



| em | : veya, yoksa |
| hasibe | : hesap etti, zannetti |
| ellezîne | : onlar |
| icterahû | : yaptılar, işlediler |
| es seyyiâti | : kötülükler |
| en nec'ale-hum | : onları kılarız |
| ke | : gibi |
| ellezîne | : onlar |
| âmenû | : âmenû oldular, Allah'a ulaşmayı dilediler |
| ve amilû es sâlihâti | : ve salih ameller (nefs tezkiyesi) yaptılar |
| sevâen | : musavi, eşit |
| mahyâ-hum | : onların hayatları |
| ve memâtu-hum, | : ve onların ölümleri |
| sâe | : kötü |
| mâ | : ne |
| yahkumûne | : hüküm veriyorlar |

