
    lehum : onlar için, onlara
  467. 19-Meryem 39
    ve enzir-hum : ve onları uyar
  468. 19-Meryem 39
    ve hum : ve onlar
  469. 19-Meryem 39
    ve hum : ve onlar
  470. 19-Meryem 49
    lemmâ'tezelehum : onlardan ayrıldığı zaman
  471. 19-Meryem 50
    lehum : onlara
  472. 19-Meryem 50
    lehum : onlara
  473. 19-Meryem 62
    ve lehum : ve onlar için, onlara, onların vardır
  474. 19-Meryem 62
    rızku-hum : onların rızıkları
  475. 19-Meryem 65
    ve mâ beyne-humâ : ve ikisinin arasındakiler
  476. 19-Meryem 68
    le nahşurenne-hum : biz onları mutlaka haşredeceğiz
  477. 19-Meryem 68
    le nuhdıranne-hum : onları hazır bulunduracağız, hazır kılacağız
  478. 19-Meryem 69
    eyyu-hum : onların hangisi
  479. 19-Meryem 70
    hum : onlar
  480. 19-Meryem 74
    kable-hum : onlardan önce
  481. 19-Meryem 74
    hum : onlar
  482. 19-Meryem 81
    lehum : onlar için, onlara
  483. 19-Meryem 83
    teuzzu-hum : onları kışkırtıyorlar
  484. 19-Meryem 84
    lehum : onlar için
  485. 19-Meryem 94
    ahsâ-hum : onları hesap etti, tespit etti
  486. 19-Meryem 94
    ve adde-hum : ve onları saydı
  487. 19-Meryem 95
    ve kullu-hum : ve onların hepsi, tümü
  488. 19-Meryem 96
    lehum er rahmânu : Rahmân onlar için
  489. 19-Meryem 98
    kable-hum : onlardan önce
  490. 19-Meryem 98
    min-hum : onlardan
  491. 19-Meryem 98
    lehum : onları, onların
  492. 2-Bakara 3
    razaknâ-hum : onları rızıklandırdık
  493. 2-Bakara 4
    hum : onlar
  494. 2-Bakara 5
    hum : onlar
  495. 2-Bakara 6
    enzerte-hum : onları uyardın
  496. 2-Bakara 6
    lem tunzir-hum : onları uyarmadın
  497. 2-Bakara 7
    lehum : onlarındır, onlar için vardır
  498. 2-Bakara 8
    hum : onlar
  499. 2-Bakara 9
    enfuse-hum : kendileri
  500. 2-Bakara 10
    hum : onlar, onlara, onların
  501. 2-Bakara 10
    lehum : onlar için vardır, onlara vardır
  502. 2-Bakara 11
    kîle lehum : onlara ..... denildi
  503. 2-Bakara 12
    inne-hum : muhakkak ki onlar, gerçekten onlar
  504. 2-Bakara 12
    hum : onlar
  505. 2-Bakara 13
    lehum : onlara
  506. 2-Bakara 13
    inne-hum : hiç şüphesiz onlar, muhakkak ki onlar
  507. 2-Bakara 13
    hum : onlar
  508. 2-Bakara 15
    yemuddu-hum : onlara mühlet verir
  509. 2-Bakara 16
    ticâretu-hum : onların ticareti
  510. 2-Bakara 17
    meselu-hum : onların misali, onların durumu
  511. 2-Bakara 17
    tereke-hum : ve onları terketti, bıraktı
  512. 2-Bakara 18
    fe hum : artık onlar
  513. 2-Bakara 19
    esâbia-hum : onların parmakları, parmakları
  514. 2-Bakara 20
    ebsâre-hum : onların gözleri
  515. 2-Bakara 20
    lehum : onlar, onları
  516. 2-Bakara 25
    lehum cennâtin : onlar için cennetler vardır
  517. 2-Bakara 25
    ve lehum : ve onlar için (vardır)
  518. 2-Bakara 25
    ve hum : ve onlar
  519. 2-Bakara 27
    hum-(u) : onlar
  520. 2-Bakara 31
    arada-hum : onlara arz etti
  521. 2-Bakara 33
    enbi'-hum : onlara haber ver, bildir
  522. 2-Bakara 33
    enbee-hum : onlara haber verdi, bildirdi
  523. 2-Bakara 36
    ezelle-humâ : onları (o ikisini) kaydırdı (ayağını
  524. 2-Bakara 36
    ahrece-humâ : onları (ikisini) çıkardı
  525. 2-Bakara 38
    ve lâ hum yahzenûne : ve onlar mahzun olmazlar
  526. 2-Bakara 39
    hum fî-hâ : onlar orada
  527. 2-Bakara 46
    enne-hum : onların ..... olduğunu
  528. 2-Bakara 46
    ve enne-hum : ve onların ..... olduğunu
  529. 2-Bakara 48
    ve lâ hum yunsarûne : ve onlara yardım olunmaz
  530. 2-Bakara 57
    enfuse-hum : kendi nefsleri, kendileri
  531. 2-Bakara 59
    lehum : onlara
  532. 2-Bakara 60
    meşrebe-hum : onların içeceği yer, kendi içecekleri yer
  533. 2-Bakara 61
    enne-hum : onların olduğu
  534. 2-Bakara 62
    lehum : onlar için, onların
  535. 2-Bakara 62
    ecru-hum : ecirleri, mükâfatları
  536. 2-Bakara 62
    ve lâ hum yahzenûne : ve onlar mahzun olmazlar
  537. 2-Bakara 65
    lehum : onlara
  538. 2-Bakara 75
    min-hum : onlardan
  539. 2-Bakara 75
    ve hum : ve onlar
  540. 2-Bakara 76
    ba'duhum ilâ ba'din : onların bazıları diğerlerine, birbirlerine
  541. 2-Bakara 76
    e tuhaddisûne-hum : onlara anlatıyor musunuz, haber mi
  542. 2-Bakara 78
    ve min-hum : ve onlardan (onların bir kısmı)
  543. 2-Bakara 78
    ve in hum illâ : ve onlar sadece
  544. 2-Bakara 79
    lehum : onlara
  545. 2-Bakara 79
    lehum : onlara
  546. 2-Bakara 81
    hum : onlar
  547. 2-Bakara 82
    hum : onlar
  548. 2-Bakara 85
    tufâdû-hum : onları fidye karşılığı değiştirirsiniz
  549. 2-Bakara 85
    ihrâcu-hum : onların çıkarılması
  550. 2-Bakara 86
    an-hum : onlardan
  551. 2-Bakara 86
    ve lâ hum yunsarûne : ve onlar yardım olunmazlar
  552. 2-Bakara 88
    leane-hum allâhu : Allah onları lânetledi
  553. 2-Bakara 89
    câe-hum : onlara geldi
  554. 2-Bakara 89
    mea-hum : onların yanında
  555. 2-Bakara 89
    câe-hum : onlara geldi
  556. 2-Bakara 90
    enfuse-hum : onların nefsleri, kendileri
  557. 2-Bakara 91
    kîle lehum : onlara denildi
  558. 2-Bakara 91
    mea-hum : onların yanında
  559. 2-Bakara 96
    ve le tecidenne-hum : ve mutlaka onları bulursun
  560. 2-Bakara 96
    ehadu-hum : onların herbiri
  561. 2-Bakara 100
    ekseru-hum : onların çoğu
  562. 2-Bakara 101
    câe-hum : onlara geldi
  563. 2-Bakara 101
    mea-hum : onlarla beraber, onların yanında
  564. 2-Bakara 101
    enne-hum : onların olduğu
  565. 2-Bakara 102
    min-humâ : onlardan (o ikisinden)
  566. 2-Bakara 102
    hum : onlar
  567. 2-Bakara 102
    mâ yadurru-hum : onlar zarar veren şeyler
  568. 2-Bakara 102
    ve lâ yenfeu-hum : ve onlara fayda veren şeyler
  569. 2-Bakara 102
    enfuse-hum : onlar nefslerini, kendi kendilerini
  570. 2-Bakara 103
    enne-hum : onların olması
  571. 2-Bakara 109
    lehum : onlar için, onlara
  572. 2-Bakara 111
    emâniyyu-hum : onların emaniyyesi, zan ve kuruntusu
  573. 2-Bakara 112
    ve lâ hum yahzenûne : ve onlar mahzun olmazlar
  574. 2-Bakara 113
    ve hum : ve onlar
  575. 2-Bakara 113
    beyne-hum : onların araları
  576. 2-Bakara 114
    lehum : onlar için
  577. 2-Bakara 114
    lehum : onlar için vardır
  578. 2-Bakara 114
    ve lehum : ve onlar için vardır
  579. 2-Bakara 118
    kulûbu-hum : onların kalpleri
  580. 2-Bakara 120
    millete-hum : onların dîni
  581. 2-Bakara 120
    ehvâe-hum : onların nefslerinin istekleri, hevaları
  582. 2-Bakara 121
    âteynâ-hum : biz onlara verdik
  583. 2-Bakara 121
    fe ulâike hum el hâsirûne : işte
  584. 2-Bakara 123
    ve lâ hum yunsarûne : ve onlar yardım olunmazlar
  585. 2-Bakara 126
    min-hum : onlardan
  586. 2-Bakara 129
    min-hum : onlardan, kendilerinden
  587. 2-Bakara 129
    ve yuallimu-hum : ve onlara öğretir
  588. 2-Bakara 136
    min-hum : onlardan
  589. 2-Bakara 137
    hum : onlar
  590. 2-Bakara 137
    se yekfî-ke-hum : onlara karşı sana kâfidir
  591. 2-Bakara 142
    mâ vellâ-hum : onları çeviren nedir
  592. 2-Bakara 145
    kıblete-hum : onların kıblesi
  593. 2-Bakara 145
    ba'du-hum : onların bir kısmı
  594. 2-Bakara 145
    ehvâe-hum : onların hevaları, nefslerinin arzuları, istekleri
  595. 2-Bakara 146
    âteynâ-hum : onlara verdik, getirdik
  596. 2-Bakara 146
    ebnâe-hum : oğullarını
  597. 2-Bakara 146
    min-hum : onlardan
  598. 2-Bakara 146
    ve hum : ve onlar
  599. 2-Bakara 150
    min-hum : onlardan
  600. 2-Bakara 150
    lâ tahşev-hum : onlardan korkmayın
  601. 2-Bakara 156
    esâbet-hum : onlara isabet etti
  602. 2-Bakara 157
    hum : onlar
  603. 2-Bakara 159
    yel'anu-humu allâhu : Allah onlara lânet eder
  604. 2-Bakara 159
    ve yel'anu-humu : ve onlara lânet eder
  605. 2-Bakara 161
    ve hum : ve onlar
  606. 2-Bakara 162
    an-hum : onlardan
  607. 2-Bakara 162
    hum yunzarûne : onlara bakılmaz
  608. 2-Bakara 165
    yuhıbbûne-hum : onları severler
  609. 2-Bakara 167
    min-hum : onlardan
  610. 2-Bakara 167
    a'mâle-hum : onların amelleri
  611. 2-Bakara 167
    hum : onlar
  612. 2-Bakara 170
    lehum : onlara
  613. 2-Bakara 170
    âbâu-hum : onların babaları, ataları
  614. 2-Bakara 171
    hum : onlar
  615. 2-Bakara 174
    ve lâ yukellimu-hum(u) : ve onlarla konuşmaz
  616. 2-Bakara 174
    ve lehum : ve onlar için, onlara (vardır)
  617. 2-Bakara 175
    asbere-hum : onları sabırlı yaptı
  618. 2-Bakara 177
    hum(u) el muttekûne : onlar muttakiler, takva sahipleri
  619. 2-Bakara 182
    beyne-hum : onların arası
  620. 2-Bakara 186
    lealle-hum : umulur ki böylece onlar
  621. 2-Bakara 187
    lealle-hum : umulur ki böylece onlar
  622. 2-Bakara 191
    ve uktulû-hum : ve onları öldürün
  623. 2-Bakara 191
    sekıftumû-hum : onları buldunuz, yakaladınız,
  624. 2-Bakara 191
    ve ahricû-hum : ve onları çıkarın
  625. 2-Bakara 191
    ve lâ tukâtilû-hum : ve onları katletmeyin, onlarla savaşmayın, onları öldürmeyin
  626. 2-Bakara 191
    fe uktulû-hum : o zaman, o taktirde, onları öldürün
  627. 2-Bakara 193
    ve kâtilû-hum : ve onlarla savaşın
  628. 2-Bakara 201
    ve min-hum : ve onlardan
  629. 2-Bakara 202
    lehum : onların vardır
  630. 2-Bakara 210
    en ye'tiye-hum(u) : onlara gelmesi
  631. 2-Bakara 211
    âteynâ-hum : onlara verdik
  632. 2-Bakara 212
    fevka-hum : onların üstünde (onlardan üstün)
  633. 2-Bakara 213
    mea-hum : onlarla birlikte, beraber, yanında
  634. 2-Bakara 213
    mâ câet-hum : onlara gelen şey
  635. 2-Bakara 213
    beyne-hum : kendi aralarında
  636. 2-Bakara 214
    messet-hum : onlara dokundu, isabet etti, başına geldi
  637. 2-Bakara 217
    a'mâlu-hum : onların amelleri
  638. 2-Bakara 217
    hum : onlar
  639. 2-Bakara 219
    ve ismu-humâ : ve onların (o ikisinin) günahları
  640. 2-Bakara 220
    lehum : onları
  641. 2-Bakara 220
    ve in tuhâlitû-hum : ve eğer onlara karışırsanız, katılırsanız
  642. 2-Bakara 221
    lealle-hum : umulur ki böylece onlar
  643. 2-Bakara 229
    hum(u) ez zâlimûne : onlar zalimler, haksızlık edenler
  644. 2-Bakara 232
    beyne-hum : onlar aralarında, kendi aralarında
  645. 2-Bakara 233
    min humâ : (onların) ikisinden
  646. 2-Bakara 243
    ve hum : ve onlar
  647. 2-Bakara 243
    lehum : onlara
  648. 2-Bakara 243
    ahyâ-hum : onları diriltti
  649. 2-Bakara 246
    lehum(u) : onların
  650. 2-Bakara 246
    min-hum : onlardan
  651. 2-Bakara 247
    lehum : onlara
  652. 2-Bakara 247
    nebiyyu-hum : onların peygamberi
  653. 2-Bakara 248
    lehum : onlara
  654. 2-Bakara 248
    nebiyyu-hum : onların peygamberi
  655. 2-Bakara 249
    min-hum : onlardan
  656. 2-Bakara 249
    enne-hum : onların ..... olduğunu
  657. 2-Bakara 251
    hezemû-hum : onları hezimete, yenilgiye uğrattılar
  658. 2-Bakara 251
    bâ'da-hum : onların bir kısmı
  659. 2-Bakara 253
    ba'da-hum : onların bir kısmı
  660. 2-Bakara 253
    min-hum : onlardan
  661. 2-Bakara 253
    ba'da-hum : onların bir kısmı
  662. 2-Bakara 253
    mâ câet-hum : onlara gelen şey
  663. 2-Bakara 253
    fe min-hum : artık onlardan, o zaman onlardan
  664. 2-Bakara 253
    ve min-hum : ve onlardan
  665. 2-Bakara 254
    hum ez zâlimûne : onlar zalimlerdir
  666. 2-Bakara 255
    ve mâ halfe-hum : ve onların arkalarında olan şeyler
  667. 2-Bakara 255
    hıfzu-humâ : onları (o ikisini) koruma, muhafaza etme
  668. 2-Bakara 257
    yuhricu-hum : onları çıkarır
  669. 2-Bakara 257
    evliyâu-hum : onların dostları
  670. 2-Bakara 257
    yuhricûne-hum : onları çıkarırlar
  671. 2-Bakara 257
    hum : onlar
  672. 2-Bakara 261
    emvâle-hum : kendi mallarını
  673. 2-Bakara 262
    emvâle-hum : kendi mallarını
  674. 2-Bakara 262
    lehum : onlara
  675. 2-Bakara 262
    ecru-hum : onların mükâfatları
  676. 2-Bakara 262
    ve lâ hum yahzenûne : ve onlar mahzun olmazlar
  677. 2-Bakara 265
    emvâle-hum : kendi malları
  678. 2-Bakara 272
    hudâ-hum : onların hidayete ermesi
  679. 2-Bakara 273
    yahsebu-hum(u) : onları sanır, onları zanneder 9 - el câhilu
  680. 2-Bakara 273
    ta'rifu-hum : onlar tanırsın
  681. 2-Bakara 273
    bi sîmâ-hum : onların yüzleri ile, yüzlerinden
  682. 2-Bakara 274
    emvâle-hum : kendi mallarını
  683. 2-Bakara 274
    lehum : onlar için vardır
  684. 2-Bakara 274
    ecru-hum : onların ecirleri, mükâfatları
  685. 2-Bakara 274
    ve lâ hum yahzenûne : ve onlar mahzun olmazlar
  686. 2-Bakara 275
    bi enne-hum : onların ..... olması sebebi ile
  687. 2-Bakara 275
    hum : onlar
  688. 2-Bakara 277
    lehum : onlar için, onların vardır
  689. 2-Bakara 277
    ecru-hum : onların ecirleri, mükâfatları
  690. 2-Bakara 277
    ve lâ hum yahzenûne : ve onlar mahzun olmazlar
  691. 2-Bakara 281
    ve hum : ve onlar
  692. 2-Bakara 282
    ıhdâ-humâ : ikisinden birisi, onlardan birisi
  693. 2-Bakara 282
    ıhdâ-huma : ikisinden birisi, onlardan birisi
  694. 20-Tâ-Hâ 6
    ve mâ beyne-humâ : ve ikisinin arasında olan şeyler
  695. 20-Tâ-Hâ 47
    ve lâ tuazzib-hum : ve onlara azap etme
  696. 20-Tâ-Hâ 61
    lehum : onlara, onlar için
  697. 20-Tâ-Hâ 62
    emre-hum : işlerini
  698. 20-Tâ-Hâ 62
    beyne-hum : aralarında
  699. 20-Tâ-Hâ 66
    hıbâlu-hum : onların ipleri
  700. 20-Tâ-Hâ 66
    ve ısıyyu-hum : ve onların asaları
  701. 20-Tâ-Hâ 75
    lehum : onlar için vardır
  702. 20-Tâ-Hâ 77
    lehum : onlar için, onlara
  703. 20-Tâ-Hâ 78
    etbea-hum : onlara tâbî oldu, onları takip etti
  704. 20-Tâ-Hâ 78
    gaşiye-hum : onları kapladı
  705. 20-Tâ-Hâ 78
    mâ gaşiye-hum : onları (nasıl) kapladı, (öyle bir) kapladı ki
  706. 20-Tâ-Hâ 84
    hum : onlar
  707. 20-Tâ-Hâ 85
    ve edalle-hum : ve onları dalâlete düşürdü
  708. 20-Tâ-Hâ 87
    hummil-nâ : bize yüklendi
  709. 20-Tâ-Hâ 88
    lehum : onlar için, onlara
  710. 20-Tâ-Hâ 89
    lehum : onların, onlara
  711. 20-Tâ-Hâ 90
    lehum : onlara
  712. 20-Tâ-Hâ 92
    iz reeyte-hum : onları gördüğün zaman
  713. 20-Tâ-Hâ 101
    lehum : onlar için
  714. 20-Tâ-Hâ 103
    beyne-hum : kendi aralarında
  715. 20-Tâ-Hâ 104
    emselu-hum : onlara emsal olan (en iyi örnek olan, üstün olan)
  716. 20-Tâ-Hâ 110
    ve mâ halfe-hum : ve onların arkasındakileri
  717. 20-Tâ-Hâ 113
    lealle-hum : umulur ki, böylece onlar
  718. 20-Tâ-Hâ 113
    lehum zikren : onlar için zikir, hatırlatma, öğüt, ibret
  719. 20-Tâ-Hâ 121
    lehumâ : ikisinin
  720. 20-Tâ-Hâ 121
    sev'âtu-humâ : ikisinin avret yerleri, ayıp yerleri
  721. 20-Tâ-Hâ 128
    lehum : onlar
  722. 20-Tâ-Hâ 128
    kable-hum : onlardan önce
  723. 20-Tâ-Hâ 131
    min-hum : onlardan
  724. 20-Tâ-Hâ 131
    li neftine-hum : onları fitne (imtihan) etmek için, denemek için
  725. 20-Tâ-Hâ 134
    ehleknâ-hum : onları helâk ettik
  726. 21-Enbiyâ 1
    hisâbu-hum : onların hesabı, hesap vermesi, hesaba çekilmesi
  727. 21-Enbiyâ 1
    ve hum : ve onlar
  728. 21-Enbiyâ 2
    ve hum : ve onlar
  729. 21-Enbiyâ 3
    kulûbu-hum : onların kalpleri
  730. 21-Enbiyâ 6
    kable-hum : onlardan önce
  731. 21-Enbiyâ 6
    e fe hum : o zaman, öyleyse onlar mı
  732. 21-Enbiyâ 8
    ve mâ cealnâ-hum : ve biz onları kılmadık
  733. 21-Enbiyâ 9
    sadaknâ-hum : onlara sadık kaldık
  734. 21-Enbiyâ 9
    fe enceynâ-hum : böylece onları kurtardık
  735. 21-Enbiyâ 12
    hum : onlar
  736. 21-Enbiyâ 15
    da'vâ-hum : onların davaları, duaları
  737. 21-Enbiyâ 15
    hum : onlar
  738. 21-Enbiyâ 16
    beyne-humâ : onların ikisinin arasında
  739. 21-Enbiyâ 21
    hum : onlar
  740. 21-Enbiyâ 23
    ve hum : ve onlar
  741. 21-Enbiyâ 24
    ekseru-hum : onların çoğu
  742. 21-Enbiyâ 24
    fe hum : böylece onlar
  743. 21-Enbiyâ 27
    ve hum : ve onlar
  744. 21-Enbiyâ 28
    halfe-hum : onların arkası
  745. 21-Enbiyâ 28
    ve hum : ve onlar
  746. 21-Enbiyâ 29
    min-hum : onlardan
  747. 21-Enbiyâ 30
    fe fetaknâ-huma : sonra biz ikisini ayırdık
  748. 21-Enbiyâ 31
    lealle-hum : umulur ki böylece onlar
  749. 21-Enbiyâ 32
    ve hum : ve onlar
  750. 21-Enbiyâ 34
    humul hâlidûne : halidin, ebedî, ölümsüz
  751. 21-Enbiyâ 36
    ve hum : ve onlar
  752. 21-Enbiyâ 36
    hum kâfirûne : onlar inkâr edenler, kâfirler
  753. 21-Enbiyâ 39
    ve lâ hum yunsarûne : ve onlar yardım olunmazlar
  754. 21-Enbiyâ 40
    tebhetu-hum \n(behete) : onları dehşette bırakacak (onlar dehşete kapılacak) \n: (dehşete kapıldı)
  755. 21-Enbiyâ 40
    ve lâ hum yunzarûne : ve onlara bakılmaz, bakılmayacak
  756. 21-Enbiyâ 41
    min-hum : onlardan
  757. 21-Enbiyâ 42
    hum : onlar
  758. 21-Enbiyâ 43
    lehum : onların vardır
  759. 21-Enbiyâ 43
    temneu-hum : onları men eden
  760. 21-Enbiyâ 43
    ve lâ hum : ve onlar değildir
  761. 21-Enbiyâ 44
    ve âbâe-hum : ve onların babaları, ataları
  762. 21-Enbiyâ 44
    e fe hum : öyleyse, hâlâ onlar mı
  763. 21-Enbiyâ 46
    messet-hum : onlara dokundu
  764. 21-Enbiyâ 49
    rabbe-hum : onların Rabbi
  765. 21-Enbiyâ 49
    ve hum : ve onlar
  766. 21-Enbiyâ 58
    fe ceale-hum : böylece onları kıldı (yaptı)
  767. 21-Enbiyâ 58
    lehum : onlar, onların
  768. 21-Enbiyâ 58
    lealle-hum : umulur ki böylece onlar
  769. 21-Enbiyâ 60
    yezkuru-hum : onları zikrediyor
  770. 21-Enbiyâ 61
    lealle-hum : umulur ki onlar, böylece onlar
  771. 21-Enbiyâ 63
    kebîru-hum : onların büyüğü
  772. 21-Enbiyâ 63
    fes'elûhum (fe es'elû-hum) : haydi onlara sorun
  773. 21-Enbiyâ 70
    hum : onlar
  774. 21-Enbiyâ 73
    ve cealnâ-hum : ve onları kıldık
  775. 21-Enbiyâ 74
    inne-hum : muhakkak onlar
  776. 21-Enbiyâ 77
    inne-hum : muhakkak onlar
  777. 21-Enbiyâ 77
    agraknâ-hum : onları boğduk
  778. 21-Enbiyâ 82
    lehum : onlar için
  779. 21-Enbiyâ 84
    ve misle-hum : ve bir misli (daha)
  780. 21-Enbiyâ 84
    mea-hum : onlarla beraber
  781. 21-Enbiyâ 86
    ve edhalnâ-hum : ve onları dahil ettik
  782. 21-Enbiyâ 86
    inne-hum : muhakkak onlar
  783. 21-Enbiyâ 90
    inne-hum : muhakkak onlar
  784. 21-Enbiyâ 93
    emre-hum : onların emirleri
  785. 21-Enbiyâ 93
    beyne-hum : onlar aralarında
  786. 21-Enbiyâ 95
    enne-hum : muhakkak onlar
  787. 21-Enbiyâ 96
    ve hum : ve onlar
  788. 21-Enbiyâ 100
    lehum : onlar
  789. 21-Enbiyâ 100
    ve hum : ve onlar
  790. 21-Enbiyâ 101
    lehum : onlar, onlara
  791. 21-Enbiyâ 102
    ve hum : ve onlar
  792. 21-Enbiyâ 102
    enfusu-hum : onların nefsleri
  793. 21-Enbiyâ 103
    lâ yahzunu-hum : onları mahzun etmez
  794. 21-Enbiyâ 103
    ve tetelakkâ-hum : ve onları karşılarlar
  795. 22-Hac 2
    ve mâ hum bi : ve onlar değiller
  796. 22-Hac 17
    beyne-hum : onların araları
  797. 22-Hac 19
