



| e | : mi |
| hum | : onlar |
| yaksimûne | : taksim ediyorlar |
| rahmete | : rahmet |
| rabbi-ke | : senin Rabbin |
| nahnu | : biz |
| kasemnâ | : kısımlara ayırdık, paylaştırdık |
| beyne-hum | : onların arasında |
| maîşete-hum | : onların maişetleri, geçimleri |
| fî | : içinde |
| el hayâti ed dunyâ | : dünya hayatı |
| ve refa'nâ | : ve biz yükselttik |
| ba'da-hum | : onların bir kısmını |
| fevka | : üzerine |
| ba'din | : bir kısmı |
| derecâtin | : dereceler |
| li yettehize | : edinmeleri için |
| ba'du-hum | : onların bir kısmı |
| ba'dan | : bir kısmı |
| suhriyyen | : boyun eğdirerek, emir altına alarak |
| ve rahmetu | : ve rahmet |
| rabbi-ke | : senin Rabbin |
| hayrun | : daha hayırlı |
| mimmâ (min mâ) | : şeyden |
| yecmeûne | : topluyorlar |

