



| ve lev lâ | : ve olmasaydı |
| en yekûne | : olması |
| en nâsu | : insanlar |
| ummeten | : bir ümmet |
| vâhideten | : tek |
| le | : mutlaka |
| cealnâ | : kıldık, yaptık |
| li men | : o kimse için, o kimseye |
| yekfuru | : inkâr ediyor |
| bi er rahmâni | : Rahmân'ı |
| li buyûti-him | : onların evlerine, evleri için |
| sukufen | : tavanlar, çardaklar |
| min fiddatin | : gümüşten |
| ve meârice | : ve katlar, merdivenler |
| aleyhâ | : üzerinde |
| yazherûne | : yükselirler |

