



| yâ eyyuhâ | : ey |
| ellezîne âmenû | : îmân eden, Allah'a ulaşmayı dileyen kimseler |
| izâ | : o zaman, olunca |
| câe-kum(u) | : size geldi |
| el mu'minâtu | : mü'min kadınlar |
| muhâcirâtin | : göç eden kadınlar |
| fe imtehinû | : o zaman imtihan edin |
| hunne | : onlar (kadınlar) |
| allâhu | : Allah |
| a'lemu | : çok iyi bilir |
| bi îmânihinne | : onların (kadınların) îmânlarını |
| fe | : o zaman, artık, bundan sonra |
| in alimtim(û) | : eğer bilirseniz |
| hunne | : onlar (kadınlar) |
| mu'minâtin | : mü'min kadınlar |
| fe | : o zaman, artık, bundan sonra |
| lâ terciû | : geri döndürmeyiniz |
| hunne | : onlar (kadınlar) |
| ilâ el kuffâri | : kâfirlere (kâfir erkeklere) |
| lâ | : değildir |
| hunne | : onlar (kadınlar) |
| hillun | : helâl |
| lehum | : onlar (erkekler), onlara (erkeklere) |
| ve lâ | : ve değildir |
| hum | : onlar (erkekler) |
| yahillûne | : helâl |
| lehunne | : onlar (kadınlar), onlara (kadınlara) |
| ve âtû-hum | : ve onlara verin |
| mâ | : şey |
| enfekû | : infâk ettiler, verdiler |
| ve lâ | : ve yoktur |
| cunâha | : günah |
| aleykum | : sizin üzerinize |
| en tenkihû hunne | : onları (kadınları) nikâhlamanız |
| izâ | : olduğu zaman, olduğu taktirde |
| âteytumûhunne | : onlara (kadınlara) verdiniz |
| ucûrehunne | : onların ücretlerini, mehirlerini |
| ve lâ tumsikû | : ve tutmayın |
| bi isami | : nikâh akdi ile |
| el kevâfiri | : kâfirler (kâfir kadınlar) |
| ve is'elû | : ve isteyin |
| mâ | : şeyler, neyi, ne |
| enfaktum | : infâk ettiniz, verdiniz |
| ve li yes'elû | : ve istesinler |
| mâ | : şeyler, neyi, ne |
| enfekû | : infâk ettiler, verdiler |
| zâlikum | : işte bu |
| hukmu allâhi | : Allah'ın hükmü |
| yahkumu | : Allah hükmeder |
| beyne-kum | : sizin aranızda |
| ve allâhu | : ve Allah |
| alîmun | : en iyi bilen |
| hakîmun | : hakîm, hüküm ve hikmet sahibi |