    lehum : onlara, onlar için
  798. 22-Hac 19
    ruûsi-hum : onların başları
  799. 22-Hac 21
    ve lehum : ve onlar için (vardır)
  800. 22-Hac 23
    ve libâsu-hum : ve onların elbiseleri
  801. 22-Hac 28
    lehum : onlar için (vardır)
  802. 22-Hac 28
    rezaka-hum : onlara rızık verdi
  803. 22-Hac 29
    tefese-hum : kirlerini
  804. 22-Hac 29
    nuzûra-hum : nezirlerini, adaklarını
  805. 22-Hac 34
    mâ razaka-hum : onları rızıklandırdığı şey(ler)
  806. 22-Hac 35
    kulûbu-hum : onların kalpleri
  807. 22-Hac 35
    mâ esâbe-hum : onlara isabet eden şeyler, musîbetler
  808. 22-Hac 35
    razaknâ-hum : onları rızıklandırdık
  809. 22-Hac 37
    luhûmu-hâ (lahm) : onların etleri (et)
  810. 22-Hac 39
    bi enne-hum : onların olması sebebiyle
  811. 22-Hac 40
    ba'da-hum bi ba'dın : onları birbirleriyle
  812. 22-Hac 41
    mekkennâ-hum : onlara imkân verdik
  813. 22-Hac 42
    kable-hum : onlardan önce
  814. 22-Hac 44
    ehaztu-hum : onları aldım, yakaladım
  815. 22-Hac 46
    lehum : onların
  816. 22-Hac 50
    lehum magfiretun : onlar için mağfiret
  817. 22-Hac 53
    kulûbu-hum : onların kalpleri
  818. 22-Hac 54
    kulûbu-hum : onların kalpleri
  819. 22-Hac 55
    te'tiye-hum : onlara gelir
  820. 22-Hac 55
    ye'tiye-hum : onlara gelir
  821. 22-Hac 56
    beyne-hum : onların arasında
  822. 22-Hac 57
    lehum : onlar için, onlara (vardır)
  823. 22-Hac 58
    le yerzukanne-hum : mutlaka onları rızıklandıracaktır
  824. 22-Hac 59
    le yudhılenne-hum : muhakkak onları dahil edecektir, girdirecektir
  825. 22-Hac 67
    hum : onlar
  826. 22-Hac 71
    lehum : onların
  827. 22-Hac 73
    yeslub-hum \n(selebe) : onlardan (bir şey) kapıp kaçar \n: (kapıp kaçtı)
  828. 22-Hac 76
    ve mâ halfe-hum : ve onların arkalarındaki şeyi
  829. 23-Mü'minûn 2
    hum : onlar
  830. 23-Mü'minûn 3
    hum : onlar
  831. 23-Mü'minûn 4
    hum : onlar
  832. 23-Mü'minûn 5
    hum : onlar
  833. 23-Mü'minûn 6
    eymânu-hum : onların elleri
  834. 23-Mü'minûn 6
    fe inne-hum : o taktirde muhakkak onlar
  835. 23-Mü'minûn 7
    hum : onlar
  836. 23-Mü'minûn 8
    hum : onlar
  837. 23-Mü'minûn 9
    hum : onlar
  838. 23-Mü'minûn 10
    hum : onlar
  839. 23-Mü'minûn 11
    hum : onlar
  840. 23-Mü'minûn 27
    min-hum : onlardan
  841. 23-Mü'minûn 27
    inne-hum : muhakkak onlar
  842. 23-Mü'minûn 32
    min-hum : onlardan
  843. 23-Mü'minûn 33
    ve etrafnâ-hum : ve biz onlara refah verdik
  844. 23-Mü'minûn 41
    fe ehazet-hum : Böylece onları aldı (yakaladı)
  845. 23-Mü'minûn 41
    fe cealnâ-hum : o zaman onları kıldık
  846. 23-Mü'minûn 44
    ba'dahum ba'dan : onların bir kısmını bir kısmına, birbirine
  847. 23-Mü'minûn 44
    ve cealnâ-hum : ve onları kıldık
  848. 23-Mü'minûn 47
    ve kavmu-humâ : ve ikisinin kavmi
  849. 23-Mü'minûn 48
    kezzebû-humâ : ikisini yalanladılar
  850. 23-Mü'minûn 49
    lealle-hum : umulur ki böylece onlar
  851. 23-Mü'minûn 50
    ve âveynâ-humâ : ve ikisini barındırdık, yerleştirdik
  852. 23-Mü'minûn 53
    emre-hum : onların emirleri, emirlerini
  853. 23-Mü'minûn 53
    beyne-hum : aralarında
  854. 23-Mü'minûn 54
    zer-hum : onları bırak, terket
  855. 23-Mü'minûn 55
    numiddu-hum : onları destekleriz, onlara yardım ederiz
  856. 23-Mü'minûn 56
    lehum : onlar için, onlara
  857. 23-Mü'minûn 57
    hum : onlar
  858. 23-Mü'minûn 58
    hum : onlar
  859. 23-Mü'minûn 59
    hum : onlar
  860. 23-Mü'minûn 60
    ve kulûbu-hum : ve onların kalpleri
  861. 23-Mü'minûn 60
    enne-hum : muhakkak ki onlar, onlar ..... olduğundan
  862. 23-Mü'minûn 61
    ve hum : ve onlar
  863. 23-Mü'minûn 62
    ve hum : ve onlar
  864. 23-Mü'minûn 63
    kulûbu-hum : onların kalpleri
  865. 23-Mü'minûn 63
    ve lehum : ve onların (vardır)
  866. 23-Mü'minûn 63
    hum : onlar
  867. 23-Mü'minûn 64
    hum : onlar
  868. 23-Mü'minûn 68
    câe-hum : onlara geldi
  869. 23-Mü'minûn 68
    âbâe-hum : onların babaları, ataları
  870. 23-Mü'minûn 69
    resûle-hum : onların resûlü
  871. 23-Mü'minûn 69
    hum : onlar
  872. 23-Mü'minûn 70
    câe-hum : onlara geldi
  873. 23-Mü'minûn 70
    ve ekseru-hum : ve onların çoğu
  874. 23-Mü'minûn 71
    ehvâe-hum : onların hevaları
  875. 23-Mü'minûn 71
    eteynâ-hum : onlara getirdik
  876. 23-Mü'minûn 71
    hum : onlar
  877. 23-Mü'minûn 72
    tes'elu-hum : onlardan istiyorsun
  878. 23-Mü'minûn 73
    le ted'û-hum : mutlaka onları davet ediyorsun
  879. 23-Mü'minûn 75
    hum : onlar
  880. 23-Mü'minûn 76
    ehaznâ-hum : biz onları yakaladık
  881. 23-Mü'minûn 77
    hum : onlar
  882. 23-Mü'minûn 90
    eteynâ-hum : biz onlara getirdik
  883. 23-Mü'minûn 90
    ve inne-hum : ve muhakkak onlar
  884. 23-Mü'minûn 91
    ba'du-hum alâ ba'dın : onların bir kısmı bir kısmına
  885. 23-Mü'minûn 95
    neidu-hum : onlara vaadediyoruz
  886. 23-Mü'minûn 99
    ehade-hum : onlardan biri
  887. 23-Mü'minûn 101
    beyne-hum : onların aralarında
  888. 23-Mü'minûn 102
    hum : onlar
  889. 23-Mü'minûn 103
    enfuse-hum : onların nefsleri
  890. 23-Mü'minûn 104
    vucûhe-hum : onların yüzleri
  891. 23-Mü'minûn 104
    ve hum : ve onlar
  892. 23-Mü'minûn 110
    fettehaztumû-hum : böylece onları edindiniz
  893. 23-Mü'minûn 110
    min-hum : onlardan
  894. 23-Mü'minûn 111
    cezeytu-hum : onların mükâfatları, karşılığı
  895. 23-Mü'minûn 111
    enne-hum : muhakkak ki onlar
  896. 23-Mü'minûn 111
    hum : onlar
  897. 24-Nûr 2
    min-humâ : ikisinden
  898. 24-Nûr 2
    azâbe-humâ : ikisinin azabı
  899. 24-Nûr 4
    feclidûhum (fe iclidû-hum) : o zaman, o taktirde onlara celde vurun
  900. 24-Nûr 4
    lehum : onların
  901. 24-Nûr 4
    hum : onlar
  902. 24-Nûr 6
    ezvâce-hum : onların eşleri
  903. 24-Nûr 6
    lehum : onların
  904. 24-Nûr 6
    enfusu-hum : onların kendileri
  905. 24-Nûr 11
    min-hum : onlardan
  906. 24-Nûr 11
    min-hum : onlardan
  907. 24-Nûr 13
    hum el kâzibûne : onlar yalancılar
  908. 24-Nûr 19
    lehum : onların, onlar için vardır
  909. 24-Nûr 23
    ve lehum : ve onlar için, vardır
  910. 24-Nûr 24
    elsinetu-hum : onların dilleri
  911. 24-Nûr 24
    ve erculu-hum : ve onların ayakları
  912. 24-Nûr 25
    dîne-hum : onların dînlerini, bedelini, karşılığını
  913. 24-Nûr 26
    lehum : onlar için vardır
  914. 24-Nûr 30
    furûce-hum : ırzlarını
  915. 24-Nûr 30
    lehum : onlar için
  916. 24-Nûr 31
    bi humuri-hinne : (onların) örtüleri
  917. 24-Nûr 33
    yugniyehumullâhu : Allah onları gani (zengin) kılar
  918. 24-Nûr 33
    kâtibû-hum : onlarla mukatebe yapın
  919. 24-Nûr 33
    ve âtû-hum : ve onlara verin
  920. 24-Nûr 38
    li yecziye-hum : onlara karşılığını vermesi için
  921. 24-Nûr 38
    ve yezîde-hum : ve onlara arttırır
  922. 24-Nûr 39
    a'mâlu-hum : onların amelleri
  923. 24-Nûr 45
    min-hum : onlardan
  924. 24-Nûr 45
    ve min-hum : ve onlardan
  925. 24-Nûr 45
    ve min-hum : ve onlardan
  926. 24-Nûr 47
    min-hum : onlardan
  927. 24-Nûr 48
    beyne-hum : onların arasında
  928. 24-Nûr 48
    min-hum : onlardan
  929. 24-Nûr 49
    lehum : onların, onlar için
  930. 24-Nûr 50
    hum : onlar
  931. 24-Nûr 51
    beyne-hum : onların aralarında
  932. 24-Nûr 51
    hum : onlar
  933. 24-Nûr 52
    hum : onlar
  934. 24-Nûr 53
    emerte-hum : sen onlara emrettin
  935. 24-Nûr 54
    hummile : yüklendi, yükletildi
  936. 24-Nûr 54
    hummiltum : size yüklendi, size yükletildi
  937. 24-Nûr 55
    le yestahlifenne-hum : onları mutlaka halife tayin edecek
  938. 24-Nûr 55
    lehum : onlara, onlar için
  939. 24-Nûr 55
    dîne-hum : onların dîni
  940. 24-Nûr 55
    lehum : onlar için, onlara
  941. 24-Nûr 55
    ve le yubeddilenne-hum : ve onlara mutlaka çevirecek
  942. 24-Nûr 55
    hum : onlar
  943. 24-Nûr 62
    min-hum : onlardan
  944. 24-Nûr 62
    lehum : onlar için
  945. 24-Nûr 63
    en tusîbe-hum : onlara isabet etmesi
  946. 24-Nûr 63
    yusîbe-hum : onlara isabet eder
  947. 24-Nûr 64
    fe yunebbiu-hum : o zaman onlara haber verecek
  948. 25-Furkan 3
    ve hum : ve onlar
  949. 25-Furkan 12
    raet-hum : onları gördü
  950. 25-Furkan 15
    lehum : onlar için, onlara
  951. 25-Furkan 16
    lehum : onlar için
  952. 25-Furkan 17
    yahşuru-hum : onları haşredecek, toplayacak
  953. 25-Furkan 17
    hum : onlar
  954. 25-Furkan 18
    metta'te-hum : onları metalandırdın, yararlandırdın
  955. 25-Furkan 18
    ve âbâe-hum : ve onların babaları
  956. 25-Furkan 20
    inne-hum : muhakkak onlar
  957. 25-Furkan 36
    demmernâ-hum : onları helâk ettik, yok ettik
  958. 25-Furkan 37
    agraknâ-hum : onları boğduk
  959. 25-Furkan 37
    ve cealnâ-hum : ve onları kıldık
  960. 25-Furkan 44
    eksere-hum : onların çoğu
  961. 25-Furkan 44
    hum : onlar
  962. 25-Furkan 44
    hum : onlar
  963. 25-Furkan 50
    beyne-hum : onların arasında
  964. 25-Furkan 52
    ve câhid-hum : ve onlarla cihad et, savaş
  965. 25-Furkan 53
    beyne-humâ : ikisinin arası
  966. 25-Furkan 55
    lâ yenfeu-hum : onlar fayda vermez
  967. 25-Furkan 55
    ve lâ yadurru-hum : ve zarar vermez
  968. 25-Furkan 59
    ve mâ beynehumâ : ve ikisi arasındaki şeyler
  969. 25-Furkan 60
    lehum : onlara
  970. 25-Furkan 60
    ve zâde-hum : ve onlara arttırdı
  971. 25-Furkan 63
    hâtabe-hum : onlara hitap etti
  972. 26-Şuarâ 4
    a'nâku-hum : onların boyunları
  973. 26-Şuarâ 8
    ekseru-hum : onların çoğu
  974. 26-Şuarâ 14
    ve lehum : ve onlar için, onlar
  975. 26-Şuarâ 24
    beyne-humâ : ikisi arasında
  976. 26-Şuarâ 28
    beyne-humâ : ikisi arasında
  977. 26-Şuarâ 40
    hum : onlar
  978. 26-Şuarâ 43
    lehum : onlara
  979. 26-Şuarâ 44
    hıbâle-hum : onların ipleri
  980. 26-Şuarâ 44
    ve ısıyye-hum : ve onların asaları
  981. 26-Şuarâ 55
    ve inne-hum : ve muhakkak onlar
  982. 26-Şuarâ 57
    ahracnâ-hum : biz onları çıkardık
  983. 26-Şuarâ 60
    etbeû-hum : onlara tâbî oldular, onların peşine düştüler
  984. 26-Şuarâ 67
    ekseru-hum : onların çoğu
  985. 26-Şuarâ 77
    inne-hum : muhakkak onlar
  986. 26-Şuarâ 92
    lehum : onlara
  987. 26-Şuarâ 94
    hum : onlar
  988. 26-Şuarâ 96
    ve hum : ve onlar
  989. 26-Şuarâ 103
    ekseru-hum : onların çoğu
  990. 26-Şuarâ 106
    lehum : onlara
  991. 26-Şuarâ 106
    ehû-hum : onların kardeşi
  992. 26-Şuarâ 113
    in hısâbu-hum : muhakkak onların hesabı
  993. 26-Şuarâ 118
    ve beyne-hum : ve onların arası
  994. 26-Şuarâ 121
    ekseru-hum : onların çoğu
  995. 26-Şuarâ 124
    lehum : onlara
  996. 26-Şuarâ 124
    ehû-hum : onların kardeşi
  997. 26-Şuarâ 139
    ehleknâ-hum : onları helak ettik
  998. 26-Şuarâ 139
    ekseru-hum : onların çoğu
  999. 26-Şuarâ 142
    lehum : onlar için, onlara
  1000. 26-Şuarâ 142
    ehû-hum : onların kardeşi
  1001. 26-Şuarâ 158
    ehaze-hum : onları aldı (yakaladı)
  1002. 26-Şuarâ 158
    ekseru-hum : onların çoğu
  1003. 26-Şuarâ 161
    lehum : onlar için, onlara
  1004. 26-Şuarâ 161
    ehû-hum : onların kardeşi
  1005. 26-Şuarâ 174
    ekseru-hum : onların çoğu
  1006. 26-Şuarâ 177
    lehum : onlar için, onlara
  1007. 26-Şuarâ 183
    eşyâe-hum : onların şeyleri
  1008. 26-Şuarâ 189
    ehaze-hum : onları aldı, yakaladı
  1009. 26-Şuarâ 190
    ekseru-hum : onların çoğu
  1010. 26-Şuarâ 197
    lehum : onlara, onlar için
  1011. 26-Şuarâ 202
    ye'tîye-hum : onlara gelecek, gelir
  1012. 26-Şuarâ 202
    ve hum : ve onlar
  1013. 26-Şuarâ 205
    metta'nâ-hum : onları metalandırdık, yararlandırdık
  1014. 26-Şuarâ 206
    câe-hum : onlar geldi
  1015. 26-Şuarâ 207
    mâ agnâ an-hum : onlara fayda vermez
  1016. 26-Şuarâ 211
    lehum : onlara
  1017. 26-Şuarâ 212
    inne-hum : muhakkak ki onlar
  1018. 26-Şuarâ 223
    ve ekseru-hum : ve onların çoğu
  1019. 26-Şuarâ 224
    yettebiu-hum : onlara tâbî olurlar
  1020. 26-Şuarâ 225
    enne-hum : onların ..... olduğunu
  1021. 26-Şuarâ 226
    ve enne-hum : ve onların ..... olduğunu, muhakkak ki onlar
  1022. 27-Neml 3
    ve hum : ve onlar
  1023. 27-Neml 3
    hum yûkınûne : onlar yakîn (sahibi) olarak inanırlar
  1024. 27-Neml 4
    lehum : onlar için, onlara
  1025. 27-Neml 4
    a'mâle-hum : onların amelleri, amelleri
  1026. 27-Neml 4
    hum : onlar
  1027. 27-Neml 5
    lehum : onlar için vardır
  1028. 27-Neml 5
    ve hum : ve onlar
  1029. 27-Neml 5
    hum : onlar
  1030. 27-Neml 12
    inne-hum : muhakkak onlar
  1031. 27-Neml 13
    câet-hum : onlara geldi
  1032. 27-Neml 14
    enfusu-hum : kendileri, nefsleri
  1033. 27-Neml 17
    hum : onlar
  1034. 27-Neml 18
    ve hum : ve onlar
  1035. 27-Neml 23
    temliku-hum : onlara melik olan, hükümdarlık yapan
  1036. 27-Neml 24
    lehum : onlara
  1037. 27-Neml 24
    a'mâle-hum : onların amelleri, yaptıkları
  1038. 27-Neml 24
    sadde-hum : onları men etti, alıkoydu
  1039. 27-Neml 24
    hum : onlar
  1040. 27-Neml 28
    an-hum : onlardan
  1041. 27-Neml 37
    ne'tiyenne-hum : onlara geleceğiz, geliriz
  1042. 27-Neml 37
    lehum : onlar
  1043. 27-Neml 37
    nuhricenne-hum : onları sürüp çıkaracağız
  1044. 27-Neml 37
    ve hum : ve onlar
  1045. 27-Neml 45
    ehâ-hum : onların kardeşi
  1046. 27-Neml 45
    hum : onlar
  1047. 27-Neml 50
    ve hum : ve onlar
  1048. 27-Neml 51
    demmernâ-hum : onları yok ettik
  1049. 27-Neml 51
    ve kavme-hum : ve onların kavmi
  1050. 27-Neml 52
    buyûtu-hum : onların evleri
  1051. 27-Neml 56
    inne-hum : muhakkak ki onlar, çünkü onlar
  1052. 27-Neml 60
    bel hum : hayır onlar
  1053. 27-Neml 61
    ekseru-hum : onların çoğu
  1054. 27-Neml 66
    ilmu-hum : onların ilmi
  1055. 27-Neml 66
    hum : onlar
  1056. 27-Neml 66
    hum min-hâ : onlar ondan
  1057. 27-Neml 73
    eksere-hum : onların çoğu
  1058. 27-Neml 74
    sudûru-hum : onların südurları, göğüsleri
  1059. 27-Neml 76
    hum : onlar
  1060. 27-Neml 78
    beyne-hum : onların arasında
  1061. 27-Neml 81
    hum : onlar
  1062. 27-Neml 82
    lehum : onlar için, onlara
  1063. 27-Neml 82
    tukellimu-hum : onlara söyleyecek (konuşacak)
  1064. 27-Neml 83
    hum : onlar
  1065. 27-Neml 85
    hum : onlar
  1066. 27-Neml 89
    ve hum : ve onlar
  1067. 27-Neml 90
    vucûhu-hum : onların yüzleri
  1068. 28-Kasas 4
    min-hum : onlardan
  1069. 28-Kasas 4
    ebnâe-hum : onların çocukları, oğulları
  1070. 28-Kasas 4
    nisâe-hum : onların kadınları, kızları
  1071. 28-Kasas 5
    ve nec'ale-hum : ve onları kılarız
  1072. 28-Kasas 5
    ve nec'ale-hum : ve onları kılarız
  1073. 28-Kasas 6
    lehum : onları
  1074. 28-Kasas 6
    ve cunûde-humâ : ve ikisinin ordusu
  1075. 28-Kasas 6
    min-hum : onlardan
  1076. 28-Kasas 8
    lehum : onlar için, onlara
  1077. 28-Kasas 8
    ve cunûde-humâ : ve ikisinin ordusu
  1078. 28-Kasas 9
    ve hum : ve onlar
  1079. 28-Kasas 11
    ve hum : ve onlar
  1080. 28-Kasas 12
    ve hum : ve onlar
  1081. 28-Kasas 13
    eksere-hum : onların çoğu
  1082. 28-Kasas 19
    lehumâ : ikisi
  1083. 28-Kasas 24
    lehumâ : onların ikisi
  1084. 28-Kasas 25
    ıhdâ-humâ : (kızların) ikisinden biri
  1085. 28-Kasas 26
    ıhdâ-humâ : (kızların) ikisinden biri
  1086. 28-Kasas 32
    inne-hum : muhakkak onlar
  1087. 28-Kasas 33
    min-hum : onlardan
  1088. 28-Kasas 36
    câe-hum : onlara geldi
  1089. 28-Kasas 39
    enne-hum : onlar olduğunu
  1090. 28-Kasas 40
    fe nebeznâ-hum : böylece onları attık
  1091. 28-Kasas 41
    ve cealnâ-hum : ve biz onları kıldık
  1092. 28-Kasas 42
    ve etba'nâ-hum : ve biz onlara tâbî kıldık, arkalarından ulaştırdık
  1093. 28-Kasas 42
    hum : onlar
  1094. 28-Kasas 43
    lealle-hum : umulur ki onlar, böylece onlar
  1095. 28-Kasas 46
    mâ etâ-hum : onlara gelmedi
  1096. 28-Kasas 46
    lealle-hum : umulur ki onlar
  1097. 28-Kasas 47
    en tusîbe-hum : onlara isabet ettiğinde
  1098. 28-Kasas 48
    câe-hum : onlara geldi
  1099. 28-Kasas 49
    min humâ : ikisinden
  1100. 28-Kasas 50
    ehvâe-hum, : onların hevesleri, hevaları
  1101. 28-Kasas 51
    lehum : onlara
  1102. 28-Kasas 51
    lealle-hum : umulur ki onlar
  1103. 28-Kasas 52
    âteynâ-hum : onlara verdik
  1104. 28-Kasas 52
    hum : onlar
  1105. 28-Kasas 54
    ecre-hum : onların ecirleri, ücretleri
  1106. 28-Kasas 54
    razaknâ-hum : onları rızıklandırdık
  1107. 28-Kasas 57
    lehum : onları
  1108. 28-Kasas 57
    eksere-hum : onların çoğu
  1109. 28-Kasas 58
    mesâkinu-hum : onların meskenleri
  1110. 28-Kasas 63
    agveynâ-hum : onları azdırdık
  1111. 28-Kasas 64
    deav-hum : onları çağırdılar
  1112. 28-Kasas 64
    lehum : onlara
  1113. 28-Kasas 64
    enne-hum : onların olduğu
  1114. 28-Kasas 66
    hum : onlar
  1115. 28-Kasas 68
    lehum : onlar, onlar için
  1116. 28-Kasas 69
    sudûru-hum : onların sineleri
  1117. 28-Kasas 75
    an-hum : onlardan
  1118. 29-Ankebût 2
    ve hum : ve onlar
  1119. 29-Ankebût 7
    an-hum : onlardan
  1120. 29-Ankebût 7
    necziyenne-hum : onları mutlaka mükâfatlandıracağız
  1121. 29-Ankebût 8
    lâ tutı'humâ : o ikisine itaat etme
  1122. 29-Ankebût 9
    nudhılenne-hum : onları mutlaka dahil edeceğiz
  1123. 29-Ankebût 12
    ve mâ hum : ve onlar değil
  1124. 29-Ankebût 12
    min hatâyâ-hum : onların hatalarından
  1125. 29-Ankebût 12
    inne-hum : muhakkak ki onlar
  1126. 29-Ankebût 13
    eskâle-hum : onların yükleri, günahları
  1127. 29-Ankebût 14
    ehaze-hum : onları aldı, onları helâk etti
  1128. 29-Ankebût 14
    ve hum : ve onlar
  1129. 29-Ankebût 23
    lehum : onlar için vardır
  1130. 29-Ankebût 36
    ehâ-hum : onların kardeşi
  1131. 29-Ankebût 37
    ehazet-hum : onları aldı, yakaladı
  1132. 29-Ankebût 38
    lehum : onlara
  1133. 29-Ankebût 38
    a'mâle-hum : onların amelleri, yaptıkları
  1134. 29-Ankebût 38
    sadde-hum : onları alıkoydu
  1135. 29-Ankebût 39
    câe-hum : onlara geldi
  1136. 29-Ankebût 40
    min-hum : onlardan
  1137. 29-Ankebût 40
    min-hum : onlardan
  1138. 29-Ankebût 40
    min-hum : onlardan
  1139. 29-Ankebût 40
    min-hum : onlardan
  1140. 29-Ankebût 40
    li yazlime-hum : onlara zulmeden
  1141. 29-Ankebût 40
    enfuse-hum : onların nefsleri, kendi nefsleri
  1142. 29-Ankebût 46
    min-hum : onlardan
  1143. 29-Ankebût 47
    hum : onlar, onlara
  1144. 29-Ankebût 52
    hum el hâsirûne : hüsrana uğrayanlar
  1145. 29-Ankebût 53
    câe-hum : onlara geldi
  1146. 29-Ankebût 53
    ve le ye'tiyenne-hum : ve mutlaka onlara gelecek
  1147. 29-Ankebût 53
    ve hum : ve onlar
  1148. 29-Ankebût 55
