



| ve lev | : ve eğer |
| rahımnâ | : rahmet (merhamet) ettik |
| hum | : onlar |
| ve keşefnâ | : ve biz giderdik |
| mâ | : şey |
| bi-him | : onları |
| min durrin | : (zarardan) bir zarar |
| le | : mutlaka, elbette |
| leccû | : ısrar ettiler, devam ettiler |
| fî | : içinde |
| tugyâni-him | : onların azgınlıkları |
| ya'mehûne | : bocalıyorlar, şaşkın şaşkın dolaşıyorlar |

