



| yâ eyyuhâ | : ey |
| ellezîne | : onlar, olanlar |
| âmenû | : âmenû oldular, Allah'a ulaşmayı dilediler |
| lâ tukaddimû | : takdim etmeyin, öne geçmeyin, ileri gitmeyin |
| beyne yedeyi | : elleri arası, önü |
| allâhi | : Allah |
| ve resûli-hî | : ve onun resûlü |
| ve ittekû allâhe | : ve Allah'a karşı takva sahibi olun |
| inne allâhe | : muhakkak ki Allah |
| semîun | : en iyi işiten |
| alîmun | : en iyi bilen |