    yagşâ-hum : onları örtecek, kaplayacak
  1149. 29-Ankebût 58
    le nubevvienne-hum : mutlaka onları mutlaka yerleştireceğiz
  1150. 29-Ankebût 61
    seelte-hum : onlara sordun
  1151. 29-Ankebût 63
    seelte-hum : onlara sordun
  1152. 29-Ankebût 63
    ekseru-hum : onların çoğu
  1153. 29-Ankebût 65
    neccâ-hum : onları kurtardı
  1154. 29-Ankebût 65
    hum : onlar
  1155. 29-Ankebût 66
    âteynâ-hum : onlara verdik
  1156. 29-Ankebût 69
    nehdiyenne-hum : onları mutlaka ulaştırırız
  1157. 3-Âl-i İmrân 4
    lehum : onlar için
  1158. 3-Âl-i İmrân 10
    an-hum : onlardan
  1159. 3-Âl-i İmrân 10
    emvâlu-hum : onların malları
  1160. 3-Âl-i İmrân 10
    evlâdu-hum : ve onların evlâtları
  1161. 3-Âl-i İmrân 10
    hum : onlar
  1162. 3-Âl-i İmrân 11
    fe ehaze-hum allâhu : bunun üzerine Allah onları yakaladı
  1163. 3-Âl-i İmrân 13
    yeravne-hum : onları görüyor
  1164. 3-Âl-i İmrân 19
    mâ câe-hum : onlara gelen şey
  1165. 3-Âl-i İmrân 19
    beyne-hum : kendi aralarında
  1166. 3-Âl-i İmrân 21
    fe beşşir-hum : artık onları müjdele
  1167. 3-Âl-i İmrân 22
    a'mâlu-hum : onların amelleri
  1168. 3-Âl-i İmrân 22
    ve mâ lehum : ve onlar için yoktur
  1169. 3-Âl-i İmrân 23
    beyne-hum : kendi aralarında
  1170. 3-Âl-i İmrân 23
    min-hum : onlardan
  1171. 3-Âl-i İmrân 23
    ve hum : ve onlar
  1172. 3-Âl-i İmrân 24
    bi enne-hum : sebebiyle
  1173. 3-Âl-i İmrân 24
    ve garra-hum : ve onları, kendilerini aldattı
  1174. 3-Âl-i İmrân 25
    izâ cema'nâ-hum : onları topladığımız zaman
  1175. 3-Âl-i İmrân 25
    ve hum : ve onlara
  1176. 3-Âl-i İmrân 26
    allâhumme : Allah'ım
  1177. 3-Âl-i İmrân 28
    min-hum tukâten : onlardan korunmak
  1178. 3-Âl-i İmrân 44
    eklâme-hum : kalemleri
  1179. 3-Âl-i İmrân 44
    eyyu-hum : onların hangisi
  1180. 3-Âl-i İmrân 52
    min-hum : onlardan
  1181. 3-Âl-i İmrân 56
    fe uazzibu-hum : o taktirde onlara azap edeceğim
  1182. 3-Âl-i İmrân 56
    ve mâ lehum : ve onlar için, onların yoktur
  1183. 3-Âl-i İmrân 57
    ucûre-hum : onların ecirleri, mükâfaatları
  1184. 3-Âl-i İmrân 69
    illâ enfuse-hum : kendilerinden başkasını
  1185. 3-Âl-i İmrân 72
    lealle-hum : umulur ki böylece onlar
  1186. 3-Âl-i İmrân 75
    ve minhum : ve onlardan
  1187. 3-Âl-i İmrân 75
    bi ennehum : hiç şüphesiz onların
  1188. 3-Âl-i İmrân 75
    ve hum : ve onlar
  1189. 3-Âl-i İmrân 77
    lehum : onlar için
  1190. 3-Âl-i İmrân 77
    ve lâ yukellimu-hum : ve onlarla konuşmayacak,
  1191. 3-Âl-i İmrân 77
    ve lehum : ve onlar için
  1192. 3-Âl-i İmrân 78
    min-hum : onlardan
  1193. 3-Âl-i İmrân 78
    elsinete-hum : dillerini
  1194. 3-Âl-i İmrân 78
    ve hum : ve onlar
  1195. 3-Âl-i İmrân 82
    hum el fâsikûne : onlar fâsıklar, fıska düşenler
  1196. 3-Âl-i İmrân 84
    min-hum : onlardan
  1197. 3-Âl-i İmrân 86
    ve câe-hum : ve onlara geldi
  1198. 3-Âl-i İmrân 87
    cezâu-hum : onların cezası
  1199. 3-Âl-i İmrân 88
    an-hum : onlardan
  1200. 3-Âl-i İmrân 88
    ve lâ hum yunzarûne : ve onlara nazar edilmez, bakılmaz
  1201. 3-Âl-i İmrân 90
    tevbetu-hum : onların tövbeleri
  1202. 3-Âl-i İmrân 90
    hum ed dâllûne : onlar dalâlette olanlardır
  1203. 3-Âl-i İmrân 91
    ve hum : ve onlar
  1204. 3-Âl-i İmrân 91
    lehum : onlar için vardır
  1205. 3-Âl-i İmrân 91
    ve mâ lehum : ve onlar için yoktur
  1206. 3-Âl-i İmrân 94
    hum ez zâlimûne : onlar zalimlerdi
  1207. 3-Âl-i İmrân 104
    hum el muflihûne : onlar, kurtuluşa, felâha erenler
  1208. 3-Âl-i İmrân 105
    mâ câe-hum : onlara gelen şey
  1209. 3-Âl-i İmrân 105
    lehum : onlar için vardır
  1210. 3-Âl-i İmrân 106
    vucûhu-hum : onların yüzleri
  1211. 3-Âl-i İmrân 107
    vucûhu-hum : onların yüzleri
  1212. 3-Âl-i İmrân 107
    hum fî-hâ : onlar, onun içinde
  1213. 3-Âl-i İmrân 110
    lehum : onlar için
  1214. 3-Âl-i İmrân 110
    min-hum : onlardan
  1215. 3-Âl-i İmrân 110
    ve ekseru-hum : ve onların çoğu
  1216. 3-Âl-i İmrân 112
    bi enne-hum : onların ... olmaları
  1217. 3-Âl-i İmrân 113
    ve hum : ve onlar
  1218. 3-Âl-i İmrân 116
    hum : onlar, onlara
  1219. 3-Âl-i İmrân 116
    emvâlu-hum : onların malları
  1220. 3-Âl-i İmrân 116
    ve lâ evlâdu-hum : ve evlâtları ... olmaz
  1221. 3-Âl-i İmrân 116
    hum fî-hâ : onlar orada
  1222. 3-Âl-i İmrân 117
    enfuse-hum : kendi kendilerine
  1223. 3-Âl-i İmrân 117
    ve mâ zaleme-hum : ve onlara zulmetmedi
  1224. 3-Âl-i İmrân 117
    enfuse-hum : kendi kendilerine, kendilerine
  1225. 3-Âl-i İmrân 118
    sudûru-hum : onların göğüsleri, sineleri
  1226. 3-Âl-i İmrân 119
    tuhıbbûne-hum : onları seversiniz
  1227. 3-Âl-i İmrân 120
    tesû'-hum : onları hüzünlendirir
  1228. 3-Âl-i İmrân 120
    keydu-hum : onların hileleri
  1229. 3-Âl-i İmrân 122
    veliyyu-humâ : o ikisinin (onların) dostu
  1230. 3-Âl-i İmrân 127
    ev yekbite-hum : veya onları perişan etmek
  1231. 3-Âl-i İmrân 128
    ev yuazzibe-hum : veya onları azap eder
  1232. 3-Âl-i İmrân 128
    fe inne-hum : oysa onlar, muhakkak
  1233. 3-Âl-i İmrân 135
    enfuse-hum : nefslerine, kendilerine
  1234. 3-Âl-i İmrân 135
    ve hum : ve onlar
  1235. 3-Âl-i İmrân 136
    cezâu-hum : onların cezası, karşılığ?, mükâfatı
  1236. 3-Âl-i İmrân 146
    asâbe-hum : onlara isabet etti
  1237. 3-Âl-i İmrân 147
    kavle-hum : onların sözleri
  1238. 3-Âl-i İmrân 148
    fe âtâ-humu allâhu : böylece Allah onlara verdi
  1239. 3-Âl-i İmrân 151
    ve me'vâ-humu : ve onların sığınağı, barınağı
  1240. 3-Âl-i İmrân 152
    iz tehussûne-hum : onları perişan edip öldürüyordunuz
  1241. 3-Âl-i İmrân 152
    anhum : onlardan
  1242. 3-Âl-i İmrân 154
    kad ehemmet-hum : onlar kendilerine ehemmiyet vermişlerdi, önemsemişti
  1243. 3-Âl-i İmrân 154
    enfusu-hum : kendilerini, canlarını
  1244. 3-Âl-i İmrân 155
    istezelle-hum : onları zillete düşürmek istedi
  1245. 3-Âl-i İmrân 155
    an-hum : onları
  1246. 3-Âl-i İmrân 159
    lehum : onlar için, onlara
  1247. 3-Âl-i İmrân 159
    an-hum : onları
  1248. 3-Âl-i İmrân 159
    lehum : onlar için
  1249. 3-Âl-i İmrân 159
    ve şâvir-hum : ve onlarla muşavere et, onlara danış
  1250. 3-Âl-i İmrân 161
    ve hum : ve onlar
  1251. 3-Âl-i İmrân 163
    hum : onlar
  1252. 3-Âl-i İmrân 164
    ve yuallimu-hum : ve onlara öğretir
  1253. 3-Âl-i İmrân 167
    lehum : onlara
  1254. 3-Âl-i İmrân 167
    hum li el kufri : onlar, küfre, küfür için
  1255. 3-Âl-i İmrân 167
    min-hum : onlardan
  1256. 3-Âl-i İmrân 170
    âtâ hum(u) allâhu : Allah'ın onlara verdiği
  1257. 3-Âl-i İmrân 170
    ve lâ hum : ve onlar değildir, olmazlar
  1258. 3-Âl-i İmrân 172
    mâ asâbe-hum : onlara isabet eden şey
  1259. 3-Âl-i İmrân 172
    min-hum : onlardan
  1260. 3-Âl-i İmrân 173
    lehum : onlara, onlar için
  1261. 3-Âl-i İmrân 173
    fe ahşev-hum : artık onlardan korkun
  1262. 3-Âl-i İmrân 173
    fe zâde-hum : o zaman onların arttı
  1263. 3-Âl-i İmrân 174
    lem yemses-hum : onlara dokunmadı
  1264. 3-Âl-i İmrân 175
    fe lâ tehâfû-hum : artık onlardan korkmayın
  1265. 3-Âl-i İmrân 176
    inne-hum : muhakkak ki onlar
  1266. 3-Âl-i İmrân 176
    lehum : onlar için, onlara
  1267. 3-Âl-i İmrân 176
    ve lehum : ve onlar için vardır
  1268. 3-Âl-i İmrân 177
    ve lehum : ve onlar için vardır
  1269. 3-Âl-i İmrân 178
    lehum : onlar için, onlara
  1270. 3-Âl-i İmrân 178
    lehum : onlar için, onlara
  1271. 3-Âl-i İmrân 178
    ve lehum : ve onlar için, onlara vardır
  1272. 3-Âl-i İmrân 180
    bi mâ âtâ-humu allâhu : Allah'ın onlara verdiği şeyler
  1273. 3-Âl-i İmrân 180
    lehum : onlar için
  1274. 3-Âl-i İmrân 180
    lehum : onlar için
  1275. 3-Âl-i İmrân 181
    ve katle-hum : ve onların öldürmelerini
  1276. 3-Âl-i İmrân 183
    kateltumû-hum : onları öldürdünüz
  1277. 3-Âl-i İmrân 188
    fe lâ tahsebe- enne-hum : bu yüzden, artık sakın sanma ki onlar
  1278. 3-Âl-i İmrân 188
    ve lehum : ve onlara, onlar için vardır
  1279. 3-Âl-i İmrân 195
    lehum : onlara, onlar için
  1280. 3-Âl-i İmrân 195
    rabbu-hum : onların Rabbi
  1281. 3-Âl-i İmrân 195
    an-hum : onlardan
  1282. 3-Âl-i İmrân 195
    ve le udhılenne-hum : ve onları mutlaka sokacağım
  1283. 3-Âl-i İmrân 197
    me'vâ-hum : onların varacakları, barınacakları yer
  1284. 3-Âl-i İmrân 198
    rabbe-hum : Rab'lerine
  1285. 3-Âl-i İmrân 198
    lehum : onlar için, onlara
  1286. 3-Âl-i İmrân 199
    lehum : onlar için, onlara, onların
  1287. 3-Âl-i İmrân 199
    ecru-hum : onların karşılıkları, mükâfatları
  1288. 30-Rûm 3
    ve hum : ve onlar
  1289. 30-Rûm 7
    ve hum : ve onlar
  1290. 30-Rûm 7
    hum : onlar
  1291. 30-Rûm 8
    beyne-humâ : ikisinin arasında
  1292. 30-Rûm 9
    min-hum : onlardan
  1293. 30-Rûm 9
    ve câet-hum : ve onlara geldi
  1294. 30-Rûm 9
    rusulu-hum : onların resûlleri
  1295. 30-Rûm 9
    yazlime-hum : onlara zulmediyor
  1296. 30-Rûm 9
    enfuse-hum : kendi nefsleri
  1297. 30-Rûm 13
    lehum : onların
  1298. 30-Rûm 15
    hum : onlar
  1299. 30-Rûm 28
    tehâfûne-hum : onlardan korkarsınız, çekinirsiniz
  1300. 30-Rûm 29
    ehvâe-hum : onların hevaları, hevesleri
  1301. 30-Rûm 29
    lehum : onlar için, onların
  1302. 30-Rûm 32
    dîne-hum : onların dîni
  1303. 30-Rûm 33
    rabbe-hum : Rab'lerine
  1304. 30-Rûm 33
    izâ ezâka-hum : onlara tattırdığı zaman
  1305. 30-Rûm 33
    min-hum : onlardan
  1306. 30-Rûm 34
    âteynâ-hum : onlara verdik
  1307. 30-Rûm 36
    tusıb-hum : onlara isabet eder
  1308. 30-Rûm 36
    hum : onlar
  1309. 30-Rûm 38
    hum : onlar
  1310. 30-Rûm 39
    hum : onlar
  1311. 30-Rûm 41
    li yuzîka-hum : onlara tattırmak için
  1312. 30-Rûm 41
    lealle-hum : umulur ki böylece onlar
  1313. 30-Rûm 42
    ekseru-hum : onların çoğu
  1314. 30-Rûm 47
    câû-hum bi : onlara getirdiler
  1315. 30-Rûm 48
    hum : onlar
  1316. 30-Rûm 53
    fe hum : böylece onlar, işte onlar
  1317. 30-Rûm 57
    ma'ziratu-hum : onların mazeretleri
  1318. 30-Rûm 57
    hum : onlar
  1319. 30-Rûm 58
    ci'te-hum bi : onlara getirdin
  1320. 31-Lokman 4
    ve hum : ve onlar
  1321. 31-Lokman 4
    hum : onlar
  1322. 31-Lokman 5
    hum : onlar
  1323. 31-Lokman 6
    lehum : onlar için
  1324. 31-Lokman 8
    lehum : onlar için
  1325. 31-Lokman 15
    lâ tutı'-humâ : onlara (o ikisine) itaat etme
  1326. 31-Lokman 15
    ve sâhib-humâ : ve ikisini sahip ol
  1327. 31-Lokman 21
    lehum : onlara
  1328. 31-Lokman 21
    yed'û-hum : onları çağırıyor
  1329. 31-Lokman 23
    merciu-hum : onların dönüşü
  1330. 31-Lokman 23
    nunebbiu-hum : onlara haber vereceğiz
  1331. 31-Lokman 24
    numettiu-hum : onları metalandırırız
  1332. 31-Lokman 24
    nadtarru-hum : onları maruz bırakırız
  1333. 31-Lokman 25
    seelte-hum : onlara sordun
  1334. 31-Lokman 25
    ekseru-hum : onların çoğu
  1335. 31-Lokman 32
    gaşiye-hum : onları sardı
  1336. 31-Lokman 32
    neccâ-hum : onları kurtardık
  1337. 31-Lokman 32
    min-hum : onlardan
  1338. 32-Secde 3
    mâ etâ-hum : onlara gelmedi
  1339. 32-Secde 3
    lealle-hum : umulur ki, böylece onlar
  1340. 32-Secde 4
    ve mâ beyne-humâ : ve ikisi arasındaki şeyler
  1341. 32-Secde 10
    hum : onlar
  1342. 32-Secde 15
    ve hum : ve onlar
  1343. 32-Secde 16
    cunûbu-hum : (onların) yanları
  1344. 32-Secde 16
    rabbe-hum : Rab'lerine
  1345. 32-Secde 16
    razaknâ-hum : onları rızıklandırdığımız
  1346. 32-Secde 17
    lehum : onlar için
  1347. 32-Secde 19
    lehum : onlar için (vardır)
  1348. 32-Secde 20
    fe me'vâ-hum : onların barınma yeri, varacağı yer
  1349. 32-Secde 20
    lehum : onlara
  1350. 32-Secde 21
    nuzîkanne-hum : onlara tattıracağız
  1351. 32-Secde 21
    lealle-hum : umulur ki onlar
  1352. 32-Secde 24
    min-hum : onlardan
  1353. 32-Secde 25
    beyne-hum : onların aralarında
  1354. 32-Secde 26
    lehum : onları
  1355. 32-Secde 27
    en'âmu-hum : onların hayvanları
  1356. 32-Secde 27
    ve enfusu-hum : ve kendileri
  1357. 32-Secde 29
    îmânu-hum : onların îmânları
  1358. 32-Secde 29
    ve lâ hum yunzarûne : ve onlara bakılmaz, süre tanınmaz
  1359. 32-Secde 30
    anhum : onlardan
  1360. 32-Secde 30
    inne-hum : muhakkak onlar
  1361. 33-Ahzâb 5
    ud'û-hum : onları çağırın
  1362. 33-Ahzâb 5
    âbâe-hum : onların babalarını
  1363. 33-Ahzâb 6
    ummehâtu-hum : onların anneleri
  1364. 33-Ahzâb 6
    ba'du-hum : onların bir kısmı
  1365. 33-Ahzâb 6
    ba'du-hum bi ba'dın : birbirlerine
  1366. 33-Ahzâb 7
    mîsâka-hum : onların misakleri
  1367. 33-Ahzâb 7
    min-hum : onlardan
  1368. 33-Ahzâb 13
    min-hum : onlardan
  1369. 33-Ahzâb 13
    min-hum : onlardan
  1370. 33-Ahzâb 17
    lehum : onlar için
  1371. 33-Ahzâb 19
    raeyte-hum : onları gördün
  1372. 33-Ahzâb 19
    a'yunu-hum : onların gözleri
  1373. 33-Ahzâb 19
    a'mâle-hum : onların amellerini
  1374. 33-Ahzâb 20
    enne-hum : onların olduğu
  1375. 33-Ahzâb 22
    ve mâ zâde-hum : ve onlara artırmadı
  1376. 33-Ahzâb 23
    min-hum : onlardan
  1377. 33-Ahzâb 23
    ve min-hum : ve onlardan
  1378. 33-Ahzâb 26
    zâherû-hum : onlara arka çıktılar, yardım ettiler
  1379. 33-Ahzâb 26
    kulûbi-hum : onların kalpleri
  1380. 33-Ahzâb 27
    arda-hum : onların toprakları
  1381. 33-Ahzâb 27
    ve diyâre-hum : ve onların yurtları (ülkeleri)
  1382. 33-Ahzâb 27
    ve emvâle-hum : ve onların malları
  1383. 33-Ahzâb 35
    furûce-hum : onların ırzları, ırzları, namusları
  1384. 33-Ahzâb 35
    lehum : onlar için, onlara
  1385. 33-Ahzâb 36
    lehum : onlar için
  1386. 33-Ahzâb 44
    tehiyyetu-hum : onların tehıyyeti (karşılanma mükâfatı)
  1387. 33-Ahzâb 44
    lehum : onlar için, onlara
  1388. 33-Ahzâb 47
    lehum : onlar için
  1389. 33-Ahzâb 48
    ezâ-hum : onların eziyetleri
  1390. 33-Ahzâb 49
    tallaktumû-hunne \n(hunne) \n(hum) : onları boşarsınız \n: onlar (kadınlar için) \n: onlar (erkekler için)
  1391. 33-Ahzâb 50
    ucûre-hunne \n(hunne) \n(hum) : onların ücretleri \n: onlar (kadınlar için) \n: onlar (erkekler için)
  1392. 33-Ahzâb 50
    ve mâ meleket eymânu-hum : ve onların elleri altında olan
  1393. 33-Ahzâb 57
    leane-hum allâhu : Allah onlara lânet etti
  1394. 33-Ahzâb 57
    lehum : onlar için
  1395. 33-Ahzâb 64
    lehum : onlar için, onlara
  1396. 33-Ahzâb 66
    vucûhu-hum : onların yüzleri
  1397. 33-Ahzâb 68
    ve el'an-hum : ve onlara lânet et
  1398. 34-Sebe 4
    lehum : onlar için vardır
  1399. 34-Sebe 5
    lehum : onlar için
  1400. 34-Sebe 9
    ve mâ halfe-hum : ve arkalarında olan şey
  1401. 34-Sebe 12
    min-hum : onlardan
  1402. 34-Sebe 14
    mâ delle-hum : onlara delâlet (delillik) etmedi, ortaya çıkarmadı
  1403. 34-Sebe 16
    ve beddelnâ-hum : ve onlara tebdil ettik, dönüştürdük
  1404. 34-Sebe 17
    cezeynâ-hum : onları cezalandırdık
  1405. 34-Sebe 18
    beyne-hum : onların arasında
  1406. 34-Sebe 19
    enfuse-hum : kendi nefslerine
  1407. 34-Sebe 19
    cealnâ-hum : onları kıldık
  1408. 34-Sebe 19
    ve mezzaknâ-hum : ve onları parçaladık, dağıttık
  1409. 34-Sebe 22
    lehum : onların
  1410. 34-Sebe 22
    min-hum : onlardan
  1411. 34-Sebe 31
    ba'du-hum : onların bir kısmı
  1412. 34-Sebe 37
    lehum : onlar için, onlar için vardır
  1413. 34-Sebe 37
    ve hum : ve onlar
  1414. 34-Sebe 40
    yahşuru-hum : onları toplayacak
  1415. 34-Sebe 41
    ekseru-hum : onların çoğu
  1416. 34-Sebe 43
    câe-hum : onlar geldi
  1417. 34-Sebe 44
    mâ âteynâ-hum : biz onlara vermedik
  1418. 34-Sebe 45
    mâ âteynâ-hum : onlara verdiklerimiz
  1419. 34-Sebe 52
    lehum : onlar, onların
  1420. 34-Sebe 54
    beyne-hum : onların arasına
  1421. 34-Sebe 54
    inne-hum : muhakkak ki onlar
  1422. 35-Fâtır 7
    lehum : onlara, onlar için vardır
  1423. 35-Fâtır 7
    lehum : onlara, onlar için vardır
  1424. 35-Fâtır 10
    lehum : onlara, onlar için vardır
  1425. 35-Fâtır 14
    ted'û-hum : onlara dua edersiniz
  1426. 35-Fâtır 18
    rabbe-hum : onların Rabbi, Rab'leri
  1427. 35-Fâtır 25
    câet-hum ... (bi) : onlara getirdiler
  1428. 35-Fâtır 25
    rusulu-hum : onların resûlleri
  1429. 35-Fâtır 27
    ve humrun : ve kırmızılık, kırmızı
  1430. 35-Fâtır 29
    rezaknâ-hum : onları rızıklandırdık
  1431. 35-Fâtır 30
    yuveffîye-hum : onlara vefa edilir, ödenir
  1432. 35-Fâtır 30
    ucûre-hum : onların ecirleri, mükâfatları
  1433. 35-Fâtır 30
    ve yezîde-hum : ve onlara artırır
  1434. 35-Fâtır 32
    fe min-hum : böylece onlardan
  1435. 35-Fâtır 32
    ve min-hum : ve onlardan
  1436. 35-Fâtır 32
    ve min-hum : ve onlardan
  1437. 35-Fâtır 33
    ve li bâsu-hum : ve onların elbiseleri
  1438. 35-Fâtır 36
    lehum : onların, onlar için vardır
  1439. 35-Fâtır 36
    an-hum : onlardan
  1440. 35-Fâtır 37
    ve hum : ve onlar
  1441. 35-Fâtır 39
    kufru-hum : onların küfrü
  1442. 35-Fâtır 39
    kufru-hum : onların küfürleri
  1443. 35-Fâtır 40
    lehum : onların vardır
  1444. 35-Fâtır 40
    âteynâ-hum : onlara verdik
  1445. 35-Fâtır 40
    hum : onlar
  1446. 35-Fâtır 40
    ba'du-hum ba'dan : onların bir kısmı bir kısmına, birbirlerine
  1447. 35-Fâtır 41
    emseke-humâ : o ikisini tutar
  1448. 35-Fâtır 42
    câe-hum : onlara geldi
  1449. 35-Fâtır 42
    câe-hum : onlara geldi
  1450. 35-Fâtır 42
    mâ zâde-hum : onlara artırmadı
  1451. 35-Fâtır 44
    min-hum : onlardan
  1452. 35-Fâtır 45
    yûahhıru-hum : onları tehir eder, erteler
  1453. 35-Fâtır 45
    ecelu-hum : onların eceli, onların zamanının sonu
  1454. 36-Yâsin 6
    âbâu-hum : onların babaları
  1455. 36-Yâsin 6
    hum : onlar
  1456. 36-Yâsin 7
    hum : onlar
  1457. 36-Yâsin 8
    fe hum : böylece onlar
  1458. 36-Yâsin 9
    fe agşeynâ-hum : böylece, artık onları perdeledik, örttük, kuşattık
  1459. 36-Yâsin 9
    fe hum lâ yubsırûne : böylece, artık onlar görmezler
  1460. 36-Yâsin 10
    enzerte-hum : onları uyardın
  1461. 36-Yâsin 10
    lem tunzir-hum : onları uyarmadın
  1462. 36-Yâsin 12
    ve âsâre-hum : ve onların eserleri
  1463. 36-Yâsin 13
    lehum : onlara
  1464. 36-Yâsin 14
    kezzebû-humâ : ikisini tekzip ettiler, yalanladılar
  1465. 36-Yâsin 21
    ve hum : ve onlar
  1466. 36-Yâsin 23
    şefâatu-hum : onların şefaati
  1467. 36-Yâsin 29
    hum hâmidûne : onlar sönenler, sönen kimseler
  1468. 36-Yâsin 31
    kable-hum : onlardan önce
  1469. 36-Yâsin 31
    enne-hum : muhakkak ki onlar
  1470. 36-Yâsin 33
    lehum : onlar için
  1471. 36-Yâsin 37
    lehum : onlar için, onlara
  1472. 36-Yâsin 37
    hum : onlar
