



| ve hâzâ | : ve bu |
| kitâbun | : bir kitap |
| enzelnâ-hu | : onu indirdik |
| mubârekun | : kutsal, mübarek |
| musaddıku ellezî | : onları doğrulayan, tasdik eden, ki o |
| beyne | : arasında |
| yedey-hi \n(beyne yedey-hi) | : onun iki eli \n: (elleri arasında (önlerinde)) |
| ve li tunzire | : ve uyarman için |
| umme el kurâ | : şehirlerin anası |
| ve men havle-hâ | : ve onun etrafındakiler |
| ve ellezîne | : ve onlar |
| yu'minûne | : iman ederler |
| bi el âhıreti | : ahirete |
| yu'minûne | : îmân ederler |
| bi-hî | : ona |
| ve hum | : ve onlar |
| alâ salâti-him | : namazlarını |
| yuhâfizûne | : muhafaza ederler |

