



| innemâ | : fakat |
| yenhâkum(u) allâhu | : Allah sizi nehyeder, size yasaklar |
| ani ellezîne | : onlardan, o kimselerden |
| kâtelû-kum | : sizinle savaşan |
| fî ed dîni | : dîn hakkında |
| ve ahrecû-kum | : ve sizi çıkardılar |
| min diyâri-kum | : sizin yurdunuzdan |
| ve zâherû | : ve arka çıktılar, yardım ettiler |
| alâ ihrâci-kum | : sizin çıkarılmanıza |
| en tevellev-hum | : onlara dönmeniz, dost olmanız |
| ve men | : ve kim |
| yetevelle-hum | : onlara dönerse, severse, dost edinirse |
| fe | : o taktirde |
| ulâike | : işte onlar |
| hum(u) | : onlar |
| ez zâlimûne | : zalimler |

