



| ellezîne | : o kimseler, onlar |
| yestemiûne | : işitirler |
| el kavle | : söz |
| fe | : böylece, artık |
| yettebiûne | : tâbî olurlar |
| ahsene-hu | : onun ahsen olanı, en güzel olanı |
| ulâike | : işte onlar |
| ellezîne | : o kimseler, onlar |
| hedâhumullâhu (hedâ-hum allâhu) | : Allah onları hidayete erdirdi |
| ve ulâike | : ve işte onlar |
| hum | : onlar |
| ulû el elbâbi | : ulûl'elbab, daimî zikir sahipleri |