  1473. 36-Yâsin 41
    lehum : onlar için
  1474. 36-Yâsin 41
    zurriyyete-hum : onların zürriyeti
  1475. 36-Yâsin 42
    lehum : onlar için
  1476. 36-Yâsin 43
    nugrık-hum : onları boğarız, garkederiz
  1477. 36-Yâsin 43
    lehum : onlar için, onlara
  1478. 36-Yâsin 43
    ve lâ hum yunkazûne : ve onlar kurtarılmazlar
  1479. 36-Yâsin 45
    lehum : onlara
  1480. 36-Yâsin 47
    lehum : onlara
  1481. 36-Yâsin 49
    te'huzu-hum : onları alır, yakalar
  1482. 36-Yâsin 49
    ve hum : ve onlar
  1483. 36-Yâsin 51
    hum : onlar
  1484. 36-Yâsin 53
    hum : onlar
  1485. 36-Yâsin 56
    hum : onlar
  1486. 36-Yâsin 56
    ve ezvâcu-hum : ve onların eşleri
  1487. 36-Yâsin 57
    lehum : onlar için vardır
  1488. 36-Yâsin 57
    ve lehum : ve onlar için
  1489. 36-Yâsin 65
    erculu-hum : onların ayakları
  1490. 36-Yâsin 67
    le mesahnâ-hum : elbette onları değiştirdik
  1491. 36-Yâsin 71
    lehum : onlara, onlar için
  1492. 36-Yâsin 71
    hum : onlar
  1493. 36-Yâsin 72
    lehum : onlara, onlar için
  1494. 36-Yâsin 72
    rakûbu-hum : onların binekleri
  1495. 36-Yâsin 73
    ve lehum : ve onlar için
  1496. 36-Yâsin 74
    lealle-hum : umulur ki onlar, böylece onlar ümit ederek
  1497. 36-Yâsin 75
    nasra-hum : onlara yardım
  1498. 36-Yâsin 75
    ve hum : ve onlar
  1499. 36-Yâsin 75
    lehum : onlar için
  1500. 36-Yâsin 76
    kavlu-hum : onların sözü, sözleri
  1501. 36-Yâsin 81
    misle-hum : onların benzeri, aynısı, eşi
  1502. 37-Sâffât 5
    ve mâ beyne-humâ : ve ikisi arasındakiler
  1503. 37-Sâffât 9
    ve lehum : ve onlar için, onlar için vardır
  1504. 37-Sâffât 11
    e hum : onlar mı
  1505. 37-Sâffât 11
    halaknâ-hum : onları halkettik, yarattık
  1506. 37-Sâffât 19
    fe izâ hum : işte o zaman onlar
  1507. 37-Sâffât 22
    ve ezvâce-hum : ve onlara eş olanlar, yardımcı olanlar
  1508. 37-Sâffât 23
    fehdû-hum : artık onları hidayet edin, ulaştırın
  1509. 37-Sâffât 24
    vakıfû-hum : ve onları durdurun, tevkif edin, tutuklayın
  1510. 37-Sâffât 24
    inne-hum : muhakkak onlar
  1511. 37-Sâffât 26
    hum : onlar
  1512. 37-Sâffât 27
    ba'du-hum alâ ba'dın : birbirlerine yönelip
  1513. 37-Sâffât 33
    inne-hum : muhakkak onlar
  1514. 37-Sâffât 35
    Inne-hum : muhakkak onlar
  1515. 37-Sâffât 35
    lehum : onlara
  1516. 37-Sâffât 41
    lehum : onlar için vardır
  1517. 37-Sâffât 42
    ve hum : ve onlar
  1518. 37-Sâffât 47
    ve lâ hum : ve onlar olmaz
  1519. 37-Sâffât 48
    ve inde-hum : ve onların yanında (vardır)
  1520. 37-Sâffât 50
    ba'du-hum alâ ba'dın : birbirlerine
  1521. 37-Sâffât 51
    min-hum : onlardan
  1522. 37-Sâffât 66
    inne-hum : muhakkak onlar
  1523. 37-Sâffât 67
    lehum : onlar için, onlar için vardır
  1524. 37-Sâffât 68
    mercia-hum : onların dönecekleri yer, dönüşleri
  1525. 37-Sâffât 69
    inne-hum : muhakkak onlar
  1526. 37-Sâffât 69
    âbâe-hum : onların ataları, babaları
  1527. 37-Sâffât 70
    hum : onlar
  1528. 37-Sâffât 71
    kable-hum : onlardan önce
  1529. 37-Sâffât 77
    hum : onlar
  1530. 37-Sâffât 98
    hum : onları
  1531. 37-Sâffât 115
    ve necceynâ-humâ : ve ikisini kurtardık
  1532. 37-Sâffât 115
    ve kavme-humâ : ve ikisinin kavmi
  1533. 37-Sâffât 116
    ve nasarnâ-hum : ve onlara yardım ettik
  1534. 37-Sâffât 116
    hum : onlar
  1535. 37-Sâffât 117
    ve âteynâ-humâ : ve ikisine verdik
  1536. 37-Sâffât 118
    ve hedeynâ-humâ : ve o ikisini hidayet ettik, ulaştırdık
  1537. 37-Sâffât 122
    inne-humâ : muhakkak ki ikisi
  1538. 37-Sâffât 127
    inne hum : muhakkak onlar
  1539. 37-Sâffât 148
    metta'nâ-hum : onları yararlandırdık
  1540. 37-Sâffât 149
    ve lehum : ve onların
  1541. 37-Sâffât 150
    ve hum : ve onlar
  1542. 37-Sâffât 151
    inne-hum : muhakkak, mutlaka onlar
  1543. 37-Sâffât 152
    ve inne-hum : ve muhakkak onlar
  1544. 37-Sâffât 158
    inne-hum : muhakkak ki onlar
  1545. 37-Sâffât 172
    inne-hum : muhakkak ki onlar
  1546. 37-Sâffât 172
    hum : onlar
  1547. 37-Sâffât 173
    hum : onlar
  1548. 37-Sâffât 174
    an-hum : onlardan
  1549. 37-Sâffât 175
    ve ebsir-hum : ve onlara bak, gözle
  1550. 37-Sâffât 178
    an-hum : onlardan
  1551. 38-Sâd 4
    en câe-hum : onlara gelmesi
  1552. 38-Sâd 4
    min-hum : onlardan
  1553. 38-Sâd 6
    min-hum : onlardan
  1554. 38-Sâd 8
    hum : onlar
  1555. 38-Sâd 9
    inde-hum : onların yanında
  1556. 38-Sâd 10
    lehum : onlara, onlar için, onların
  1557. 38-Sâd 10
    beyne-humâ : ikisi arasında
  1558. 38-Sâd 12
    kable-hum : onlardan önce
  1559. 38-Sâd 22
    min-hum : onlardan
  1560. 38-Sâd 24
    ba'du-hum alâ ba'dın : birbirlerine
  1561. 38-Sâd 24
    hum : onlar
  1562. 38-Sâd 26
    lehum : onlar için ..... vardır
  1563. 38-Sâd 27
    beyne-humâ : ikisi arasında
  1564. 38-Sâd 43
    ve misle-hum : ve onların misli kadar
  1565. 38-Sâd 43
    mea-hum : onlarla beraber
  1566. 38-Sâd 46
    ahlasnâ-hum : ihlâs sahibi kıldık, onları
  1567. 38-Sâd 47
    ve inne-hum : ve gerçekten, muhakkak onlar
  1568. 38-Sâd 50
    lehum : onlar için
  1569. 38-Sâd 52
    ve ınde-hum : ve yanlarında vardır
  1570. 38-Sâd 59
    inne-hum : şüphesiz, muhakkak onlar
  1571. 38-Sâd 62
    neuddu-hum : onları addediyoruz, sayıyoruz
  1572. 38-Sâd 63
    ettehaznâ-hum : onları ittihaz ettik, onları ..... edindik
  1573. 38-Sâd 63
    an-hum : onlardan
  1574. 38-Sâd 66
    ve mâ beyne-humâ : ve ikisi arasında olanlar
  1575. 38-Sâd 73
    kullu-hum : onların hepsi
  1576. 38-Sâd 82
    ugviyenne-hum : onları azdıracağım
  1577. 38-Sâd 83
    min hum : onlardan
  1578. 38-Sâd 85
    min-hum : onlardan
  1579. 39-Zümer 3
    mâ na'budu-hum : onlara tapmıyoruz, kulluk etmiyoruz
  1580. 39-Zümer 3
    beyne-hum : onların arasında
  1581. 39-Zümer 3
    hum : onlar
  1582. 39-Zümer 10
    ecre-hum : onların ecirleri, mükâfatları, yaptıklarının karşılığı
  1583. 39-Zümer 15
    enfuse-hum : onların nefsleri, kendileri
  1584. 39-Zümer 16
    lehum : onlar için, onların vardır
  1585. 39-Zümer 17
    lehum : onlar için, onlara vardır
  1586. 39-Zümer 18
    hedâhumullâhu (hedâ-hum allâhu) : Allah onları hidayete erdirdi
  1587. 39-Zümer 18
    hum : onlar
  1588. 39-Zümer 20
    rabbe-hum : onların Rab'leri
  1589. 39-Zümer 20
    lehum : onlar için, onlara vardır
  1590. 39-Zümer 22
    kulûbu-hum : onların kalpleri
  1591. 39-Zümer 23
    rabbe-hum : onların Rabbi
  1592. 39-Zümer 23
    culûdu-hum : onların ciltleri, derileri
  1593. 39-Zümer 23
    ve kulûbu-hum : ve onların kalpleri
  1594. 39-Zümer 25
    etâ-hum(u) : onlara geldi
  1595. 39-Zümer 26
    ezâka-hum(u) : onlara tattırdı
  1596. 39-Zümer 27
    lealle-hum : umulur ki böylece onlar
  1597. 39-Zümer 28
    lealle-hum : umulur ki böylece onlar
  1598. 39-Zümer 29
    ekseru-hum : onların çoğu
  1599. 39-Zümer 30
    ve inne-hum : ve muhakkak ki onlar
  1600. 39-Zümer 33
    hum(u) : onlar
  1601. 39-Zümer 34
    lehum : onlar için
  1602. 39-Zümer 35
    an-hum : onlardan
  1603. 39-Zümer 35
    ve yecziye-hum : ve onları mükâfatlandırır
  1604. 39-Zümer 35
    ecre-hum : onların ecirleri
  1605. 39-Zümer 38
    seelte-hum : onlara sordun
  1606. 39-Zümer 45
    hum yestebşirûne : onlar neşelenip sevinirler
  1607. 39-Zümer 46
    allâhumme : Allah'ım
  1608. 39-Zümer 47
    lehum : onlara
  1609. 39-Zümer 48
    lehum : onlara
  1610. 39-Zümer 49
    eksere-hum : onların çoğu
  1611. 39-Zümer 50
    an-hum : onlardan, onlara
  1612. 39-Zümer 51
    esâbe-hum : onlara isabet etti
  1613. 39-Zümer 51
    se yusîbu-hum : onlara isabet edecek
  1614. 39-Zümer 51
    ve mâ-hum : ve onlar değiller
  1615. 39-Zümer 60
    vucûhu-hum : onların yüzleri
  1616. 39-Zümer 61
    lâ yemessu-hum : onlara dokunmaz
  1617. 39-Zümer 61
    ve lâ hum yahzenûne : ve onlar mahzun olmazlar
  1618. 39-Zümer 63
    hum : onlar
  1619. 39-Zümer 68
    hum : onlar
  1620. 39-Zümer 69
    beyne-hum : onların arasında
  1621. 39-Zümer 69
    ve hum : ve onlar
  1622. 39-Zümer 71
    lehum : onlara
  1623. 39-Zümer 73
    rabbe-hum : onların Rabbi
  1624. 39-Zümer 73
    lehum : onlara
  1625. 39-Zümer 75
    beyne-hum : onların aralarında
  1626. 4-Nisâ 1
    min-humâ : onlardan
  1627. 4-Nisâ 2
    emvâle-hum : onların mallarını
  1628. 4-Nisâ 2
    emvâle-hum : onların mallarını
  1629. 4-Nisâ 5
    ve urzukû-hum : onları rızıklandırın
  1630. 4-Nisâ 5
    ve eksû-hum : ve onları giydirin
  1631. 4-Nisâ 5
    lehum : onlar için, onlara
  1632. 4-Nisâ 6
    min-hum : onlardan, onlarda
  1633. 4-Nisâ 6
    emvâle-hum : onların mallarını
  1634. 4-Nisâ 6
    ileyhim emvâle-hum : onlara mallarını
  1635. 4-Nisâ 8
    fe urzukû-hum : o taktirde onları rızıklandırın
  1636. 4-Nisâ 8
    lehum : onlara
  1637. 4-Nisâ 11
    min humâ : ikisinden
  1638. 4-Nisâ 11
    eyyu-hum : onların hangisi
  1639. 4-Nisâ 12
    min humâ : ikisinden
  1640. 4-Nisâ 12
    fe hum : o zaman onlar
  1641. 4-Nisâ 16
    fe âzû-humâ : o taktirde artık ikisine eza edin
  1642. 4-Nisâ 16
    an-humâ : ikisinden
  1643. 4-Nisâ 18
    ehade- hum : onların birine, kendilerine
  1644. 4-Nisâ 18
    ve hum : ve onlar
  1645. 4-Nisâ 18
    lehum : onlar için, onlara
  1646. 4-Nisâ 33
    fe âtû-hum : artık onlara verin
  1647. 4-Nisâ 33
    nasîbe-hum : onların nasipleri, payları
  1648. 4-Nisâ 34
    ba'da-hum : onların bir kısmı, bazıları
  1649. 4-Nisâ 35
    beyne-humâ : onların ikisinin arası
  1650. 4-Nisâ 37
    âtâ-hum(u) : onlara verdi, kendilerine verdi
  1651. 4-Nisâ 38
    emvâle-hum : onların malları, kendi malları, malları
  1652. 4-Nisâ 39
    razaka-hum(u) : onları rızıklandırdı
  1653. 4-Nisâ 46
    enne-hum : onların....olması
  1654. 4-Nisâ 46
    lehum : onlar için, kendileri için
  1655. 4-Nisâ 46
    leane-hum(u) : onları lânetledi
  1656. 4-Nisâ 47
    nel'ane-hum : onlara lânet ederiz
  1657. 4-Nisâ 49
    enfuse-hum : kendi nefslerini, kendilerini
  1658. 4-Nisâ 52
    leane-hum(u) : onlara lânet etti
  1659. 4-Nisâ 53
    lehum : onların var
  1660. 4-Nisâ 54
    âtâ-hum(u) : onlara verdi
  1661. 4-Nisâ 54
    ve âteynâ-hum : ve biz onlara verdik
  1662. 4-Nisâ 55
    min-hum : onlardan
  1663. 4-Nisâ 55
    min-hum : onlardan
  1664. 4-Nisâ 56
    culûdu-hum : onların derileri
  1665. 4-Nisâ 56
    beddelnâ-hum : onları değiştirdik
  1666. 4-Nisâ 57
    se nudhılu-hum : yakında onları dahil edeceğiz, koyacağız
  1667. 4-Nisâ 57
    lehum : onlar için vardır
  1668. 4-Nisâ 57
    ve nudhılu- hum : ve onları dahil edeceğiz, koyacağız
  1669. 4-Nisâ 60
    enne-hum : kendilerinin ... olduğunu
  1670. 4-Nisâ 60
    en yudılle-hum : onları dalâlete düşürmek, saptırmak
  1671. 4-Nisâ 61
    lehum : onlara
  1672. 4-Nisâ 62
    esâbet-hum : onlara isabet etti
  1673. 4-Nisâ 63
    an-hum : onlardan
  1674. 4-Nisâ 63
    vaız-hum : onlara vaaz et, öğüt ver, nasihat et
  1675. 4-Nisâ 63
    lehum : onlara
  1676. 4-Nisâ 64
    enne-hum : onların ... olması
  1677. 4-Nisâ 64
    enfuse-hum : onların nefsleri, nefsleri, kendileri
  1678. 4-Nisâ 64
    lehum : onlar için
  1679. 4-Nisâ 65
    beyne-hum : kendi aralarında
  1680. 4-Nisâ 66
    min-hum : onlardan
  1681. 4-Nisâ 66
    enne-hum : onların ... olması
  1682. 4-Nisâ 66
    lehum : onlar için, kendileri için
  1683. 4-Nisâ 67
    le âteynâ-hum : elbette, mutlaka onlara verdik
  1684. 4-Nisâ 68
    hedeynâ-hum : onları hidayet erdirdik, ....'a hidayet ettik, ilettik
  1685. 4-Nisâ 72
    mea-hum : onlarla beraber, birlikte
  1686. 4-Nisâ 73
    mea-hum : onlarla birlikte, beraber
  1687. 4-Nisâ 77
    lehum : onlara, kendilerine
  1688. 4-Nisâ 77
    min-hum : onlardan
  1689. 4-Nisâ 78
    tusıb-hum : onlara isabet etti
  1690. 4-Nisâ 78
    tusıb-hum : onlara isabet etti
  1691. 4-Nisâ 81
    min-hum : onlardan
  1692. 4-Nisâ 81
    an-hum : onlardan
  1693. 4-Nisâ 83
    izâ câe-hum : onlara geldiği zaman
  1694. 4-Nisâ 83
    min-hum : onlardan, kendilerinden
  1695. 4-Nisâ 83
    min-hum : onlardan, onların arasından
  1696. 4-Nisâ 88
    erkese-hum : onları tersine çevirdi, küfre döndürdü
  1697. 4-Nisâ 89
    min-hum : onlardan
  1698. 4-Nisâ 89
    huzû-hum : onları tutun, yakalayın
  1699. 4-Nisâ 89
    ve uktulû-hum : ve onları öldürün
  1700. 4-Nisâ 89
    vecedtumû-hum : onları buldunuz
  1701. 4-Nisâ 89
    min-hum : onlardan
  1702. 4-Nisâ 90
    ve beyne-hum : ve onlar arasında
  1703. 4-Nisâ 90
    sudûru-hum : göğüsleri
  1704. 4-Nisâ 90
    kavme-hum : onların kavimleri, kendi kavimleri
  1705. 4-Nisâ 90
    le selleta-hum : elbette onları musallat etti
  1706. 4-Nisâ 91
    kavme-hum : kendi kavimlerinden
  1707. 4-Nisâ 91
    eydiye-hum : onların elleri, ellerini
  1708. 4-Nisâ 91
    huzû-hum : onları alın, yakalayın
  1709. 4-Nisâ 91
    ve ıktulû-hum : ve onları öldürün
  1710. 4-Nisâ 91
    sekıftumû-hum : onları buldunuz, yakaladınız
  1711. 4-Nisâ 92
    ve beyne-hum : ve onların arasında
  1712. 4-Nisâ 97
    teveffâ-hum : onları vefat ettirir, öldürür
  1713. 4-Nisâ 97
    me'vâ-hum : onların varacakları, gidecekleri yer
  1714. 4-Nisâ 99
    hum : onlar
  1715. 4-Nisâ 102
    lehum : onlara
  1716. 4-Nisâ 102
    min-hum : onlardan
  1717. 4-Nisâ 102
    eslihate-hum : kendi silâhlarını
  1718. 4-Nisâ 102
    hızra-hum : kendilerini koruma tedbirleri
  1719. 4-Nisâ 102
    ve eslihate-hum : ve kendi silâhlarını
  1720. 4-Nisâ 104
    inne-hum : muhakkak ki onlar
  1721. 4-Nisâ 107
    enfuse-hum : nefslerine, kendilerine
  1722. 4-Nisâ 108
    mea-hum : onlarla beraber
  1723. 4-Nisâ 109
    hum : onlar
  1724. 4-Nisâ 113
    min-hum : onlardan
  1725. 4-Nisâ 113
    enfuse-hum : nefsleri, kendileri
  1726. 4-Nisâ 114
    min necvâ-hum : onların gizli konuşmalarından
  1727. 4-Nisâ 119
    ve le udillenne-hum : ve mutlakla onları dalâlette bırakacağım
  1728. 4-Nisâ 119
    ve le umenniyenne-hum : ve mutlaka onları emaniyyeye (kuruntuya) düşüreceğim
  1729. 4-Nisâ 119
    ve le âmuranne-hum : ve mutlaka onlara emredeceğim
  1730. 4-Nisâ 119
    ve le âmuranne-hum : ve mutlaka onlara emredeceğim
  1731. 4-Nisâ 120
    yeıdu-hum : onlara vaad eder
  1732. 4-Nisâ 120
    mâ yeıdu-hum(u) : onlara vaad etmez
  1733. 4-Nisâ 121
    me'vâ-hum : onların sığınacağı, barınacağı yer
  1734. 4-Nisâ 122
    se nudhilu-hum : onları dahil edeceğiz, koyacağız
  1735. 4-Nisâ 128
    beyne-humâ : onların ikisinin arası
  1736. 4-Nisâ 137
    lehum : onlar, onları
  1737. 4-Nisâ 137
    li yehdiye-hum : onları hidayet etmesi
  1738. 4-Nisâ 138
    lehum : onlar için
  1739. 4-Nisâ 139
    inde-hum : onların yanında
  1740. 4-Nisâ 140
    mea-hum : onlarla beraber
  1741. 4-Nisâ 140
    mislu-hum : onlar gibi
  1742. 4-Nisâ 142
    hâdiu-hum : onlara hile yapan
  1743. 4-Nisâ 145
    lehum : onlara, onlar için
  1744. 4-Nisâ 146
    dîne-hum : onların dînleri, dînleri
  1745. 4-Nisâ 151
    hum : onlar
  1746. 4-Nisâ 152
    min-hum : onlardan
  1747. 4-Nisâ 152
    ucûra-hum : onların ecirleri, mükâfatları
  1748. 4-Nisâ 153
    ehazet-hum : onları yakaladı, helâk etti
  1749. 4-Nisâ 153
    câet-hum : onlara geldi
  1750. 4-Nisâ 154
    fevka-hum : onların üstüne
  1751. 4-Nisâ 154
    lehum : onlara
  1752. 4-Nisâ 154
    lehum : onlara
  1753. 4-Nisâ 154
    min-hum : onlardan
  1754. 4-Nisâ 155
    mîsâka-hum : onların misâkları
  1755. 4-Nisâ 157
    lehum : onlara
  1756. 4-Nisâ 157
    lehum : onların
  1757. 4-Nisâ 160
    lehum : onlara, kendilerine
  1758. 4-Nisâ 161
    min-hum : onlardan
  1759. 4-Nisâ 162
    min-hum : onlardan
  1760. 4-Nisâ 164
    kasasnâ-hum : onları kıssa ettik, anlattık
  1761. 4-Nisâ 164
    lem naksus-hum : onları kıssa etmedik, anlatmadık
  1762. 4-Nisâ 168
    lehum : onları
  1763. 4-Nisâ 168
    lâ li yehdiye-hum : onları hidayet edecek değil
  1764. 4-Nisâ 172
    se yahşuru-hum : onları yakında haşr edecek, toplayacak
  1765. 4-Nisâ 173
    ucûra-hum : onların ecirleri, mükâfatları
  1766. 4-Nisâ 173
    ve yezîdu-hum : ve onlara ziyade yapar, arttırır, daha çok verir
  1767. 4-Nisâ 173
    yuazzibu-hum : onlara azap edilir
  1768. 4-Nisâ 173
    lehum : onlar için, kendileri için
  1769. 4-Nisâ 175
    se yudhılu-hum : onları dahil edecek, koyacak
  1770. 4-Nisâ 176
    lehumâ : o ikisinindir (iki kadının)
  1771. 40-Mü'min 4
    tekallubu-hum : onların dönüp dolaşması
  1772. 40-Mü'min 5
    kable-hum : onlardan önce
  1773. 40-Mü'min 5
    ehaztu-hum : ve onları yakaladım
  1774. 40-Mü'min 6
    enne-hum : onların olduğu
  1775. 40-Mü'min 8
    ve edhil-hum : ve onları dahil et
  1776. 40-Mü'min 8
    vaadte-hum : sen onlara vaadettin
  1777. 40-Mü'min 16
    hum : onlar
  1778. 40-Mü'min 16
    hum : onlar
  1779. 40-Mü'min 18
    ve enzir-hum : ve onları uyar
  1780. 40-Mü'min 21
    kânû-hum : onlar idiler
  1781. 40-Mü'min 21
    min-hum : onlardan
  1782. 40-Mü'min 21
    ehaze-hum allâhu : Allah onları aldı, yakaladı
  1783. 40-Mü'min 21
    ve mâ kâne lehum : ve onlar için olmadı
  1784. 40-Mü'min 22
    bi enne-hum : onların ..... olması sebebiyle
  1785. 40-Mü'min 22
    rusulu-hum : onların resûlleri
  1786. 40-Mü'min 22
    ehaze-hum allâhu : Allah onları aldı, yakaladı
  1787. 40-Mü'min 25
    câe-hum : onlara geldi
  1788. 40-Mü'min 25
    nisâe-hum : onların kadınları
  1789. 40-Mü'min 35
    etâ-hum : onlara geldi
  1790. 40-Mü'min 43
    hum : onlar
  1791. 40-Mü'min 52
    ma'ziretu-hum : onların mazeretleri, özürleri
  1792. 40-Mü'min 52
    ve lehumullâ'netu (lehum el lâ'netu) : ve lânet onlar içindir
  1793. 40-Mü'min 52
    ve lehum : ve onlara, onların
  1794. 40-Mü'min 56
    etâ-hum : onlara geldi
  1795. 40-Mü'min 56
    hum : onlar değil
  1796. 40-Mü'min 73
    lehum : onlara
  1797. 40-Mü'min 77
    neıdu-hum : onlara vaadediyoruz
  1798. 40-Mü'min 78
    min-hum : onlardan
  1799. 40-Mü'min 78
    ve min-hum : ve onlardan
  1800. 40-Mü'min 82
    min-hum : onlardan
  1801. 40-Mü'min 82
    an-hum : onlardan
  1802. 40-Mü'min 83
    câet-hum : onlara geldi
  1803. 40-Mü'min 83
    rusulu-hum : onların resûlleri
  1804. 40-Mü'min 83
    inde-hum : yanlarında
  1805. 40-Mü'min 85
    yenfeu-hum : onlara fayda, yarar sağlar
  1806. 40-Mü'min 85
    îmânu-hum : onların îmânı
  1807. 41-Fussilet 4
    ekseru-hum : onların çoğu
  1808. 41-Fussilet 4
    hum : onlar
  1809. 41-Fussilet 7
    ve hum : ve onlar
  1810. 41-Fussilet 7
    hum : onlar
  1811. 41-Fussilet 8
    lehum : onlar için
  1812. 41-Fussilet 14
    câet-hum : onlara geldi
  1813. 41-Fussilet 15
