



| fe kâne | : böylece oldu |
| âkibete-humâ | : onların akıbetleri |
| enne-humâ | : onların ikisinin olduğu, olması |
| fî en nâri | : ateşin içinde |
| hâlideyni | : (ikisi) devamlı kalacak olanlar |
| fî-hâ | : orada, içinde |
| ve zâlike | : ve işte bu |
| cezâû | : ceza |
| ez zâlimîne | : zalimler |

