



| huve | : o |
| ellezî ahrece | : çıkaran |
| ellezîne keferû | : inkâr edenler |
| min ehli el kitâbi | : kitap ehlinden |
| min diyâri-him | : diyarlarından, yurtlarından |
| li | : için |
| evveli | : evvel, ilk, ilk defa |
| el haşri | : toplama, sürgün etme |
| mâ zanentum | : siz zannetmediniz |
| en yahrucû | : onların çıkmaları |
| ve zannû | : ve zannettiler, sandılar |
| enne-hum | : onların ..... olduğu |
| mâniatu-hum | : onların manisi, engeli, koruyucusu |
| husûnu-hum | : onların kaleleri |
| min allâhi | : Allah'tan |
| fe | : artık, sonra, böylece, oysa |
| etâ-hum(u) | : onlara geldi |
| allâhu | : Allah |
| min haysu | : yerden |
| lem yahtesibû | : hesaba katmadılar |
| ve kazefe | : ve attı, verdi |
| fî kulûbi-him(u) | : kalplerinin içine, kalplerine |
| er ru'be | : korku |
| yuhribûne | : tahrip ediyorlar |
| buyûte-hum | : onların evleri, kendi evleri |
| bi eydî-him | : kendi elleri ile |
| ve eydî | : ve eller |
| el mû'minîne | : mü'minler |
| fe | : artık, sonra, böylece, oysa |
| i'tebirû | : ibret alın, ders alın |
| yâ | : ey |
| ulî el ebsâri | : basiret sahipleri |