    halaka-hum : onları yarattı
  1814. 41-Fussilet 15
    min-hum : onlardan
  1815. 41-Fussilet 16
    nuzîka-hum : onlara tattırırız
  1816. 41-Fussilet 16
    ve hum : ve onlar
  1817. 41-Fussilet 17
    hedeynâ-hum : onları hidayete erdirdik
  1818. 41-Fussilet 17
    ehazet-hum : onları yakaladı
  1819. 41-Fussilet 19
    hum : onlar
  1820. 41-Fussilet 20
    sem'u-hum : onların işitmeleri, kulakları
  1821. 41-Fussilet 20
    ve ebsâru-hum : ve onların gözleri
  1822. 41-Fussilet 20
    ve culûdu-hum : ve onların derileri
  1823. 41-Fussilet 24
    lehum : onlar için
  1824. 41-Fussilet 24
    mâ-hum : onlar değillerdir
  1825. 41-Fussilet 25
    lehum : onlara, onlar için
  1826. 41-Fussilet 25
    lehum : onlara, onlar için
  1827. 41-Fussilet 25
    halfe-hum : arkalarında
  1828. 41-Fussilet 25
    inne-hum : muhakkak onlar
  1829. 41-Fussilet 27
    necziyenne-hum : onları mutlaka cezalandıracağız
  1830. 41-Fussilet 28
    lehum : onlara, onlar için
  1831. 41-Fussilet 29
    nec'al-humâ : onları yaparız
  1832. 41-Fussilet 38
    ve hum : ve onlar
  1833. 41-Fussilet 41
    câe-hum : onlara geldi
  1834. 41-Fussilet 45
    beyne-hum : onların arasında
  1835. 41-Fussilet 45
    ve inne-hum : ve muhakkak ki onlar
  1836. 41-Fussilet 48
    an-hum : onlardan
  1837. 41-Fussilet 48
    lehum : onlar için
  1838. 41-Fussilet 50
    nuzîkanne-hum : onlara mutlaka tattıracağız
  1839. 41-Fussilet 53
    lehum : onlara
  1840. 41-Fussilet 54
    inne-hum : muhakkak, gerçekten onlar
  1841. 42-Şûrâ 8
    ceale-hum : onları kıldı, yaptı
  1842. 42-Şûrâ 8
    lehum : onlar için, onlara
  1843. 42-Şûrâ 13
    mâ ted'û-hum : onları davet ettiğin şey
  1844. 42-Şûrâ 14
    mâ câe-hum : onlara gelen şey
  1845. 42-Şûrâ 14
    beyne-hum : onların arasında, aralarında
  1846. 42-Şûrâ 14
    beyne-hum : onların arasında
  1847. 42-Şûrâ 15
    ehvâe-hum : onların hevesleri
  1848. 42-Şûrâ 16
    huccetu-hum : onların huccetleri, delilleri
  1849. 42-Şûrâ 16
    ve lehum : ve onları, ve onlar için vardır
  1850. 42-Şûrâ 21
    lehum : onlara, onlar için
  1851. 42-Şûrâ 21
    lehum : onlara
  1852. 42-Şûrâ 21
    beyne-hum : onların arasında
  1853. 42-Şûrâ 21
    lehum : onlara, onlar için
  1854. 42-Şûrâ 22
    lehum : onlara, onlar için
  1855. 42-Şûrâ 26
    ve yezîdu-hum : ve onlara artır
  1856. 42-Şûrâ 26
    lehum : onlar içindir
  1857. 42-Şûrâ 35
    lehum : onlar için yoktur
  1858. 42-Şûrâ 37
    hum : onlar
  1859. 42-Şûrâ 38
    ve emru-hum : ve onların işleri
  1860. 42-Şûrâ 38
    beyne-hum : aralarında
  1861. 42-Şûrâ 38
    rezaknâ-hum : onları rızıklandırdık
  1862. 42-Şûrâ 39
    esâbe-hum : onlara isabet etti
  1863. 42-Şûrâ 39
    hum : onlar
  1864. 42-Şûrâ 42
    lehum : onlar için vardır
  1865. 42-Şûrâ 45
    ve terâ-hum : ve onları görürsün
  1866. 42-Şûrâ 45
    enfuse-hum : kendileri
  1867. 42-Şûrâ 46
    lehum : onlar için, onların
  1868. 42-Şûrâ 46
    yensurûne-hum : onlara yardım eder
  1869. 42-Şûrâ 48
    tusib-hum : onlara isabet eder
  1870. 42-Şûrâ 50
    yuzevvicu-hum : onları çift, ikili yapar
  1871. 43-Zuhruf 8
    min-hum : onlardan
  1872. 43-Zuhruf 9
    seelte-hum : sen onlara sordun
  1873. 43-Zuhruf 17
    ehadu-hum : onlardan birisi
  1874. 43-Zuhruf 19
    hum : onlar
  1875. 43-Zuhruf 19
    halka-hum : onlari yarattı
  1876. 43-Zuhruf 19
    şehâdetu-hum : onların şehadetleri, şahitlikleri
  1877. 43-Zuhruf 20
    mâ abednâ-hum : biz onlara tapmazdık
  1878. 43-Zuhruf 20
    lehum : onların yoktur
  1879. 43-Zuhruf 20
    hum : onlar
  1880. 43-Zuhruf 21
    âteynâ-hum : biz onlara verdik
  1881. 43-Zuhruf 21
    hum : onlar
  1882. 43-Zuhruf 25
    min-hum : onlardan
  1883. 43-Zuhruf 28
    lealle-hum : umulur ki böylece onlar
  1884. 43-Zuhruf 29
    ve âbâe-hum : ve onların babaları, ataları
  1885. 43-Zuhruf 29
    câe-hum(u) : onlara geldi
  1886. 43-Zuhruf 30
    câe-hum : onlara geldi
  1887. 43-Zuhruf 32
    hum : onlar
  1888. 43-Zuhruf 32
    beyne-hum : onların arasında
  1889. 43-Zuhruf 32
    maîşete-hum : onların maişetleri, geçimleri
  1890. 43-Zuhruf 32
    ba'da-hum : onların bir kısmını
  1891. 43-Zuhruf 32
    ba'du-hum : onların bir kısmı
  1892. 43-Zuhruf 37
    ve inne-hum : ve muhakkak ki onlar
  1893. 43-Zuhruf 37
    yasuddûne-hum : onları alıkoyarlar
  1894. 43-Zuhruf 37
    enne-hum : onların olduğu
  1895. 43-Zuhruf 41
    min-hum : onlardan
  1896. 43-Zuhruf 42
    vaadnâ-hum : onlara vaadettik
  1897. 43-Zuhruf 47
    câe-hum : onlara geldi
  1898. 43-Zuhruf 47
    izâ-hum : o zaman onlar
  1899. 43-Zuhruf 48
    ve ehaznâ-hum : ve biz onları aldık, yakaladık
  1900. 43-Zuhruf 48
    lealle-hum : umulur ki, böylece belki onlar
  1901. 43-Zuhruf 50
    an hum(u) : onlardan
  1902. 43-Zuhruf 50
    izâ hum : o zaman onlar
  1903. 43-Zuhruf 54
    inne-hum : muhakkak ki onlar
  1904. 43-Zuhruf 55
    min-hum : onlardan
  1905. 43-Zuhruf 55
    agraknâ-hum : onları boğduk
  1906. 43-Zuhruf 56
    cealnâ-hum : onları kıldık
  1907. 43-Zuhruf 58
    bel hum : hayır onlar
  1908. 43-Zuhruf 66
    en te'tiye-hum : onlara gelmesi
  1909. 43-Zuhruf 66
    ve hum : ve onlar
  1910. 43-Zuhruf 67
    ba'du-hum : onların bir kısmı
  1911. 43-Zuhruf 75
    an-hum : onlardan
  1912. 43-Zuhruf 75
    ve hum : ve onlar
  1913. 43-Zuhruf 76
    ve mâ zalemnâ-hum : ve biz onlara zulmetmedik
  1914. 43-Zuhruf 76
    hum : onlar
  1915. 43-Zuhruf 80
    sırre-hum : onların sırları
  1916. 43-Zuhruf 80
    ve necvâ-hum : ve onların fısıltıları, gizli konuşmaları
  1917. 43-Zuhruf 83
    zer-hum : onları bırak
  1918. 43-Zuhruf 83
    hum : onlar
  1919. 43-Zuhruf 85
    beyne-humâ : ikisi arasında
  1920. 43-Zuhruf 86
    ve hum : ve onlar
  1921. 43-Zuhruf 87
    seelte-hum : onlara sordum
  1922. 43-Zuhruf 87
    halaka-hum : onları yarattı
  1923. 43-Zuhruf 89
    an-hum : onlardan
  1924. 44-Duhân 7
    beyne-humâ : ikisi arasında
  1925. 44-Duhân 9
    hum : onlar
  1926. 44-Duhân 13
    lehum : onlar, onlar için
  1927. 44-Duhân 13
    câe-hum : onlara geldi
  1928. 44-Duhân 17
    kable-hum : onlardan önce
  1929. 44-Duhân 17
    ve câe-hum : ve onlara geldi
  1930. 44-Duhân 24
    inne-hum : muhakkak ki onlar
  1931. 44-Duhân 32
    ihternâ-hum : onları seçtik, üstün kıldık
  1932. 44-Duhân 33
    ve âteynâ-hum : ve onlara verdik
  1933. 44-Duhân 37
    hum : onlar
  1934. 44-Duhân 37
    ehleknâ-hum : biz onları helâk ettik
  1935. 44-Duhân 37
    inne-hum : muhakkak ki onlar
  1936. 44-Duhân 38
    beyne-humâ : onların arasındakiler
  1937. 44-Duhân 39
    mâ halaknâ-humâ : biz o ikisini yaratmadık
  1938. 44-Duhân 39
    eksere-hum : onların çoğu
  1939. 44-Duhân 40
    mîkâtu-hum : onların belirlenmiş vakti
  1940. 44-Duhân 41
    hum : onlar
  1941. 44-Duhân 54
    ve zevvecnâ-hum : ve onları evlendirdik
  1942. 44-Duhân 56
    ve vekâ-hum : ve onları korudu
  1943. 44-Duhân 58
    lealle-hum : umulur ki onlar
  1944. 44-Duhân 59
    inne-hum : muhakkak ki onlar
  1945. 45-Câsiye 9
    lehum : onlar için
  1946. 45-Câsiye 10
    an-hum : onlardan, onlara
  1947. 45-Câsiye 10
    ve lehum : ve onlar için vardır
  1948. 45-Câsiye 11
    lehum : onlar için vardır
  1949. 45-Câsiye 16
    ve rezaknâ-hum : ve onları rızıklandırdık
  1950. 45-Câsiye 16
    ve faddalnâ-hum : ve onları üstün kıldık
  1951. 45-Câsiye 17
    ve âteynâ-hum : ve onlara verdik
  1952. 45-Câsiye 17
    mâ câe-hum : onlara gelen şey
  1953. 45-Câsiye 17
    beyne-hum : onların aralarında
  1954. 45-Câsiye 17
    beyne-hum : onların aralarında
  1955. 45-Câsiye 19
    inne-hum : muhakkak ki onlar
  1956. 45-Câsiye 19
    ba'du-hum : onların bir kısmı
  1957. 45-Câsiye 19
    ba'din \n(ba'du-hum ba'din) : bir kısmı \n: (onların bir kısmı - bir kısmına, birbirlerine)
  1958. 45-Câsiye 21
    en nec'ale-hum : onları kılarız
  1959. 45-Câsiye 21
    mahyâ-hum : onların hayatları
  1960. 45-Câsiye 21
    ve memâtu-hum, : ve onların ölümleri
  1961. 45-Câsiye 22
    ve hum : ve onlar
  1962. 45-Câsiye 24
    ve mâ lehum : ve onların yoktur
  1963. 45-Câsiye 24
    hum : onlar
  1964. 45-Câsiye 25
    huccete-hum : onların hüccetleri, delilleri, iddiaları
  1965. 45-Câsiye 30
    yudhılu-hum : onları dahil eder, koyar
  1966. 45-Câsiye 30
    rabbu-hum : onların Rab'leri
  1967. 45-Câsiye 33
    lehum : onlar için, onlara
  1968. 45-Câsiye 35
    hum : onlar
  1969. 46-Ahkaf 3
    beyne-humâ : ikisi arasında
  1970. 46-Ahkaf 4
    lehum : onların
  1971. 46-Ahkaf 5
    ve hum : ve onlar
  1972. 46-Ahkaf 6
    lehum : onlara
  1973. 46-Ahkaf 7
    lemmâ câe-hum : onlara geldiği zaman
  1974. 46-Ahkaf 13
    ve lâ hum : ve onlar olmayacak
  1975. 46-Ahkaf 16
    an hum : onlardan
  1976. 46-Ahkaf 17
    ve humâ : ve o ikisi
  1977. 46-Ahkaf 18
    inne-hum : muhakkak ki onlar
  1978. 46-Ahkaf 19
    ve li yuveffiye-hum : ve onlara ödensin, eda edilsin
  1979. 46-Ahkaf 19
    a'mâle-hum : onların amelleri
  1980. 46-Ahkaf 19
    ve hum : ve onlar
  1981. 46-Ahkaf 25
    mesâkinu-hum : onların meskenleri
  1982. 46-Ahkaf 26
    mekkennâ-hum : onlara imkân (tasarruf hakkı ve kudret) verdik
  1983. 46-Ahkaf 26
    lehum : onlara
  1984. 46-Ahkaf 26
    an-hum : onlardan
  1985. 46-Ahkaf 26
    sem'u-hum : onların işitme hassası
  1986. 46-Ahkaf 26
    ve lâ ebsâru-hum : ve ne de görme hassası
  1987. 46-Ahkaf 26
    ve lâ ef'idetu-hum : ve ne de fuad hassası
  1988. 46-Ahkaf 27
    lealle-hum : umulur ki onlar
  1989. 46-Ahkaf 28
    nasare humullezînettehazû : onlara yardım etseydi, o edindikleri
  1990. 46-Ahkaf 28
    an hum : onlardan
  1991. 46-Ahkaf 28
    ifku-hum : onların en büyük yalanları
  1992. 46-Ahkaf 35
    lehum : onlar için
  1993. 46-Ahkaf 35
    ke ennehum : gibidir muhakkak ki onlar
  1994. 47-Muhammed 1
    a'mâle-hum : onların amelleri
  1995. 47-Muhammed 2
    an-hum : onlardan
  1996. 47-Muhammed 2
    bâle-hum : onların halleri
  1997. 47-Muhammed 3
    emsâle-hum : onların misâlleri, kendi durumları
  1998. 47-Muhammed 4
    eshantumû-hum : onları güçsüz, zayıf bıraktınız
  1999. 47-Muhammed 4
    min-hum : onlardan
  2000. 47-Muhammed 4
    a'mâle-hum : onların amelleri
  2001. 47-Muhammed 5
    bâle-hum : onların hallerini
  2002. 47-Muhammed 6
    ve yudhılu-hum : ve onları dahil edecek
  2003. 47-Muhammed 6
    lehum : onlara
  2004. 47-Muhammed 8
    lehum : onlar için
  2005. 47-Muhammed 8
    a'mâle-hum : onların amelleri
  2006. 47-Muhammed 9
    bi enne-hum : muhakkak ki onlar
  2007. 47-Muhammed 9
    a'mâle-hum : onların amellerini
  2008. 47-Muhammed 11
    lehum : onlara
  2009. 47-Muhammed 12
    lehum : onlar için
  2010. 47-Muhammed 13
    ehleknâ-hum : onları helâk ettik
  2011. 47-Muhammed 13
    lehum : onlar için
  2012. 47-Muhammed 14
    ehvâe-hum : kendi hevaları
  2013. 47-Muhammed 15
    ve lehum : ve onlar için
  2014. 47-Muhammed 15
    em'âe-hum : onların bağırsakları
  2015. 47-Muhammed 16
    ve min-hum : ve onlardan
  2016. 47-Muhammed 16
    ehvâe-hum : kendi hevalarına, heveslerine
  2017. 47-Muhammed 17
    zâde-hum : onların artırmıştır
  2018. 47-Muhammed 17
    ve âtâ-hum : ve onlara verdi
  2019. 47-Muhammed 17
    takvâ-hum : onların takvalarını
  2020. 47-Muhammed 18
    en te'tiye-hum : onlara gelmesi
  2021. 47-Muhammed 18
    lehum : onlar için
  2022. 47-Muhammed 18
    câet-hum : onlara geldi
  2023. 47-Muhammed 18
    zikrâ-hum : onlara hatırlatma
  2024. 47-Muhammed 20
    lehum : onlar için
  2025. 47-Muhammed 21
    lehum : onlar için
  2026. 47-Muhammed 23
    leane-hum allâhu : Allah onları (kendilerini) lânetledi
  2027. 47-Muhammed 23
    esamme-hum : onların işitme hassalarını sağır yaptı
  2028. 47-Muhammed 23
    ebsâre-hum : onların basar (görme) hassalarını
  2029. 47-Muhammed 25
    lehum : onlara
  2030. 47-Muhammed 25
    lehum : onları
  2031. 47-Muhammed 25
    lehum : onları
  2032. 47-Muhammed 26
    bi enne-hum : onların ... olmaları sebebiyle
  2033. 47-Muhammed 26
    isrâre-hum : onların sırları, gizledikleri
  2034. 47-Muhammed 27
    teveffet-hum : onları vefat ettirdiler, öldürdüler
  2035. 47-Muhammed 27
    vucûhe-hum : onların yüzleri
  2036. 47-Muhammed 27
    ve edbâre-hum : ve onların arkaları, sırtları
  2037. 47-Muhammed 28
    bi ennehum : onların ... olmaları sebebiyle
  2038. 47-Muhammed 28
    a'mâle-hum : onların amelleri
  2039. 47-Muhammed 29
    adgâne-hum : onların gizli kinleri
  2040. 47-Muhammed 30
    ereynâ-ke-hum : onları sana gösterdik
  2041. 47-Muhammed 30
    arefte-hum : onları tanıdın
  2042. 47-Muhammed 30
    bi sîmâ-hum : simalarıyla, simalarından
  2043. 47-Muhammed 30
    ve le ta'rifenne-hum : ve onları mutlaka tanırsın
  2044. 47-Muhammed 32
    lehum : onlara
  2045. 47-Muhammed 32
    a'mâle-hum : onların amelleri
  2046. 47-Muhammed 34
    ve hum : ve onlar
  2047. 47-Muhammed 34
    lehum : onları
  2048. 48-Fetih 5
    an-hum : onlardan
  2049. 48-Fetih 6
    leane-hum : onları lânetledi
  2050. 48-Fetih 6
    eadde lehum : onlara, onlar için hazırladı
  2051. 48-Fetih 16
    tukâtilûne-hum : onlarla savaşırsınız, onları öldürürsünüz
  2052. 48-Fetih 18
    ve esâbe-hum : ve onlara isabet ettirdi, verdi, nasip etti
  2053. 48-Fetih 24
    eydiye-hum : onların elleri
  2054. 48-Fetih 24
    an-hum : onlardan
  2055. 48-Fetih 25
    hum : onlar
  2056. 48-Fetih 25
    lem ta'lemû-hum : onları henüz bilmiyorsunuz
  2057. 48-Fetih 25
    en tetaû-hum : onları helâk etmeniz
  2058. 48-Fetih 25
    min-hum : onlardan
  2059. 48-Fetih 25
    min-hum : onlardan
  2060. 48-Fetih 26
    ve elzeme-hum : ve onlara elzem oldu
  2061. 48-Fetih 29
    beyne-hum : kendi aralarında
  2062. 48-Fetih 29
    terâ-hum : onları görürsün
  2063. 48-Fetih 29
    sîmâ-hum : onların nişaneleri, alâmetleri
  2064. 48-Fetih 29
    meselu-hum : onların örneği, durumu, özelliği
  2065. 48-Fetih 29
    meselu-hum : onların örneği, durumu, özelliği
  2066. 48-Fetih 29
    min-hum : onlardan
  2067. 49-Hucurât 3
    asvâte-hum : seslerini
  2068. 49-Hucurât 3
    kulûbe-hum : onların kalpleri
  2069. 49-Hucurât 3
    le-hum : onlar için
  2070. 49-Hucurât 4
    ekseru-hum : onların çoğu
  2071. 49-Hucurât 5
    enne-hum : onların olması
  2072. 49-Hucurât 5
    lehum : onlar için
  2073. 49-Hucurât 7
    hum : onlar
  2074. 49-Hucurât 9
    beyne-humâ : onların aralarını, o ikisinin arasını
  2075. 49-Hucurât 9
    ihdâ-humâ : ikisinden biri
  2076. 49-Hucurât 9
    beyne-humâ : onların aralarını, o ikisinin arasını
  2077. 49-Hucurât 11
    min-hum : onlardan
  2078. 49-Hucurât 11
    hum(u) : onlar
  2079. 49-Hucurât 15
    hum : onlar
  2080. 5-Mâide 3
    fe lâ tahşev-hum : artık onlardan korkmayın
  2081. 5-Mâide 4
    mâ zâ uhılle lehum : onlara, (kendilerine) nelerin helal kılındığı
  2082. 5-Mâide 5
    hıllun lehum : onlara helâl
  2083. 5-Mâide 9
    lehum magfiratun : onlar için bir mağfiret vardır. (günahları sevaba çevrilir)
  2084. 5-Mâide 11
    eydiye-hum : onların elleri, ellerini
  2085. 5-Mâide 11
    eydiye-hum : onların elleri, ellerini
  2086. 5-Mâide 12
    min-hum(u) : onlardan
  2087. 5-Mâide 12
    ve azzertumû-hum : ve onlara yardım ettiniz
  2088. 5-Mâide 13
    mîsâka-hum : onların misâkları, misâklarını
  2089. 5-Mâide 13
    leannâ-hum : onları lanetledik
  2090. 5-Mâide 13
    kulûbe-hum : onların kalplerini
  2091. 5-Mâide 13
    min-hum : onlardan
  2092. 5-Mâide 13
    min-hum : onlardan
  2093. 5-Mâide 13
    fa'fu an-hum : yine de onları affet
  2094. 5-Mâide 14
    mîsâka-hum : onların mîsâkları
  2095. 5-Mâide 14
    beyne-hum(u) : onların aralarına
  2096. 5-Mâide 14
    yunebbiu-hum(u) : onlara haber verecek
  2097. 5-Mâide 16
    ve yuhricu-hum : ve onları çıkartır
  2098. 5-Mâide 17
    ve mâ beyne-humâ : ve bu ikisinin arasındaki şeyler
  2099. 5-Mâide 18
    ve mâ beyne-humâ : ve ikisinin arasındakiler
  2100. 5-Mâide 32
    ve lekad câet-hum : ve andolsun ki onlara geldi
  2101. 5-Mâide 32
    min-hum : onlardan, onların
  2102. 5-Mâide 33
    ve erculu-hum : ve ayaklarının
  2103. 5-Mâide 33
    zâlike lehum : bu onların
  2104. 5-Mâide 33
    ve lehum fî el âhırati : ve onlar için âhirette vardır
  2105. 5-Mâide 36
    lev enne lehum : eğer onların olsa
  2106. 5-Mâide 36
    min-hum : onlardan
  2107. 5-Mâide 36
    ve lehum : ve onlar için vardır
  2108. 5-Mâide 37
    ve mâ hum : ve onlar değiller
  2109. 5-Mâide 37
    ve lehum : ve onlar için vardır
  2110. 5-Mâide 38
    eydiye humâ : ikisinin ellerini
  2111. 5-Mâide 41
    kulûbu-hum : onların kalpleri
  2112. 5-Mâide 41
    kulûbe-hum : onların kalpleri
  2113. 5-Mâide 41
    lehum fî ed dunyâ : onlar için dünyada vardır
  2114. 5-Mâide 41
    ve lehum fî el âhıreti : ve onlara ahirette vardır
  2115. 5-Mâide 42
    beyne-hum : onların aralarında
  2116. 5-Mâide 42
    ev a'rıd an-hum : veya onlardan yüz çevir
  2117. 5-Mâide 42
    ve in tu'rıd an-hum : ve eğer onlardan yüz çevirirsen
  2118. 5-Mâide 42
    beyne-hum bi el kısti : aralarında adalet ile
  2119. 5-Mâide 43
    ve inde-hum(u) : ve onların yanında var
  2120. 5-Mâide 44
    fe ulâike hum(u) : o taktirde, işte onlar, onlar
  2121. 5-Mâide 45
    hum(u) : onlar
  2122. 5-Mâide 47
    hum(u) : onlar
  2123. 5-Mâide 48
    fahkum (fe uhkum) beyne-hum : artık onların arasında hükmet
  2124. 5-Mâide 48
    ehvâe-hum : onların hevesleri, hevaları, nefslerinin istekleri
  2125. 5-Mâide 49
    beyne-hum : onların aralarında
  2126. 5-Mâide 49
    ehvâe-hum : onların hevâları, hevesleri, nefislerinin istekleri
  2127. 5-Mâide 49
    ve ıhzer-hum : ve onlardan sakın
  2128. 5-Mâide 49
    en yusîbe-hum : onlara isabet ettirmek (musibete uğratmak)
  2129. 5-Mâide 51
    ba'du-hum : onların bazısı
  2130. 5-Mâide 51
    ba'dın (ba'du-hum...ba'dın) : bazısı (birbirinin)
  2131. 5-Mâide 51
    yetevelle-hum : onlara dönerse
  2132. 5-Mâide 51
    min-hum : onlardan
  2133. 5-Mâide 53
    inne-hum : muhakkak ki onlar, kendileri
  2134. 5-Mâide 53
    habitat a'mâlu-hum : onların amelleri boşa gitti
  2135. 5-Mâide 54
    yuhıbbu-hum : onları sever
  2136. 5-Mâide 55
    ve hum : ve onlar
  2137. 5-Mâide 56
    hum(u) el gâlibûne : onlar gâlip olanlardır
  2138. 5-Mâide 58
    bi enne-hum : onların olmaları sebebiyle
  2139. 5-Mâide 60
    ve ceale min-hum(u) : ve onlardan kıldı, yaptı
  2140. 5-Mâide 61
    ve hum : ve onlar
  2141. 5-Mâide 62
    min-hum : onlardan
  2142. 5-Mâide 63
    lev lâ yenhâ-hum(u) : onları nehy etmeli (men etmeli) değiller miydi?
