



| ve in | : ve şâyet, eğer |
| fâte-kum | : elinizden çıkıp giderse |
| şey'un | : bir şey |
| min ezvâci-kum | : zevcelerinizden, zevcelerinizden dolayı, eşlerinizden dolayı |
| ilâ el kuffâri | : kâfirlere |
| fe | : o zaman, sonra |
| âkabtum | : sıra size geldi |
| fe | : o zaman, sonra |
| âtû | : verin |
| ellezîne zehebet | : giden kimselere, gidenlere |
| ezvâcu-hum | : onların eşleri, eşleri |
| misle | : misli kadar |
| mâ enfekû | : şey verdiler |
| ve ittekû allâhe | : ve Allah'a karşı takva sahibi olun |
| ellezî | : ki o |
| entum | : siz |
| bi-hî mu'minûne | : ona, kendisine îmân edenlersiniz |

