



| ve men | : ve kim |
| ya'mel | : amel eder, yapar |
| min es sâlihâti | : salih ameller ( nefsi tezkiye edici, ıslâh edici ameller) |
| min zekerin | : erkeklerden |
| ev | : veya |
| unsâ | : kadınlar |
| ve huve | : ve o |
| mu'minun | : mü'min olarak (amenu olarak) |
| fe ulâike | : o taktirde işte onlar |
| yedhulûne | : girerler |
| el cennete | : cennete |
| ve | : ve |
| lâ yuzlemûne | : zulmedilmez, haksızlık yapılmaz |
| nakîran | : çekirdek, hurma çekirdeği (hurma çekirdeği üzerindeki yarık), hurma çekirdeğinin lifi , kıl kadar, zerre kadar |

