



| ve kâle | : ve dedi |
| lillezî (li ellezî) | : o kimseye |
| zanne | : zannetti, bildi |
| enne-hu | : onun olduğu |
| nâcin | : kurtulan kimse |
| min humâ | : ikisinden |
| uzkur-ni | : beni hatırla, an |
| inde rabbi-ke | : efendinin yanında |
| fe ensâhu | : o zaman, fakat ona unutturdu |
| eş şeytânu | : şeytan |
| zikre | : hatırlama, anma |
| rabbi-hi | : onun efendisi |
| fe lebise | : böylece kaldı |
| fî es sicni | : zindanda |
| bid'a | : birkaç |
| sinîne | : seneler |

