



| fe | : öyleyse |
| âti | : ver |
| zâ | : sahip |
| el kurbâ | : yakınlık, yakın olan, akraba |
| hakka-hu | : onun hakkı |
| ve el miskîne | : ve miskinler, yoksul ihtiyarlar |
| vebnes sebîli (ve ibne es sebîli) | : ve yolcular |
| zâlike | : işte bunlar |
| hayrun | : daha hayırlıdır |
| li | : çin |
| ellezîne | : o kimseler, onlar |
| yurîdûne | : isterler |
| vechallâhi (veche allâhi) | : Allah'ın |
| ve ulâike | : ve işte onlar |
| hum | : onlar |
| el muflihûne | : felâha erenler |

