



| fe -- bi mâ | : fakat bu -- sebebiyle |
| nakdı-him | : onların bozmaları |
| mîsâka-hum | : onların misâkları |
| ve kufri-him | : ve onların inkâr etmeleri |
| bi âyâti | : âyetleri |
| allâhi | : Allah |
| ve katli-him | : ve onları öldürmeleri |
| el enbiyâe | : nebiler, peygamberler |
| bi gayrı | : olmaksızın |
| hakkın | : haklı |
| ve kavli-him | : ve onların sözleri |
| kulûbu-nâ | : bizim kalplerimiz |
| gulfun | : kılıflı, örtülü |
| bel | : hayır, bilakis, tam aksi |
| tabaa | : tab etti, mühürledi |
| allâhu | : Allah |
| aleyhâ | : onun üzerini |
| bi kufri-him | : onların inkâr etmeleri sebebiyle, küfürlerinden dolayı |
| fe | : böylece |
| lâ yu'minûne | : îmân etmezler |
| illâ | : ...'den başka, hariç |
| kalîlen | : az, pek az |

