



| ve kâlû | : ve dediler |
| kulûbu-nâ | : bizim kalbimiz |
| gulfun | : kılıflı, örtülü |
| bel | : hayır, bilâkis |
| leane-hum allâhu | : Allah onları lânetledi |
| bi kufri-him | : onların küfürleri, inkârları sebebi ile |
| fe | : o zaman, bu yüzden |
| kalîlen mâ | : ne kadar az, pek az |
| yu'minûne | : îmân ediyorlar |