  2143. 5-Mâide 64
    kesîran min-hum : onlardan bir çoğu
  2144. 5-Mâide 64
    beyne-hum(u) : onların arasına
  2145. 5-Mâide 65
    an-hum seyyiâti-him : onlardan günahlarını
  2146. 5-Mâide 65
    ve le edhalnâ-hum : ve elbette onları, dahil ettik koyduk
  2147. 5-Mâide 66
    ve lev enne-hum : ve eğer onlar ...olsaydı
  2148. 5-Mâide 66
    min-hum : onlardan
  2149. 5-Mâide 66
    ve kesîrun min-hum : ve onlardan birçoğu
  2150. 5-Mâide 68
    kesîren min-hum : onlardan bir çoğu
  2151. 5-Mâide 69
    ve lâ hum yahzenûne : ve onlar mahzun olmaz
  2152. 5-Mâide 70
    kullemâ câe-hum : onlara her gelişinde
  2153. 5-Mâide 70
    lâ tehvâ enfusu-hum : onların nefislerinin hevalarına uymayan
  2154. 5-Mâide 71
    kesîrun min-hum : onlardan bir çoğu
  2155. 5-Mâide 73
    min-hum : onlardan
  2156. 5-Mâide 75
    nubeyyinu lehum(u) : onlara açıkça anlatıyoruz, açıklıyoruz
  2157. 5-Mâide 80
    kesîran min-hum : onlardan bir çoğunu
  2158. 5-Mâide 80
    kaddemet lehum : onlar için, kendileri için taktim etti
  2159. 5-Mâide 80
    enfusu-hum : nefislerinin
  2160. 5-Mâide 80
    hum : onlar
  2161. 5-Mâide 81
    mâ ettehazû-hum : onları edinmezler
  2162. 5-Mâide 81
    kesîren min-hum : onlardan çoğu
  2163. 5-Mâide 82
    akrabe-hum : onların en yakın
  2164. 5-Mâide 82
    min-hum kıssîsîne : onlardan keşişler
  2165. 5-Mâide 82
    ve enne-hum : ve onların olması
  2166. 5-Mâide 83
    a'yune-hum : onların gözleri
  2167. 5-Mâide 85
    fe esâbe-hum(u) : böylece onlara verdi, ihsan etti
  2168. 5-Mâide 89
    ev kisvetu-hum : veya onları giydirme (onların giysileri)
  2169. 5-Mâide 103
    ve ekseru-hum : ve onların çoğu
  2170. 5-Mâide 104
    ve izâ kîle lehum : ve onlara denildiği zaman
  2171. 5-Mâide 104
    âbâu-hum : onların babaları, ataları
  2172. 5-Mâide 106
    tahbisûne humâ : iki kişiyi alıkoyun
  2173. 5-Mâide 107
    enne-humâ : iki kişinin ... olduğu
  2174. 5-Mâide 107
    makâme humâ : o ikisinin yerine
  2175. 5-Mâide 110
    iz ci'te-hum bi : onlara getirdiğin zaman
  2176. 5-Mâide 110
    min-hum : onlardan
  2177. 5-Mâide 114
    allâhumme : ey Allâh'ım (cc.)
  2178. 5-Mâide 117
    mâ kultu lehum : onlara söylemedim
  2179. 5-Mâide 118
    in tuazzib-hum : eğer onlara azap edersen
  2180. 5-Mâide 118
    fe inne-hum : artık muhakkak ki onlar
  2181. 5-Mâide 118
    ve in tagfir lehum : ve eğer onları bağışlarsan (mağfiret edesen)
  2182. 5-Mâide 119
    sıdku-hum : onların sadâkatları, doğrulukları
  2183. 5-Mâide 119
    lehum cennâtun : onlara, onlar için cennetler vardır
  2184. 5-Mâide 119
    an-hum : onlardan
  2185. 50-Kaf 2
    en câe-hum : onlara gelmesi
  2186. 50-Kaf 2
    min-hum : onlardan, kendilerinden
  2187. 50-Kaf 4
    min-hum : onlardan
  2188. 50-Kaf 5
    câe-hum : onlara geldi, kendilerine geldi
  2189. 50-Kaf 5
    hum : onlar
  2190. 50-Kaf 6
    fevka-hum : onların üzerlerinde
  2191. 50-Kaf 12
    kable-hum : onlardan önce
  2192. 50-Kaf 15
    hum : onlar
  2193. 50-Kaf 35
    lehum : onların, onlar için (vardır)
  2194. 50-Kaf 36
    kable-hum : bunlardan önce
  2195. 50-Kaf 36
    hum : onlar
  2196. 50-Kaf 36
    min-hum : onlardan, kendilerinden
  2197. 50-Kaf 38
    beyne-humâ : ikisi arasında
  2198. 50-Kaf 44
    an-hum : onlardan
  2199. 51-Zâriyât 11
    ellezîne hum : ki onlar
  2200. 51-Zâriyât 13
    hum : onlar
  2201. 51-Zâriyât 16
    mâ âtâ-hum : onlara verdiği şeyi
  2202. 51-Zâriyât 16
    rabbu-hum : Rab'lerinin
  2203. 51-Zâriyât 16
    inne-hum : muhakkak ki onlar
  2204. 51-Zâriyât 18
    ve bi el eshâri-hum : ve onların seher vakitleri (seher vakitlerinde)
  2205. 51-Zâriyât 28
    min-hum : onlardan
  2206. 51-Zâriyât 40
    nebeznâ-hum : onları attık
  2207. 51-Zâriyât 43
    lehum : onlara
  2208. 51-Zâriyât 44
    ehazet-hum : onları aldı
  2209. 51-Zâriyât 44
    ve hum yanzurûne : ve onlar bakıyorlar
  2210. 51-Zâriyât 46
    inne-hum : muhakkak ki onlar
  2211. 51-Zâriyât 53
    hum : onlar
  2212. 51-Zâriyât 54
    anhum : onlardan
  2213. 51-Zâriyât 57
    min-hum : onlardan
  2214. 52-Tûr 12
    hum : onlar
  2215. 52-Tûr 18
    âtâ-hum : onlara verdi
  2216. 52-Tûr 18
    rabbu-hum : onların Rab'leri
  2217. 52-Tûr 18
    ve vekâ-hum : ve onları korudu
  2218. 52-Tûr 18
    rabbu-hum : onların Rab'leri
  2219. 52-Tûr 20
    ve zevvecnâ-hum : biz onları evlendirdik
  2220. 52-Tûr 21
    ve ittebeat-hum : ve onlara tâbî oldular
  2221. 52-Tûr 21
    zurriyyetu-hum : onların zürriyetleri, nesilleri, soyları
  2222. 52-Tûr 21
    zurriyyete-hum : onların zürriyetleri, nesilleri, soyları
  2223. 52-Tûr 21
    ve mâ eletnâ-hum : ve onlardan eksiltmedik
  2224. 52-Tûr 22
    ve emdednâ-hum : ve onlara imdat ettik, uzattık, sunduk, verdik
  2225. 52-Tûr 24
    lehum : onlara ait, kendilerine ait
  2226. 52-Tûr 24
    ke enne-hum : sanki onlar
  2227. 52-Tûr 25
    ba'du-hum alâ ba'dın : birbirlerine
  2228. 52-Tûr 32
    te'muru-hum : onlara emrediyor, kendilerine emrediyor
  2229. 52-Tûr 32
    ahlâmu-hum : onların akılları
  2230. 52-Tûr 32
    hum : onlar
  2231. 52-Tûr 35
    hum(u) : onlar
  2232. 52-Tûr 37
    inde-hum : onların yanında
  2233. 52-Tûr 37
    hum(u) : onlar
  2234. 52-Tûr 38
    lehum : onların var
  2235. 52-Tûr 38
    mustemiu-hum : onları dinleyenler
  2236. 52-Tûr 40
    tes'elu-hum : onlardan istiyorsun
  2237. 52-Tûr 40
    hum : onlar
  2238. 52-Tûr 41
    indehum(u) : onların yanında
  2239. 52-Tûr 41
    hum : onlar
  2240. 52-Tûr 42
    hum(u) : onlar
  2241. 52-Tûr 43
    lehum : onların var
  2242. 52-Tûr 45
    zer-hum : onları bırak, terket
  2243. 52-Tûr 45
    yevme-hum : onların günü
  2244. 52-Tûr 46
    hum : onlara, kendilerine
  2245. 52-Tûr 46
    keydu-hum : onların hileli, tuzakları
  2246. 52-Tûr 46
    ve lâ hum yunsarûne : ve onlar yardım olunmazlar
  2247. 52-Tûr 47
    eksere-hum : onların çoğu
  2248. 53-Necm 23
    câe-hum : onlara geldi
  2249. 53-Necm 26
    şefâatu-hum : onların şefaatleri
  2250. 53-Necm 28
    lehum : onların
  2251. 53-Necm 30
    mebleguhum : onların erişebildikleri
  2252. 53-Necm 52
    inne-hum : muhakkak ki onlar
  2253. 53-Necm 52
    hum : onlar
  2254. 54-Kamer 3
    ehvâe-hum : kendi nefslerine (hevalarına)
  2255. 54-Kamer 4
    câe-hum : onlara geldi
  2256. 54-Kamer 6
    an-hum : onlardan
  2257. 54-Kamer 7
    ebsâru-hum : onların gözleri
  2258. 54-Kamer 7
    keenne-hum : sanki onlar gibi
  2259. 54-Kamer 9
    kable-hum : onlardan önce
  2260. 54-Kamer 20
    keenne-hum : sanki onlar gibi
  2261. 54-Kamer 27
    lehum : onlar için, onlara
  2262. 54-Kamer 27
    fe irtekib-hum : artık onları gözle, bekle
  2263. 54-Kamer 28
    ve nebbi' hum : ve onlara haber ver
  2264. 54-Kamer 28
    beyne-hum : onların arasında
  2265. 54-Kamer 29
    sâhibe-hum : arkadaşlarını
  2266. 54-Kamer 34
    necceynâ-hum : ve onları kurtardık
  2267. 54-Kamer 36
    enzere-hum : onları uyardı
  2268. 54-Kamer 37
    a'yune-hum : onların gözleri
  2269. 54-Kamer 38
    sabbeha-hum : onlara bir sabah vakti ..... oldu
  2270. 54-Kamer 42
    ehaznâ-hum : onları aldık, yakaladık
  2271. 54-Kamer 46
    mev'ıdu-hum : onlara vaadedilen
  2272. 55-Rahmân 20
    beyne-humâ : ikisi arasında vardır
  2273. 55-Rahmân 22
    min-humâ : ikisinden
  2274. 55-Rahmân 41
    bi-sîmâ-hum : simalarından
  2275. 55-Rahmân 56
    kable-hum : onlardan önce
  2276. 55-Rahmân 74
    kablehum : onlardan önce
  2277. 56-Vâkıa 45
    inne-hum : muhakkak ki onlar
  2278. 56-Vâkıa 56
    nuzulu-hum : onların ziyafeti, ağırlanması
  2279. 57-Hadid 7
    lehum : onlar için vardır
  2280. 57-Hadid 12
    nûru-hum : onların nurları
  2281. 57-Hadid 13
    beyne-hum : onların aralarına
  2282. 57-Hadid 14
    yunâdûne-hum : onlara seslenilir (onlara seslenirler)
  2283. 57-Hadid 16
    kulûbu-hum : onların kalpleri
  2284. 57-Hadid 16
    kulûbu-hum : onların kalpleri
  2285. 57-Hadid 16
    min-hum : onlardan
  2286. 57-Hadid 18
    lehum : onlara
  2287. 57-Hadid 18
    ve lehum : ve onlar için vardır
  2288. 57-Hadid 19
    hum : onlar
  2289. 57-Hadid 19
    lehum : onların vardır
  2290. 57-Hadid 19
    ecru-hum : onların ecirleri
  2291. 57-Hadid 19
    ve nûru-hum : ve onların nurları
  2292. 57-Hadid 25
    mea--hum : onlarla beraber
  2293. 57-Hadid 26
    min-hum : ondan
  2294. 57-Hadid 26
    min-hum : onlardan
  2295. 57-Hadid 27
    min-hum : onlardan
  2296. 57-Hadid 27
    ecre-hum : onların ecirleri, mükâfatları
  2297. 57-Hadid 27
    min-hum : onlardan
  2298. 58-Mücâdele 2
    ummehâtu-hum : onların anneleri
  2299. 58-Mücâdele 2
    veledne-hum : onları doğurdu
  2300. 58-Mücâdele 2
    ve inne-hum : ve muhakkak ki onlar
  2301. 58-Mücâdele 6
    yeb'asu-hum : onları diriltecek
  2302. 58-Mücâdele 6
    yunebbiu-hum : onlara haber verecek
  2303. 58-Mücâdele 7
    râbiu-hum : onların dördüncüsü
  2304. 58-Mücâdele 7
    sâdisu-hum : onların altıncısı
  2305. 58-Mücâdele 7
    mea-hum : onlarla beraber
  2306. 58-Mücâdele 7
    yunebbiu-hum : onlara haber verecek
  2307. 58-Mücâdele 8
    hasbu-hum : onlara yeter
  2308. 58-Mücâdele 14
    hum : onlar
  2309. 58-Mücâdele 14
    min-hum : onlardan
  2310. 58-Mücâdele 14
    ve hum : ve onlar
  2311. 58-Mücâdele 15
    lehum : onlara, onlar için
  2312. 58-Mücâdele 15
    inne-hum : muhakkak onlar
  2313. 58-Mücâdele 16
    eymâne-hum : kendi yeminlerini
  2314. 58-Mücâdele 16
    lehum : onlar için vardır
  2315. 58-Mücâdele 17
    hum : onlara
  2316. 58-Mücâdele 17
    emvâlu-hum : onların malları
  2317. 58-Mücâdele 17
    evlâdu-hum : onların çocukları
  2318. 58-Mücâdele 17
    hum : onlar
  2319. 58-Mücâdele 18
    yeb'asu-hum(u) : onları diriltecek
  2320. 58-Mücâdele 18
    enne-hum : kendilerinin ..... olduğunu
  2321. 58-Mücâdele 18
    inne-hum : muhakkak onlar
  2322. 58-Mücâdele 18
    hum(u) : onlar
  2323. 58-Mücâdele 19
    ensâ-hum : unutturmuştur onlara
  2324. 58-Mücâdele 19
    hum(u) : onlar
  2325. 58-Mücâdele 22
    âbâe-hum : onların babaları
  2326. 58-Mücâdele 22
    ebnâe-hum : onların oğulları
  2327. 58-Mücâdele 22
    ihvâne-hum : onların kardeşleri
  2328. 58-Mücâdele 22
    aşîrete-hum : onların aşiretten
  2329. 58-Mücâdele 22
    ve eyyede-hum : ve onları destekledi
  2330. 58-Mücâdele 22
    ve yudhilu-hum : ve dahil eder, dahil edecek
  2331. 58-Mücâdele 22
    an-hum : onlardan
  2332. 58-Mücâdele 22
    hum(u) el muflihûne : onlar felâha erenler, kurtuluşa erenler
  2333. 59-Haşr 2
    enne-hum : onların ..... olduğu
  2334. 59-Haşr 2
    mâniatu-hum : onların manisi, engeli, koruyucusu
  2335. 59-Haşr 2
    husûnu-hum : onların kaleleri
  2336. 59-Haşr 2
    etâ-hum(u) : onlara geldi
  2337. 59-Haşr 2
    buyûte-hum : onların evleri, kendi evleri
  2338. 59-Haşr 3
    azzebe-hum : onları azaplandırırdı, azap ederdi
  2339. 59-Haşr 3
    lehum : onlara, onlar için vardır
  2340. 59-Haşr 4
    bi enne-hum : onların ..... olması sebebiyle
  2341. 59-Haşr 6
    min-hum : onlardan
  2342. 59-Haşr 8
    hum(u) es sâdikûne : onlar sadık olanlar, sadıklar
  2343. 59-Haşr 9
    hum(u) : onlar
  2344. 59-Haşr 11
    inne-hum : muhakkak ki onlar, gerçekten onlar
  2345. 59-Haşr 12
    mea-hum : onlarla beraber
  2346. 59-Haşr 12
    lâ yansurûne-hum : onlara yardım etmezler
  2347. 59-Haşr 12
    nasarû-hum : onlara yardım ettiler
  2348. 59-Haşr 13
    bi enne-hum : onların ..... olmaları sebebiyle
  2349. 59-Haşr 14
    be'su-hum : onların çarpışmaları
  2350. 59-Haşr 14
    beyne-hum : kendi aralarında
  2351. 59-Haşr 14
    tahsebu-hum : sen onları sanırsın, zannedersin
  2352. 59-Haşr 14
    ve kulûbu-hum : ve onların kalpleri
  2353. 59-Haşr 14
    bi enne-hum : onların ..... olmaları sebebiyle
  2354. 59-Haşr 15
    lehum : onlar için vardır
  2355. 59-Haşr 17
    âkibete-humâ : onların akıbetleri
  2356. 59-Haşr 17
    enne-humâ : onların ikisinin olduğu, olması
  2357. 59-Haşr 19
    ensâ-hum : onlara unutturdu
  2358. 59-Haşr 19
    enfuse-hum : onların nefslerini, kendi nefslerini, kendilerini
  2359. 59-Haşr 19
    hum(u) : onlar
  2360. 59-Haşr 20
    hum(u) : onlar
  2361. 59-Haşr 21
    lealle-hum : umulur ki onlar
  2362. 6-En'âm 5
    lemmâ câe-hum : onlara geldiği zaman
  2363. 6-En'âm 6
    mekkennâ-hum : onları yerleştirdik
  2364. 6-En'âm 6
    fe ehleknâ-hum : fakat onları helâk ettik
  2365. 6-En'âm 10
    min-hum : onlardan, onları
  2366. 6-En'âm 12
    enfuse-hum : nefslerini, kendilerini
  2367. 6-En'âm 12
    fe hum : işte onlar
  2368. 6-En'âm 20
    âteynâ-hum : onlara verdik
  2369. 6-En'âm 20
    ebnâe-hum : kendi oğulları
  2370. 6-En'âm 20
    enfuse-hum : kendi nefsleri, kendileri
  2371. 6-En'âm 20
    ve fe hum : ve artık onlar
  2372. 6-En'âm 22
    nahşuru-hum : onları haşredeceğiz
  2373. 6-En'âm 23
    fitnetu-hum : onların fitnesi
  2374. 6-En'âm 24
    an-hum : onlardan
  2375. 6-En'âm 25
    ve min-hum : ve onlardan
  2376. 6-En'âm 26
    ve hum : ve onlar
  2377. 6-En'âm 26
    enfuse-hum : kendi nefsleri, kendileri
  2378. 6-En'âm 28
    bedâ lehum : onlara açıklandı
  2379. 6-En'âm 28
    ve inne-hum : ve muhakkak onlar
  2380. 6-En'âm 31
    izâ câet-hum : onlara geldiği zaman
  2381. 6-En'âm 31
    ve hum : ve onlar
  2382. 6-En'âm 31
    evzâre-hum : (onların) yükleri, (kendi ağırlıkları, günahları)
  2383. 6-En'âm 33
    fe inne- hum : fakat, muhakkak ki onlar
  2384. 6-En'âm 34
    etâ-hum : onlara geldi
  2385. 6-En'âm 35
    i'râdu-hum : onların yüz çevirmeleri
  2386. 6-En'âm 35
    fe te'tiye-hum bi : böylece, o zaman onlara getir
  2387. 6-En'âm 35
    le cemea-hum : elbette onları toplar
  2388. 6-En'âm 36
    yeb'asu-hum : onları diriltir
  2389. 6-En'âm 37
    eksere-hum : onların çoğu
  2390. 6-En'âm 42
    fe ehaznâ-hum : o zaman Biz onları yakaladık, uğrattık
  2391. 6-En'âm 42
    lealle-hum : umulur ki böylece onlar
  2392. 6-En'âm 43
    iz câe-hum : onlara geldiği zaman
  2393. 6-En'âm 43
    kulûbu-hum : onların kalpleri
  2394. 6-En'âm 43
    lehum : onlara
  2395. 6-En'âm 44
    ehaznâ-hum : onları yakaladık (aldık)
  2396. 6-En'âm 44
    fe izâ-hum : artık, o zaman onlar
  2397. 6-En'âm 46
    summe hum : sonra onlar
  2398. 6-En'âm 48
    ve lâ hum : ve onlar olmazlar
  2399. 6-En'âm 49
    yemessu-hum : onlara dokunacak
  2400. 6-En'âm 51
    leyse lehum : onların yoktur
  2401. 6-En'âm 51
    lealle-hum : umulur ki böylece onlar
  2402. 6-En'âm 52
    rabbe-hum : Rab'lerine
  2403. 6-En'âm 52
    fe tatrude-hum : artık onları kovarsan
  2404. 6-En'âm 53
    ba'da-hum : onların bazısını
  2405. 6-En'âm 53
    bi ba'din \nba'da-hum bi ba'din : bazıları ile \n: onları birbirleri ile
  2406. 6-En'âm 61
    ve hum : ve onlar
  2407. 6-En'âm 62
    mevlâ-hum : onların mevlâsı, velîsi, dostu
  2408. 6-En'âm 65
    lealle-hum : umulur ki böylece onlar
  2409. 6-En'âm 68
    an-hum : onlardan
  2410. 6-En'âm 69
    lealle-hum : umulur ki böylece onlar
  2411. 6-En'âm 70
    dîne-hum : onların dini, kendilerinin dînini, kendi dînleri
  2412. 6-En'âm 70
    garret-hum : onları aldattı
  2413. 6-En'âm 70
    lehum : onlar için vardır
  2414. 6-En'âm 82
    îmane-hum : îmânlarını
  2415. 6-En'âm 82
    lehum el emnu : onlar emindirler
  2416. 6-En'âm 82
    ve hum : ve onlar
  2417. 6-En'âm 87
    ve ictebeynâ-hum : ve onları seçtik
  2418. 6-En'âm 87
    ve hedeynâ-hum : ve onları hidayet ettik, ulaştırdık
  2419. 6-En'âm 88
    an-hum : onlardan
  2420. 6-En'âm 89
    âteynâ-hum el kitâbe : onlara, kendilerine kitap verdik
  2421. 6-En'âm 90
    fe bi hudâyu-hum ıktedih : öyleyse onların hidayetine tâbî ol
  2422. 6-En'âm 91
    zer-hum : onları bırak
