



| em | : yoksa, veya |
| yekûlû | : derler, diyorlar |
| ifterâ-hu | : onu uydurdu |
| bel | : hayır |
| huve | : o |
| el hakku | : haktır |
| min rabbi-ke | : senin Rabbinden |
| li tunzire | : uyarman için |
| kavmen | : bir kavim |
| mâ etâ-hum | : onlara gelmedi |
| min nezîrin | : uyarıcı, nezir |
| min kablike | : senden önce |
| lealle-hum | : umulur ki, böylece onlar |
| yehtedûne | : hidayete ererler |

