



| ve mâ zalemnâ-hum | : ve biz onlara zulmetmedik |
| ve lâkin | : ve lâkin |
| zalemû | : zulmettiler |
| enfuse-hum | : onların nefsleri, kendileri |
| fe | : artık |
| mâ agnet | : gani olmadı, fayda vermedi |
| an-hum | : onlardan, onlara |
| âlihetu-hum | : onların ilâhları |
| elletî yed'ûne | : dua ettikleri (ki ona dua ederler) |
| min dûni allâhi | : Allah'tan başka |
| min şey'in | : bir şey |
| lemmâ câe emru | : emir geldiği zaman |
| rabbi-ke | : senin Rabbin |
| ve mâ | : ve olmadı |
| zâdû-hum | : onlara arttırdı |
| gayre | : başka |
| tetbîbin | : helâk olma, ziyana uğrama |

