



| fe lâ tu'cib-ke | : artık senin hoşuna gitmesin, imrendirmesin |
| emvâlu-hum | : onların malları |
| ve lâ evlâdu-hum | : ve onların evlâtları ... olmasın |
| innemâ | : ancak, sadece, yalnız |
| yurîdu allâhu | : Allah ister |
| li yuazzibe-hum | : onları azaplandırmayı |
| bi-hâ | : onunla |
| fî el hayâti ed dunyâ | : dünya hayatında |
| ve tezheka | : ve çıkar |
| enfusu-hum | : onların nefsleri, canları |
| ve hum | : ve onlar |
| kâfirûne | : kâfirler |

