



| e fe men | : o kimse mi? |
| essese | : tesis etti, kurdu |
| bunyâne-hu | : binasının temelini kuran |
| alâ takvâ | : takva üzerine |
| min allâhi | : Allah'tan |
| ve rıdvânin | : ve rıza |
| hayrun | : daha hayırlı |
| em men | : veya, yoksa o kimse (mi) |
| essese | : tesis etti, kurdu |
| bunyâne-hu | : binasının temelini kuran |
| alâ şefâ | : kenar üzerine, kenarına |
| curufin | : curuf, sellerin getirip yığdığı çamur, çürük, yıkılan toprak, çamur yığını |
| hârin | : kayan, düşen, devrilen |
| fenhâra (fe inhâra) | : böylece yıkılır, göçer |
| bi-hi | : onunla birlikte, beraber |
| fî nâri cehenneme | : cehennem ateşinin içine |
| ve allâhu | : ve Allah |
| lâ yehdî | : hidayete erdirmez |
| el kavme ez zâlimîne | : zalimler kavmi, topluluğu, zalim kavim |

