



| huve ellezî | : o ki |
| enzele | : indirdi |
| sekînete | : sekînet, güven, sakinlik, huzur |
| fî | : içine, ... e |
| kulûbi | : kalpler |
| el mu'minîne | : mü'minler |
| li yezdâdû | : artırsınlar diye |
| îmânen | : îmân |
| mea | : beraber, ile, yanında |
| îmâni-him | : onların îmânları |
| ve | : ve |
| li allâhi | : Allah için, Allah'a ait, Allah'ın |
| cunûdu | : ordular |
| semâvâti | : semalar, gökler |
| ve el ardı | : ve arz, yer |
| ve | : ve |
| kâne | : oldu ...dır |
| allâhu | : Allah |
| ve kânallâhu | : ve Allah oldu ...dır |
| alîmen | : alîm, en iyi bilen |
| hakîmen | : hakîm, hüküm ve hikmet sahibi |