  2423. 6-En'âm 92
    ve hum : ve onlar
  2424. 6-En'âm 94
    enne-hum : onların olduğunu
  2425. 6-En'âm 100
    ve halaka-hum : ve onları yarattı
  2426. 6-En'âm 108
    amele-hum : onların amellerini
  2427. 6-En'âm 108
    merciu-hum : onların dönüşleri
  2428. 6-En'âm 108
    fe yunebbiu-hum : o zaman onlara haber verecek
  2429. 6-En'âm 109
    câet-hum : onlara geldi
  2430. 6-En'âm 110
    ef'idete-hum : onların fuad hassaları (nefslerinin kalbinin idrak hassaları)
  2431. 6-En'âm 110
    ve ebsâre-hum : ve onların basiretleri, kalp gözünün görme hassaları
  2432. 6-En'âm 110
    ve nezeru-hum : ve onları terkederiz
  2433. 6-En'âm 111
    ve kelleme-hum : ve onlarla konuştu
  2434. 6-En'âm 111
    eksere-hum : onların çoğu
  2435. 6-En'âm 112
    ba'du-hum : onlardan bazısı
  2436. 6-En'âm 112
    ilâ ba'dın \n(ba'du-hum ilâ ba'dın) : bazısına \n: (birbirlerine)
  2437. 6-En'âm 112
    fe zer-hum : öyleyse onları terket (bırak)
  2438. 6-En'âm 113
    hum mukterifûne : onların kazandıkları şey(ler)
  2439. 6-En'âm 114
    âteynâ-hum : onlara verdik
  2440. 6-En'âm 116
    hum illâ : onlar ancak
  2441. 6-En'âm 121
    eta'tumû-hum : onlara itaat edersiniz
  2442. 6-En'âm 124
    câet-hum : onlara geldi
  2443. 6-En'âm 127
    lehum : onlar için vardır, onlarındır
  2444. 6-En'âm 127
    veliyyu-hum : onların velîsi, dostu
  2445. 6-En'âm 128
    yahşuru-hum : onları toplar
  2446. 6-En'âm 128
    evliyau-hum : onların dostları
  2447. 6-En'âm 130
    ve garret-hum : ve onları aldattı
  2448. 6-En'âm 130
    enne-hum : onların ... olduklarına, kendilerinin ...olduğuna
  2449. 6-En'âm 137
    şurekâu-hum : onların ortakları
  2450. 6-En'âm 137
    li yurdû-hum : onları helâk etmek için
  2451. 6-En'âm 137
    dîne-hum : onların dîni, kendilerinin dîni
  2452. 6-En'âm 137
    fe zer-hum : artık onları bırak, terket
  2453. 6-En'âm 139
    fe hum : o taktirde onlar
  2454. 6-En'âm 139
    vasfe-hum : onların vasıflandırmaları, nitelendirmeleri
  2455. 6-En'âm 140
    evlâde-hum : kendi evlâtlarını
  2456. 6-En'âm 140
    rezaka-hum allâhu : Allah onları rızıklandırdı
  2457. 6-En'âm 146
    şuhûme-humâ : o ikisinin iç yağları
  2458. 6-En'âm 146
    zuhûru-humâ : o ikisinin sırtları
  2459. 6-En'âm 146
    cezeynâ-hum : onları cezalandırdık
  2460. 6-En'âm 150
    mea-hum : onlarla beraber
  2461. 6-En'âm 150
    ve hum : ve onlar
  2462. 6-En'âm 151
    ve iyyâ-hum : ve onları da yalnız (biz)
  2463. 6-En'âm 154
    lealle-hum : umulur ki böylece onlar
  2464. 6-En'âm 157
    min-hum : onlardan
  2465. 6-En'âm 158
    en te'tiye-hum : onlara gelmesi
  2466. 6-En'âm 159
    dîne-hum : onların dîni, kendi dînlerini
  2467. 6-En'âm 159
    min-hum : onlardan
  2468. 6-En'âm 159
    emru-hum : onların işi
  2469. 6-En'âm 159
    yunebbiu-hum : onlara haber verecek
  2470. 6-En'âm 160
    ve hum : ve onlar
  2471. 60-Mümtehine 2
    eydiye-hum : onların elleri, elleri
  2472. 60-Mümtehine 2
    ve elsinete-hum : ve onların dilleri, dilleri
  2473. 60-Mümtehine 7
    min-hum : onlardan
  2474. 60-Mümtehine 8
    en teberrû-hum : onlara iyilik yapmanız
  2475. 60-Mümtehine 9
    en tevellev-hum : onlara dönmeniz, dost olmanız
  2476. 60-Mümtehine 9
    yetevelle-hum : onlara dönerse, severse, dost edinirse
  2477. 60-Mümtehine 9
    hum(u) : onlar
  2478. 60-Mümtehine 10
    lehum : onlar (erkekler), onlara (erkeklere)
  2479. 60-Mümtehine 10
    hum : onlar (erkekler)
  2480. 60-Mümtehine 10
    ve âtû-hum : ve onlara verin
  2481. 60-Mümtehine 11
    ezvâcu-hum : onların eşleri, eşleri
  2482. 61-Saf 4
    keenne-hum : onlar sanki ..... gibi
  2483. 61-Saf 5
    kulûbe-hum : onların kalpleri
  2484. 61-Saf 6
    câe-hum bi : onlara getirdi
  2485. 62-Cum'a 2
    min-hum : onlardan, kendilerinden
  2486. 62-Cum'a 2
    ve yuallimu-hum(u) : ve onlara öğretir
  2487. 62-Cum'a 3
    min-hum : onlardan
  2488. 62-Cum'a 5
    hummilû : yüklendi (yüklenildi)
  2489. 63-Münâfikûn 2
    eymâne-hum : kendi yeminleri
  2490. 63-Münâfikûn 2
    inne-hum : muhakkak ki onlar
  2491. 63-Münâfikûn 3
    bi enne-hum : onların ..... olmaları sebebiyle
  2492. 63-Münâfikûn 3
    hum : onlar
  2493. 63-Münâfikûn 4
    raeyte-hum : onları gördün
  2494. 63-Münâfikûn 4
    ecsâmu-hum : onların cisimleri, bedenleri, vücut yapıları
  2495. 63-Münâfikûn 4
    keenne-hum : sanki onlar gibi
  2496. 63-Münâfikûn 4
    hum(u) : onlar
  2497. 63-Münâfikûn 4
    fe ahzer-hum : artık onlardan sakının
  2498. 63-Münâfikûn 4
    kâtele-hum(u) : onları öldürsün, helâk etsin, kahretsin
  2499. 63-Münâfikûn 5
    lehum : onlara
  2500. 63-Münâfikûn 5
    ruûse-hum : onların başları, başlarını
  2501. 63-Münâfikûn 5
    ve raeyte-hum : ve sen onları gördün
  2502. 63-Münâfikûn 5
    ve hum : ve onlar
  2503. 63-Münâfikûn 6
    lehum : onlar için
  2504. 63-Münâfikûn 6
    lehum : onlar için
  2505. 63-Münâfikûn 6
    lehum : onlara, onları
  2506. 63-Münâfikûn 7
    hum(u) ellezîne : onlar ki
  2507. 63-Münâfikûn 9
    hum(u) el hâsirûne : hüsranda olanlar
  2508. 64-Teğabün 5
    ve lehum : ve onlar için vardır
  2509. 64-Teğabün 6
    rusulu-hum : onların resûlleri
  2510. 64-Teğabün 14
    fe ahzerû-hum : artık onlardan sakının
  2511. 64-Teğabün 16
    hum(u) el muflihûne : onlar felâha erenlerdir
  2512. 65-Talâk 10
    lehum : onlara, onlar için
  2513. 66-Tahrim 6
    emere-hum : onlara emretti
  2514. 66-Tahrim 8
    nûru-hum : onların nurları
  2515. 66-Tahrim 9
    ve me'vâ-hum : ve onların barınacağı yer, sığınacağı yer
  2516. 66-Tahrim 10
    hânetâ humâ : ikisi hainlik etti, ihanet etti
  2517. 66-Tahrim 10
    an-humâ : onlardan (ikisinden)
  2518. 67-Mülk 5
    lehum : onlar için
  2519. 67-Mülk 8
    seele-hum : onlara sordu
  2520. 67-Mülk 12
    rabbe-hum : Rab'lerine
  2521. 67-Mülk 12
    lehum : onlar için, onlara vardır
  2522. 67-Mülk 19
    fevka-hum : onların üstünde
  2523. 68-Kalem 17
    belevnâ-hum : onları belâya uğrattık
  2524. 68-Kalem 19
    ve hum nâimûne : ve onlar uyuyorlar
  2525. 68-Kalem 23
    hum : onlar
  2526. 68-Kalem 28
    evsatu-hum : onların en makul düşüneni (aklı başında olanı)
  2527. 68-Kalem 30
    ba'du-hum : onların bazısı
  2528. 68-Kalem 30
    (ba'du-hum alâ ba'din) : birbirlerine
  2529. 68-Kalem 40
    hum : onlara
  2530. 68-Kalem 40
    eyyu-hum : onların hangisi
  2531. 68-Kalem 41
    lehum : onların var
  2532. 68-Kalem 43
    ebsâru-hum : onların bakışları, gözleri
  2533. 68-Kalem 43
    terheku-hum : onları kaplar, bürür
  2534. 68-Kalem 43
    ve hum : ve onlar
  2535. 68-Kalem 44
    se-nestedricu-hum : tedricen (derece derece), yavaş yavaş (azaba) yaklaştıracağız
  2536. 68-Kalem 45
    lehum : onlara
  2537. 68-Kalem 46
    tes'elu-hum : sen onlardan istiyorsun
  2538. 68-Kalem 46
    hum : onlar
  2539. 68-Kalem 47
    hum(u) : onlar
  2540. 68-Kalem 47
    hum : onlar
  2541. 69-Hâkka 7
    enne-hum : onların olduğunu
  2542. 69-Hâkka 8
    lehum : onların, onlara ait
  2543. 69-Hâkka 10
    ehaze-hum : onları yakaladı
  2544. 69-Hâkka 14
    ve humilet(i) : ve taşındı, kaldırıldı
  2545. 69-Hâkka 17
    fevka-hum : onların üstünde, üstlerinde
  2546. 7-A'râf 4
    hum : onlar
  2547. 7-A'râf 5
    dâ'vâ-hum : onların duaları, yalvarmaları
  2548. 7-A'râf 5
    câe-hum : onlara geldi
  2549. 7-A'râf 8
    hum el muflihûne : onlar felâha erenlerdir
  2550. 7-A'râf 9
    enfuse-hum : onların nefsleri, kendileri
  2551. 7-A'râf 16
    lehum : onlar, onlara, onlara karşı
  2552. 7-A'râf 17
    le âtiyenne-hum : mutlaka onlara geleceğim
  2553. 7-A'râf 17
    eksere-hum : onların çoğu
  2554. 7-A'râf 18
    min-hum : onlardan
  2555. 7-A'râf 20
    lehum eş şeytânu : şeytan onlara
  2556. 7-A'râf 20
    lehumâ : o ikisinin, onların
  2557. 7-A'râf 20
    an-humâ : o ikisinden, (kendilerinden)
  2558. 7-A'râf 21
    kâseme-humâ : ikisine yemin etti
  2559. 7-A'râf 22
    humâ : ikisi
  2560. 7-A'râf 22
    lehumâ : kendilerine (ikisine)
  2561. 7-A'râf 22
    sev'âtu-humâ : ayıp yerleri (ikisinin)
  2562. 7-A'râf 22
    ve nâdâ-huma : ve ikisine seslendi
  2563. 7-A'râf 22
    rabbu-humâ : ikisinin Rabbi
  2564. 7-A'râf 26
    lealle-hum : umulur ki, böylece onlar
  2565. 7-A'râf 27
    an-humâ : ikisinden, onlardan
  2566. 7-A'râf 27
    libâse-humâ : ikisinin elbiselerini
  2567. 7-A'râf 27
    li yuriye-humâ : ikisine göstermek için, onlara görünmesi için
  2568. 7-A'râf 27
    lâ terevne-hum : onları göremezsiniz
  2569. 7-A'râf 30
    inne-hum ettehazû eş şeyâtîne : muhakkak ki onlar şeytanı ... edindiler
  2570. 7-A'râf 30
    enne-hum : onların olduğunu, kendilerinin olduğunu
  2571. 7-A'râf 34
    ecelu-hum : onların ecelleri (takdir edilen zaman dolunca)
  2572. 7-A'râf 35
    ve lâ hum yahzenûne : ve onlar mahzun olmazlar
  2573. 7-A'râf 36
    hum : onlar
  2574. 7-A'râf 37
    yenâlu-hum : onlara nail olur, erişir, ulaşır
  2575. 7-A'râf 37
    nasîbu-hum : onların nasipleri, payları
  2576. 7-A'râf 37
    izâ câet-hum : onlara geldiği zaman
  2577. 7-A'râf 37
    yeteveffevne-hum : onların vefat ettirir
  2578. 7-A'râf 37
    enne-hum : kendilerinin ... olduğuna
  2579. 7-A'râf 38
    uhrâ-hum : onların sonrakileri
  2580. 7-A'râf 38
    li ûlâ-hum : onların öncekileri için
  2581. 7-A'râf 39
    ûlâ-hum : onların evvelkileri
  2582. 7-A'râf 39
    li uhrâ-hum : onların sonrakilere
  2583. 7-A'râf 40
    lehum : onlara
  2584. 7-A'râf 41
    lehum : onlar için vardır
  2585. 7-A'râf 42
    hum : onlar
  2586. 7-A'râf 44
    beyne-hum : onların arasında
  2587. 7-A'râf 45
    hum : onlar
  2588. 7-A'râf 46
    ve beyne-humâ : ve ikisi arasında (vardır)
  2589. 7-A'râf 46
    bi sîmâ-hum : onları simaları ile, simalarından, yüzlerinden
  2590. 7-A'râf 46
    ve hum : ve onlar
  2591. 7-A'râf 47
    ebsâru-hum : onların bakışları
  2592. 7-A'râf 48
    ya'rifûne-hum : onları tanırlar
  2593. 7-A'râf 48
    bi sîmâ-hum : onları simaları ile, simalarından, yüzlerinden
  2594. 7-A'râf 49
    lâ yenâlu-hum allâhu : Allah onlara ulaşmaz
  2595. 7-A'râf 50
    harrame-humâ : o ikisini haram kıldı (yasakladı)
  2596. 7-A'râf 51
    dîne-hum : onların dîni (kendilerinin dini, kendi dinleri)
  2597. 7-A'râf 51
    garrat-hum : onları aldattı
  2598. 7-A'râf 51
    nensâ-hum : onları unuturuz
  2599. 7-A'râf 52
    ci'nâ-hum bi : onlara getirdik
  2600. 7-A'râf 53
    enfuse-hum : nefslerini, kendilerini
  2601. 7-A'râf 53
    an-hum : onlardan
  2602. 7-A'râf 64
    inne-hum : muhakkak ki onlar
  2603. 7-A'râf 65
    ehâ-hum : onların kardeşi
  2604. 7-A'râf 73
    ehâ-hum : onların kardeşi
  2605. 7-A'râf 75
    min-hum : onlardan
  2606. 7-A'râf 78
    ehazet-hum : onları aldı (helâk etti), yakaladı
  2607. 7-A'râf 79
    an-hum : onlardan
  2608. 7-A'râf 82
    ahricû-hum : onları çıkarın
  2609. 7-A'râf 82
    inne-hum : muhakkak ki onlar
  2610. 7-A'râf 85
    ehâ-hum : onların kardeşi
  2611. 7-A'râf 85
    eşyâe-hum : onların eşyaları (sahip oldukları şeyler)
  2612. 7-A'râf 91
    fe ehazet-hum : bunun üzerine, böylece onları aldı (helâk etti), yakaladı
  2613. 7-A'râf 92
    kânû hum : onlar oldular
  2614. 7-A'râf 93
    an-hum : onlardan
  2615. 7-A'râf 94
    lealle-hum : umulur ki böylece onlar
  2616. 7-A'râf 95
    fe ehaz-nâ-hum : böylece onları aldık, yakaladık, yok ettik
  2617. 7-A'râf 95
    ve hum : ve onlar
  2618. 7-A'râf 96
    fe ehaz-nâ-hum : böylece biz onları aldık, yakaladık (cezalandırdık)
  2619. 7-A'râf 97
    en ye'tiye-hum : onlara gelmesi
  2620. 7-A'râf 97
    ve hum : ve onlar
  2621. 7-A'râf 98
    en ye'tiye-hum : onlara gelmesi
  2622. 7-A'râf 98
    ve hum : ve onlar
  2623. 7-A'râf 100
    esab-nâ-hum : onlara musibet isabet ettirdik, cezalandırdık
  2624. 7-A'râf 100
    fe hum : böylece, artık onlar
  2625. 7-A'râf 101
    câet-hum : onlara geldi
  2626. 7-A'râf 101
    rusulu-hum : resûlleri
  2627. 7-A'râf 102
    eksere-hum : onların çoğu
  2628. 7-A'râf 116
    ve isterhebû-hum : ve onları korkuttular
  2629. 7-A'râf 127
    ebnâe-hum : onların oğulları
  2630. 7-A'râf 127
    nisâe-hum : onların kadınları
  2631. 7-A'râf 127
    fevka-hum : onların üstünde
  2632. 7-A'râf 130
    lealle-hum : umulur ki onlar, böylece onlar
  2633. 7-A'râf 131
    câet-hum el hasenetu : onlara hasene, iyilik geldi
  2634. 7-A'râf 131
    tusib-hum : onlara isabet eder
  2635. 7-A'râf 131
    tâiru-hum : onların uğursuzluğu
  2636. 7-A'râf 131
    eksere-hum : onların çoğu
  2637. 7-A'râf 135
    an-hum er ricze : onlardan azabı
  2638. 7-A'râf 135
    hum : onlar
  2639. 7-A'râf 135
    hum : onlar
  2640. 7-A'râf 136
    min-hum : onlardan
  2641. 7-A'râf 136
    fe agrak-nâ-hum : böylece onları boğduk
  2642. 7-A'râf 136
    bi-enne-hum : onların ... olmaları sebebiyle
  2643. 7-A'râf 138
    lehum : onların, onlara ait
  2644. 7-A'râf 138
    kemâ lehum : onlarda olduğu gibi
  2645. 7-A'râf 139
    hum : onlar
  2646. 7-A'râf 146
    bi enne-hum : onların, ..... olması sebebiyle
  2647. 7-A'râf 147
    a'mâlu-hum : onların amelleri
  2648. 7-A'râf 148
    lâ yukellimu-hum : onlarla konuşmuyor
  2649. 7-A'râf 149
    enne-hum : (kendilerinin), ... olduğunu
  2650. 7-A'râf 152
    se yenâlu-hum : onlar nail olacaklar, uğrayacaklar
  2651. 7-A'râf 154
    hum : onlar
  2652. 7-A'râf 155
    ehazet-hum er recfetu : onları şiddetli bir sarsıntı aldı, yakaladı
  2653. 7-A'râf 155
    ehlekte-hum : onları helâk ettin
  2654. 7-A'râf 156
    hum : onlar
  2655. 7-A'râf 157
    inde-hum : yanlarında
  2656. 7-A'râf 157
    ye'muru-hum : onlara emreder
  2657. 7-A'râf 157
    ve yenhâ-hum : ve onlara yasaklar, onları nehyeder
  2658. 7-A'râf 157
    lehum et tayyibâti : onlara temiz ve güzel olanları
  2659. 7-A'râf 157
    an-hum : onlardan
  2660. 7-A'râf 157
    ısra-hum : onların ağırlığını, zorluklarını, yüklerini
  2661. 7-A'râf 157
    hum el muflihûne : onlar felâha (kurtuluşa) erenlerdir
  2662. 7-A'râf 160
    katta'nâ-hum : ve biz onları ayırdık
  2663. 7-A'râf 160
    meşrabe-hum : onların (kendilerinin) içeceği yer
  2664. 7-A'râf 160
    enfuse-hum : kendi nefslerine (kendilerine)
  2665. 7-A'râf 161
    ve iz kîle lehum : ve onlara ... denilmişti
  2666. 7-A'râf 162
    min-hum : onlardan
  2667. 7-A'râf 162
    lehum : onlara
  2668. 7-A'râf 163
    ves'el-hum : ve onlara sor
  2669. 7-A'râf 163
    hîtânu-hum : balıkları
  2670. 7-A'râf 163
    neblû-hum : onları imtihan ediyoruz
  2671. 7-A'râf 164
    min-hum : onlardan
  2672. 7-A'râf 164
    allâhu muhliku-hum : Allah'ın onları (kendilerini) helâk edeceği kimseler
  2673. 7-A'râf 164
    muazzibu-hum : onlara (kendilerine) azab edeceği kimseler
  2674. 7-A'râf 164
    ve lealle-hum : ve umulur ki böylece onlar
  2675. 7-A'râf 166
    lehum : onlara
  2676. 7-A'râf 167
    yesûmu-hum : onları zorlayacak, yapacak
  2677. 7-A'râf 168
    ve katta'nâ-hum : ve onları ayrı ayrı böldük, ayırdık
  2678. 7-A'râf 168
    min hum es sâlihûne : onlardan (bir kısmı) salihler
  2679. 7-A'râf 168
    ve min-hum : ve onlardan (bir kısmı)
  2680. 7-A'râf 168
    ve belev-nâ-hum : ve biz onları imtihan ettik
  2681. 7-A'râf 168
    lealle-hum : umulur ki, böylece onlar
  2682. 7-A'râf 171
    fevka-hum : onların üstüne
  2683. 7-A'râf 172
    zurriyyete-hum : onların zürriyetlerini
  2684. 7-A'râf 172
    ve eşhede-hum : ve onları şahit tuttu
  2685. 7-A'râf 174
    ve lealle-hum : ve umulur ki, böylece onlar
  2686. 7-A'râf 176
    lealle-hum : umulur ki böylece onlar
  2687. 7-A'râf 177
    ve enfuse-hum : ve nefslerine, kendilerine
  2688. 7-A'râf 178
    hum el hâsirûne : onlar hüsrana uğrayanlardır (nefslerini hüsrana düşürenlerdir).
