



| lâ yezâlu | : zail olmaz, devam eder |
| bunyânu-hum ellezî | : onların binası ki onu |
| benev | : inşa ettiler |
| rîbeten | : bir şüphe, bir nifak olarak |
| fî kulûbi-him | : onların kalplerinde |
| illâ | : ancak, yalnız, oluncaya kadar |
| en tekattaa | : parçalanmak |
| kulûbu-hum | : onların kalpleri |
| vallâhu (ve allâhu) | : ve Allah |
| alîmun | : en iyi bilen |
| hakîmun | : hakîm, hüküm ve hikmet sahibi |

