



| ve rafa'nâ | : ve biz yükselttik |
| fevka-hum | : onların üstüne |
| et tûra | : Tur'u, Tur dağını |
| bi mîsâkı-him | : onların misakları sebebiyle, misaklarından dolayı |
| ve kulnâ | : ve biz dedik |
| lehum | : onlara |
| udhulû | : dahil olun, girin |
| el bâbe | : kapı |
| succeden | : secde ederek |
| ve kulnâ | : ve biz dedik |
| lehum | : onlara |
| lâ ta'dû | : hakka tecavüz etmeyin, hudutları aşmayın |
| fî es sebti | : cumartesi gününde |
| ve ehaznâ | : ve biz aldık |
| min-hum | : onlardan |
| mîsâkan | : misak, kesin söz |
| galîzan | : sağlam, çok kuvvetli |

