



| fe | : o zaman, o taktirde |
| in | : eğer |
| âmenû | : âmenû oldular, îmân ettiler |
| bi misli | : benzeri, gibi |
| mâ âmentum | : sizin îmân ettiğiniz şey |
| bi-hi | : ona |
| fe kad | : o zaman, böylece olmuştu |
| ihtedev | : hidayete erdi |
| ve in tevellev | : ve eğer yüz çevirirlerse |
| fe | : artık, o zaman, o taktirde |
| innemâ | : sadece |
| hum | : onlar |
| fî şikâkın | : ayrılık içinde |
| fe | : o zaman, o taktirde |
| se yekfî-ke-hum | : onlara karşı sana kâfidir |
| allâhu | : Allah |
| ve huve es semîu | : ve o hakkıyla işiten |
| el alîmu | : hakkıyla bilen |

