



| li yudhile | : dahil etsin, koysun diye |
| mu'minîne | : mü'min erkekler |
| ve | : ve |
| mu'minâti | : mü'min kadınlar |
| cennâtin | : cennetler |
| tecrî | : akan |
| min tahti-hâ | : onun altından |
| el enhâru | : nehirler |
| hâlidîne | : devamlı, ebedî kalanlar |
| fîhâ | : orada |
| ve | : ve |
| yukeffire | : örter |
| an-hum | : onlardan |
| seyyiâti-him | : onların günahları |
| ve | : ve |
| kâne | : oldu ...dır |
| zâlike | : işte bu |
| inde allâhi | : Allah'ın indinde, katında |
| fevzen | : fevz |
| azîmen | : en büyük |

