



| yâ eyyuhâ | : ey! |
| ellezîne âmenû | : âmenû olanlar, yaşarken Allâh'a ulaşmayı, teslim olmayı dileyenler |
| uzkurû | : zikredin, anın, hatırlayın! |
| ni'mete allâhi | : Allâh'ın (c.c.) nimetini |
| aleykum | : sizin üzerinize |
| iz hemme | : yeltendiği zaman, hamlettiği zaman |
| kavmun | : bir kavim, bir topluluk |
| en yebsutû | : uzatmaya |
| ileykum | : size |
| eydiye-hum | : onların elleri, ellerini |
| fe keffe | : o zaman men etti, çekti |
| eydiye-hum | : onların elleri, ellerini |
| an-kum | : sizden |
| ve ittekû Allâhe | : ve Allâh'a karşı takvâ sahibi olun |
| ve alâ Allâhi | : ve Allâh'a (cc.) |
| fe | : o halde, artık |
| li yetevekkeli | : tevekkül etsinler! |
| el mu'minûne | : mü'minler |