  2689. 7-A'râf 179
    lehum : onların vardır
  2690. 7-A'râf 179
    ve lehum : ve onların vardır
  2691. 7-A'râf 179
    ve lehum : ve onların vardır
  2692. 7-A'râf 179
    bel hum : hayır onlar, hatta onlar
  2693. 7-A'râf 179
    hum el gâfilûne : onlar gâfil olanlar, gâfiller
  2694. 7-A'râf 182
    se nestedricu-hum : onların derecelerini yavaş yavaş azaltacağız
  2695. 7-A'râf 183
    lehum : onlara
  2696. 7-A'râf 185
    ecelu-hum : onların ecelleri
  2697. 7-A'râf 186
    ve yezeru-hum : ve onları bırakır, terkeder
  2698. 7-A'râf 189
    rabbe-humâ : ikisinin Rabbi
  2699. 7-A'râf 190
    âtâ-humâ : ikisine verdi
  2700. 7-A'râf 190
    âtâ-humâ : ikisine verdi
  2701. 7-A'râf 191
    ve hum : ve onlar kendileri
  2702. 7-A'râf 192
    lehum : onlara
  2703. 7-A'râf 192
    enfuse-hum : onlar nefslerine (kendilerine)
  2704. 7-A'râf 193
    ve in ted'û-hum : ve eğer onları çağırırsanız
  2705. 7-A'râf 193
    e deavtumû-hum : onları davet mi ettiniz, çağırdınız mı
  2706. 7-A'râf 194
    fed'û-hum (fe ud'û-hum) : öyleyse onları çağırın
  2707. 7-A'râf 195
    e lehum : onların var mı
  2708. 7-A'râf 195
    em lehum : veya, ya da, yoksa onların var mı
  2709. 7-A'râf 195
    em lehum : veya, ya da, yoksa onların var mı
  2710. 7-A'râf 195
    em lehum : veya, ya da, yoksa onların var mı
  2711. 7-A'râf 197
    enfuse-hum : nefslerine, kendilerine
  2712. 7-A'râf 198
    ve in ted'û-hum : ve eğer onları çağırırsanız
  2713. 7-A'râf 198
    ve terâ-hum : ve onları görürsün
  2714. 7-A'râf 198
    ve hum : ve onlar
  2715. 7-A'râf 201
    izâ messe-hum : onlara dokunduğu zaman
  2716. 7-A'râf 201
    fe izâ-hum : işte o zaman onlar
  2717. 7-A'râf 202
    ve ihvânu-hum : ve onların kardeşleri
  2718. 7-A'râf 202
    yemuddûne-hum : onları sürüklerler (uzatırlar, çekerler)
  2719. 70-Meâric 6
    inne-hum : muhakkak ki onlar
  2720. 70-Meâric 11
    yubassarûne-hum : birbirlerine gösterilirler
  2721. 70-Meâric 23
    ellezîne hum : onlar olanlardır
  2722. 70-Meâric 27
    hum : onlar
  2723. 70-Meâric 29
    hum : onlar
  2724. 70-Meâric 30
    eymânu-hum : onların elleri
  2725. 70-Meâric 30
    inne-hum : muhakkak ki onlar
  2726. 70-Meâric 31
    hum(u) el âdûne : onlar haddi aşmış olanlar
  2727. 70-Meâric 32
    hum : onlar
  2728. 70-Meâric 33
    hum : onlar
  2729. 70-Meâric 34
    hum : onlar
  2730. 70-Meâric 38
    min-hum : onlardan
  2731. 70-Meâric 39
    halaknâ-hum : onları yarattık
  2732. 70-Meâric 41
    min-hum : onlardan
  2733. 70-Meâric 42
    fe zer-hum : artık onları terket
  2734. 70-Meâric 42
    hum(u) : onlar
  2735. 70-Meâric 43
    ke enne-hum : sanki onlar ..... gibi
  2736. 70-Meâric 44
    ebsâru-hum : onların bakışları
  2737. 70-Meâric 44
    terheku-hum : onları kaplar
  2738. 71-Nuh 1
    en ye'tiye-hum : onlara gelmesi
  2739. 71-Nuh 6
    lem yezid-hum : onlara arttırmadı
  2740. 71-Nuh 7
    deavtu-hum : onları davet ettim
  2741. 71-Nuh 7
    lehum : onları
  2742. 71-Nuh 7
    esâbia-hum : parmaklarını
  2743. 71-Nuh 7
    siyâbe-hum : kendi elbiseleri
  2744. 71-Nuh 8
    deavtu-hum : onları davet ettim
  2745. 71-Nuh 9
    lehum : onlara
  2746. 71-Nuh 9
    lehum : onlara
  2747. 71-Nuh 21
    inne-hum : muhakkak ki onlar
  2748. 71-Nuh 25
    lehum : onlar için, kendileri için
  2749. 71-Nuh 27
    in tezer-hum : eğer onları bırakırsan
  2750. 72-Cin 6
    zâdû-hum : onların artırdılar
  2751. 72-Cin 7
    ve enne-hum : ve onlar ..... olduğunu
  2752. 72-Cin 10
    rabbu-hum : Rab'leri
  2753. 72-Cin 16
    eskaynâ-hum : onları suladık
  2754. 72-Cin 17
    neftine-hum : onları deneriz, imtihan ederiz
  2755. 73-Müzzemmil 10
    ve uhcur-hum : ve onlardan hicret et, ayrıl
  2756. 73-Müzzemmil 11
    ve mehil-hum : ve onlara mehil ver, mühlet ver, süre tanı
  2757. 74-Müddessir 31
    ıddete-hum : onların sayısı
  2758. 74-Müddessir 48
    mâ tenfeu-hum : onlara fayda sağlamaz
  2759. 74-Müddessir 49
    lehum : onlara
  2760. 74-Müddessir 50
    keenne-hum : sanki onlar ..... gibi
  2761. 74-Müddessir 50
    humurun : yabanî merkepler (yaban eşekleri)
  2762. 74-Müddessir 52
    min-hum : onlardan (onların)
  2763. 76-İnsan 11
    vakâ-hum(u) allâhu : Allah onları korudu
  2764. 76-İnsan 11
    ve lakkâ-hum : ve onları kavuşturdu
  2765. 76-İnsan 12
    ve cezâ-hum : ve onlara karşılığını verdi, onları mükâfatlandırdı
  2766. 76-İnsan 19
    izâ raeyte-hum : onları gördüğün zaman
  2767. 76-İnsan 19
    hasibte-hum : onları sanırsın
  2768. 76-İnsan 21
    âliye-hum : onların üstleri
  2769. 76-İnsan 21
    ve sekâ-hum : ve onlara içecek sundu
  2770. 76-İnsan 21
    rabbu-hum : onların Rabbi, Rab'leri
  2771. 76-İnsan 24
    min-hum : onlardan
  2772. 76-İnsan 27
    verâe-hum : arkalarına
  2773. 76-İnsan 28
    halaknâ-hum : onları yarattık
  2774. 76-İnsan 28
    esre-hum : onların bağları
  2775. 76-İnsan 28
    emsâle-hum : onların emsalleri, benzerleri
  2776. 76-İnsan 31
    lehum : onlar için
  2777. 77-Mürselât 17
    nutbiu-hum(u) : onlara tâbî kılarız
  2778. 77-Mürselât 36
    lehum : onlara
  2779. 77-Mürselât 48
    lehum(u) : onlara
  2780. 78-Nebe 3
    hum : onlar
  2781. 78-Nebe 27
    innehum : muhakkak ki onlar
  2782. 78-Nebe 37
    beyne-humâ : ikisi arasında bulunanlar
  2783. 79-Nâziât 14
    hum : onlar
  2784. 79-Nâziât 46
    keenne-hum : sanki onlar ..... gibi
  2785. 8-Enfâl 2
    kulûbu-hum : onların kalpleri
  2786. 8-Enfâl 2
    zâdet-hum : onların artırdı
  2787. 8-Enfâl 3
    razaknâ-hum : onları rızıklandırdık (rızık olarak verdik)
  2788. 8-Enfâl 4
    hum : onlar
  2789. 8-Enfâl 4
    lehum : onlar için, onların
  2790. 8-Enfâl 6
    ve hum : ve onlar
  2791. 8-Enfâl 12
    min-hum : onlardan, onların
  2792. 8-Enfâl 13
    bi enne-hum : onların olmaları sebebiyle
  2793. 8-Enfâl 15
    fe lâ tuvellûhum(u) el edbâra : artık onlara arkanızı dönmeyin (kaçmayın)
  2794. 8-Enfâl 17
    fe lem taktulû-hum : oysa, halbuki onları siz öldürmediniz
  2795. 8-Enfâl 17
    katele-hum : onları öldürdü
  2796. 8-Enfâl 21
    ve hum : ve onlar
  2797. 8-Enfâl 23
    le esmea-hum : elbette, mutlaka onlara işittirirdi
  2798. 8-Enfâl 23
    esmea-hum : onlara işittirdi
  2799. 8-Enfâl 23
    ve hum : ve onlar
  2800. 8-Enfâl 32
    kâlû allâhumme : onlar 'Allah'ım' dediler
  2801. 8-Enfâl 33
    li yuazzibe-hum : onları azaplandıracak
  2802. 8-Enfâl 33
    muazzibe-hum : onlara azap veren, azaplandıran
  2803. 8-Enfâl 33
    ve hum : ve onlar
  2804. 8-Enfâl 34
    ve mâ lehum : ve niçin, neden onlar
  2805. 8-Enfâl 34
    yuazzibe-hum allâhu : Allah onları azaplandırır
  2806. 8-Enfâl 34
    ve hum : ve onlar
  2807. 8-Enfâl 34
    eksere-hum : onların çoğu
  2808. 8-Enfâl 35
    salâtu-hum : onların ibadetleri
  2809. 8-Enfâl 36
    emvâle-hum : mallarını
  2810. 8-Enfâl 37
    hum el hâsirûne : onlar hüsrana uğrayanlar
  2811. 8-Enfâl 38
    yugfer lehum : onlar mağfiret edilir
  2812. 8-Enfâl 39
    ve kâtilû-hum : ve onlarla savaşın
  2813. 8-Enfâl 41
    humuse-hu : onun beşte biri
  2814. 8-Enfâl 42
    ve hum : ve onlar
  2815. 8-Enfâl 43
    yurîke-hum allâhu : Allah sana onları gösteriyor
  2816. 8-Enfâl 43
    erâke-hum : onları sana gösterdi
  2817. 8-Enfâl 44
    yurîkumû-hum : onları size gösteriyor
  2818. 8-Enfâl 48
    lehum eş şeytânu : onlara şeytan
  2819. 8-Enfâl 48
    a'mâle-hum : amellerini, yaptıklarını
  2820. 8-Enfâl 49
    dînu-hum : onların dîni, kendilerinin dîni
  2821. 8-Enfâl 50
    vucûhe-hum : onların yüzlerine
  2822. 8-Enfâl 50
    ve edbâra-hum : ve onların arkalarına
  2823. 8-Enfâl 52
    fe ehaze-hum allâhu : o zaman, böylece Allah onları aldı (yakaladı)
  2824. 8-Enfâl 54
    fe ehlek-nâ-hum : böylece biz onları helâk ettik
  2825. 8-Enfâl 55
    fe hum : artık onlar
  2826. 8-Enfâl 56
    min-hum : onlardan
  2827. 8-Enfâl 56
    ahde-hum : ahdlerini, akidlerini, sözleşmelerini
  2828. 8-Enfâl 56
    ve hum : ve onlar
  2829. 8-Enfâl 57
    teskafenne-hum : onları yakalarsın
  2830. 8-Enfâl 57
    halfe-hum : onların arkalarında
  2831. 8-Enfâl 57
    lealle-hum : böylece onlar
  2832. 8-Enfâl 59
    inne-hum : muhakkak ki onlar
  2833. 8-Enfâl 60
    lehum : onlar için
  2834. 8-Enfâl 60
    lâ ta'lemûne-hum : siz onları bilmezsiniz
  2835. 8-Enfâl 60
    ya'lemu-hum : onları bilir
  2836. 8-Enfâl 63
    beyne-hum : onların arasını
  2837. 8-Enfâl 65
    bi enne-hum : onların, ... olmalarından dolayı
  2838. 8-Enfâl 71
    min-hum : onlardan
  2839. 8-Enfâl 72
    ba'du-hum : onların bir kısmı
  2840. 8-Enfâl 72
    ba'dın \n(ba'du-hum ba'dın) : bir kısmı \n: (birbirlerinin)
  2841. 8-Enfâl 72
    ve beyne-hum : ve onların arasında
  2842. 8-Enfâl 73
    ba'du-hum : onların bir kısmı
  2843. 8-Enfâl 74
    hum el mu'minûne : onlar mü'minlerdir
  2844. 8-Enfâl 74
    lehum : onlara, onlar için vardır
  2845. 8-Enfâl 75
    ba'du-hum : onların bir kısmı
  2846. 8-Enfâl 75
    bi ba'dın \n(ba'du-hum bi ba'dın) : bir kısmına \n: (birbirlerine)
  2847. 80-Abese 37
    min hum : onlardan, onların
  2848. 80-Abese 42
    hum(u) : onlar
  2849. 82-İnfitâr 16
    hum : onlar
  2850. 83-Mutaffifin 3
    kâlû-hum : onlara ölçerek sattılar
  2851. 83-Mutaffifin 3
    vezenû-hum : onlara tarttılar
  2852. 83-Mutaffifin 4
    enne-hum : onlar ..... olacaklarını
  2853. 83-Mutaffifin 15
    inne-hum : muhakkak ki onlar
  2854. 83-Mutaffifin 16
    inne-hum : muhakkak ki onlar
  2855. 83-Mutaffifin 32
    reev-hum : onları gördüler
  2856. 84-İnşikak 20
    lehum : onlara
  2857. 84-İnşikak 24
    fe beşşir-hum : artık onları müjdele
  2858. 84-İnşikak 25
    lehum : onlar için vardır
  2859. 85-Bürûc 6
    hum : onlar
  2860. 85-Bürûc 7
    ve hum : ve onlar
  2861. 85-Bürûc 8
    min-hum : onlardan
  2862. 85-Bürûc 10
    lehum : onlar için vardır
  2863. 85-Bürûc 10
    ve lehum : ve onlar için vardır
  2864. 85-Bürûc 11
    lehum : onlar için vardır
  2865. 86-Târık 15
    inne-hum : muhakkak ki onlar
  2866. 86-Târık 17
    emhil-hum : onlara süre tanı (kendi hallerine bırak)
  2867. 88-Ğâşiye 6
    lehum : onların
  2868. 88-Ğâşiye 25
    iyâbe-hum : onların dönüşü
  2869. 88-Ğâşiye 26
    hisâbe-hum : onların hesapları
  2870. 9-Tevbe 4
    ahde-hum : onların ahdi
  2871. 9-Tevbe 5
    vecedtumû-hum : onlara rastladınız, buldunuz
  2872. 9-Tevbe 5
    ve huzû-hum : ve onları alın, yakalayın
  2873. 9-Tevbe 5
    vahsurû-hum (ve uhsurû-hum) : ve onları kuşatın, muhasara edin
  2874. 9-Tevbe 5
    lehum : onların
  2875. 9-Tevbe 5
    sebîle-hum : onların yolu
  2876. 9-Tevbe 6
    bi enne-hum : onların, ..... olması sebebiyle, dolayısıyla
  2877. 9-Tevbe 7
    lehum : onlara, onlar için
  2878. 9-Tevbe 8
    kulûbu-hum : onların kalpleri
  2879. 9-Tevbe 8
    ve ekseru-hum : ve onların çoğu
  2880. 9-Tevbe 9
    inne-hum : muhakkak onlar
  2881. 9-Tevbe 10
    hum : onlar
  2882. 9-Tevbe 12
    eymâne-hum : yeminlerini
  2883. 9-Tevbe 12
    inne-hum : muhakkak onlar, çünkü onlar
  2884. 9-Tevbe 12
    lehum : onların
  2885. 9-Tevbe 12
    lealle-hum : umulur ki böylece onlar
  2886. 9-Tevbe 13
    eymâne-hum : yeminlerini
  2887. 9-Tevbe 13
    ve hum : ve onlar
  2888. 9-Tevbe 13
    e tahşevne-hum : onlardan korkuyor musunuz
  2889. 9-Tevbe 14
    kâtilû-hum : onlarla savaşın
  2890. 9-Tevbe 14
    yuazzibhum allâhu : Allah onları azaplandırır
  2891. 9-Tevbe 17
    a'mâlu-hum : onların amelleri
  2892. 9-Tevbe 17
    hum : onlar
  2893. 9-Tevbe 20
    hum el fâizûne : onlar kurtuluşa erenler
  2894. 9-Tevbe 21
    yubeşşiru-hum : onları müjdeler
  2895. 9-Tevbe 21
    rabbu-hum : onların Rab'leri
  2896. 9-Tevbe 21
    lehum : onlar için
  2897. 9-Tevbe 23
    yetevelle-hum : onlara döner
  2898. 9-Tevbe 23
    humu ez zâlimûne : onlar zalimler
  2899. 9-Tevbe 29
    ve hum : ve onlar
  2900. 9-Tevbe 30
    kavlu-hum : onların söyledikleri
  2901. 9-Tevbe 30
    kâtele-hum allâhu : Allah onları öldürsün (kahretsin)
  2902. 9-Tevbe 31
    ahbâra-hum : onların âlimleri, din adamları
  2903. 9-Tevbe 31
    ve ruhbâne-hum : ve onların rahipleri
  2904. 9-Tevbe 34
    beşşir-hum : onları müjdele, haber ver
  2905. 9-Tevbe 35
    cibâhu-hum : onların alınları
  2906. 9-Tevbe 35
    ve cunûbu-hum : ve onların yanları, böğürleri
  2907. 9-Tevbe 35
    ve zuhûru-hum : ve onların sırtları, arkaları
  2908. 9-Tevbe 37
    lehum : onlara
  2909. 9-Tevbe 40
    humâ : ikisi
  2910. 9-Tevbe 42
    enfuse-hum : nefslerini, kendilerini
  2911. 9-Tevbe 42
    inne-hum : muhakkak ki onlar
  2912. 9-Tevbe 43
    lehum : onlara
  2913. 9-Tevbe 45
    kulûbu-hum : onların kalpleri
  2914. 9-Tevbe 45
    fe hum : o zaman, artık onlar
  2915. 9-Tevbe 46
    inbiâse-hum : onların tutumu, davranışları
  2916. 9-Tevbe 46
    fe sebbeta-hum : böylece onları alıkoydu
  2917. 9-Tevbe 47
    lehum : onları
  2918. 9-Tevbe 48
    ve hum : ve onlar
  2919. 9-Tevbe 49
    ve min-hum : ve onlardan
  2920. 9-Tevbe 50
    tesu'-hum : onları üzer
  2921. 9-Tevbe 50
    ve hum : ve onlar
  2922. 9-Tevbe 54
    menea-hum : onları men eden
  2923. 9-Tevbe 54
    min-hum : onlardan
  2924. 9-Tevbe 54
    nefekâtu-hum : onların infâkleri
  2925. 9-Tevbe 54
    enne-hum : onların olmaları sebebiyle, çünkü onlar
  2926. 9-Tevbe 54
    ve hum : onlar
  2927. 9-Tevbe 54
    ve hum : ve onlar
  2928. 9-Tevbe 55
    emvâlu-hum : onların malları
  2929. 9-Tevbe 55
    ve lâ evlâdu-hum : ve onların evlâtları ... olmasın
  2930. 9-Tevbe 55
    li yuazzibe-hum : onları azaplandırmayı
  2931. 9-Tevbe 55
    enfusu-hum : onların nefsleri, canları
  2932. 9-Tevbe 55
    ve hum : ve onlar
  2933. 9-Tevbe 56
    inne-hum : onların, ...olduğuna, muhakkak ki onlar
  2934. 9-Tevbe 56
    hum : onlar
  2935. 9-Tevbe 56
    ve lâkinne-hum : ve lâkin, fakat onlar
  2936. 9-Tevbe 57
    ve hum : ve onlar
  2937. 9-Tevbe 58
    ve min-hum : ve onlardan
  2938. 9-Tevbe 58
    hum : onlar
  2939. 9-Tevbe 59
    enne-hum : gerçekten onlar
  2940. 9-Tevbe 59
    mâ âtâ-hum allâhu : Allah'ın onlara verdiği şey
  2941. 9-Tevbe 60
    kulûbu-hum : onların kalpleri
  2942. 9-Tevbe 61
    ve min hum : ve onlardan
  2943. 9-Tevbe 61
    lehum : onlar için
  2944. 9-Tevbe 64
    tunebbiu-hum : onlara haber verir
  2945. 9-Tevbe 65
    seelte-hum : onlara sordun
  2946. 9-Tevbe 66
    bi enne-hum : onların ... olmaları sebebiyle, olmalarından dolayı
  2947. 9-Tevbe 67
    ba'du-hum : onların bazısı, bir kısmı
  2948. 9-Tevbe 67
    min ba'din \n(ba'du-hum min ba'din) : bir kısmından \n: (birbirinden)
  2949. 9-Tevbe 67
    eydiye-hum : onların elleri, ellerini
  2950. 9-Tevbe 67
    fe nesiye-hum : böylece (o da) onları unuttu
  2951. 9-Tevbe 67
    hum el fâsikûne : onlar fasıklardır
  2952. 9-Tevbe 68
    hasbu-hum : onlara kâfi, yeter
  2953. 9-Tevbe 68
    ve leane-hum allâhu : ve Allah onları lânetledi, onlara lanet etti
  2954. 9-Tevbe 68
    ve lehum : ve onlar için (vardır)
  2955. 9-Tevbe 69
    a'mâlu-hum : onların amelleri
  2956. 9-Tevbe 69
    hum el hâsirûne : onlar hüsrana düşenlerdir, uğrayanlardır
  2957. 9-Tevbe 70
    etet-hum : onlara getirdi
  2958. 9-Tevbe 70
    rusulu-hum : onların (kendi) resûlleri
  2959. 9-Tevbe 70
    li yazlime-hum : onlara zulmediyor
  2960. 9-Tevbe 70
    enfuse-hum : onlar nefslerine, kendilerine
  2961. 9-Tevbe 71
    ba'du-hum : onların bir kısmı
  2962. 9-Tevbe 71
    ba'din (ba'du-hum... ba'din) : bir kısmı (birbiriyle)
  2963. 9-Tevbe 71
    se yerhamu-hum allâhu : Allah onlara rahmet edecek
  2964. 9-Tevbe 73
    ve me'vâ-hum : ve onların barındıkları yer, sığınacakları yer
  2965. 9-Tevbe 74
    en agnâ-hum allâhu \n(gâni) : Allah'ın onları zenginleştirmesi \n: (zengin)
  2966. 9-Tevbe 74
    lehum : onlar için
  2967. 9-Tevbe 74
    yuazzib-hum allâhu : Allah onları azaplandırır
  2968. 9-Tevbe 74
    ve mâ lehum : onların yoktur
  2969. 9-Tevbe 75
    ve min-hum : ve onlardan
  2970. 9-Tevbe 76
    âtâ-hum : onlara verdi
  2971. 9-Tevbe 76
    ve hum : ve onlar
  2972. 9-Tevbe 77
    a'kabe-hum : onların akıbeti, işlerinin sonucu, yaptıklarının sonucu
  2973. 9-Tevbe 78
    sırre-hum : onların sırlarını
  2974. 9-Tevbe 78
    ve necvâ-hum : ve onların fısıldaşmalarını
  2975. 9-Tevbe 79
    illâ cuhde-hum : cehdlerinden, emek ve çabalarından, gayretlerinden başka
  2976. 9-Tevbe 79
    min-hum : onlardan, onlarla
  2977. 9-Tevbe 79
    min-hum : onlardan, onlarla
  2978. 9-Tevbe 79
    ve lehum : ve onlar için, onlara vardır
  2979. 9-Tevbe 80
    lehum : onlar için
  2980. 9-Tevbe 80
    lehum : onlar için
  2981. 9-Tevbe 80
    lehum : onlar için
  2982. 9-Tevbe 80
    lehum : onları
  2983. 9-Tevbe 80
    bi enne-hum : onların ... olması sebebiyle
  2984. 9-Tevbe 83
    min-hum : onlardan
  2985. 9-Tevbe 84
    min-hum : onlardan
  2986. 9-Tevbe 84
    inne-hum : muhakkak ki onlar, çünkü onlar
  2987. 9-Tevbe 84
    ve hum : ve onlar
  2988. 9-Tevbe 85
    emvâlu-hum : onların malları
  2989. 9-Tevbe 85
    ve evlâdu-hum : ve onların evlâtları
  2990. 9-Tevbe 85
    en yuazzibe-hum : onlara azap etmek
  2991. 9-Tevbe 85
    enfusu-hum : onların nefsleri
  2992. 9-Tevbe 85
    ve hum : ve onlar
  2993. 9-Tevbe 86
    min-hum : onlardan
  2994. 9-Tevbe 87
    fe hum : böylece onlar
  2995. 9-Tevbe 88
    lehum el hayrâtu : (bütün) hayırlar onlarındır
  2996. 9-Tevbe 88
    hum el muflihûne : onlar felâha (kurtuluşa) erenlerdir
  2997. 9-Tevbe 89
    lehum : onlar için
  2998. 9-Tevbe 90
    lehum : onlara
  2999. 9-Tevbe 90
    min-hum : onlardan
  3000. 9-Tevbe 92
    li tahmile-hum : onları taşıman, bindirip sevketmen için
  3001. 9-Tevbe 92
    ve a'yunu-hum : ve onların gözleri
  3002. 9-Tevbe 93
    ve hum : ve onlar
  3003. 9-Tevbe 93
    fe hum : böylece onlar
  3004. 9-Tevbe 95
    an-hum : onlardan
  3005. 9-Tevbe 95
    an-hum : onlardan
  3006. 9-Tevbe 95
    inne-hum : muhakkak ki onlar, çünkü onlar
  3007. 9-Tevbe 95
    ve mevâ-hum : ve onların barınacağı yer
  3008. 9-Tevbe 96
    an-hum : onlardan
  3009. 9-Tevbe 96
    an-hum : onlardan
  3010. 9-Tevbe 99
    lehum : onlar için, onlara
  3011. 9-Tevbe 99
    se yudhılu-hum allâhu : Allah onları dahil edecek
  3012. 9-Tevbe 100
    ve ellezîne ettebeû-hum : ve onlara tâbî kimseler
  3013. 9-Tevbe 100
    an-hum : onlardan
  3014. 9-Tevbe 100
    lehum : onlar için, onlara
  3015. 9-Tevbe 101
    lâ ta'lemu-hum : onları sen bilmezsin
  3016. 9-Tevbe 101
    na'lemu-hum : onları biz biliriz
  3017. 9-Tevbe 101
    se nuazzibu-hum : onları azaplandıracağız
  3018. 9-Tevbe 103
    tutahhiru-hum : onları temizle
  3019. 9-Tevbe 103
    lehum : onlar için
  3020. 9-Tevbe 106
    yuazzibu-hum : onları azaplandırır
  3021. 9-Tevbe 107
    inne-hum : onların ... olduğu
  3022. 9-Tevbe 110
    bunyânu-hum ellezî : onların binası ki onu
  3023. 9-Tevbe 110
    kulûbu-hum : onların kalpleri
  3024. 9-Tevbe 111
    enfuse-hum : onların nefslerini
  3025. 9-Tevbe 111
    ve emvâle-hum : ve onların mallarını
  3026. 9-Tevbe 111
    lehum : onlara, onlar için
  3027. 9-Tevbe 113
    lehum : onlar için
  3028. 9-Tevbe 113
    enne-hum : muhakkak onlar, çünkü onlar, onların, ... olduğu
  3029. 9-Tevbe 115
    iz hedâ-hum : onları hidayete erdirdiği zaman
  3030. 9-Tevbe 115
    lehum : onlara
  3031. 9-Tevbe 117
    min-hum : onlardan
  3032. 9-Tevbe 118
    enfusu-hum : nefsleri
  3033. 9-Tevbe 120
    havle-hum : onların etraflarında, çevresinde
  3034. 9-Tevbe 120
    bi enne-hum : onların olması sebebiyle, çünkü onlara
  3035. 9-Tevbe 120
    lâ yusîbu-hum : onlara isabet etmesi yoktur (ki)
  3036. 9-Tevbe 120
    lehum : onlara
  3037. 9-Tevbe 121
    lehum : onlara, onlar için, onların üzerine
  3038. 9-Tevbe 121
    lî yeczîye-hum allâhu : Allah'ın onları cezalandırması, mükâfatlandırması için \n(cezalandırma; negatif veya pozitif karşılık verme)
  3039. 9-Tevbe 122
    min-hum : onlardan
  3040. 9-Tevbe 122
    kavme-hum : kavimlerini
  3041. 9-Tevbe 122
    lealle-hum : umulur ki böylece onlar
  3042. 9-Tevbe 124
    min-hum men : onlardan birisi
  3043. 9-Tevbe 124
    fe zâdet-hum : o zaman, fakat, böylece onların arttırdı
  3044. 9-Tevbe 124
    ve hum : ve onlar
  3045. 9-Tevbe 125
    fe zâdet-hum : böylece onların arttırdı
  3046. 9-Tevbe 125
    ve hum : ve onlar
  3047. 9-Tevbe 126
    enne-hum : onların, ... olduğunu, olduklarını
  3048. 9-Tevbe 126
    ve lâ hum : ve onlar yapmıyorlar
  3049. 9-Tevbe 127
    ba'du-hum : onların bazıları
  3050. 9-Tevbe 127
    ilâ ba'din \n(ba'du-hum ilâ ba'din) : bazısına \n: (onlar birbirlerine)
  3051. 9-Tevbe 127
    kulûbe-hum : onların kalplerini
  3052. 9-Tevbe 127
    bi enne-hum : onların ... olmaları sebebiyle
  3053. 90-Beled 19
    hum : onlar
  3054. 91-Şems 13
    lehum : onlara
  3055. 91-Şems 14
    rabbu-hum : onların Rab'leri
  3056. 95-Tin 6
    lehum : onlar için vardır
  3057. 98-Beyyine 1
    hum(u) : onlara
  3058. 98-Beyyine 4
    hum(u) : onlara, kendilerine
  3059. 98-Beyyine 6
    hum : onlar
  3060. 98-Beyyine 7
    hum : onlar
  3061. 98-Beyyine 8
    cezâu-hum : onların karşılığı, mükâfatı
  3062. 98-Beyyine 8
    an-hum : onlardan
  3063. 99-Zilzâl 6
    a'mâle-hum : onların amelleri