



| men | : kimse, kim, kimi |
| yudlili allâhu | : Allah dalâlette bırakır |
| fe lâ | : artık yoktur |
| hâdiye | : hidayete erdiren kimse, hidayetçi |
| lehu | : onun için |
| ve yezeru-hum | : ve onları bırakır, terkeder |
| fî | : içinde |
| tugyâni-him | : azgınlıkları, isyanları |
| ya'mehûne | : şaşırırlar, şaşkın halde olurlar |

