



| ve lekum | : ve sizin |
| nısfu | : yarısı |
| mâ terake | : bırakılan şeyler |
| ezvâcu-kum | : sizin eşleriniz |
| in | : eğer, ise |
| lem yekun | : olmadı (yok) |
| lehunne | : onların (kadınların) |
| veledun | : veled, çocuk |
| fe | : fakat |
| in kâne | : eğer, ... oldu ise, ... ise (varsa) |
| lehunne | : onların (kadınların) |
| veledun | : veled, çocuk |
| fe lekum | : o zaman sizindir |
| er rubuu | : dörtte bir |
| mimmâ (min mâ ) | : şeyden, şeylerden |
| terakne | : bıraktı |
| min ba'di | : sonradan, sonra |
| vasıyyetin | : vasiyet |
| yûsîne | : vasiyet yerine getirilir |
| bi-hâ | : onunla |
| ev | : veya (ve de) |
| deynin | : borç |
| ve lehunne | : ve onların (kadınların) |
| er rubuu | : dörtte bir |
| mimmâ (min mâ ) | : şeyden, şeylerden |
| teraktum | : siz bıraktınız |
| in | : eğer, ise |
| lem yekun | : olmadı (yok) |
| lekum | : sizin |
| veledun | : veled, çocuk |
| fe | : fakat |
| in kâne | : eğer, ... oldu ise, ... ise (varsa) |
| lekum | : sizin |
| veledun | : veled, çocuk |
| fe lehunne | : o zaman, o taktirde onlarındır (kadınlarındır) |
| es sumunu | : sekizde bir |
| mimmâ (min mâ ) | : şeyden, şeylerden |
| teraktum | : siz bıraktınız |
| min ba'di | : sonradan, sonra |
| vasıyyetin | : vasiyet |
| tûsûne | : vasiyet edersiniz |
| bi-hâ | : onunla |
| ev | : veya |
| deynin | : borç |
| ve in kâne | : ve eğer, ... oldu ise, ... ise (varsa) |
| raculun | : erkek |
| yûrasu | : miras bırakılır |
| kelâleten | : kişinin evlâdı veya anne ve babası olmaması (kardeşi, dayısı veya amcası gibi ikinci derece yakınların olması) |
| ev | : veya |
| imraetun | : kadın?, hanımı |
| ve lehu | : ve onun |
| ahun | : erkek kardeş |
| ev | : veya |
| uhtun | : kız kardeş |
| fe | : o zaman, o taktirde |
| li kulli vâhidin | : her biri için |
| min humâ | : ikisinden |
| es sudusu | : altıda bir |
| fe | : o zaman, o taktirde |
| in kânû | : eğer, ... oldu ise, ... ise (varsa) |
| eksera | : daha çok |
| min zâlike | : bundan |
| fe hum | : o zaman onlar |
| şurakâu | : ortaklar |
| fî es sulusi | : üçte birinde, üçte birine |
| min ba'di | : sonradan, sonra |
| vasiyyetin | : vasiyet |
| yûsâ | : vasiyet yerine getirilir |
| bi-hâ | : onunla |
| ev | : veya |
| deynin | : borç |
| gayra | : olmaksızın |
| mudârrin | : zarar verici, darlığa düşürücü |
| vasıyyeten | : vasiyet, emir |
| min allâhi | : Allah'tan, Allah tarafından |
| ve allâhu | : ve Allah |
| alîmun | : alim, en iyi bilen |
| halîmun | : halîm |

